Emniyette 3500 kişinin sınavı iptal edildi
DANIŞTAY 16. Dairesi, 2015 yılı komiser yardımcılığı sözlü sınavını iptal etti.
DANIŞTAY DURDURDU
Danıştay, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personel Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'teki, "Sözlü sınavda
başarılı sayılmak için 50 puan şartı", "yazılı sınava giren adaylar" ve "sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli" ibareleri yönünden "Telafisi güç ve imkansız zarar doğurma ihtimali" nedeniyle hukuka aykırı bularak yürütmelerini durdurdu. Danıştay'ın kararı, Emniyet teşkilatındaki terfi ve atamalarda sıkıntıya neden oldu.
3 BİN 500 KİŞİNİN SINAVI İPTAL OLDU
Danıştay kararından sonra bu yıl terfi sınavına giren 3 bin 500 komiser yardımcısı, komiser, amir, 2. ve 3. sınıf emniyet müdürleri, emniyet müdür yardımcılarının sınavları iptal edildi. Bu durum bir yazı ile sınava girenlere bildirildi. Sıkıntıyı aşmak için çalışma başlatan EGM, Danıştay'ın öne sürdüğü hukuki gerekçeleri de gözönüne alarak yeni yönetmelik çıkartacak. Terfi ve atamaların 2015 tarihinden öncesi gibi yeniden kurul kararıyla yapılmasının değerlendirildiği öğrenildi. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personel Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin değiştirilmesinin ardından yeniden terfi ve atamaların yapılacağı belirtildi.
2015 YILI TARTIŞMALI HALE GELDİ
Danıştay'ın kararından sonra bu yılki terfi ve atama sınavları iptal edilirken, 2015 yılında Danıştay'ın iptal ettiği yönetmeliğe göre yapılan terfi ve atamalar ise tartışmalı hale geldi. Yürütmesi durdurulan yönetmeliğe göre 2015 yılında 2 bin 980 komiser yardımcısı, komiser, amir, 2. ve 3. sınıf emniyet müdürlerinin terfi ve ataması yapılmıştı.
DANIŞTAY
16. DAİRESİ
Esas : 2015/21285
Karar : 2015/21285
Tarih : 25.01.2016
Davanın Özeti: (B) Grubu Komiser Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiser Yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarıyla sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin; 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..." ibaresinin iptaliyle özlük haklarında oluşacak kaybın iadesine karar verilmesi ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onaltıncı Dairesi'nce, davalı idarelerin birinci savunmalarının geldiği görülerek gereği görüşüldü.
Dava; (B) Grubu Komiser Yardımcısı olarak görev yapan davacının, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiser Yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarıyla sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemlerin dayanağı olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin; 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..." ibaresinin iptaliyle özlük haklarında oluşacak kaybın iadesine karar verilmesi ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinde; "(1) Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur.
(2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyeleri, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorundadır.
(3) Sözlü sınav komisyonları üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düşünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların
aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir."
düzenlemesine, aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde ise; "(1) Başarı
puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalamasıyla belirlenir.
Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla,
yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması
şarttır.
(2) Sınav sonuçları Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sayfasında duyurulur." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu olan 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan "... sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur." ibaresiyle aynı maddenin 2 nci fıkrasının yürütmesinin durdurulması istemi yönünden, yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesinin 6352 sayılı Yasayla değiştirilen 2 nci fıkrasında öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, tüzükler yürürlüğünü kanunlardan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve tüzüklerden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. Belirtilen hiyerarşinin, yönetmelikler bakımından bir ifadesi niteliğini taşıyan Anayasa'nın 124 üncü maddesinde de; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3 üncü maddesinde belirtilen "Kariyer" ve "Liyakat" ilkeleri, bu Kanun'un temel ilkeleri arasında sayılmış; "Kariyer İlkesi", Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; "Liyakat İlkesi" ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere Yasa, devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme istemlerinin liyakat sistemine daytandırılmasını öngörmektedir.
Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesi de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesidir.
Yukarıda belirtilen genel kurallarda dikkate alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlıkların incelenmesi gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan "Yazılı
sınava giren adaylar,. ..." ibaresine yönelik yürütmenin durdurulması
istemi yönünden;
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında;
"Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına
göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı
kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmüne, aynı maddenin 11 inci fıkrasında
da; "Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbelerdeki en az bekleme sürelerinin tamamlanması,
b) Bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme
puanının alınması,
c) Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması,
d) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmet içi
eğitimde başarılı olunması,
şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu edilen 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında ise; "Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan baslamak üzere sözlü sınava tabi tutulur." kuralı yer almıştır.
Bu durumda; 3201 s. Kanunda emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak "yazılı sınavda başarılı olma" şartının aranması karşısında, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin uyuşmazlık konusu düzenlemede yukarıya alıntısı yapılan Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; kamu hizmetinin sürekli, etkili, verimli bir biçimde sunulabilmesi ve görevin gerektirdiği niteliklere sahip en uygun personelin belirlenebilmesi için, üst rütbeye terfi edecek personelin mesleki bilgi ve genel kültür düzeyini ölçmek amacıyla yapılan ve nesnel bir ölçme değerlendirme yöntemi olan yazılı sınavının tamamlayıcısı olarak görülen sözlü sınavına tabi tutulan adayların, yazılı sınavda başarılı olmasını gerektirecek bir taban puanı aşması veya en yüksek puandan başlanarak o yıl terfi için öngörülen boş kadronun birkaç katının çağrılması ya da her iki kriterin birlikte arandığı veya bunlara benzer bir seçme usulüyle sözlü sınavına çağrılmaları liyakat ve kariyer ilkelerinin gereğidir.
Yönetmeliğin 28 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına yönelik yürütmenin durdurulması istemi yönünden;
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55 inci maddesinin 11 inci fıkrasının
(c) bendinde; Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı
olunması, ... şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının
Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu edilen "Sözlü
sınav" başlıklı 28 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında ise; "Sözlü sınav
komisyonlari üst rütbeye terfi edecek personeli;
a) Bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği,
b) Temsil ve maiyetindeki personelini sevk ve idare kabiliyeti,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
ç) Analitik düsünme, problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği,
d) Planlama, eşgüdüm ve denetim becerileri,
konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirir. Her üyenin vermiş olduğu puanların
aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanı tespit edilir."
kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen Yasa hükmünde ve Yönetmeliğin 28 inci maddesinin başlığında
"sözlü sınav" ifadesine yer verildiği halde, anılan Yönetmelik maddesinin
içeriğinde "mülakat" a ilişkin esas ve usullere yer verilmiştir.
Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinme amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu
cevaplı görüşme olan mülakat, kamu görevlerine girişte yapılan yazılı sınavı
tamamlayıcı nitelikte olup, yazılı sınavla bilgisi ölçülen kişilerin, adayın
mesleğe uygun tavır ve davranışlara, yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup
olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Sözlü sınav ise, amacı bakımından
yazılı sınava benzemekte olup, bilgi ölçme amacıyla yapılmaktadır. Ancak sözlü
sınava ilişkin benzer düzenlemelere yer veren bazı yasa ve yönetmeliklerde sözlü
sınava tabi tutulacak adayların bilgi yanında mesleki ehliyete yönelik diğer
özel niteliklere de sahip olunup olunmadığı yönünden değerlendirmeye tabi tutulacağına
ilişkin düzenlemelere yer verildiği, dolayısıyla yazılı sınavın tamamlayıcısı
olan sözlü sınavın ölçme ve değerlendirme bakımından mülakatı da kapsadığı
sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Yasa hükmünde açıkça "sözlü sınav" şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28 inci maddesinin başlığında da "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan maddenin 3 üncü fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "Başarılı
sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..."
ibaresine yönelik yürütmenin durdurulması istemi yönünden;
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55 inci maddesinin 11 inci fıkrasının
(c) bendinde; Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı
olunması, ... şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin "Yazılı sınav" başlıklı 27 nci maddesinin 1 inci fıkrasında; "Üst rütbeye terfi edecek personelin mesleki bilgi ve genel kültür düzeyini ölçmek üzere yapılacak yazılı sınavlar, Polis Akademisi Başkanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sınav komisyonlarınca yapılır." kuralına, "Sözlü sınav" başlıklı 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; "Yazılı sınava giren adaylar, sicil numarası küçük olandan başlamak üzere sözlü sınava tabi tutulur." kuralına, "Sınav listelerinin düzenlenmesi" başlıklı 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında ise; "Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalamasıyla belirlenir. Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalamasının elli ve üstü olması şarttır" kuralına yer verilmiştir.
Sözlü sınav, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, bilgi ve liyakatı ölçmek, adayın mesleğe uygun yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Bu çerçevede, sözlü sınavın temel amacı, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde tespit edilenler arasından en başarılı adaydan başlayarak en uygun olanların seçilmesidir.
Dava konusu olan düzenlemede, her ne kadar sözlü sınavında başarılı olabilmek için en az elli puan almış olmak kaydı aranmasının makul bir başarı puanı olduğu düşünülse bile, yazılı sınavda herhangi bir başarı puanı öngörülmemiş olması, nihai başarı listesinin oluşumunda sözlü sınavının büyük oranda belirleyici olacağı sonucuna götürür.
Bu durumda; yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı puanı aranmadan sözlü sınava çağrıldığı dikkate alındığında, "Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla" şeklindeki düzenlemenin, bu haliyle somut olarak değerlendirilebilecek ve adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav puanını değerlendirmede etkisiz kılacağı ve yazılı sınavın tamamlayıcısı niteliğinde olması gereken sözlü sınavını, seçimin tek belirleyici unsuru haline getireceğinden dava konusu düzenlemede yukarıda yer verilen Kanun hükmüne uyarlık bulunmamaktadır.
Davacının rütbe terfi sözlü sınavlarına yönelik yürütmenin durdurulması istemine gelince;
Her ne kadar davacı tarafından, dava dilekçesinde "3.7.2015 tarihinde açıklanan 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavları" şeklinde bir ifadeye yer verilmek suretiyle iptal ve yürütmenin durdurulması isteminde bulunulmuş ise de; davacı kendi durumunu ve menfaatini gözeterek dava dilekçesinde belirttiği iddialar dikkate alındığında, anılan ifadenin "25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiser Yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının" iptali ve yürütmenin durdurulması istemi olarak ele alınması ve incelemenin bu çerçevede yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dava konusu sözlü sınavların dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin yukarıda belirtin gerekçelerle hukuka aykırılığı tespit edildiğinden, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelerin uygulama işlemi niteliğinde olan 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiser Yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Davacının katıldığı sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işleme yönelik yürütmenin durdurulması istemi yönünden ise;
Dava konusu işlemin dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırılığı tespit edildiğinden, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen davacının sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu açıktır.
Diğer yandan; tüm emniyet hizmetleri personeli rütbe terfileri için uygulanabilir olan ve hukuka aykırı olduğu saptanan düzenlemelerin uygulanmasına ve buna bağlı olarak uygulama işlemi tesis edilmesine devam edilmesi halinde telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar, ..." ibaresi yönünden oybirliğiyle; aynı maddenin 3 üncü fıkrası yönünden oyçokluğuyla; 29 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ..." ibaresi ile 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında (B) Grubu Komiser Yardımcılarına yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ve davacının katıldığı sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden oybirliğiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesinin 6352 sayılı Yasayla değiştirilen 2 nci fıkrasında sayılan koşullar gerçekleşmiş olduğundan yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne; aynı Yönetmeliğin dava konusu edilen diğer kısımları yönünden ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesinin 6352 sayılı Yasayla değiştirilen 2 nci fıkrasında sayılan koşullar gerçekleşmemiş olduğundan oybirliğiyle yürütmenin durdurulması isteminin reddine; bu kararın tebliğini izleyen 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceğinin taraflara duyurulmasına, 25.01.2016 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Uyuşmazlığın niteliğine ve davanın durumuna göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle, 10.5.2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesinin 3 üncü fıkrası yönünden, yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği görüşüyle, kararın bu kısmına katılmıyorum.
Yukarıdaki karar Corpus Mevzuat İçtihat Programından alınmıştır.