Balyoz'da yazdılar 15 Temmuz'da oynadılar

Ergenekon'dan 2 yıl hapis yatan Çubuklu, FETÖ'nün TSK'yı hedef alan operasyonlarının ne zaman başladığını, neler yapıldığını anlattı, '15 Temmuz ülkeyi ele geçirmek için yapılmış bir terör eylemidir' dedi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 02 Ağustos 2016 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Balyoz'da yazdılar 15 Temmuz'da oynadılar

Musa Kesler / Haber Merkezi

Emekli Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, 2004 ile 2013 yılları arasında Genelkurmay Adli Müşavirliği yaptı. Ergenekon soruşturmaları kapsamında 17 Ağustos 2011'de tutuklandı ve 2 yıl hapis yattı. Tutuklu iken Ocak 2013'te görevinden alındı. Tahliye edildikten sonra Genelkurmay'da başka bir göreve atandı, sonra da emekli oldu. Çubuklu, FETÖ'nün TSK'yı hedef alan operasyonlarının ne zaman başladığını, neler yapıldığını ve örgüt üyelerinin operasyonlarla tasfiye edilen subayların yerine nasıl yerleştiğini Milliyet'e anlattı.

FETÖ'nün ilk izlerini 2006'da gördüğünü belirten Çubuklu, şöyle devam etti:

'Sauna ve Atabeyler'

"Sauna Çetesi denen bir soruşturmaydı. Sonra 'Atabeyler' çıktı. Bu soruşturmayla Başbakan'a 'Size, ailenize suikast yapacaklar' gibi telkinlerde bulunarak onu etki altına aldılar. Sonra 2007'deki kapatma davası açıldı. Dikkat edilirse ortam hazırlanmaya başladı. Sonrasında TSK'ya 'asitmetrik' saldırılar artarak devam etti. İçerden bilgi ve belge sızdığı belliydi. 'Özel Görevli Basın' tahrif edilmiş bu maksatlı belge ve bilgileri daha da çarpıtarak ordu aleyhine psikolojik propaganda malzemesi haline dönüştürüyordu.

'15 Temmuz ülkeyi ele geçirmek için yapılmış bir terör eylemidir. Yapanlar da hiç şüphesiz ki Fehullahçı Terör Örgütü'dür. Çok acımasız bir örgüt oldukları bir kez daha ortaya çıktı. Biz tutuklu olduğumuz dönemde başımıza gelenlerden bunların nasıl bir zihniyete sahip olduğunu anlamış, görmüş ve ilgililere/kamuoyuna anlatmak için yoğun çaba sarf etmiştik. Balyoz için kendi yazdıkları senaryoyu 15 Temmuz'da oynadılar. Şehirleri, Meclisi bombaladılar, halkı katlettiler. 1970'lerden beri orduda örgütlendiklerini biliyoruz. 1971 ve 1989 yıllarında iddianameler hazırlandı, haklarında davalar açıldı. Ama hep kurtuldular, kurtarıldılar. Asıl araştırılması gereken bu. Bunları koruyan kollayan kim?

"Genelkurmay'ın kışla dışında istihbarat yetkisi yok. Onu takip edecek olan MİT veya emniyettir. Eğer size bu birimler bilgi getirmediyse, gelenler de saklandıysa yapabileceğiniz bir şey yok. Çok gizli bir örgüt var karşınızda. Soruşturma başlatan askeri savcıları da takibe alıyorlar. Özel hayatlarını takip ederek bir açığını yakalamaya çalışıyorlar. Bulamasalar bile iftira atarak onları pasifize ediyorlar. Örneğini Askeri Casusluk davasında gördük."

FETÖ'nün, kendisinin de Adli Müşavirlik'ten gönderilmesi için her türlü psikolojik harekatı yaptığını söyleyen Çubuklu, "Beni cemaatçi olmakla suçladılar. Tutuklandığımda 'Bu gölge tutuklama, birkaç hafta sonra çıkarırlar, geri döner' diye konuştular. Bunları, örgütün psikolojik harekatta ne kadar başarılı olduğun göstermek için anlatıyorum" diye konuştu.

'Darbeciler getirildi'

"Bizim şüphelendiğimiz, 'Göreve getirmeyin' dediklerimiz şimdi tutuklu" diyen Emekli Tümgeneral Çubuklu, şunları anlattı:

"Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpas davalarında tutuklu yargılanan askerlerin 2010 yılı Askeri Şura'da nasıl değerlendirileceği ve emekli edilip edilemeyecekleri yönünde hukuki görüşümüz sorulmuştu. TSK Personel Kanunu uyarınca soruşturma ve kovuşturması sonuçlanıncaya kadar terfi edemeseler de, emekli de edilemeyecekleri, rütbelerinin yaş haddine kadar TSK'da kalmalarının yasal zorunluluk olduğu yönünde hukuki mütalaa bildirmiştim. Amaç, kumpasa uğrayan arkadaşlarımızın daha fazla mağdur edilmemesi, emekli edilmeleri durumunda da TSK'nın kadrolarının malüm örgütün üyeleri tarafından işgal edilmesinin önüne geçilmesiydi. 2010'da kimse emekli edilmedi. Rütbe bekleme süresi dolanların rütbe bekleme süreleri uzatıldı."

'Görüşümü değiştirmemi istediler'

"2011 yılı haziran ve temmuz aylarında bu hukuki görüşümü değiştirmem konusunda Genelkurmay Personel Başkanlığı'nca şifahi olarak müracaatlarda bulunuldu, kendileri gerekçe olarak kadroların çok şiştiğini ileri sürüyorlardı. Ben bu görüşe rağmen hukuki mütalaamı değiştirmedim. 2011'de yine kimse emekli edilmedi, ancak ben Yüksek Askeri Şura sonrası 17 Ağustos 2011'de tutuklandım. 2012 yılından itibaren kumpasa uğrayan general/amiraller emekli edilmeye başlandı, neticede yerlerine terfi ettirilenlerin 15 Temmuz'da neler yaptığını bizzat yaşayarak gördük."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber