Üniversitelerde, uzmanların işleri nasıl yürütülecek?
7100 sayılı Kanunla kaldırılan Uzmanlık kadrosu ile üniversitelerde halihazırda uzmanların yapmış olduğu işlerin bundan sonra nasıl yürütüleceği merak ediliyor ?
7100 sayılı Kanunla kaldırılan Uzmanlık kadrosu ile üniversitelerde halihazırda uzmanların yapmış olduğu işlerin bundan sonra nasıl yürütüleceği merak ediliyor ?
19 Ekim 2016 tarihli haberimizde; Üniversitelerde uzman olmanın asgari şartlarını, hangi birimlerde uzman alımı yapıldığını ve başvuruların nasıl yapıldığı ile ilgili kapsamlı bir bilgilendirmeyi sizlerle yapmıştık.
Ancak, 06 Mart 2018 tarih ve 30352 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7100 sayılı "Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile yükseköğretim kurumlarının kadrolarında sadeleştirme yapılarak "Uzman" kadroları kaldırılarak, mevcut personel de hiçbir işleme gerek kalmaksızın kanunun yürürlük tarihi olan 06 Mart 2018 tarihi itibarıyla Öğretim Görevlisi oldu.
Diğer taraftan, aynı kanunun 34 üncü maddesinin 2 inci fıkrasında yer alan "Uzman, çevirici, eğitim öğretim planlamacısı kadrolarında görev yapmakta iken bu Kanunla öğretim görevlisi kadrolarına atanmış sayılanlara ders görevi verilmez ve bu personel bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili mevzuatta söz konusu kadro unvanları için öngörülen görevleri yapmaya devam ederler." hükmü ile kanunun yürürlük tarihinden önce atanan Uzmanların eski görevlerine aynen devam etmeleri sağlandı.
YENİ DÜZENLEMEDEN SONRA UZMANLARIN İŞİ NASIL YÜRÜTÜLECEK ?
Üniversitelerde uzman kadrolarında görevli personel özel uzmanlık alanlarına göre;
1- Uygulama ve Araştırma Merkezlerine bağlı laboratuvarları,
2- Dış İlişkiler Ofisleri,
3- Kariyer Merkezleri,
4- Tıp Fakülteleri,
5- Bilgi İşlem Birimleri,
6- Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimleri,
7- Proje Birimleri,
gibi birçok geniş uygulama alanında faaliyet göstermektedirler.
Dolayısıyla, üniversitelerin her geçen gün artan hizmet kapasitesi doğrultusunda yukarıda saydığımız birimlerce yürütülen işlemler büyük önem arz etmektedir.
Uzman kadrosunun kaldırılması bu birimlerde artık eleman istihdamının yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Yükseköğretim Kurulu, yeni kanuni düzenlemede "Öğretim Görevlisi" tanımında; "Yükseköğretim kurumlarında okutulan dersleri vermek, uygulama yapmak veya yaptırmakla yükümlü olan öğretim elemanı" şeklinde ifade etmiştir.
Bu bakımdan, uygulama yapmak veya yaptırmak ifadesi ile üniversitelerde uzmanların yapacağı işlerin bundan böyle Öğretim Görevlileri yoluyla yaptırılması sağlanmıştır.
Ayrıca, 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında yapılan düzenlemede; "Öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu yükseköğretim kurumunda haftada asgari on saat ders vermekle yükümlüdür. Öğretim görevlisi ise haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlüdür. Ancak yükseköğretim kurumlarının uygulamalı birimlerinde görev yapacak olan öğretim görevlileri için ders yükü aranmaz ve bunlara ders ücreti ödenmez." hükmü ile üniversitelerin "uygulamalı birimlerinde" görev yapacak eski adı ile uzmanların yeni adı ile öğretim görevlilerine ders yükü şartı getirilmemiştir.
Son olarak, Yükseköğretim Kurulunun yasada geçen "uygulamalı birimler" ifadesi ile üniversitelerde hangi birimleri kastettiğini duyurması, yürütülecek işlemlerde uygulamada birlikteliği sağlamak açısından faydalı olacaktır.
Yavuz Selim KAPLAN