Askerin şüpheli ölümü AİHM'e gidiyor
BATMAN'ın Sason İlçesi'nde vatani görevini yaparken kaza kurşunuyla yaralanan ve 3 yıl tedavi gördükten sonra yaşamını yitiren Jandarma Komando Er Celal Abbas Üstdağ hakkındaki dava 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde zaman aşımı nedeniyle düşürüldü. Üstdağ'ın avukatı Selahattin Çoban, davanın makul sürede sonuçlanmaması, yaşam hakkı ve adil yargılama ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağını söyledi.
Sason'da vatani görevini yapan Sivas'ın İmranlı İlçesi nüfusuna kayıtlı Jandarma Komando Er Celal Çoban Üstdağ, 16 Aralık 1999 tarihinde birlikte nöbet tutarken şakalaştığı arkadaşı Mesut Gökçan tarafından silahla vurularak ağır yaralandı. Tutuklanan Gökçan, hakkında Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde ?Dikkatsizlik ve talimatlara riayetsizlik sonucu yaralanmaya sebebiyet vermek' suçundan açılan davada zanlı 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ağır yaralandıktan sonra Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne kaldırılan Üstdağ'ın ameliyatla sol böbrek, dalak ve kalın bağırsağının yarısının alınıp, daha sonra Ankara GATA'ya sevk edildi. GATA'da bağırsak ameliyatı geçiren Celal Çoban Üstdağ, 7 Ağustos 2000 tarihinde taburcu edilip evine gönderildi. Sivas'ta tedavisi süren Üstdağ, 11 Ocak 2003'de Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nede hayatını kaybetti.
Bursa'da yaşayan Mesut Gökçan'ın yargılanmasına 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Müdahil avukat Selahattin Çoban, Üstdağ'ın şakalaşma sırasında yaralanmasının imkansız olduğunu, kurşunun sırtından yaraladığını söyledi. Çoban, ?Sanığın kasten adam öldürmekten cezalandırılmasını talep ediyoruz'' dedi. Baba Celal Üstdağ da oğlunun tek evladı olduğunu belirterek mahkemeye verdiği yazılı dilekçesinde, ?Askeri hastaneye gittiğimde oğlumun yoğun bakımda olduğunu gördüm. 13 gün kendisini monitörden izledim. Ağzında oksijen maskesi vardı. Hiçbir şekilde ifade verip imza atacak durumda değildi. Olayın şakalaşma sonucu meydana geldiğine dair ifadesinin alındığına şahit olmadım. Oğlum hayatını kaybetti. Ben 65, annesi 62 yaşında bakıma muhtaç kaldık. Çünkü tek evladımdı. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum'' dedi.
Sanık Gökçan'ın katılmadığı duruşmada mahkeme, ?sanığın kasten adam öldürdüğüne dair müdahil iddiaları dışında somut delil bulunmaması, yaralanmaya sebebiyet verilmesi, adam yaralama suçunun 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olması nedeniyle' davanın düşürülmesine oy birliğiyle karar verdi. Avukat Selahattin Çoban, davanın makul sürede sonuçlanmaması, yaşam hakkı ve adil yargılama ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi.
İddianamede, sanık Mesut Gökçan'ın nöbete gittiği sırada arkadaşı Celal Abbas Üstdağ'ın yanına gelerek, ?Ben de seninle geleyim bir sigara içeriz'' diyerek birlikte nöbet yerine gittikleri, bu sırada şakalaştıkları, sanığın, ?Seni vururum'' demesi üzerine Celal Abbas Üstdağ'ın da bağrını açıp ?Vur beni'' dediği, bu sırada oradan geçmekte olan Serkan Uyur adlı askerin kendilerini uyarmaları üzerine şakalaşmaya son verdikleri belirtildi. İddianamede, Üstdağ'ın kendisini vuran arkadaşına ?Hadi ben iniyorum, sende gel'' dediği ve bu sırada tüfeğin içindeki şarjörü çıkarıp kurma kolunu geriye çeken sanık Mesut Gökçan'ın mermiyi görmeyince namlunun boş olduğunu düşünerek tetik düşürdüğü, bu esnada merminin Celal Abbas Üstdağ'ın sol kürek kemiğinin altından girip karnından çıktığı ve hastaneye kaldırıldığı kaydedildi.