Bütçe kanunu yayımlanmadan önce Üniversitelerin idari personel ihtiyacına dair öneri
Bütçeye herhangi bir yük getirmeyen "Üniversitelerarası Nakil"ler merkezi yönetim bütçe kanununa tabi atamalardan istisna tutulmalı
Üniversitelerin idari personel ihtiyacı ile ilgili kapsamlı bir yazıyı sizlerle 08 Ekim 2016 tarihli haberimizde paylaşmıştık.
Söz konusu haberde özetle, son iki yılda üniversitelere dağıtılan serbest memur atama izinlerinin yarı yarıya azaldığını, ayrılan memurun %50 nispetinde atama izni hakkına yönelik uygulamanın da 2014 yılında kaldırıldığını ve bu durumun özellikle kurumsallaşmasını henüz tamamlayamayan yeni üniversitelerde personel ihtiyacını had safhaya çıkarttığını söylemiştik.
Bu tespitlerimizden sonra, Maliye Bakanlığı tarafından Meclise sevkedilen "2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı"nın ekinde yer alan "İ Cetveli"nin "Kamu Görevlilerine İlişkin Toplam Atama Sayısı Sınır"larını incelediğimizde şu hüküm yer almaktadır :
"Açıktan veya nakil suretiyle; 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında öğretim üyeleri hariç olmak üzere boş öğretim elemanı kadrolarına 4000, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında serbest memur kadrolarına 5000 olmak üzere, yapılabilecek toplam atama sayısı sınırı 9000 adettir. Ayrıca, yükseköğretim kurumlarının boş öğretim elemanı kadrolarına 2016 yılında emeklilik, ölüm, istifa, nakil eğitimin tamamlanması veya başarısızlık sonucu kurumlarından ayrılan araştırma görevlisi sayısı kadar daha açıktan veya nakil suretiyle atama yapılabilir."
2017 yılında serbest memur kadroları için belirlenen 5000 atama izninin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli listelerde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçe kapsamındaki 111 devlet üniversitesi ile çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtılacağını düşündüğümüzde; üniversiteleri önümüzdeki yılda personel ihtiyacı bakımından çok zor günler bekliyor.
Tamamen tahmini olmakla birlikte 5000 atama izninden yaklaşık 750-1000 civarında bir kadronun üniversitelere dağıtılacağını değerlendirdiğimizde; üniversitelerin 2017 yılında açıktan veya nakil atama yolu ile en düşük 3, en fazla 10 gibi bir rakamda olmak üzere memur atama hakkına sahip olacağı görülüyor.
Özellikle, üniversitelerin artmasına paralel olarak yeni kurulan birçok akademik birimin (fakülte, yüksekokul, enstitü, uygulama ve araştırma merkezleri) idari işlemlerinin yürütülmesinde memurların önemi büyüktür. Ayrıca, sağlık hizmeti sunan üniversitelerde yardımcı sağlık elemanı temini noktasında da yaşananlar herkesin malumu.
Bu nedenle, özellikle YÖK'ün ve diğer ilgili kurumların üniversitelerin eleman ihtiyacına farklı bir çözüm yolu getirmeleri gerekiyor.
Bizim naçizane önerimiz, "devlet üniversitelerinin birbirleri arasında NAKLEN yapacakları idari personel atamalarının bütçe kanununda belirtilen sınırlamaya tabi olmamasıdır". Nasıl ki, Milli Eğitim Bakanlığının merkez teşkilatında görev yapan memurun herhangi bir İl Müdürlüğüne naklen atanması bütçeye ilave bir yük getirmiyorsa, bir devlet üniversitesinden başka bir devlet üniversitesine atanan memur da bütçeye ekstra bir maliyet getirmemektedir. Devletin sağ cebinden çıkan para biraz da sol cebinden çıkabilir.
Bu açıdan, 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun görüşülmeye başlandığını şu günlerde, üniversiteler personel ihtiyacının önerimiz doğrultusunda yeniden ele alınması, konunun paydaşları (Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, YÖK ve Üniversiteler) tarafından gerekiyorsa farklı modeller üzerinden çalışmalar yapılmasının önümüzdeki yıllar için faydalı olacağını düşünüyoruz...
Yavuz Selim KAPLAN