Basit enfeksiyonlara için bile, neden pahalı antibiyotik yazılır?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 31 Mart 2007 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yaman Törüner/ Milliyet

A.Y. isimli okurum, Türkiye'deki ilaç ticaretiyle ilgili gerçekleri göz önüne seren bir ileti gönderdi. Çok ilginç noktalara değinen ve ses getireceğine inandığım ileti biraz kısaltılmış haliyle şöyle:

"Beş yıldır, çeşitli ilaç firmalarında tıbbi satış mümessili olarak çalışıyorum. Beş yıldır öğrendiğim tek gerçek, ilaç satmak için her yolun mubah olduğudur. Sağlık sektörünün gerçeği, yatırım yapmadan hiçbir hekime ilaç yazdırılamadığıdır. İlaç firmaları pahalı ve muadilsiz ürünleri için hekimlerle kutu başı anlaşmalar yaparlar.

Hekimin istediği bir şeyi alarak bu anlaşma kendiliğinden gerçekleşir. Lüks yerlerde yemek vermek, bayan hekimlerin çocuklarına hediye, asistanlara kitap almak, tıbbi aletler hediye etmek gibi eylemlerle bu iş gerçekleşir. Bu tür çalışmayan ve etiğe önem veren doktorlar da vardır, denilebilir.

Raporlu ilaçta vurgun

Onları da yurtiçi ve yurtdışı kongrelere götürerek bir şeyler vermiş oluruz. Anlaştığınız hekim, basit enfeksiyonlar için bile, sizin pahalı antibiyotiğinizi yazar. Ürününüz tansiyon ilacı ise, bu yazılır ve çark sürer. Asıl vurgun, raporlu ilaçlarda yaşanmaktadır. Hastalar katkı payı ödemedikleri için, hekimler de eczaneler de, bu raporlarla istedikleri gibi oynar.

Eczaneler, hekime kullanılmayacak ilaçlar yazdırıp % 5 pay verirler. Reçete, devlete fatura edilir. Geçende haber olduğu gibi, kesik kupürlü ilaçlar ilaç mafyasına % 10 ile satılır; onlar da yeni kutularla ilaçları piyasaya sürerler. İlaç firmaları, maaş ile birlikte prim sistemiyle çalışırlar. Primler, brüt 20-40 milyar lira arasında değişen tutarlardır. İlaç firması çalışanı, bu tutarı almak için her şeyi yapar. İşin diğer bir yönü de var.

Medikal firmalar kendi malzemelerini kullanan hekimlere % 10-15 pay vermektedirler. Bu yüzden, göğüs ağrısıyla giden her hastaya anjiyo, dizim ağrıyor diyene protez yapılıyor.

Alıştığımız MR ve tomografileri saymıyorum. Birçok muadil ilaçta, eczanelere verilen mal fazlaları var. Çözüm, ilaç firmalarıyla tüm hekimlerin bağlarını kesmekten geçiyor. Sağlık Bakanlığı, halkın sağlığını korumuyor; sadece ilaçla tedavi ediyor."

Yazılanların büyük bölümünün doğru olduğunu zannediyorum. Konu birçok yönleriyle zaten tartışılıyor. Sağlık Bakanlığı da işin farkında. Bu bozuk sistemden en büyük zararı devlet görüyor. Sağlık konusunda, hastaneler birleştirilerek ve devlete ilaç alımında yeni sistem getirilerek önemli işler başarıldı.

Ancak, ilaç kullanımı ve denetimi konusunda yeterli tedbir alınamadı. Gereğinden fazla sayıda eczane var. Eczaneler yeterli kâr elde edemeyince, her türlü yola başvurmak zorunda kalıyorlar. İlaç kullanımı yeterince denetlenemiyor. Yurtdışında, reçeteyle birlikte, her hastaya hastalığı hakkında bir rapor veriliyor.

Raporda, hangi ilacın neden verildiği de yazıyor. Üstelik, ilaçların çoğu kutuyla değil, taneyle veriliyor. Bizde reçeteye dahil edilip devletten alınan birçok ilaç yurtdışında reçetesiz satılıyor. Öyle olunca da devlet bunları ödemiyor. Bu gelenekler bizde yok.

Devlete yüklenen sağlık giderleri sorunu, bütün dünyada devletlerin en önemli sorunları arasında. Avrupa Birliği bile sorunu çözebilmiş değil. Ama, bizden çok daha tasarruflu davranılıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber