Tornacı Hacı Ahmet oğlu Köşk yolunda
29 Ekim 1950'de Kayseri'de bir bebek açar gözlerini dünyaya... Babası adını Abdullah koyar, dayısı da Cumhuriyet Bayramı'nda doğduğu için Cumhur'u eklemek ister...
İki isim çok uzun gelir, göbek adı nüfusa geçmez... Ancak Gül, bundan 57 yıl sonra göbek adını sonuna başkan eklenmiş olarak taşıyacaktır. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanı olarak...
Tartışmalı ve heyecanlı bir sürecin sonunda Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanlığı için adaylığı açıklanan Abdullah Gül, Gülükimamı Ailesi'nden Ahmet Hamdi Bey ile Satoğlu Ailesi'nden Adviye Hanım'ın ilk çocuğu olarak gelir dünyaya. Büyük dedesi, 1915'lerde Siirt'ten Develi'ye gelip yerleşmiş bir Arap'tır... Kısa sürede Kayseri'nin saygın aileleri arasına girer Güller... Abdullah Gül, 29 Ekim 1950'de doğar. İzmir'de yaşayan dayısı Nazif Satoğlu'nun anlattıklarına göre, Abdullah'ın yanı sıra Cumhur göbek adı konur ona. Ancak iki isim kullanmak zor olur diye, nüfus kağıdına yazdırılmaz.
Arkadaşları oynarken o pencereden bakardı
Abdullah Gül ilk öğrenimini Kayseri Gazi Paşa İlkokulu'nda, liseyi ise Turgut Özal'ın da mezun olduğu Kayseri Lisesi'nde tamamlar. Kendisinden 5 yaş büyük dayısı Nazif Satoğlu onu, ?yaramaz, haşarı ama çalışkan bir çocuktu' diye hatırlıyor. Kayseri'den mahalle ve okul arkadaşı Suat Kösehaliloğlu da çalışkanlığını teslim ediyor: ?Biz mahallede top oynarken Abdullah ikinci katlarındaki evlerinde ders çalışır, ara sıra balkondan bizi seyrederdi. Okul birincisi olmak için çok çalışırdı. Büyük adam olacağı belliydi.?
Gazozları satamadı arkadaşlarıyla içti
Gül'ün profesyonel meslek hayatında girişimcilik de var. Ancak bu ticari tecrübe siyasi hayatı kadar parlak sonuçlanmıyor! Para kazanmak için ?kendi çapında? ticareti deneyen Gül, ilkokulda yağ tenekelerine koyduğu buzun içinde gazoz satmayı deniyor. Buz eriyip gazozlar Kayseri sıcağında şerbete dönünce hepsi elinde kalıyor. Çocukken iflas da eğlenceli oluyor. Tüm gazozları arkadaşlarıyla kafaya dikiyor...
Tüm dersleri parlaktı bir tek edebiyattan çaktı
1967-68 eğitim döneminde liseyi bitiren Gül, üniversite eğitimi için ise İstanbul'a gider. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirir. Beraber eğitim gördüğü arkadaşlarına ve öğretmenlerine göre, fizik ve matematik gibi en zor derslerde hep birincidir. Ancak edebiyatla yıldızı hiç barışmaz..
Cami bulamayınca kilisede namaz kıldı
1976'da Milli Kültür Vakfı'nın bursuyla doktora için İngiltere'ye gider. Exeter Üniversitesi'ndeki öğrencilik döneminden ilginç bir anıyı, aynı yurtta kaldığı gazeteci Fehmi Koru anlattır: ?Gül, cami ararken okulun yanında bir kilise görmüş. İçeriye bakarken göz göze geldiği papaza yakınlarda mescit olup olmadığını sormuş. Genç papaz kendisine boş bir oda gösterip yere temiz bir örtü serivermiş. Gül, bana bunları anlattıktan sonra 'Aylardan beri namazımı kilisede kılıyorum' demişti.?
15 yaşındaki Hayrunnisa Hanım'a ilk görüşte aşık olup evlenir
Gül, Londra'da başladığı doktora çalışmalarını tamamlamadan, Sakarya Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden ?reddedemeyeceği? bir teklif alınca Türkiye'ye döner. Bu sırada Çemberlitaş Kız Lisesi'nde öğrenci olan Hayrunnisa Hanım'la bir akrabalarının düğününde yolları kesişir. İlk görüşte birbirlerinden hoşlanırlar ve 21 Ağustos 1980 günü sade bir nikah töreniyle dünya evine girerler. Gül, 1983 yılında ise Cidde'ye taşınıp, İslam Kalkınma Bankası'nda ?iktisat uzmanı' olarak görev yapar. Hayatı, 1991 yılına kadar ?gurbette? geçen Gül, o tarihte döndüğü ve cumhurbaşkanlığına kadar uzanacak siyasi hayatının başladığı Türkiye'den bir daha ayrılmaz...