Erdoğan: Bize göre iyi terörist, kötü terörist olmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bize verilen cevaplar var, diyorlar ki 'PYD, YPG bunlar DAEŞ'e karşı savaştıkları için biz onlara destek veriyoruz' diyorlar bazı dost ülkeler. Peki, bunu böyle söylüyorsunuz, El Nusra'yı terör örgütü olarak kabul ediyorsun. El Nusra da DAEŞ'e karşı savaşıyor, onu niye dost olarak kabul etmiyorsun? Bize göre iyi terörist, kötü terörist olmaz, teröristlerin hepsi kötüdür"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Haziran 2016 22:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Bize göre iyi terörist, kötü terörist olmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gönül zenginliğinin ne kadar önemli olduğunu son 6 yıldır Suriye ve Irak'taki çatışmalardan kaçan mülteciler konusunda sergilenen tavırda bir kez daha görüldüğünü belirterek, "'Bize bir yerlerden yardımlar gelecek de ondan sonra yapacağız' diye düşünmedik tam aksine 'bizde ne var biz verelim' dedik. Biz devletin bütçesinden 10 milyar doları aşkın verdik ama sağ olsun sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz de en az bir o kadar da onlar verdiler. Niye? Çünkü bu milletin mayasında İslam var." dedi.

Erdoğan, "36. Geleneksel Birlik Vakfı İftarı"nda yaptığı konuşmada, 6.günü geride bırakılan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif'in Türkiye, Türk milleti, İslam alemi, mağdur ve mazlumlar için hayırlara vesile olmasını diledi.

Allah'ın herkese bu kutlu zamanların feyzi, bereketi ve rahmetinden istifade etmeyi nasip etmesini dileyen Erdoğan, güzel iftar sofrası etrafında kendilerini gönüldaşlarıyla bir araya getirdiği için Birlik Vakfının başkanına ve ekibine teşekkür etti.

Öğrenci burslarından konferanslara, kurslardan yarışmalara yapılan tüm faaliyetleri tarihin, kültürün, medeniyetin ihyası ve inşası yolunda atılmış kıymetli adımlar olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, vakfın çalışmalarının geçen 31 yıllık dönemde yeni bir neslin yetişmesinde ciddi katkılar sağladığına inandığını söyledi.

Erdoğan, Birlik Vakfının özlenen yeni neslin yetişmesine sağladığı katkıların, "Yeni Türkiye"nin inşası hareketinde öncü ve önemli bir rol oynağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde birikimiyle, maddi katkılarıyla, manevi destekleriyle emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Ebedi aleme irtihal etmiş olan tüm büyüklerimizi, kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. On bir ayın sultanı mübarek ramazan ayını anlamına ve önemine uygun bir şekilde tüm milletimizle idrak etmeye çalışıyoruz. Bireysel olarak oruç tutarak, ibaret ederek, hayır ve hasenatımızı artırarak garip gurebanın hal ve hatırını daha fazla sorarak bu ayın müjdelerinden istifade etmeye gayret ediyoruz. STK'lar ve resmi kurumlarımız vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak aynı işi çok daha geniş boyutta gerçekleştirmenin çabası içerisindeyiz.

