Beyrut'tan İzmir'e 'can' göçü

"Oğlumun sağlığına kavuşmasını vatanım Türkiye'ye borçluyum" bu sözler İzmir'den 18 yıl önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gelin giden Sevim Haj'a ait. Haj'ın minnettarlığı, yıllarca kanserle savaşan daha sonra da karaciğer yetmezliği yaşayan evladına İzmir'de şifa bulmasında saklı

Haber Giriş : 26 Ağustos 2017 08:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Beyrut'tan İzmir'e 'can' göçü

Benim ülkem, devletim çok büyük. Oğlumun sağlığına kavuşmasını vatanım Türkiye'ye borçluyum" bu sözler İzmir'den 18 yıl önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gelin giden 37 yaşındaki Sevim Haj'a ait. Haj'ın Türkiye'ye olan minnettarlığın en büyük sebebi ise yıllar sonra İzmir'de 17 yaşındaki hasta oğlu Samer Haj'ı bir kuruş bile vermeden tedavi ettirebilmesinde hatta ona can olabilmesinde saklı. 1999'da kuzeni Semir Haj (49) ile evlenen Sevim Haj'ın yolu Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düştü. Burada mutlu bir aile kuran ve iki çocuk sahibi olan Haj'ın yaşamı, 6 yaşındaki oğlu Samer'in kanser olmasıyla tamamen değişti.

Beyrut'ta 5 yıl boyunca kemoterapi yöntemiyle kanseri yenen Samir'in hayatı ise 2017'nin ilk ayında yeniden kabusa döndü. Yıllarca kan kanseriyle mücadele eden Samir, şimdi de karaciğer yetmezliği sorunu yaşar. Sürekli kan kusan oğluna şifa arayan anne Haj'ın yolu, yıllar sonra Türkiye düşer. İzmir'e giden ve burada oğlunu ücretsiz tedavi ettirme fırsatı bulan Haj, hüzünlü ama daha çok umut dolu hikayesini anlattı. ALL (Akut Lonfoblastik Lösemi) denilen kan kanserini yendikten sonra karaciğer yetmezliği yaşayan oğlu için yollara düşen Haj "Kan kanserini yendikten sonra oğluma karaciğer yetmezliği teşhisi koyuldu ve Lübnan'daki doktorlar nakil yapılması gerektiğini söyledi. Fakat Lübnan'da bu ameliyatlar yapılmıyor, ne yapacağımızı şaşırdık.

Lübnanlı doktorların yönlendirmesiyle İzmir'e geldik. Nakil için benim verici olabileceğim belirlendi" diye konuştu. Lübnan'da yaşamasına rağmen Türk vatandaşlığından doğan hakları nedeniyle evladına can olan anne Haj şunları kaydetti: "Genel sağlık sigortası sayesinde oğlumun nakil ameliyatını, tek kuruş ödemeden yaptırabildim. Lübnanlı doktorlara, nakli gerçekleştiren Doç. Dr. Murat Kılıç ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Fakat en büyük teşekkürüm, minnettarlığım ülkeme, devletime. Benim ülkem, devletim çok büyük. Oğlumun sağlığına kavuşmasını vatanım Türkiye'ye borçluyum. Oğlum vatanım sayesinde yeni bir hayata başladı." Hem annenin hem de oğlunun sağlık durumunun iyi olduğu ifade eden İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç ise "Kriptojenik denilen nedeni belli olmayan karaciğer sirozu nedeniyle Samer'e nakil yapmak zorunda kaldık. Annenin uygun donör olması bize zaman kazandırdı. Samer, ayrıca SGK kapsamında hiçbir ücret ödemeden nakil şansını bulduğu için de çok şanslı" dedi.

Kaynak: Karar Gazetesi

pis

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber