'Birlikte hareket edeceğiz'

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya ve Türkiye'nin DAEŞ'e karşı mücadelede birlikte hareket edeceklerini söyledi.

Merkel, Almanya-Türkiye Hükümetlerarası İstişare Toplantısı'nın ardından Başbakan Davutoğlu ile ortak basın toplantısında, bugün iki ülke arasındaki işbirliğinin hangi aşamada olduğunu irdelediklerini, temasların ne şekilde daha da yoğunlaştırılabileceği üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Şimdi üzerinde çalışabilecek bir programın oluştuğunu ifade eden Merkel, üstesinden gelinmesi gereken bir çok güçlüğün bulunduğu bir dönemde bir araya gelindiğini kaydetti.

2016'nın Alman turistlerinin de hayatını kaybettiği İstanbul'daki terör saldırısıyla çok üzücü bir şekilde başladığına işaret eden Merkel, " İki ülke de terörizme karşı duracağı konusunda açık bir sinyal gönderdi. DAEŞ'e karşı mücadeleyi yoğunlaştıracağız ve sürdüreceğiz. Burada da birlikte hareket edeceğiz" dedi.

Merkel, Türk hükümetine taziyelerinden dolayı teşekkür ederek, Başbakan Davutoğlu'nun terör saldırısında yaralananlarla bizzat ilgilendiğine işaret etti.

Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerinin aslında çok daha geniş bir düzeye yayılmış olduğunu bugün bunun bir kez daha farkına varıldığını ifade eden Merkel, Almanya'da 3 milyondan fazla Türk kökenlinin yaşadığını ve bunların ülkedeki refah düzeyinin artmasına katkıda bulunduğunu, diğer taraftan da her yıl 5 milyon turistin Almanya'dan Türkiye'ye gittiğini kaydetti.

Toplantıda çok önemli konuların ele alındığına dikkati çeken Merkel, ekonomi bakanlarının bu alandaki işbirliğini konuştuklarını, iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığını, ancak bu işbirliğini daha da yoğunlaştırma imkanının bulunduğunu ifade etti.

Uluslararası düzeyde Suriye krizi dahil önlerindeki bazı güçlükler üzerinde görüşmelerde bulunulduğunu ifade eden Merkel, Suriye'de barış sürecine yönelik siyasi müzakerelere Almanya ve Türkiye'nin katkı sunacağını söyledi.

"Suriye'deki askeri çatışmanın çözümünde siyasi düzeyde çalışılması özellikle sığınmacılar için en umut verici mesaj olacaktır" diyen Merkel, DAEŞ ile mücadelede uluslararası koalisyonda Türkiye ile birlikte yer aldıklarını hatırlattı.

Merkel, Irak'taki durumu ve terörist faaliyetler gerçekleştiren PKK'ya karşı verilen mücadeleyi de ele aldıklarını ifade ederek, bu konuda siyasi sürecin başlatılması için ön şartların oluşturulması, insanların hayatlarının kurtarılması ve gençlerin geleceğe umutlu bakabilmesinin sağlanmasının gerekli olduğunu belirtti.

Görüşmelerin önemli bölümünü sığınmacı krizine ayrıldığını ifade eden Merkel, 29 Kasım'da AB ile Türkiye'nin üzerinde anlaştığı bir eylem planının bulunduğuna işaret etti.

Her iki tarafın da bu anlaşmadan doğan yükümlülüklerini üstlendiğini belirten Merkel, Türkiye'nin 2,5 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini ve bu sayının her gün arttığını kaydetti.

AB-Türkiye arasındaki anlaşmanın bir bölümü de sığınmacıların Türkiye'deki yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve buna Avrupa'nın da katkıda bulunması olduğunu belirten Merkel, "Avrupa'nın bu büyük görevi yerine getirme zorunluluğu bulunuyor" dedi.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için çalışma izni verilmesinin ön şartlarını oluşturduğunu belirten Merkel, "Biz de nı konuya ilişkin AB'nin destek olarak vereceği 3 milyar avronun hazır edilmesini vadettik. Burada tekrar taahhüt ettim" şeklinde konuştu.

Merkel, Türkiye'de yaklaşık 1 milyon sığınmacı çocuğun yaşadığına işaret ederek, çocukların daha iyi eğitim alması ve sağlık hizmetlerinin daha da iyileştirilmesi gerektiğini, bu konuda AB Liderler Zirvesi'nin düzenleneceği 18 Şubat'a kadar somut projelerin oluşturulacağını kaydetti.

Yasa dışı göç hareketlerine ilişkin konuları da ele aldıklarını belirten Merkel, Türkiye ve Yunanistan arasında Ege Denizi'nde yasa dışı göçe yataklık eden insan kaçakçılarının, insanların hayatlarını tehlikeye atmaları ve bunların üzerinden para kazanmalarına engel olunması gerektiğini ifade etti.

Yasa dışı göçün yasal göç haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Merkel, Türkiye'nin bu konuda ilk tedbirlerini aldığını ve Türkiye'ye gerektiğinde yardım edileceğini kaydetti.

