'Süreç boyunca 5 sağlık çalışanı şehit edildi'

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: "Bu süreç içerisinde 5 sağlık çalışanı şehit edildi, 25 ambulans ve ekibe silahlı, molotoflu ve roketatarlı saldırı oldu, 3 devlet hastanesine toplam 30 roketatarlı saldırı yapıldı"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Şubat 2016 21:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Süreç boyunca 5 sağlık çalışanı şehit edildi'

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Cizre ile ilgili toplumda oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıyı da dikkate alarak Cizre'ye gidip sağlık hizmetlerini yerinde inceledim. Görüldü ki kent merkezlerinde kazılan çukurlara, tuzaklanan bombalara, yakılan, kurşunlanan ambulanslara rağmen bölge halkının sağlık hakkına ve hizmetine erişimi engellenememiş, kahraman sağlık personelimiz bu şartlar altında dahi sağlık hizmetini en iyi şekilde sunmuş, sunmaya devam etmektedir" dedi.

Müzzinoğlu, TBMM Genel Kurulunda HDP'nin kendisi hakkında verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler sırasındaki konuşmasına, vatanın, milletin bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü için fedakarca hizmet eden, sağlık hizmeti sunarken şehit olan meslektaşlarına ve şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

AK Parti olarak çıktıkları mukaddes yolculukta daima insanı öncelikli tuttuklarını ve yollarına bu anlayışla devam edeceklerini vurgulayan Müezzinoğlu, her insanın, hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan olduğu için eşit, özgür ve onurlu bir yaşam hakkına sahip olduğunu belirtti.

Bu düşüncelerle dünyanın da takdir ettiği devasa bir dönüşümü gerçekleştirdiklerini kaydeden Müezzinoğlu, "Bu asil millet kendisine sunulan hizmeti büyük bir kadirşinaslıkla destekledi. Her seçimde arkamızda durdu, bize güç verdi. Bu sayede büyük dönüşümleri gerçekleştirmemiz mümkün oldu" dedi.

Silahların gölgesinde, zırhlı ambulanslarla, roketatarlarla, bomba yüklü araçların patlatılmasıyla tahrip edilen hastanelerle dünyanın en fedakar sağlık çalışanlarıyla hizmet veren bir bakanlığın bakanı olarak bu gensoruya konu olmanın kendisi için bir ironi olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bu ironiyi oluşturanların amacı zulme rıza göstermemiz ise biliniz ki bu asla olmayacak. Yine amaç 780 bin kilometrekarelik vatan toprağımızın herhangi bir noktasında, ay yıldızlı bayrağımızın indirilmesi ise yine asla olmayacaktır, asla gerçekleştirilemeyecektir. Bu ironiyi oluşturanlar şunu çok iyi bilsinler ki aziz milletimiz her şeyin en doğrusunu bilmekte ve bizim samimi gayretlerimizi basiretiyle her zaman en doğru biçimde değerlendirmektedir. Eminim bu ironiyi oluşturanların samimiyetini, vatanına ve milletine bağlılığını da yine aziz milletimiz basiretiyle en doğru biçimde değerlendirecektir."

-"Kamu hizmetleri terör nedeniyle engellendi, savaş nedeniyle değil"

Terörün tüm dünyanın ortak sorunu olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, terör eylemlerinde psikoloji öncelenerek fiziksel sonuçlar alınmaya çalışıldığına dikkati çekti. Terör olaylarının psikolojik boyutlarının milyonlarca kişiyi etkilediğinin, terör eylemlerinde insanların korkutularak, öldürülerek hedefe gitmenin amaçlandığının altını çizen Müezzinoğlu, bölücü terör örgütü PKK'nın da yıllardır bunu yapmaya çalıştığını belirtti.

Müezzinoğlu, "Bölücü terör örgütü, daha önce kırsal kesimlerde gerçekleştirdiği terör eylemlerini son zamanlarda şehir merkezlerine taşıdı. Vatandaşımın olağan yaşamları belirli bölge ve ilçelerde sürdürülemez hale geldi. Sokağa çıkma yasakları ilan edilmeden önce kurulmuş barikatlarla, kazılmış çukurlarla, tuzaklanmış mayınlarla ve silahlı teröristlerle kamu hizmetinin bu bölgelerde yürütülmesi engellenmeye çalışıldı" diye konuştu.

Sadece sağlık hizmetlerinin değil eğitim, adalet, güvenlik gibi kamu hizmetlerinin tümünün savaş değil, terör nedeniyle engellendiğini vurgulayan Müezzinoğlu, terörle mücadele kapsamında ilgili yasa gereği muhtelif il ve ilçelerde sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiğini söyledi.

Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sokağa çıkma yasakları ilan edilmeden önce İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon sağlanarak, sağlık hizmetleri öngörülen sürece göre yeniden planlandı. Bu çerçevede, acil sağlık hizmetleri kapsamında ek insan kaynağı ve ambulans planlaması yapıldı. Acil durumlarda hasta nakli için bölgede iki uçak, dört helikopter ambulans görevlendirildi. Çalışma güvenliğini tehdit eden durumların ortaya çıkması üzerine çalışan güvenliğini ve hastaya erişimini artırmak amacıyla zırhlı ambulansları bölgeye gönderdik. Ulusal medikal kurtarma ekiplerimizin olağan dışı durumlarda sağlık hizmeti sunum tecrübesi de göz önüne alınarak düzenli aralıklarla değişim yapmak suretiyle sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerde görevlendirdik. Hastanelerin acil servislerini güçlendirerek yaralanmalara anında ve yerinde müdahale edecek uzman tabip ve sağlık personeli görevlendirmeleri yaptık."

-"Etkin kriz yönetimini en üst düzeyde gerçekleştirdik"

Hastane yoğun bakım üniteleri ve ameliyathanelerin tıbbi cihaz ve insan kaynağı bakımından güçlendirildiğini ve yerinde hizmet sunumunun etkin hale getirildiğini anlatan Müezzinoğlu, diyaliz hastalarının sokağa çıkma yasaklarından önce yatışlarını yaparak hizmetlerin aksamamasının sağlandığını ifade etti.

Sokağa çıkma yasağı olan bölgelerde aile hekimlerinin bütün zorluklara rağmen hizmet sunması amacıyla güvenli olan ek binalara taşındığını aktaran Müezzinoğlu, "Mobil sağlık hizmetleriyle yerinde birinci basamak sağlık hizmetleri verdik, vermeye devam ediyoruz" dedi.

Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Terör olayları nedeniyle geçici yer değişikliği yapan vatandaşlarımızın gittikleri yerlerde aile hekimliği hizmetleri alabilmelerini sağladık. Gebe, bebek, çocuk ve aşı vakti gelenlere birinci basamak sağlık hizmetleri verdik ve vermeye devam ediyoruz.

Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelere merkezden yöneticiler gönderdik, üst düzey bürokratlarımız düzenli aralıklarla sürekli olarak bölgede bulundu ve yapılan çalışmaları her zaman yerinde takip ettik. Benim başkanlığımda sürekli biçimde Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Merkezinde telekonferans görüşmeleriyle sağlık hizmetlerinin koordinasyonunu sürdürdük, sürdürüyoruz. Böylece etkin bir kriz yönetimini en üst düzeyde gerçekleştirdik."

Bizzat kendisinin Diyarbakır'da bölge sağlık yöneticilerini toplayarak hizmet planlamasını yaptıklarını, sağlık hizmetlerini yerinde incelediklerini, yaralıları ziyaret ettiklerini anlatan Müezzinoğlu, "Cizre ile ilgili toplumda oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıyı da dikkate alarak Cizre'ye gidip sağlık hizmetlerini yerinde inceledim. Görüldü ki kent merkezlerinde kazılan çukurlara, tuzaklanan bombalara, yakılan, kurşunlanan ambulanslara rağmen bölge halkının sağlık hakkına ve hizmetine erişimi engellenememiş, kahraman sağlık personelimiz bu şartlar altında dahi sağlık hizmetini en iyi şekilde sunmuş, sunmaya devam etmektedir" diye konuştu.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Terör örgütü en ağır bedeli ne yazık ki Kürt kökenli vatandaşlarımıza yaşatıyor. Bu millet ne Kürt kökenli vatandaşları mağdur edecektir ne onları sahipsiz bırakacaktır" dedi.

Müezzinoğlu, hakkında verilen gensoru önergesine ilişkin TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Nusaybin'de 21 Aralık'tan bugüne 66 doğum, 64 diyaliz, 2 bin 770 yatan hasta, yaklaşık 139 bin poliklinik hastası, bin 448 ameliyat, 616 il içinde sevk, bin 27 il dışı sevk hizmeti verildiğini kaydetti.

Diyarbakır'da 2 Aralık'tan bugüne 5 bin 197 doğum, 262 diyaliz vakası, 39 bin 38 yatan hasta, yaklaşık 500 bin poliklinik hastası, 3 bin 540 ameliyat, 3 bin 200 il içinde sevk, 404 il dışı sevk hizmeti verildiğini bildiren Müezzinoğlu, şunları ifade etti:

"Halk sağlığı hizmetleri olarak aile hekimlerimiz tarafından, sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde ikamet eden 365 bin 110 kişi tek tek aranarak, bulundukları ile göre aşılama, gebe takibi, bebek ve çocuk izlemleri, evde sağlık hizmetleri gibi konularda bilgilendirme ve aile hekimlerine yönlendirme çalışmalarını gerçekleştirmiş, sokağa çıkma yasağı kaldırılan bölgelerde ise halk sağlığı ve aile hekimliği hizmetleri kesintisiz olarak sunulmaya başlanmıştır.

Şırnak'ta il genelinde sokağa çıkma yasağının başladığı tarihten bugüne 112 acil çağrı numaramıza 31 bin 938 çağrı gelmiş, 9 bin 302 vakaya ambulans görevlendirilmiş, 9 bin 89 vaka taşınmış; Cizre ilçemizde 3 bin 216 ambulans talebinin 3 bin 44 adedi karşılanmıştır.

Sur'da 24 bin 440 vakaya ambulans görevlendirilmiştir. Sur'da ulaşılamayan vaka sayısı sadece 2'dir. Nusaybin'de 1 Ekim tarihi itibarıyla bin 974 vaka taşınmış, il içinde 267 sevk, il dışında ise 127 sevk gerçekleştirilmiştir. 2015 ve 2016 yıllarında bugüne kadar ilin kendi yöneticileri tarafından, sağlık hizmeti almış vatandaşlarımızın yaşadığı Diyarbakır'da 4 bin 348, Şırnak'ta bin 873 ev ziyareti yapılmıştır. Bu ziyaretler sırasında vatandaşlarımızın memnuniyeti, yüz yüze görüş alınmış ve talepleri de değerlendirilmiştir."

-"Edirne-Şırnak"

Edirne'de ne varsa Şırnak'ta, Bursa'da ne varsa Diyarbakır'da da o olsun istediklerini belirten Müezzinoğlu, "Bursa'da 10 bin kişiye 17 yatak düşerken Diyarbakır'da 10 bin kişiye 15 yatak düşüyor. Bursa'da 10 bin kişiye 1,85 yoğun bakım yatağı düşerken Diyarbakır'da 10 bin kişiye 1,82 yoğun bakım yatağı düşüyor. Bursa'da her bin 153 kişiye 1 doktor düşerken Diyarbakır'da her bin 194 kişiye 1 hekim düşüyor. Bursa'da her 810 kişiye 1 hemşire düşerken, Diyarbakır'da da aynı sayı. Bursa'da ambulans başına düşen nüfus sayısı 34 bin 248 iken, Diyarbakır'da ambulans başına düşen nüfus 19 bin 693'tür. Bursa'da 112 istasyonu başına düşen nüfus sayısı 46 bin 599 iken, Diyarbakır'da 31 bin 811'dir" bilgisini verdi.

Müezzinoğlu, Edirne'de 10 bin kişiye 19 yatak düşerken, Şırnak'ta 10 bin kişiye 13 yatak düştüğünü, Edirne'de 10 bin kişiye 1,79 yoğun bakım yatağı düşerken, Şırnak'ta 10 bin kişiye 1,31 yoğun bakım yatağı düştüğünü, Edirne'de her 704 kişiye 1 hemşire düşerken, Şırnak'ta 934 kişiye 1 hemşire düştüğünü belirtti.

Edirne'de ambulans başına düşen nüfus sayısının 11 bin 182 iken, Şırnak'ta 12 bin 900, Edirne'de istasyon başına düşen nüfus 10 bin 593 iken, Şırnak'ta 11 bin 141 olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, 2002'den 2016'ya geçen sürede Edirne'deki yatak sayısının yüzde 39 artarken Şırnak'ta yüzde 235 arttığını söyledi.

Uzman hekim sayısının Edirne'de yüzde 98, Şırnak'ta yüzde 590, hemşire sayısının Edirne'de yüzde 60, Şırnak'ta yüzde 377, Bursa'daki yatak sayısının yüzde 78, Diyarbakır'da yüzde 62, uzman hekim sayısının Bursa'da yüzde 165, Diyarbakır'da yüzde 345 arttığı bilgisini de veren Müezzinoğlu, "Bütün bunlardan rahatsızlık duymayı HDP adına anlıyorum ama CHP adına anlamakta açıkçası zorlanıyorum. CHP, AK Parti'yi eleştirdiğinin onda biri kendisini eleştirebilse, esasında kendine büyük bir iyilik yapacak" diye konuştu.

-"Hizmete aynı kararlılıkla devam edin"

Verilen bu sağlık hizmetleri sunumundan rahatsız olan terör unsurları ve destekçilerinin fedakar sağlık çalışanlarını hedef aldığını belirten Müezzinoğlu, bu süreç içerisinde 5 sağlık çalışanının şehit edildiğini, 25 ambulans ve ekibe silahlı, molotoflu ve roketatarlı saldırı olduğunu, 3 devlet hastanesine toplam 30 roketatarlı saldırı yapıldığını kaydetti.

5 ambulans ekibinin çatışma arasında kaldığını, 9 ambulansın tıbbi cihaz ve ekipmanlarının gasbedildiğini söyleyen Müezzinoğlu, "CHP sözcüsünün bir kelimeyle 'terörist' demediği, bir kelimeyle sağlık çalışanlarının bu mağduriyetlerini dile getirmediği bir anlayışı nasıl izah edecekler, anlamakta zorlanıyorum" dedi.

Sokağa çıkma yasağı olan kent merkezlerinde görev yapan kahraman sağlık çalışanlarına şükranlarını sunduğunu ifade eden Müezzinoğlu, böyle bir teşkilatın mensubu olmaktan onur ve şeref duyduğunu dile getirdi.

Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarına "Canınızı dişinize takarak, 7 gün 24 saat esasına göre yaptığınız görevleri görmezlikten gelen ve şu anda bu konuşmayı yapmamıza neden olan iftiraları, kötü niyetli suçlamaları dikkate almayın. İnsanlara hizmet etmeye aynı gönüllülükle, aynı samimiyetle aynı kararlılıkla devam etmenizi istiyorum" diye seslendi.

İnsan haklarından bahsedenlerin insan haklarını hiçe saydığını belirten Müezzinoğlu, "Tabii ki zaman zaman bu olağanüstü şartlarda sağlık hizmetlerine erişemedikleri, bizim de onlara ulaşamadığımız vatandaşlarımız olmuştur. Ancak bunun tek sorumlusu terör örgütüdür, eli silahlı teröristlerdir. Onlara rağmen, sağlık çalışanlarımız tarafından örnek bir sağlık hizmeti verilmiştir, verilmeye devam edilecektir" diye konuştu.

Teröre karşı yapılan meşru müdafaanın bütün hukuk normlarında insan hakkı olduğunu belirten Müezzinoğlu, "Birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik insanlık dışı terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. İftira ve karalamalara rağmen insanlarımıza sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğimizin herkes tarafından bilinmesin isterim" değerlendirmesinde bulundu.

"Terör örgütü en ağır bedeli ne yazık ki Kürt kökenli vatandaşlarımıza yaşatıyor. Bu millet ne Kürt kökenli vatandaşları mağdur edecektir ne onları sahipsiz bırakacaktır" diyen Müezzinoğlu, konuşmasını, "Bu kürsüde, ülke, millet, bayrak adına yemin edenleri, yeminlerine sadık kalmaya davet ediyorum" diyerek tamamladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber