'Hükümetimiz, DEAŞ'la hiçbir zaman ticaret yapmadı'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci: - "Hükümetimiz, DEAŞ'la hiçbir zaman ticaret yapmadı. Ne petrol ticareti yaptı, ne rafineri kurdu. Suriye'deki petrolü kimlerin kullandığını siz araştırın"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Kasım 2017 19:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Hükümetimiz, DEAŞ'la hiçbir zaman ticaret yapmadı'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Hükümetimiz, DEAŞ'la hiçbir zaman ticaret yapmadı. Ne petrol ticareti yaptı, ne rafineri kurdu. Suriye'deki petrolü kimlerin kullandığını siz araştırın." dedi.

Tüfenkci, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin, Bakanlığının bütçesine ilişkin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Gümrüklerde 21 kurum ve kuruluşun da işlemi bulunduğuna dikkati çeken Tüfenkci, bu işlemleri bir araya getirerek işleri hızlandırmaya çalıştıklarını söyledi.

Tüfenkci, faaliyet izni almış lisanslı depo sayısının 38'e ulaştığına işaret ederek, "2015'te lisanslı depo kapasitesi 435 bin tondu, bu yılın ekim ayında 1 milyon 676 bin 200 tona çıktı. Lisanslı depo yatırımları, hangi bölgede yatırım yaparsanız yapın 5. bölge yatırım teşvikleri kapsamına alındı. Üreticinin depolara getirmiş olduğu ürünlerin kira parasının yüzde 50'sini veriyoruz." diye konuştu.

Hazırladıkları teklifle, kira parasının yüzde 100'ünü karşılayacaklarını ve bu teklifin de kısa zamanda hayata geçirileceğini anlatan Tüfenkci, "Laboratuvar ücretlerini de biz karşılayacağız. Ürün İhtisas Borsasını aralık başında hayata geçireceğiz. Tüm mevzuatlar, altyapı bitti, sözleşme aşamasında. Çalışmamızda, lisanslı depolara konulan ürünlerin teminat olarak gösterilmesi durumunda, bankalardan alınan kredinin belli kısmının sübvanse edilmesini öngörüyoruz. Bununla ilgili Hazineyle görüşmeler son safhada. Eğer oradan olumlu görüş alabilirsek bunu da hayata geçirmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

- "Terör örgütleriyle petrol ticaretimiz yok"

Bakan Tüfenkci, ticaretin, güvenlikçi bir anlayışla şekillenmesini doğru bulmadıklarını vurgulayarak, "Güvenliği sağlayan unsurlar, her türlü güvenlikçi tedbirlerini alır ama ticaretin kendi mecrasında yol almasını istiyoruz. Sınırlara örülen duvarların ticaretle direkt ilişkisi olmadığını da biliyoruz." dedi. Türkiye'yi terör saldırılarından korumak istediklerini aktaran Tüfenkci, şöyle konuştu:

"Terörist geçişleri veya insan kaçıklığını önlemeye dönük duvarlar çekiliyor. Giriş ve çıkışlar kapılardan kontrollü şeklide yapılsın, ülkemize kim giriyor, kim çıkıyor bilelim. Yoksa bizim gerçekten derdimiz Kürtlerle değil. Bizim derdimiz terör örgütleriyle, Kürtlerle ilgili sorunumuz yok. Bizim sınırlarda PKK ile PYD ile her türlü terör örgütüyle sorunumuz var. Hükümetimiz, DEAŞ'la hiçbir zaman ticaret yapmadı. Ne petrol ticareti yaptı, ne rafineri kurdu. Suriye'deki petrolü kimlerin kullandığını siz araştırın. O gün o ithamda bulunanlar, bugün o ticaretin kontrolünü yapanlar, alanlar, satanlar. Türkiye'de Suriye'den petrol ithalatı da ihracatı da yasak. Dolayısıyla bizim Suriye'de iddia edildiği gibi ne DEAŞ'la ne de başka terör örgütüyle petrol ticaretimiz dün olmadı bugün de yok. Bunu açıkça ifade edelim. Bunun tüm kayıtları, belgeleri her biri var. Bugün petrol ticaretini kimlerin kontrol ettiğini dünya çok daha iyi biliyor."

- Sınır ticaretine düzenleme

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, özellikle güney ve güneydoğuda sınır ticaretinin gelişmesi için Ekonomi Bakanlığı ile yeni bir model üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Çok kısa zamanda insanlarımızın orada karşı ülkeyle sınır ticareti yapacakları, bunu normal yollardan yapacakları sınır ticareti düzenlemesini sizlerle paylaşmış olacağız. Hazırlıklar son aşamaya geldi. Sınır illerimizde fabrikadan çok sınır ticareti daha çok gelir getirici ve önemli. İstiyoruz ki yasal bir boyutta ticaret yapılsın, ne insanlar kaçakçılık yaparken ölsün veya öldürülsün ne de terör örgütlerine haraç versin. Normal şekilde bu ticaret yapılsın." diye konuştu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının açıkladığı ihracat rakamlarındaki farka da açıklık getiren Tüfenkci, TİM kayıtlarında altın ihracatının bulunmadığını, bu nedenle bakanlığın ihracat rakamlarının daha fazla çıktığını bildirdi.

Tüfenkci, yeni hal düzenlemesiyle, Avrupa'daki gibi meyve ve sebze yanında, balık, tavuk, çiçek gibi ürünlerin de satıldığı hal komplekslerinin oluşturulacağını, bu hallerde soğuk hava, tasnif ve ambalajlama ünitelerinin bulunacağını anlattı. Ülkedeki 175 halden 100'ünün normal hal vasfını taşımadığını, bu noktaların toplama merkezi olacağını bildiren Tüfenkci, meyve ve sebzenin ambalajlanması için destek de sağlayacaklarını dile getirdi.

Ekim sonu itibarıyla 192 bin 423 esnafın yeni dükkan açtığını, 78 bin 520 esnafın da terkinde bulunduğunu dile getiren Tüfenkci, "Bunların bir kısmı kendi iradesiyle kapattı, emekli oldu. Bir kısmı esnaflıktan tüccarlığa geçtiği için kapattı, bir kısmı sanayici olduğu için, bir kısmı da gerçekten yürütemediği için kapattı. Üç esnaf dükkan açtıysa, bir esnaf şu veya bu nedenle kapatmış görünüyor. Dolayısıyla öyle dramatik bir senaryo yok." ifadelerini kullandı.

- "Yıl sonunu yüzde 6'ya yakın büyümeyle tamamlamış olacağız"

Tüfenkci, Türkiye'nin, ortaya atılan iddialara karşın 2017'ye güçlü şekilde girdiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Dünya Bankası, IMF veya diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının 2017 Türkiye büyüme tahminleri 2,5-3'tü, 4 diyen bile yoktu. Demiştik ki revize edecekler. Şimdi de diyorum, 2018 büyümelerini de o kuruluşlar revize edecekler. 2017'nin 4. çeyreğinde dramatik düşüş olmayacak. Yıl sonunu yüzde 5,5'in üzerinde yüzde 6'ya yakın büyümeyle tamamlamış olacağız. Aldığımız tedbirler, faizsiz krediler, vergi ötelemelerimiz insanlara umut verdi. Şimdi de 2018'de yeni tedbirlemiz olacak. Tedbirleri hükümet olarak açıklamak lazım. Benim açıklamam doğru olmaz. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliğine (TESKOMB) olan borçları yapılandırarak ödeme imkanı sağladık. Bu imkandan yaklaşık 80 bin esnaf yararlandı. Esnaf üzerinde başka yükler var. Bunlar üzerinde de çalışılması lazım. Sicil affından da bayağı esnafımız yararlandı ama bazı bankalar engel çıkarttılar. Biz de onlar şikayet edildiğinde elimizdeki argümanlarla üzerine gittik. Bazılarını halledebildik."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Habur Sınır Kapısı'na alternatif olarak açılması planlanan Ovaköy Sınır Kapısı konusunda gerekli mutabakatın sağlandığını belirterek, "Bununla ilgili teknik çalışmalar her zamankinden iştahlı şekilde devam ediyor." dedi.

Tüfenkci, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin, Bakanlığının bütçesine ilişkin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Ovaköy Sınır Kapısı konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine Tüfenkci, "Habur Sınır Kapısı karşısında Halil İbrahim Sınır Kapısı var. Şu an itibarıyla oranın kontrolü merkezi Irak hükümeti tarafından yapılıyor. Biz, Ovaköy'ün geçmişte de açılmasını istiyorduk ama merkezi Irak hükümeti isteksiz davranıyordu. Sayın İbadi Ankara'ya geldiğinde görüşmelerde ikinci bir kapının açılması noktasında gerekli mutabakat sağlandı. Irak'ın özellikle Telafer ve Musul yolundaki güvenliği sağlaması bekleniyor. Bizim tarafımızdan da Dicle Nehri üzerine bir köprü yapılacak. Bununla ilgili teknik çalışmalar her zamankinden iştahlı şekilde devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Üzümlü Sınır Kapısı'nda bir sıkıntı bulunmadığına işaret eden Tüfenkci, Derecik Sınır Kapısı'nın ise sadece hukuken var olduğunu ancak karşı tarafta yol olmadığı için fiilen açılmadığını söyledi.

- "Gümrük Birliğinin güncellenmesi için mevzuatımız hazır"

Tüfenkci, Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda Ekonomi Bakanlığı liderliğinde çalışmaların sürdüğünü ve şu ana kadar büyük bir sıkıntı yaşanmadığını dile getirdi.

Gümrük Birliğinin güncellenmesinin her iki taraf için "kazan-kazan" niteliği taşıdığına dikkati çeken Tüfenkci, "Avrupa Parlamentosu bu güncellemeyle ilgili komisyon kurma kararı verdi, çalışmalar devam ediyor. Süreç yavaş da olsa kesintiye uğramadan devam ediyor. Başlandığında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak bizim mevzuatımız hazır. Hızlı bir şekilde görüşmeler sonlandırılabilir." değerlendirilmesinde bulundu.

Tüfenkci, kaçakçılıkla mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde çalıştıklarını ve son iki yılda kaçakçılıkta ciddi düşüş kaydettiklerini vurgulayarak, gümrüklerdeki sıkı denetimin, sınırlarda fiziki kaçakları önlemek için yapılan kontrollerin ve örülen duvarların bunda etkili olduğunu söyledi.

Suriye ve Irak'a Türkiye'den transit geçişlerin yasaklandığını ve söz konusu ülkelerden Türkiye'ye geçişlerin önlendiğini anımsatan Tüfenkci, 2016'da 11 milyon 450 bin, bu yılın 10 ayında da 10 milyon 610 bin paket kaçak sigara ele geçirildiğini aktardı.

- "ESK'nın kırmızı et sektöründeki ticaret payı yüzde 2,5"

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak da "ucuz kırmızı et" satışı için iki firmayla anlaşılmasının rekabet ihlali olup olmadığının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürlüğü tarafından bir müracaat üzerine bizim gündemimize giren bir konu. Et ve Süt Kurumunun toptan ve perakende kırmızı et sektöründeki ticaret payı yüzde 2,5. Özellikle alt gelir gruplarının daha düşük fiyatla kırmızı et tüketimlerine yönelik gerçekleştirmek istedikleri konuyu bize ilettiklerinde biz grup muafiyetinden faydalanılabilecek bir ihracat olduğunu değerlendirdik. Tebliğimizde yer alan yüzde 40 pazar payı eşiğinin çok çok altında ve pazarı etkilemesi mümkün olmayan bir durumdan söz ediyoruz. Bu kapsamda grup muafiyetinden faydalanabileceği kararını verdik. Bu durumda herhangi bir değişiklik olması halinde etkilenen tarafların her zaman müracaat etme hakkı vardır."

Fındık konusundaki tartışmalara da değinen Torlak, "Kurul, o dönemde Oltan Gıda'nın Ferrero'ya devredilmesi konusunda izin vermiş. Kurul, izin verdiği dönemde sektördeki durumu ve Ferrero'nun bu yatırımı Türkiye'de yapmadığı takdirde, büyük olasılıkla Gürcistan'da yapma ihtimalini de dikkate alarak Türkiye'deki üreticilerin de zarar görmemesi adına böyle bir devralmaya izin vermiş. Sektörün tüm paydaşlarının görüş verdiği bir sektör araştırmamız var. Bunu 2-3 ay gibi kısa bir sürede kamuoyuyla paylaşacağız." diye konuştu.

Torlak, "Booking.com" kararına yönelik soru üzerine, Rekabet Kurulu'nun "Booking.com"un Türkiye'deki faaliyetlerini durdurduğu yönünde yanlış bir anlaşılma olduğunu, kendilerinin yalnızca idari para cezası verdiklerini söyledi. "Booking.com"un faaliyetlerinin TÜRSAB'ın başvurusu üzerine mahkemeden çıkan kararla gerçekleştirildiğini vurgulayan Torlak, sorunun muhtemelen yakın zamanda çözülebileceğini ifade etti.

Kurumun, rekabet savunuculuğu görevi kapsamında kendisine iletilen her türlü mevzuat hazırlıklarında rekabetçi bir endişe söz konusuysa görüş bildirmekle yükümlü olduğuna dikkati çeken Torlak, başvuru yapılan her konuyu dikkate aldıklarını dile getirdi.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Rekabet Kurumunun 2018 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber