Yavuz Sultan Selim Köprüsü ne zaman hizmete açılacak?

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım: - "Yavuz Sultan Selim Köprüsü büyük oranda tamamlandı. Köprümüz 2016'nın ilk yarısında tahmini nisan, mayıs ayında hizmet vermeye başlayacaktır"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Aralık 2015 22:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ne zaman hizmete açılacak?

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün büyük oranda tamamlandığını belirterek, "Köprümüz 2016'nın ilk yarısında tahmini nisan, mayıs ayında hizmet vermeye başlayacaktır" dedi.

Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtladı.

Bakan Yıldırım, 2002-2015 yılları arasında kamu personeli artış oranının yüzde 30,34 olduğunu bildirerek, kamuda 3 milyon 339 bin 86 kişi istihdam edildiğini belirtti.

Kamuda kadın istihdam oranının yüzde 37 olduğunu ifade eden Yıldırım, kamu kurumlarında yüzde 3'lük engelli kapsamında 63 bin 207 kişi çalıştığını kaydetti. Yıldırım, 2002-2015 yılları arasında engelli çalışan sayısının yüzde 604 oranında arttığını ifade etti.

Ulaştırma ve haberleşme alanında yaptıkları yatırımların ekonomiye olumlu yansımalarının geçen 10 yılda görüldüğünü anlatan Yıldırım, toplam ticaretin 400 milyarın üzerine çıktığını söyledi.

Yıldırım, GSYİH içindeki ulaşım ve iletişim payının yüzde 11'den yüzde 15,6'ya çıktığını dile getirdi. Yıldırım, ulaşım ve iletişimin, bir ülkenin kalkınmasının, büyümesinin, vatandaşın yaşam kalitesinin artmasının, hayatının kolaylaştırılmasının olmazsa olmaz şartı olduğunu vurguladı.

- "İmtiyazdan çıkıp, ihtiyaca dönüştü"

Yıldırım, yurdun her yanında yaptıkları bölünmüş yollarla ülkenin doğusunu batısıyla kuzeyini güneyiyle birleştirdiklerini belirtti.

Havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini, 15 milyon vatandaşın ilk kez uçakla tanıştığını anlatan Yıldırım, artık bütün kesimlerden vatandaşların rahatlıkla uçağa biner hale geldiğini, hava yolunun artık imtiyazdan çıkıp ihtiyaca dönüştüğünü dile getirdi.

Karayollarındaki önemli bir gelişmenin satıh kaplama, sıcak asfalt dengesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "2003 öncesi satıh kaplama miktarı yaklaşık 50 bin kilometreydi. Bugün satıh kaplama 43 bine geriledi, sıcak karışım miktarı 19 bin 300 kilometreye çıktı. Bunun anlamı, yollarımızın kalitesinin artması, seyahatin daha konforlu, emniyetli hale gelmesidir, zaman ve akaryakıt tasarrufundan ülkenin kazançlı çıkmasıdır" dedi.

- "Kazalar 3 kat arttı, ölümlü kazalar yüzde 63 azaldı"

Yıldırım, geçen 12 yıl içinde karayollarındaki trafiğin 3 kat artığına dikkati çekerek, motorlu taşıt miktarının 8,5 milyondan 20 milyona çıktığını bildirdi.

Karayollarındaki kazaların da 3 kat arttığını, buna rağmen ölümlü kazaların yüzde 63 oranında azaldığını belirten Yıldırım, "Bu da yolların standardının geliştirilmiş olmasından. Kazalarda yol kusuru artık arka sıralarda yer alıyor. Kazaların birinci ve öncelikli nedeni insan hatası olarak önümüze çıkıyor. Bundan sonra kazaları daha da aşağı çekmenin yolu sürücülerimizin bilinçlendirilmesi, eğitilmesinden geçiyor. Bu da toplumsal seferberliğin sonucu gerçekleşecektir" dedi.

- "Köprü nisan, mayıs ayında hizmet vermeye başlayacak"

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, dünyanın en geniş açıklıklı köprüsü olduğunu belirten Yıldırım, üzerinde 4 gidiş, 4 geliş, karayolu ve 2 tren hattı bulunduğunu söyledi.

Yıldırım, köprünün büyük oranda tamamlandığını belirterek, köprünün tabliye yerleştirme işinin yüzde 95 seviyesinde olduğunu, ana kablo montajının yüzde 97'yi geçtiğini, genel gerçekleşmenin yüzde 88'e ulaştığını bildirdi. Yıldırım, buna etrafındaki 115 kilometre bağlantı yollarının da dahil olduğunu ifade etti. Yıldırım, "Bu haliyle köprümüz 2016'nın ilk yarısında tahmini nisan, mayıs ayında hizmet vermeye başlayacaktır. Bu köprünün ve bağlantı yollarının hizmete girmesiyle İstanbul'daki şehir içi ağır vasıta trafiği tamamen kuzeydeki köprüye aktarılmış olacak. Birinci, ikinci köprü daha ziyade küçük araçlara tahsis edilecek, trafik sıkışıklığı bir anlamda biraz daha rahatlayacaktır" diye konuştu.