Ramazanı değerlendirmek için adete ülke ve milletçe seferber olmuş durumdayız. Azı olan azdan çoğu olan çoktan vererek bu iyilik kervanında yerini alıyor. Zira ramazan her şeyden önce infak ayıdır. Allah yolunda tasadduk etmeyen, imkanlarını paylaşmayan, yoksulların sofralarını şenlendirmeyen bir kimse maddi olarak ne kadar zengin olursa olsun fakirdir. Peygamberimiz 'yarım hurma ile de olsa cehennem ateşinden korunun' buyuruyor. 'Bunu da bulamayan güzel bir sözle ateşten korunsun' diyerek bizlere çok temel bir ilke vaaz etmiştir. Bu sebeple bir Müslüman, 'durumum iyi olduğu zaman' veya 'şu seviyeye geldiğimde hayır yapacağım' gibi bir düşünceyle bu meselelere yaklaşamaz. Bilakis yarım hurma bile olsa infak ederek, paylaşarak kendini ateşten korumanın yollarını arar. Bizim kültürümüzde zengin, altınları, arabaları, maddi imkanları çok olandan ziyade gönlü geniş olandır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönül zenginliğinin ne kadar önemli olduğunun son 6 yıldır Suriye ve Irak'taki çatışmalardan kaçan mülteciler konusunda sergilenen tavırla bir kez daha görülüp yaşandığını belirterek, "'Bize bir yerlerden yardımlar gelecek de ondan sonra yapacağız' diye düşünmedik tam aksine 'bizde ne var biz verelim' dedik. Biz devletin bütçesinden 10 milyar doları aşkın verdik ama sağ olsun sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz de en az bir o kadar da onlar verdiler. Niye? Çünkü bu milletin mayasında İslam var. Çünkü bizim inancımızda 'veren el, alan elden hayırlıdır' anlayışı, inancı var. Tüm dünyanın sırtını çevirdiği, görmezden geldiği bir meselede 7'den 70'e tüm Türkiye seferber oldu. Kapımıza gelen herkese, kökenine, meşrebine bakmadan sahip çıktık, soframıza bir kaşık da onlar için koyduk. Çünkü biz biliyorduk ki muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. Bu anlayışla yolumuzda yürüdük." diye konuştu.

Erdoğan, bütün bunların yanında, milli geliri Türkiye'den katbekat fazla olan ülkelerin güvenlik tedbirlerini artırarak, kapılarını kapatarak bu insanların acılarına duyarsız kaldığını dile getirdi.

Hatta mültecilerin yanlarında getirebildikleri ziynet eşyalarına, paralarına dahi göz dikildiğini, el konulduğu utanç verici durumlara bu dünyada şahit olunduğunu aktaran Erdoğan, "Bugüne kadar hiçbir Avrupa ülkesi bizim 10 farklı ilimizde kurduğumuz 26 barınma merkezinin bir benzerini tesis etmedi, edemedi. Peki burada sorun maddi imkan eksikliği miydi? Para, kaynak bulunamadığı için mi bütün bunlar yapılmadı? Tabii ki hayır. Buradaki sıkıntı vicdan terazisinin bozulmasıydı, merhamet eksikliği, şefkat eksikliğiydi. Çünkü bizler bir merhamet medeniyetinin bir şefkat medeniyetinin mensuplarıyız, farkımız buydu." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iyi terörist, kötü terörist olmadığını, teröristlerin hepsinin kötü olduğunu belirterek, "Eylem yaptıkları mahallelerde, vatandaşlarımızın ev ve iş yerleriyle birlikte camileri, kiliseleri, ibadethaneleri, Kuran-ı Kerim'leri hedef alan terör örgütü bu topraklara ait değildir. Tıpkı Suriye'de ve Irak'ta, İslam'ın bin 400 yıllık kültürel mirasını yerle bir eden DAEŞ denilen terör örgütünün İslam'la bir ilgisinin olmadığı gibi." dedi.

"36. Geleneksel Birlik Vakfı İftarı"na katılan Erdoğan, bugün insanlığın ihtiyacı olanın, Hz. Muhammed'in, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisi şerifinde işaret ettiği tavır, yani empati, diğergamlık olduğunu söyledi.

Aynı havayı soluduğu, aynı gök kubbeyi paylaştığı insanların acılarını yüreğinde hissetmeyenlerin vicdanının körelmiş olduğunu anlatan Erdoğan, bu empati kaybedildiği zaman maddi imkanın, paranın, gücün, şatafatlı binaların da bir anlamı kalmayacağını aktardı.

Erdoğan, bunların tamamının insan için olduğunu dile getirerek, "Bunlar, insanlığın ortak faydasına kullanılmak üzere bizlere verilmiştir. Evet, paylaşabildiğimiz, infak edebildiğimiz kadar insanız. Milletimiz küresel düzeyde adeta bir kaht-ı rical yaşandığı bir dönemde tavrıyla, hayrı hasenatıyla, mazlumların yanında hesapsız duruşuyla bir kez daha tarihe geçmiştir. Kim ne derse desin geçmiştir. Biz şimdi nasıl ecdadımızın yaptıklarını hayırla yad ediyorsak, inşallah ilerde bizim evlatlarımız da bugün yapılanlarla iftihar edeceklerdir." diye konuştu.

- "Terör örgütü bu topraklara ait değildir"

Birlik Vakfı'ndan hem ecdadına sahip çıkacak nesli yetiştirmesini hem de bu neslin övüneceği eserlerin üretileceği kültürel atmosferi oluşturmasını isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör şu mübarek ramazan günlerinde dahi kan dökmekten, can almaktan, yeni acılara yol açmaktan geri durmuyor. Her zaman dediğimiz bir şey var. Terörün dini, milliyeti, ırkı, ülkesi, bölgesi olmaz. Terör, tüm insanlığın ortak düşmanıdır. Ramazanda oruçlu insanları bombayla katledecek kadar gözü dönmüş bir terör örgütünün herhangi bir kutsalı, davası olamaz. Daha da öteye giderek, bu terör örgütüne karşı açık ve net şekilde tavır koymayanları da ben aynı kategoride değerlendiriyorum. Bizim inancımızdan zulme rıza zulümdür. İster kabul etsinler, ister etmesinler. Tarih bunları aynen bu şekilde yargılayacak. Eylem yaptıkları mahallelerde vatandaşlarımızın ev ve iş yerleriyle birlikte camileri, kiliseleri, ibadethaneleri, Kur'an-ı Kerim'leri hedef alan terör örgütü bu topraklara ait değildir. Tıpkı Suriye ve Irak'ta İslam'ın bin 400 yıllık kültürle mirasını yerle bir eden DAEŞ denilen terör örgütün İslam'la bir ilgisinin olmadığı gibi. PKK, PYD, YPG gibi coğrafyamızda olanlarla da bir irtibatı yoktur."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunların hepsinin, bölge üzerinde hesabı olan çevreler tarafından organize edilmiş proje ürün yapılar olduğunu, ülke ve bölgede var olan sorunları, sıkıntıları istismar ederek kendine zemin bulan bu örgütlerin gerçek yüzlerinin her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlandığını aktardı.

Suriye'nin kuzeyinde çok ciddi bir plan ve projenin uygulandığını vurgulayan Erdoğan, "Bu plan ve proje üzerinde de ne yazık ki dost gözükenlerin de sinsilikleri yatmaktadır. Bunu da çok açık net ifade etmek durumundayım. Bunu da aynen kendileriyle paylaşıyoruz. Onu da söyleyeyim. Burada söylenenler şu anda onlar tarafından da takip ediliyor zaten. Bölücü terör örgütünün 20 Temmuz'dan bu yana bazı ilçelerimizde gerçekleştirdiği eylemlerin ne bölgeye ne de bölge halkına en küçük faydasının olmadığını hep birlikte gördük. DAEŞ terör örgütünün de İslam coğrafyasının son yıllarda yaşadığı en büyük acılara sebep olmak dışında hiçbir fonksiyonu olmamıştır, olmayacaktır." diye konuştu.

"Türkiye PKK'dan, bölgemiz DAEŞ'ten kurtulmadıkça yaşanan acılar bitmeyecektir" diyen Erdoğan, bu operasyonları sonuna kadar devam ettireceklerini kaydetti.

