Ak Parti'nin Bitlis'teki başarısının sırrı

Bitlis'te ulaşılan %60'lık oy büyük bir kırılmadır. Bitlis dini hassasiyeti yüksek, muhafazakar yapısıyla bölgede her zaman farklı bir yerde olmuştur. 16 Nisan halk oylaması Türkiye'de büyük bir çekişmeye sahne olmuş, bu mücadelenin sonucunda "evet" oyları %51,4 ile önde çıkmış, değişim halk tarafından onaylanmıştır.
Bitlis'te ise durum daha farklı şekillenmiştir. Çıkan bu sonuç bölgeyi tanımayanlar için sürpriz olarak nitelendirilse de bölge açısından bir sürpriz değildir. AK Parti kurulduğu günden beri Bitlis'te ki en güçlü seçmen desteğine bu referandumda ulaşmıştır.

Çıkan bu sonuç üzerine sağlıklı bir analiz yaptığımızda birkaç etkenin olduğu dikkat çekmektedir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi Her Vatandaşa doğru bir şekilde anlatıldı

Ak Parti, bölgede ve Türkiye'de olduğu gibi 7 Haziran sonrası Bitlis'te de ciddi bir düşüş yaşadı. Ancak İlden bir Genel Başkan Yardımcısı çıkması dengeleri önemli bir şekilde değiştirmeye başladı. 1 Kasım seçimlerinde başlayan yükseliş trendi iyi bir takım oyunu ile istikrarlı bir şekilde devam etti. Uyumlu bir çalışma ile teşkilatın mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev her bireye temas ederek, gerek STK'lar ile gerek mahalle ve salon toplantılarında Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi her vatandaşa doğru bir şekilde anlatıldı.

Bitlis siyaseti Ak Parti'nin 2002 Ruhuna dönmesiyle başarıya ulaştı

Görülüyor ki 7 Haziran sonrası Bitlis siyasetinde eksiklikler doğru tespit edilmiştir. Yapılan doğru analizler sayesinde önemli kırılmalar yaşanmış ve yeni bir dönem başlamıştır. Bu anlayış Ak Parti'nin kuruluş felsefesi olan 2002 ruhuna uygun çizgide politika yürütülmesini sağlamış ve karşılığını bulmuştur. Bitlis'te başlatılan temiz siyaset, şeffaf yönetim, mütevazı ve kucaklayıcı tavır halkta karşılık bulmuş, bu durum referandum sonuçlarıyla net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte yapılan hizmetler ve icraatlar halk tarafından takdir görmüştür. Belediyelere sağlanan kaynaklar, kamu yatırımlarının hayata geçmesi de bu başarıyı artıran etmenler arasındadır.

Sonuç olarak bu anlayış siyasete hakim olmaya devam eder ve yapılacak olağan üstü kongredeki yenilikler de buna eklenirse başta Bitlis'te olmak üzere bölgede ve Türkiye'de başlayan bu süreç kalıcı hale gelecektir.