- "Kruvaziyer taşımacılıkta artış"

Bakan Yıldırım, 2003'te 10 bin 984 kilometre demiryolu bulunduğunu anımsatarak, göreve geldiklerinde demiryollarındaki ihmalin, büyük boyutlarda olduğunu, demiryollarında sürdürülemez hal aldığını kaydetti. Yıldırım, göreve geldikten sonra yüksek hızlı treni devreye soktuklarını dile getirdi.

Havayolunda 13 yıl önce 34 milyon taşımanın, şu anda 180 milyon olduğunu kaydeden Yıldırım, 26 açık havalimanının 55'e, 65 bin çalışanın 170 bine çıktığını bildirdi. Yıldırım, 2003'te bütün havacılıkta çalışanların sayısı kadar bügün Atatürk Havalimanı'nda çalışan bulunduğunu anlattı.

Kabotaj hattında taşınan yolcu sayısında, yakıt ucuzlamasıyla yüzde 61 artış olduğunu vurgulayan Yıldırım, araç sayısının yüzde 95, yük taşımasının yüzde 74 arttığını bildirdi. Yıldırım, ÖTV'siz yakıt uygulamasıyla sektöre yaklaşık 3,5 milyar kaynak aktarıldığını ifade etti.

Balıkçılara yaklaşık 1 milyon ton yakıt verildiğini, bunun karşılığı sektöre 1 milyar 331 milyon destek sağlandığını kaydeden Yıldırım, 45 adet balıkçı barınağı inşa ettiklerini, önümüzdeki dönemde ihtiyaç olan bütün yerlere de yapılacağını vurguladı.

Yıldırım, Türkiye'nin dış ticaret içindeki deniz yolunun parasal değerin 57 milyar dolardan 228 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Yıldırım, kruvaziyer taşımacılıkta yüzde 56 artış sağlandığını belirterek, "Ülkemize gelen 12 limandaki yolcu sayısı 580 binden 1 milyon 800 bine ulaştı" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Yeni bir kamulaştırma yasasına ihtiyaç var. Bunu yapabilirsek kamulaştırma için ödediğimiz fazla paraların bir çoğunu da yeni yollar yapmak için ayırma imkanımız doğacaktır" dedi.

Yıldırım, TBMM Genel Kurul'da sözlü soru önergelerini yanıtladı.

Yurt genelinde 313 tane araç muayene istasyonunun hizmet verdiğini belirten Yıldırım, muayeneye giren araçların yüzde 40'ının ilk muayenede geçemediğini söyledi. Yıldırım, "Mutlaka bir ay içerisinde tekrar ediliyor. Bugüne kadar 40 milyon araç muayene edilmiştir. Bu sistemle de kamuya şu ana kadar 4 milyar 300 milyon kaynak ve 3 bin 500 iş imkanı sağlanmıştır. Ortalama yıllık muayene 8,5 milyon mertebesindedir" diye konuştu.

TÜRKSAT ile ilgili şu anda uydu kapasitesinin yeterince olduğunu ve en gelişmiş uydularla hizmet verildiğini ifade eden Yıldırım, en son 2 adet TÜRKSAT 5A-5B uydularının yörüngelerine gönderildiğini anımsattı.

Şu anda da TÜRKSAT 6A uydusu için milli uydu yapımı konusunda TÜBİTAK ile çalışmaların devam ettiğinin altını çizen Yıldırım, "2019'da tamamen kendi mühendisimiz, kendi akıl terimizle yaptığımız uyduyu yörüngesine göndermiş olacağız" dedi.

Yıldırım, bölgesel yerli uçak çalışmalarıyla ilgili çalışmanın devam ettiğini belirterek, ileri aylarda bu konuda da somut gelişmeleri paylaşacağını söyledi.

- "Türkiye'de havayolu halkın yolu olmuştur"

Yıldırım, daha sonra milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtladı.

Sivil havacılıkta Türkiye'de yaşanan gelişmeyi bütün dünyanın gıptayla izlediğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Hiçbir ülkede iç hatlarda 8 milyondan 85 milyona yolcu taşınmadı dünyada. Büyüme yüzde 5'in altındadır. Türkiye'de üst üste yüzde 15'dir. 2 bin pilot çalışırken, 8 bin 500 pilot çalışıyor. 26 havalimanı açıkken şu anda 55 havalimanı hizmet veriyor. Avrupa'da ilk defa denizin ortasına havalimanı yapan ülkenin adı Türkiye'dir. Türkiye'de havayolu, halkın yolu olmuştur. Benim hangi havayolu şirketinin lisansına imza attığım, atmadığım önemli değildir. Biz havayolunu halkın yolu yaparak imzamızı attık."

Trabzon-Erzincan demiryolu ile igili bir soru üzerine Yıldırım, bu demiryolunun yıllardır ülkenin gündeminde olduğunu belirterek, "Önce vizyonunuzu, hedeflerinizi ortaya koyarsınız. Daha sonra bunlar planlanmaya alınır, projeleri yapılır. Ondan sonra da ülkenin kaynaklarıyla yapımı gerçekleştirilir" dedi.

