'PKK'nın 'şehir savaşı' hesabı tutmadı'
Yazar Ümit Fırat, "PKK şehir savaşıyla direnişin ve desteğin artacağını hesapladı. 'Ne kadar çok mağduriyet, o kadar çok destek' dedi. Fakat olmadı" dedi.
Yazar Ümit Fırat, "PKK, şehir savaşıyla direnişin ve desteğin artacağını hesapladı. Fakat olmadı. İnsanlar; çatışmayla, şiddetle iç içe yaşamak istemediler, evlerini barklarını terk ettiler." dedi.
Fırat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kürtlerin geçmişte silahla ayrı bir devlet kurmayı denediğini ancak başaramadığını belirterek, "Silahlı mücadeleyle bu ülkenin sınırlarından ayrılıp başka bir devlet kurma güçleri yok. O zaman uzlaşma yollarıyla netice almak lazımdır" ifadelerini kullandı.
"Kürt sorununda devreye başka aktörler girdi"
Kürt sorununun çözümünde gelinen noktada devreye başka aktörlerin girdiğini ifade eden Fırat, "PKK ya da temsilcileri, kendi başlarına karar verip, 'Uzlaşalım ve bu işi çözelim' noktasında değiller artık. Bölgesel ve küresel birtakım aktörler de devreye girdi. Suriye ve Irak karıştı. İran, bölgede ciddi bir aktör olmak istiyor ve 'Ben de varım' diyor. Avrupa'nın bazı ülkelerinde Türkiye üzerinde etkin olmak için, ellerinde Kürt kartı bulunmasını isteyenler var. Tabii devrede bir de Rusya var. Bunların etkileri kısmen azaltılmadan, siz istediğiniz kadar 'uzlaşalım' deyin, sizi uzlaştırmazlar. Size silahları veren, kullanmanızı ister. Kandil'deki PKK yöneticileri, hepsi için demeyeyim ama örneğin Cemil Bayık ve Duran Kalkan ekibinin Türkiye'de demokratik yöntemlerle değişim olacağına yönelik talepleri olduğunu sanmıyorum." ifadelerini kullandı.
PKK'nın tekrar şiddetin dozunu artırmasındaki nedenin "Taleplerimizi kabul ettiririz" düşüncesinden kaynaklandığını vurgulayan Fırat, "Genelde sağlanmış istikrarın bozulup Türkiye'nin elinin zayıflatılması ve istikrarsız bir ülke görüntüsü verilmesiyle pazarlık şanslarının güçleneceği zannedildi. Ama en çok da bölgedeki istikrar bozuldu. Üretim durdu; Van'da, Diyarbakır'da ve keza başka illerde turizm sona ermiş gibi gözüküyor. Kürtler kaybetti ve büyük zarara uğradılar" yorumunu yaptı.
"Halk şiddete destek vermedi"
PKK'nın, HDP'nin en yüksek oy aldığı Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Silvan, Dargeçit, İdil gibi yerlerde çukur kazmasının ne gibi sonuçlara yol açacağını hesaplamadığını anlatan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla direnişin ve desteğin daha fazla artacağını hesapladı. Ne kadar çok mağduriyet olursa o derece desteğin olacağını düşündüler. Fakat olmadı. İnsanlar; çatışmayla, şiddetle iç içe yaşamak istemiyorlar. Kıştan başlayıp, 'Baharda göreceksiniz!' diyerek, bütün coğrafyada hakimiyeti elde edeceklerini savundular. Bahar geldi ama sonuç yok. Çünkü Türkiye'de güvenlik güçleri, kırsal alanda insansız hava araçları, akıllı silahlar ve diğer yöntemlerle kontrolü sağladı. PKK kırsal alanda eski hareket kabiliyetine sahip değil ve anında yok ediliyor. Kırsalda ortaya etkin eylem koyamayınca ağırlığı yine şehirlere taşıdılar. 'Belki Suriye gibi bir durum oluşur ve netice alırız' düşüncesiyle hareket ettiler veya ettirildiler ve yanıldılar. PKK'nın 'şehir savaşları' hesabı tutmadı." diye konuştu.
"Hendek siyasetinin en büyük maliyeti yaşanan can kayıplarıdır" diyen Fırat, sözlerine şöyle devam etti:
"Devleti ve hükümetleri zorbalıkla eleştirip suçlayan ve kendilerini 'Kürt Özgürlük Hareketi' olarak tanımlayan bir yapı, kendisi için bir statü sağlamak uğruna bir savaş başlattı. 10 aydır süren şiddet eylemleri ve hendek savaşları sonucu yüzlerce insan hayatını kaybetti. Kürtlerin sahip oldukları ve başta tarihsel mirasları olan kentleri olmak üzere pek çok değerleri de geriye dönüşü mümkün olmayan bir şekilde kaybedildi. Bunlar, şehirlerin göbeğinde yapılmamalıydı. İnsanlar bölgeden kaçtılar. PKK bu yöntemleriyle askeri yeniden yerleşim bölgelerine çekti. Legal Kürt siyaseti hiçbir şey kazanamadı."