Öğretmen seminer ücreti mücadelesini yargıda kazandı
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde öğretmen olarak görev yapan davacının, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı 01-11 Eylül 2015 tarihleri arasında katıldığı seminer çalışmasına karşılık ödenmesi gereken ek ders ücretinin ödenmesi istemiyle idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan ek ders ücretinin başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin 2015/1969 E., 2017/2315 K. sayılı ve 07.11.2017 tarihli kararında; "...davacının ders yılı başında yaptığı seminer çalışmasına karşılık ek ders ücreti ödenmesi talebinin, MEB Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliğinde seminer ve mesleki çalışmaya ilişkin hüküm bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmekte ise de Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararının 6.maddesi uyarınca, kapsama dahil örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli öğretmenlere, ilgili mevzuatına göre öğretim yılı başında ve sonunda yaptıkları meslekle ilgili çalışma sürelerinde iki haftayı geçmemek üzere ve fiilen görev yapmaları kaydıyla haftada 15 saat ek ders ücreti ödeneceğinin düzenlenmesi ve MEB Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 23.maddesinde de merkezlerdeki öğretmenlerin, eğitim ihtiyaçlarını belirlemek için toplantı, görüşme, anket, gözlem ve benzeri bilimsel yöntemlerle öğretim yılı başında ve sonunda eğitim ihtiyaçlarını belirleme çalışmaları yapacaklarının düzenlenmesi dikkate alındığında, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Çalışma Takvimi uyarınca öğretim yılı başında yapılması öngörülen seminer çalışmasına katılan davacının bu çalışmasının, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararının 6.maddesinde belirtilen çalışma kapsamında olduğu açık olup, anılan karar uyarınca seminer çalışmasına karşılık ödenmesi gereken ek ders ücretinin ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır", denilerek dava konusu işlemin iptaline, davacının ek ders ücretinin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, kesin olmak üzere, karar verilmiştir.