- "Teröre karşı mücadelede yılmak yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan yılmayacaklarının altını çizerek, şunları aktardı:

"Suriye'de birbirleriyle çatışıyormuş gibi gözüküp, aslında aynı amaca hizmet eden bu örgütler, bölge halkına zulmetme, bölgenin İslami kimliğini tahrip etme konusunda adeta birbiriyle yarışıyorlar. Bakın bize verilen cevaplar var. 'PYD, YPG, bunlar DAEŞ'e karşı savaştıkları için biz onlara destek veriyoruz' diyor bazı dost ülkeler. Bunu söylüyorsunuz. El Nusra'yı terör örgütü olarak kabul ediyorsun. El Nusra'da DAEŞ'e karşı savaşıyor. Onu niye dost olarak kabul etmiyorsun? Bize göre iyi terörist, kötü terörist olmaz. Teröristlerin hepsi kötüdür. Biz olaya böyle baktık. Milletimizin ve bölge halkının artık gerçekleri görmeye başladığına ben inanıyorum."

Ramazanın ülke ve bölge için hayırlı bir başlangıcın müjdecisi olmasını ve bu tür iftar sofralarının birlik ve beraberliği daha da güçlendirmesine vesile olmasını dileyen Erdoğan, terörle mücadele operasyonlarda şehit düşenlere rahmet, yaralılara şifalar diledi.

- "Muhammed Ali her yumruğunu mazlumlar için attı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında efsanevi sporcu ve insan hakları savunucusu Muhammed Ali'nin ölümüne de değindi.

Cenaze namazını kılmak üzere geniş bir heyetle ABD'ye gittiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Muhammed Ali'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Tabii ki Muhammed Ali'yi, mesajlarımda da hep ifade ettim, sıradan bir sporcu ya da boksör olarak görmedim. Aynı zamanda onun her attığı yumruğun mazlumlar için atıldığına inanan birisi olarak baktım. Mağdurlar için atıldığına inanan bir bakış açısına sahip olduğum için bunları söylüyorum. Hele hele Vietnam'a gitmeyişi çok daha anlamlıydı. 'Vietnamlılar bize saldırmadı, niçin ben oraya gideyim?' dedi. Şampiyonluğunu aldılar, men ettiler, 5 yıla mahkum ettiler ve 10 bin dolar da para cezasına çarptırdılar ama o şampiyonluğunu kaybetmesine rağmen, bu cezaya mahkum edilmesine rağmen gitmedi. Hatta madalyasını da biliyorsunuz göle attı. Şimdi, bu dik durmak var ya, az önce İsmail (Kahraman) Bey söyledi, hani dikleşmeden dik durmak... İşte bu çok önemli. Omurgalı olmak çok önemli, öyle rüzgar önünde kalmış yaprak gibi sallanmanın hiçbir anlamı yok. Dik duracağız dik... Çünkü Müslüman'a bu yakışır. Allah'tan başka kimsenin önünde bir Müslüman'a eğilmek yakışmaz. Biz ancak rükuda eğiliriz, o kadar."

Birlik Vakfı'nın genç kuşağını da "Asım'ın nesli" olarak gördüğünü belirten Erdoğan, istiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale şehitleri için yazdığı "Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek/İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek/Şuheda gövdesi bir baksana dağlar, taşlar/O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar/Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor" şeklindeki dizelerini okudu. Erdoğan, "İşte mesele bu. Rüku dışında eğilmeyen başlara sahip bu millet için bu milletin kahraman evlatları için ne desek az olur, ne söylesek kifayetsiz kalır" diye konuştu.

"Birlik Vakfımız ve aynı dava için çalışan kuruluşlarımız Asım'ın neslini yetiştirmeye devam ettiği müddetçe Allah'ın izni ve yardımıyla bu hilal hep özgürlüğümüzün sembolü olarak kalmaya devam edecektir" diyen Erdoğan, katılımcıların yaptıkları duaların ve ibadetlerin Hak katında kabul olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber