Sözleşmesini kendi isteğiyle fesih eden 4/B'liye de iş sonu tazminatı kararı
Danıştay, sözleşmesini fesih eden 4/B'liye, iş sonu tazminatı ödenmesi gerektiğine karar verdi
Bir hastanede 4/B'li olarak çalışan tıbbi sekreter, KPSS ile başka bir hastaneye hemşire olarak atanmaya hak kazanmıştır. Bunun üzerine ilk hastanesindeki hizmet sözleşmesini fesih etmiştir. (Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan 4/B sözleşmeli esasları, unvan değişikliğinde bu geçişlere imkan vermektedir.)
Sözleşmesini fesih eden 4/B'li bu kez, iş sonu tazminatını istemiştir. İdare ise, 4/B esaslarında yer alan ve sözleşmenin personel tarafından sözleşmenin feshi halinde iş sonu tazminatı ödenmeyeceği yönündeki hükmü gerekçe göstererek, iş sonu tazminatı ödememiştir.
Ancak yapılan yargılamada, Danıştay, haklı bir nedenin varlığı halinde, tarafların sözleşmenin feshine ilişkin olarak bir ay önceden ihbar yükümlülüğünün bulunmadığına karar vermiştir. Bu gerekçeye de dayanarak, sözleşmesini fesih eden personele iş sonu tazminatı ödemesi gerektiğine karar vermiştir.
İŞTE MAHKEME KARARI
T.C.
DANIŞTAY
Onbirinci Daire
Esas No: 2015/1467
Karar No : 2016/481
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ....
Vekilleri : Av.... , Av.....
Karşı Taraf (Davalı) : Elazığ Valiliği
İstemin Özeti : Diyarbakır 1. İdare Mahkemesince verilen 12.04.2012 tarihli ve E:2011/1051; K:2012/725 sayılı kararın, davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Şükrü Emrah Yılmaz
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Dava, davalı İdare bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde görev yapmakta iken 12.07.2010 tarihinde bu görevinden ayrılan davacının, iş sonu tazminatı ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile iş sonu tazminatı ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; olayda kendi isteği ile sözleşmeyi fesheden davacının, iş sonu tazminatı ödenmesi için fesihten bir ay önce çalıştığı kuruma haber verme zorunluluğu yerine getirmediği öngörüldüğünden, iş sonu tazminatı ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, Mahkeme kararının, hukuka aykırılık olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları düzenleyen 06.06.1978 tarih ve 7/1574 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 02.09.2005 tarih ve 25924 sayılı Resmi Gazete2de yayımlanarak yürürlüğe giren 03.08.2005 tarih ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2. Maddesi ve ile değişik 7. maddesinin birinci fıkrasında, kamu kurum ve kuruluşlarının yurtdışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel hariç olmak üzere, en az iki yıl hizmet yılını tamamlayanlardan;) a) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince malullük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması, b) hizmetlerinin gerek kalmadığı için sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi, c) istihdamına ilişkin mevzuatında yer alan hükümler uyarınca ilgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi, d) ilgilinin ölümü hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibarıyla, Devlet Memurları Kanunu'na göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini tutarını geçmemek üzere, çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu tazminatının ödeneceği, bir yıldan artan süreler için de tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılacağı, dördüncü fıkrasında ise, bu statüde çalışanların sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatının ödenmeyeceği kuralı yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde "tıbbi sekreter" olarak görev yaptığı, 08.07.2010 günlü dilekçe ile , 2010/5 KPSS sonucunda Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine "hemşire" olarak atandığından bahisle 12.07.2010 tarihi itibarıyla ilişiğinin kesilmesini talep ettiği ve 08.02.2011 tarihli dilekçe ile tarafına iş sonu tazminatının ödenmesi yolundaki talebinin 20.05.2011 günlü işlemle reddi üzerine de görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde çalışan personelin, sözleşme esasları dışında herhangi bir nedenle sözleşmesini feshetmesi halinde iş sonu tazminatının ödenmeyeceği açıktır.
Bununla birlikte, dava konusu olayda, davacı ile davalı idare arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesinin 9/d maddesinde, tarafların bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği hükmüne yer verilmiş olup; haklı bir nedenin varlığı halinde, tarafların sözleşmenin feshine ilişkin olarak bir ay önceden ihbar yükümlülüğünün bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Bu durumda, 2010/5 KPSS sonucuna göre Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine "hemşire" olarak atanması nedeniyle sözleşmesinin feshi talebiyle davalı idareye yapmış olduğu başvuru neticesinde anılan idare ile ilişiği kesilen davacının, söz konusu talebinin haklı bir nedene dayandığı açık olduğundan, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca tarafına iş sonu tazminatı ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde ve İdare Mahkemesince verilen kararda yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme Kararının bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.