Diplomalı işsizler!
Türkiye'de üniversiteli işsiz oranı her geçen yıl artıyor. TÜİK'in 15 Ocak'ta açıkladığı verilere göre yükseköğretimde işsizlik oranı yüzde 12.8. Bir işi olanların bir kısmı yıllarca eğitimini aldığı alanda çalışamayınca, bulduklarıyla idare etmek zorunda kalıyor. Kimi diplomasını duvara asıp kurye olarak çalışıyor, kimi çobanlık yapıyor, kimi güvenlikçi...
İşsizlik tüm dünya için önemli sorunlardan biri. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 15 Ocak'ta açıkladığı 2017 Ekim dönemi istatistiklerine göre işsizlik oranı, yükseköğretimde yüzde 12.8'i buluyor. Ancak TÜİK, İŞKUR kayıtlarını dikkate aldığı için bu oranın daha da yüksek olabileceği belirtiliyor. Nitekim, üniversite mezunlarının büyük bölümü genellikle İŞKUR üzerinden iş aramıyor. Vahap Munyar'ın, ekim ayında Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Esas Sosyal Kurucular Kurulu Başkanı Emine Sabancı Kamışlı'yla yaptığı röportajdaki verileri de dikkate almak gerekiyor. Şöyle diyor Kamışlı: "Esas Sosyal'i kurduğumuz 2015 yılında üniversite mezunlarının işsizlik oranı yüzde 24'tü. 2016'da yüzde 28'e, bu yıl yüzde 35'e çıktı. Şirketler, ilk 10-15 dışındaki üniversitelerin mezunlarını işe almıyor. Yeni mezuna 2-3 yıllık deneyim soruyor. 'İlk Fırsat' projesiyle alt sıralardaki üniversitelerden mezun gençlere maaş verip STK'larda çalışmalarını sağlıyoruz."
EMEK VERDİM KARŞILIĞINI GÖRMEK İSTİYORUM
Serap Akbulut / Kamu yönetimi okudu güvenlik görevlisi oldu
"29 yaşımdayım. 2011'de Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi kamu yönetimi bölümünden dereceyle mezun oldum. 2012'de KPSS'ye hazırlandım ancak olmadı. Maddi imkansızlık yüzünden ailem fazla yatırım yapmak istemeyip iş ya da evlilik için baskı kurunca çalışmaya başladım.
Çağrı merkezinde çalıştım. Sonra başka şirkete girdim, şefimiz ilkokul mezunuydu ancak bizden eski olduğu için üstümüzdü ve bizi çok zorluyordu. Psikolojik baskı vardı.
İş imkanı geniş olduğu için güvenlik sertifikası almaya karar verdim. İki senedir bir lisede güvenlik görevlisiyim. Hem evin masraflarını, hem KPSS hazırlık için dershane paramı karşılıyorum.
Altı yıldır kendi alanımda çalışamıyorum. Şu an hangi kadro olursa gitmeye razıyım. Arkadaşlarımı görüyorum, bazılarının yaşı benden küçük, kendi işlerini yapıyor.
Üzerimde aşırı baskı var. Ailen bir şey bekliyor senden. Emek verdin, karşılığını görmek istiyorsun. Hayatı sürekli erteleyerek yaşıyorsun. Bize daha fazla kadro açılması gerekiyor."
KADINLAR DAHA ÇOK İŞSİZ KALIYOR
ANKARA Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Toksöz: "Eylül 2017'de TÜİK İşgücü İstatistikleri'ne göre, yüksekokul ve fakülte mezunu işsiz sayısı 1 milyon 38 bin. Bunun 659 bini kadın. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8.8, kadınlarda 21.1. Kadınların işsizlikle karşılaşma risklerinin erkeklerden çok daha yüksek olmasının birçok nedeni var. İşgücü piyasasına egemen olan cinsiyetçi bakış açısı, işverenlerin iş arayan kadınlara önyargıyla yaklaşmasına neden oluyor. İşverenler evlenip, çocuk sahibi olup, izne ayrılacağı veya işi hepten bırakacağı gibi gerekçelerle kadınları işe almakta isteksiz davranıyor, geçici işlere alıyor."
MEMLEKETİME DÖNÜP ÇOBANLIĞA BAŞLADIM
ORHAN ÇAY / Sosyal hizmetler mezunu
"1987 doğumluyum. Tunceli'de yabancı dil ağırlıklı bir liseden mezun oldum. 2010'da Atatürk Üniversitesi'nde 4 yıllık sosyal hizmetler uzmanlığı bölümüne girdim, 2015'te bitirdim.
18 yıla yakın okuduk, iş bulamayınca mecburen geri döndük, geldik. İki yıldır iş arıyorum, bulamadım. Devlet kurumuna yerleşmeye çalıştım. KPSS'ye girdim, mezun olduğum yıl 60'larda atama olmuştu, 15 kadro boş kalmıştı. Daha sonra alımlar epey düştü. Yerleşemedik bir yere. En fazla 100 kişi alıyorlar.
Şimdi Tunceli'deki köyüme döndüm, çobanlık yapıyorum. Bildiğimiz bir bu iş var, başka işimiz yok, ne yapalım? İşsizlik tek taraflı bir sorun değil. Kadro az açılıyor ama öğrenciler tarafından da belli bölümlere yığılma var, bu da bir sıkıntı yaratıyor."
GÖZYAŞI DOLU ZORLU BİR YOL
Mücteba Kara / Maliye mezunu, moto-kurye
"33 yaşındayım. Akdeniz Üniversitesi Maliye Bölümü 2010 mezunuyum. Toplamda neredeyse beş yıldır işsizim. Kardeşimin tavsiyesiyle tekrar sınava girdim. Kocaeli'nde 2 yıllık tıbbi görüntüleme kazandım. Masraflarımı karşılamak için en kestirmeden iş bulmam lazımdı, part-time kuryelik oldu. Yani hala gerçek bir işim yok.
Okuldan sonra iki yıldan fazla KPSS-A grubuna hazırlandım. KPSS-A beş dersten oluşuyor: Hukuk, iktisat, işletme, maliye ve muhasebe. Günde 8 saat ders çalışmalısınız. Puanlarınıza göre kurumlar sizi sınavlara çağırır ve tekrar sınav yapar. Yazılıdan yeterli puanı alanlar sözlü sınava çağrılır ve 'torpil' süreci başlar. Ben ve arkadaş çevrem defalarca sınavlara girdik. Sabır ve gözyaşı dolu, zor bir yol. Aileni ve çevreni beklentiye sokup sonra da başarısız olmak...
İktisat ve idari bilimler fakültesi (İİBF) kamusal alana hitap ediyor. Ancak devletin bu bölümler için kadrosu çok az. Devlet, bir düzenleme yapmalı. Ömrüm sınavlara girmekle geçti. Şimdiki aklım olsa..."
GÜVENCESİZLİK GENÇLERİN ZORUNA GİDİYOR
'İşsizlik Yok, İş Beğenmeme Var!: Farklı Aktörlerin Gözünden Genç İşsizliği Nedenlerini Anlamak' araştırmasını ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu ile birlikte yapan TED Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kezban Çelik: "Gençler 'iyi ücretli, çalışma süreleri belirli, sigortalı, eğitimlerine uygun' iş bulamadıklarını söylüyor. En önemli gerekçe 'çalışma saatlerinin uzun, ücretlerin düşük olması, seçeneklerdeki işlerin eğitimlerine uygun olmaması. İşverenlere göre ise gençler rahat, masa başı iş istedikleri' için işsiz. Güvencesizlik gençlerin zoruna gidiyor. Güvenceli tek iş devlette. KPSS'ye hazırlanmak, tüm sermayelerini bu beklentiye yatırmak isteyenlerin sayısı hayli fazla. Özellikle kadın genç işsizler için neredeyse tek yol bu."
'ÜZÜM SATAR ONURLU YAŞARIZ' DEDİK
Doruk Engin / Yüksek lisanslı sosyolog, çiftçi
"ANADOLU Lisesi isminin bir önemi olduğu zamanlarda Antalya'daki birinde okudum. Hayalimdeki bölüm olan sosyolojiyi kazandım. Ege Üniversitesi'ni bitirdim. İzmir'in yaşanılacak bir şehir olduğuna kanaat getirip, akademik hayallerimi bu şehir ve etrafına kurdum. Yüksek lisans yaptım, kadro bekledim ama tabii ki senelerce beklemek gerekiyordu. İş aradım İzmir'de ama yaşamak için İstanbul'a gitmek şart! Akademik kariyer de bununla beraber hayal oldu. Bir reklam ajansında stajyer olarak işe başladım. 4-5 sene reklam sektöründe koşturduktan sonra büyü geçti. Sonraki hayatım İstanbul'da insan gibi yaşayabilmemi sağlayacak bir iş bulabilme arayışıyla geçti. İş görüşmelerinde 'İstediğin maaşa üç kişi çalıştırırım', 'Sektörde sigortalı çalışan mı var?', 'Hafta sonu çalışmamak ne demekmiş?' diye sanki isteklerim anormalmiş gibi laflar edilince artık böyle iş bulamayacağımı anladım. Eşim de televizyon sektöründe senelerce sinir ve stres içinde çalışmıştı. Eşimin aileden kalma bir bağı var Manisa'da. 'Üzüm satar, onurlu yaşarız' dedik. İstanbul'da kazandığımız paraların yakınından bile geçemeyiz bir daha ama mutluyuz."
8 MADDEDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Uzmanlara ve genç istihdamı üzerine çalışan sivil toplum kuruluşu Esas Sosyal'in araştırmalarına göre ortaya çıkan çözüm önerileri özetle şöyle:
1-) Türkiye iş piyasasının genel dinamiğini dikkate almadan eğitimli genç işsizliği analiz edebilmek çok kolay değil. Nasıl bir iş piyasamız var, neler üretiyoruz, zihinsel emeğe ne kadar ihtiyacımız var? Bunların cevapları iyi verilmeli.
2-) Gençlerin işsiz oldukları dönemde temel gereksinimlerini dikkate alan bir tür 'işsizlik sigortası' geliştirilmeli.
3-) İşlerin 'genç dostu' olabilmesi için işsiz gençlerin beklentileri daha iyi anlaşılmalı.
4-) Üniversitelerin kariyer planlama merkezleri güçlendirilerek mezunlara doğrudan temas edilebilmeli.
5-) Özel sektörde insan kaynağı ihtiyaçlarına yönelik düzenli envanter çalışmaları yapılmalı.
6-) İŞKUR'un özgeçmiş veri tabanları güncel hale getirilmeli ve işverenin ihtiyaçlarına uygun olmalı.
7-) Gençlerin öncelikli beklentisi 'iyi bir maaş' ve ekonomik bağımsızlık kazanmak olduğundan kendilerine en uygun işi değil, önlerine çıkan ilk fırsatı değerlendiriyorlar. Bu konuda farkındalık çalışmaları yapılmalı.
8-) Kadın istihdamı teşvik edilmeli. Kamuda personel alımında eşit eğitim ve vasıf düzeyine sahip adaylardan kadınlara öncelik verilmesi eşitsizliğin aşılması bakımından önemli.
Esra AÇIKGÖZ