Ankara Kanadoğlu kriterlerine kilitlendi
Başkentte herkes, aylar önce "367 şart" dediğinde ciddiye alınmayan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu'nun ne diyeceğini bekliyor. CHP, Kanadoğlu'nun yeni tezleri doğrultusunda Anayasa Mahkemesi'ne gidebilir..
Başkentte Genelkurmay bildirisi ve Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararından sonra iktidarla muhalefet arasında Çankaya seçimi, Anayasa değişikliği ve erken seçim tarihi konusunda taktik savaşı yaşanıyor. CHP, taktik savaşında aylar önce "Cumhurbaşkanı seçiminde 367 katılım gerekli" dediğinde ciddiye alınmayan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun tezlerine göre hareket ediyor.
"BABAM NE DERSE O..."
Kendisi gibi hukukçu olan oğlu Doç. K. Kanadoğlu'nun da "Babam ne derse o..." dediği Kanadoğlu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevi sırasında Tayyip Erdoğan'ın AKP'ye genel başkan olmasına itiraz etmişti. Kanadoğlu, emekliliği sonrasında "sıradan vatandaş" olarak özellikle AKP hükümetinin icraatını yakından izlemeyi sürdürdü. Katıldığı toplantıda bir hukukçu, "Bu uyum yasalarıyla AB'yi bile solladık" deyince, "Zaten kazalar hatalı sollamalardan oluyor" karşılığını verdi.
KİMSE CİDDİYE ALMADI
Kanadoğlu aylar önce Cumhuriyet gazetesinde yazdığı makalede "Cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasında 367 katılım sağlanamazsa Meclis fesholur" dediğinde, CHP lideri Deniz Baykal bile temkinli yaklaşmıştı. İlk turda 367 milletvekili bulunmayınca CHP soluğu Anayasa Mahkemesi'nde aldı. Yüksek Mahkeme, görülmedik bir hızla başvuruyu sonuçlandırdı. Sonuç, özellikle ulusalcı kesimde Kanadoğlu'nu bir anda yıldızlaştırdı. Şimdi Kanadoğlu, her platformda, bundan sonraki süreçle ilgili yeni tezler ortaya koyuyor. CHP'nin bu tezler doğrultusunda birkaç kez Anayasa Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor.
1- İŞTE YENİ KRİTERLER
MECLİS ERKEN SEÇİM KARARI ALAMAZ: Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla Meclis'te Cumhurbaşkanı seçim süreci durmadı. Durdurulan 1'inci turdan 2'inci tura geçme olayıdır. Bu süreç zaten duramaz. 16 Mayıs'a kadar seçim tamamlanamazsa zaten seçime gidilir. Cumhurbaşkanı seçim süreci sürerken Meclis erken seçim kararı alamaz.
2- BU MECLİS ARTIK YASA VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPAMAZ: Meclis Başkanlık Divanı, Cumhurbaşkanı seçim süreci boyunca yasama çalışması yapılmamasını kararlaştırdı. Elbette Meclis'in yasa görevi yenisi seçilinceye kadar devam eder. Yeni Meclis görevine başlayıncaya kadar bu Meclis görevdedir. Her türlü kararı alabilir. Savaş ilanı gerekirse savaş ilan edebilir. Ama 16 Mayıs'a, hatta ilk turun yapılmasının kararlaştırıldığı 6 Mayıs'ta 367 çoğunluk bulunamazsa, Anayasa gereği Cumhurbaşkanı seçilemediği için Meclis fesholur. Anayasa değişikliği için iki tur görüşme gerekli. Bu süre bir anayasa değişikliği için yeterli değil. Hatta 1'inci turda 367 bulunsa bile kalan sürenin takvime sığması gerekir ki bu mümkün değil.
3- YENİ TURLAR DA ANAYASA AYKIRI: Meclis, Cumhurbaşkanı seçimi için yeni tarih belirledi. 9- 12- 15 Mayıs'ta turlar yapılacak. Bu da Anayasaya aykırı. Çünkü turların arasında 3'er gün değil tam gün olması gerekir. 6 Mayıs'ta 367 oyu bulup Cumhurbaşkanı seçilirse sorun yok ama, 367 katılım olup seçilemezse 9 Mayıs'ta ikinci tur yapılamaz.
4- ARINÇ VEKALET EDEMEZ: Yeni Cumhurbaşkanı seçilemediği için Meclis otomatikman fesholması gerektiğinden Sayın Arınç üzülmesin ama Cumhurbaşkanlığına vekalet edemez. Sayın Sezer'in görevi devam eder. ZAnayasanın 102'nci maddesinde 'vekalet'ten söz edilmiyor; "Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder" deniliyor. Ama iktidar partisi Sayın Arınç'ın Cumhurbaşkanlığına vekalet etmesini sağlamak için erken seçim teklifi veriyor. Erken seçim kararı alırlarsa Çankaya'ya Arınç vekalet eder, ama bu Anayasa'ya aykırı olur.
5- ARTIK UZLAŞMA ARANIR: Anayasa Mahkemesi emsal bir karar vermiştir. Bundan sonra Anayasa ve Meclis İçtüzüğü'nde hep uzlaşma aranır.