Sığınmacılarla ilgili yükün paylaşılması gereği üzerinde duran Merkel, finansmanın dışında, sığınmacılara ilişkin yasal kontenjanlar oluşturulması suretiyle insanlara hayatlarını tehlikeye atmadan Avrupa'ya gelebilme fırsatının verilmesi gerektiğini ifade etti.

Merkel, bu görüşmedeki fikri alışverişinin iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da derinleşmesine ivme kazandıracağını söyledi.

Merkel, Almanya-Türkiye Hükümetlerarası İstişare Toplantısı'nın ardından Başbakan Davutoğlu ile düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Merkel, Türkiye ve AB arasında daha önce çeşitli anlaşmalar ve sözleşmelerin bulunduğunu, ancak ilişkilerin bu kadar yoğun olmadığı bir dönem geçirildiğine işaret ederek, elbette DAEŞ'ın terörist faaliyetleri, sığınmacı sorunu, Suriye'den gelen sığınmacıların Türkiye üzerindeki yükü ve yasa dışı göçün, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yoğunlaşmasına sebep olduğunu belirtti.

Bu ilişkileri şimdi doğru yöne çevirdiklerini ifade eden Merkel, "İyi düşünüldüğünde, Türkiye ile AB arasında çok yoğun bağlantıların olduğu görülüyor. Suriye de Avrupa'dan çok uzak değil, bizim de kapımızın önünde aslında. Bu (Türkiye ile) ortak sorumluluğumuzun olduğunu gösteriyor" ifadesini kullandı.

Merkel, Almanya'da tartışılan, PKK ile devam eden mücadelede ölçülü olunması ve gazetecilik faaliyetleri gibi kritik konularının da ele alındığını aktarak, "Ancak görüşmede müşterek konular çok daha fazlaydı. Şimdi daha yoğun bir şekilde birlikte çalışmamız lazım. Dış etkenler gösteriyor ki yalnız başına sorunların üstesinden gelemeyiz. Bunu vesile kılarak iki taraf için de kazançlı olacak yoğun işbirliğinde bulunmamız lazım. Bu her iki ülke insanları ve sığınmacılar için de iyidir. Bundan dolayı bu sürecin yoğun bir şekilde başlamasından dolayı memnunum" dedi.

AB Zirvesi'nin yapılacağı 18 Şubat'ta bir ara bilançonun çıkarılacağına işaret eden Merkel, söz konusu tarihte AB ile Türkiye arasında yapılan anlaşmanın üzerinden 3 ay geçeceğinden dolayı sığınmacı konusundaki kontenjanlar, yasa dışı göç ve Türkiye'ye ödenmesi gereken 3 milyar avronun görüşüleceğini kaydetti.

Bu toplantıya Türkiye'nin da katılacağını ifade eden Merkel, AB-Türkiye eylem planının ilerletilmesi üzerine de raporlar sunulacağını söyledi.

Merkel, Türkiye'nin üçüncü ülkelerden gelecek Suriyelilere vize uygulamasından dolayı Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacıların yaşam şartlarının iyileştirilmesi gerektiğine de işaret ederek, bu yüzden Londra'da 4 Şubat'ta yapılacak Suriye Konferansı'nın önemli olduğunu ifade etti.

İnsanların ülkelerinden kaçış sebepleriyle mücadele edilmesi gerektiğini yineleyen Merkel, "İnsanlar bizim yanımıza gelmeyeceklerse, biz onların yanına gitmeliyiz" şeklinde konuştu.

Merkel, DAEŞ'e karşı sınır güvenliğinin sağlanması ve Suriye'de güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin bir soru üzerine de, şu an Suriye'deki durumun çok karışık olduğunu belirtti.

"Güvenli bölge ilan edilen yer, güvenli olması lazım" diyen Merkel, eski Yugoslavya'da bununla ilgili yaşanan sıkıntıları örnek gösterdi ve şu an Suriye konusunda siyasi görüşmelerin devam ettiğini, Türk ve Alman dışişleri bakanlarının da bu toplantılara katıldığını kaydetti.

Toplantıda Rusya ile ilişkileri de ele aldıklarını belirten Merkel, Türk tarafının, Rusya ile yeniden görüşmelere geçmek için adımlar atıldığını aktardığını kaydetti.

Merkel, Rusya olmadan Suriye'deki ihtilafın çözülemeyeceğini ifade etti.

"Sığınmacılar konusunda yalnız kaldığınız izlenimini taşıyor musunuz?" şeklindeki soruya karşılık Merkel, yasa dışı göç sorunuyla ve insanların kaçış sebepleriyle sadece birlikte çalışarak çözülebileceğini söyleyerek kendisini yalnız hissetmediğini belirtti.

Schengen bölgesinin korunmasının AB'nin çıkarına olduğunu vurgulayan Merkel, ülkelerin münferit bir şekilde ortaya koyduğu çözümleri doğru bulmadığını vurguladı.

Yunanistan ve İtalya'da sığınmacıların kayıt olabileceği merkezlerin oluşturulması gerektiğini ifade den Merkel, "Avrupa'da uygulanmaya konulması gereken konular bulunuyor. Bu alanda maalesef gecikmelerimiz var" dedi.

Erbil Başay