Türkiye'nin zor bir coğrafyası olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Trabzon-Erzincan demiryolu için yapacağınız bir tünelin uzunluğu 22 kilometredir. Bir tünel yok, sayısızca tünel var. Trabzon-Erzincan demiryolu da bizim projemiz değil, Atatürk'ün bizzat yazılı vasiyet ettiği bir proje. Onun için eninde sonunda bu proje yapılacaktır" şeklinde konuştu.

- "Hem zaman kaybediyoruz, hem para kaybediyoruz"

Yol yapımına ilişkin soruya da Yıldırım, şu yanıtı verdi:

"Bizim dışımızda kaynaklanan sorunlar var. Kamulaştırmada insanlar fedakarlık yapmıyor. Fedakarlık yapsa, terk yapsa daha kolay olur. Yapmıyor. İki tür yaklaşım var. Bir yaklaşım 'yol yapılacak, ne güzel konforumuz artacak, gelen giden artacak ve ekonomi canlanacak' diye tarlasından, bahçesinden...'Bir evlik yer ver, gel kardeşim para istemiyorum' diyor. Bir yaklaşım da 'yol yapacak, yolumuzu bulalım.' Gerçek bu. Kamulaştırma davalarında bedellerin nerelerden nereye gittiğini, yolun yapım bedelinin 5 katına, 10 katına çıktığını biliyoruz. Hukuk sistemi karşısında bizim yapacağımız bir şey yok.

Hem zaman kaybediyoruz, hem para kaybediyoruz. Kanuni Bulvarı'nda daha yolun üçte birini yaptık. Kamulaştırma bedeli yolun yapım bedelinden fazladır. Onun için kamulaştırmayı mutlaka bu yüce Meclis bir esasa bağlamalıdır. Ticaret amaçlı kullanılmamalıdır kamulaştırma. Genel olarak yapılan yolların ekonomiye katacağı, civardaki yapılaşmaya getireceği şerefiyeler de dikkate alınarak yeni bir kamulaştırma yasasına ihtiyaç var. Bunu yapabilirsek kamulaştırma için ödediğimiz fazla paraların bir çoğunu da yeni yollar yapmak için ayırma imkanımız doğacaktır."

Yıldırım, baz istasyonlarının kanser yaptığına dair somut bir tespit bulunmadığını ama bunun bir algı olarak insanlarda olduğunu söyledi. Yıldırım, "Her nimetin bir külfeti var. Bugünkü teknolojiyle baz istasyonu olmadan cep telefonuyla haberleşme imkanımız yok. Aslında şu anda sizin cebinizdeki cep telefonu o baz istasyonundan daha fazla risk oluşturuyor" diye konuştu.

- "Sahada yaşıyoruz"

Daha sonra yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakan Yıldırım'ın, yol yapımıyla ilgili ifade ettiği yaklaşıkları eleştirerek, "Sayın Bakan her vatandaş yolu terk edecek ve terk ettiği arazinin kendisinden götüreceklerinden vatan, millet hayrına vazgeçebilecek ekonomide değil. Sizin, tabii kendinizin ve etrafınızdaki siyaset arkadaşlarınızın mal varlığı üzerinden yaptığınız bu değerlendirme öyle olur" dedi.

Bunun üzerine AK Parti sıralarından itirazlar geldi.

AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz de yerinden söz alarak, "Sayın Bakanımız kendisi cevap verecektir. Somut olaylar vardır ki muhakkak bunu söyleme gereği duymuştur. Fakat buradan niyet okuyuculuğu yapmak doğru değildir" karşılığını verdi.

Daha sonra yeniden söz alan Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bunun arkasında kastetmediğim, aklımdan geçmeyen yorumlarla işin başka bir boyuta taşınmasını doğrusu yadırgıyorum ve kabul etmiyorum. Bunu bir kere söyleyeyim. Herkes biliyor ki bir yerde bir kamulaştırma yapılacağı zaman bu işi meslek edinmiş adamlar var, piyasaya geliyorlar 'senin arsana 10 kat, 15 kat alırım, yarısı benim olsun.' Bu bir hadise, bu yaşanan bir şey, biz bunu sahada yaşıyoruz. Benim kastettiğim budur. Bilirkişilerin verdiği raporlara göre beyan değerinin 10 katı, 15 katı mahkeme tahakkuk ediyor, karar veriyor. Bu sefer de yola ayıracağınız kaynak gidiyor kamulaştırmaya. Bu haksız bir kazançtır. Benim kastettiğim budur."

Türkiye'de yol konusunda son 10-13 yılda yaşananların Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığını vurgulayan Yıldırım, 6 bin kilometre bölünmüş yolu 24 bin kilometreye çıkardıklarını söyledi. Yıldırım, "5 ilimiz arasında bölünmüş yol vardı, şu anda 75 ilimiz arasında bölünmüş yol var. Bütün bunlar yapılan işler. 240 milyar lira kaynak kullanmışız yollara" diye konuştu.

Meclis Başkanvekili Pervin Buldan birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber