Sınav sistemi değişti, tartışması değişmedi. İşte eğitimcilerin yeni OKS'ye bakışı
Ahmet okulunda her yıl takdirname alan çok başarılı bir öğrenciydi, hatta okul birincisiydi. Geçen yılki Ortaöğretim Kurumları Sınavı'na (OKS) hazırlanırken umutluydu. Ancak sınavda çok heyecanlanmış, bunun etkisiyle birkaç kez izin alıp tuvalete gitmiş, soruları yetiştirememişti. Parlak bir öğrenci olmasına rağmen tek günlük başarıyla sınırlanan bu eleme sistemi sonucu hayal ettiği okula girememişti. OKS, Ahmet gibi birçok öğrenciye bu sorunu yaşattı.
Öte yandan, öğretmenin sürekli düşük not verdiği bir çocuğun annesinin anlattıkları da OKS yerine getirilen sistemin kaygı verici taraflarından birini ortaya koyuyor:
"Öğretmenlerden biri bu yıl çocuğuma taktı. Notları hep düşük. Üstelik artık okul başarı notu liseye giriş için çok önemli, çocuğun geleceğiyle oynuyor. Zaten her gün okuldayım, yeni sistem başlayınca bütün yazılı kâğıtlarını isteyip tek tek okuyacağım. Çocuğumun hakkını yedirtmem!"
Her yıl yaklaşık 800 bin öğrenci, üç sene boyunca öğrendiği bilgilerini iki saatlik OKS'de gösterme yarışına giriyordu. Öğrencileri okuldan soğutan ve dershanelere bağımlı kılan OKS'ye Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir alternatif getirdi. OKS kaldırılırken yerine öğrencinin okul başarısını ön plana çıkaran kademeli sınav sistemi getirildi.
Artık öğrenciler tüm bilgileri tek bir sınavda gösterme yarışına girmeyecek. Çünkü yeni sistem eğitim sürecini bütünüyle esas alan bir ölçme ve değerlendirmeye dayanıyor. Öğrenciler, 6, 7 ve 8. sınıflarda Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nce merkezi olarak yapılacak Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) girecek. Bu sınavlar tamamen okuldaki derslere bağlı olacak. Bu sınavların yanı sıra öğrencilere ilköğretim başarı puanı ile yöneltme ve davranış puanı verilecek. Yani liseye girişte öğrencinin puanında, SBS'lerin üç yıllık ortalaması, ilköğretim başarı puanı ve davranış puanı etkili olacak. Toplam puanda SBS'lerin oranı yüzde 70, ilköğretim başarı puanı yüzde 25, davranış notu ise yüzde 5 etkili olacak. Ayrıca SBS'lerde yabancı dilden sorular da gelecek.
OKS 2008 yılında son kez yapılacak. Yeni sistem 2008-2009 öğretim yılında hayata geçirilecek. Bu yıl SBS yok. Gelecek öğretim yılında da sadece yedinci sınıflar SBS'ye tabi tutulacak.
Yeni sistem bir ay boyunca tartışılacak. Görüş ve öneriler internette '[email protected].' adresine iletilecek.
Aynı anda tartışma başladı
Ancak Milli Eğitim Bakanı Çelik'in dün bakanlıkta yaptığı ve bir devri kapatıp yeni sistemi açıkladığı basın toplantısı bitmeden eğitim camiasında tartışmalar başlamıştı bile. Kimi eğitimciler 'öğrencinin kaderini iki saatte belirleyen OKS'nin kalkmış olmasından memnundu. Kimileri ise eğitimdeki fırsat eşitliği sağlanmadan, sorunlar çözülmeden bir şey değişmeyeceği görüşündeydi. Yeni sistem pek çok soruyu da beraberinde getirdi:
'İlköğretim başarı puanı verilirken suiistimal edilir mi, yani başarısız okullar öğrencilerini öne geçirmek için puanlarını şişirir mi, öğrencinin başarısızlığının tek sorumlusu olarak öğretmen mi gösterilecek, yabancı dil öğretmeni açığı olan okullar sınavlarda dil sorularını nasıl yanıtlayacak, dershanelere ilgi azalacak mı?'
Eğitim camiası soru işaretlerini ve sistemin getireceklerini şöyle özetledi:
Yeni sistem daha mı iyi?
Bakan Çelik: OKS, öğrencilerin sadece ortaöğretime girişini tayin eden bir sınav olmaktan çıkmış, yükseköğretime geçişte de adeta bir ilk basamak olma niteliği taşımaktadır. Bu nedenle öğrencilerin üstünde çok büyük bir stres yaratmaktadır. Öğrenciler OKS nedeniyle sadece test çözmeye yönlendiriliyor. Sınavda soru gelmediği gerekçesiyle sanat, bilgisayar, beden eğitimi, resim gibi derslere ilgisiz kalınıyor. Öğrenci okula, okuldaki derse bağlanmak yerine bir an önce okuldan çıkıp dershaneye gitmeyi tercih ediyor.
Öğrenci Velileri Derneği Başkanı Enver Önder: OKS çocuklarımız için bir işkenceydi, üstelik yıllar süren bir işkenceydi. Kalkması olumlu.
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği Başkanı Enver Yücel (TÖDER): Yeni sistemle daha iyi ve objektif kriterlerle öğrenci seçilecek.
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan: Ani alınmış bir karar. Önce okullardaki başarıyı sağlayalım.
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Baykal: Okullar arasında nitelik farkları, öğrenciler arasında başarı farkları olduğu sürece iyi okullara iyi öğrencilerin seçilmesinin toplumun çıkarına olduğuna inanıyorum. Testiyi kıranlarla taşıyanlar arasında ayrım gözetilmesin deniyorsa seçme sınavlarından vazgeçilebilir. OKS bütün sakıncalarına karşın ülkedeki seyrek ve kısıtlı birikimi adaletli ve verimli kullanabilmek için katlanılması gereken bir uygulama idi.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Sistemin sınav merkezli olmaktan kurtarılma hali yok. Fırsat eşitliğini ortadan kaldırmayacak. 60 kişilik sınıflarda ikili eğitim yaparken, bir yanda sözleşmeli öğretmen çalıştırırken, sistemi ne kadar çok sınav yaparsak mı çözeriz, başka türlü mü çözeriz? Sistemde olumlu bir taraf yok.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan: Genelde olumlu bulmakla birlikte endişelerimiz var. Sayın Bakan'ın verdiği bir örnek 'Yükseköğrenime giren çocukların bile yabancı dilde beş kelimeyi sıralamaması' oldu. Bu ortaya koyuyor ki varolan olumsuzluğun sadece sınavla ilgisi yok.
Türk Eğitim Derneği Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: Amaca yüzde yüz katılıyoruz. Ancak yöntemle ilgili endişelerimiz var. Biz sistemin yalın bir hale getirilmesi taraftarıyız. Karmaşık sistemleri yönetmekte sorunlarımız ve zaman içinde zafiyetlerimiz oluyor. Endişemiz şu; iyi niyetle başlayan yapılanma sonucunda yeni bir dershane sistemi görmek. Bu sisteme paralel bir makas açıklığı kapatma programı gerekir. Yani Ankara'nın başarılı okulu ile başarısız okulunun arasında yüzde 50 fark var. Ankara'nın başarılı okulu ile Adıyaman'ın başarısız okulu arasında da yüzde 99.9 fark var. Makas açıklığı bu kadar çokken ulusal sınavların doğru ölçekte yapılması imkansız.
Öğretmenin üzerindeki baskı artar mı?
Türk Eğitim-Sen: Öğretmenlerin verdiği bu notların liseye yerleştirmede etkili olması öngörülüyor. Ancak bugün okullarda çeteler var, şiddet olayları var. Bu notlar bazıları için caydırıcı olurken bazı durumlarda tepki çekerek öğretmenlerin üzerine daha fazla gidilmesine neden olabilir mi? Bundan dolayı öğretmenlerin üzerinde büyük bir baskı oluşacak. Hangi öğretmenin hangi notu verdiğinin gizli kalması sağlanabilecek mi?
Ali Baykal: Öğretmenler, rehberler ve okul yöneticileri üzerinde ağır bir baskı oluşacak. Yetersiz koşullarda hizmet vermeye çabalayanların üstüne hiç hak etmedikleri başarısızlıkların vebali yüklenecek. OKS'nin varlık nedeni yokluğunda tekrar anlaşılacaktır.
TÖDER: Yapılan SBS'lerde öğrencinin başarısı ortaya çıkarken öğretmenin de başarısı ortaya çıkacak. Buna çeşitli kriterler eklenerek öğretmen değerlendirilmeli. Başarısız öğretmenleri ayıklamak için bir fırsat.
Eğitim-Sen: Öğretmen zan altında kalacak. Başarısızlığın tek sebebi öğretmen olarak gösterilecek.
Başarı ve davranış puanı suiistimal edilir mi?
Çelik: Yıl sonu başarı puanının 'istismar' edilmesini önlemek için 81 ilin valisine genelge yolladık. Öğrencilerin SBS'de aldığı notla, ilköğretim başarı puanının çelişmesi halinde gereksiz bir not yükseltmesi olduğu görülür. Bu tespit edildiğinde öğretmen ve yöneticilerle ilgili yasal işlem başlatacağız.
TED: Davranış ve başarı puanı konusunda iki noktaya dikkat edilmesi gerekiyor. İstatistiki düzeltme metodunun oluşturulması lazım. Bir çocuğun girdiği sınavdaki başarısıyla, öğretmenin verdiği başarı notu arasında bariz fark varsa sistem otomatik olarak bunu düzeltir. İkinci olarak bu yapıldığı zaman disiplin yönetmeliğinin devreye girmesi gerekir. Yoksa hiçbir öğretmen not baskısına dayanamaz.
TÖDER: Davranış puanı suiistimallere açık olabilir. İlköğretim başarı puanı da ÖSS'deki gibi ağırlıklı hesaplanmalı. Aksi takdirde objektif olmaz.
Ali Baykal: Okul başarısının seçme ölçütü olarak kullanılmasının sakıncaları defalarca görülmüştür. ÖSYM bu yüzden kuruldu, süper liseler bu yüzden kaldırıldı. Öznel değerlendirmelerin olumsuzlukları tekrar denenecek, torpil, rüşvet gibi söylentiler ortaya yayılacak. Sahte başarılar ve haksız başarısızlıkların olasılığı artacaktır.
Dershaneye ilgi azalır mı?
Hüseyin Çelik: Dershane ve test çözme merkezli yöntem değişecek.
TÖDER: Dershaneler eğitimin boşluklarını tamamlıyor. Bu sistem dershaneye öğrenci akışını değiştirmez.
Türkan Saylan: Her sınıfta sınav yapılması öğrencilerin daha alt sınıflarda dershaneye gitmesine yol açacak.
Eğitim-Sen: Dershaneye bağımlılık kalkmaz. Bu sefer öğrenciler seviye belirleme sınavları için altıncı sınıftan itibaren dershaneye gidecekler.
Türk Eğitim-Sen: Çocuklar daha çok dershaneye gitme ihtiyacı duyacak. Test teknikleri devam ettiği sürece dershaneler olacaktır ve sayıları artacaktır. Sonuçta öğrencilerin davranış notu ve başarı notuyla yetinme gibi bir şansı yok.
TED: Seviye belirleme sınavlarının oranının yüzde 70 olması, yarışta dershanenin öne çıkmasını sağlayabilir.
Yabancı dil öğretmen açığı sıkıntı yaratır mı?
TED: Yabancı dile ağırlık vermeliyiz. Ama yabancı dilde de özel okulların öne çıkacağını bilmeliyiz. Bütün devlet okullarında dil saati artırılmalı. OKS'ye göre bugün Ankara'da iyi anadolu ve fen liselerini kazananların yüzde 82.5'i özel okullardan.
TÖDER: Yabancı dil soruları, özel okullara rağbeti artırır. Devlet okulları dezavantajlı. Yabancı dil öğretmeni açığı olan okullar çok. Önerimiz devlet, kurslardan hizmet satın alarak yabancı dil öğretmen açığını kapatsın.
Bu yılki OKS'de birkaç değişiklik
Bu yıl yapılacak OKS'de de birkaç değişiklik olacak. İlk kez ilköğretim başarı puanı etkili olacak. Puan, 2007 OKS'de yüzde 7 oranında yansıyacak. Ayrıca tercih sistemi de farklı. Bir kereye mahsus olarak öğrenciler 20 okul tercih edebilecek. Yoğunluğun önlenmesi için başvurulacak okullarda randevu sistemi uygulanacak. Veli ve öğrenciler, okulların ilgili servislerine belirlenen gün ve saatte gidecek.
Bu arada sınavda hiperaktif öğrencilere ek süre uygulanmasına yönelik haberlerin aksine, hiperaktiflere farklı uygulama olmayacak.