Engelli milli sporcu babasının böbreğiyle yaşama tutundu
Doğumsal omurilik gelişim bozukluğu Spida Bifida ile dünyaya gelen ve hastalık nedeniyle yürüme yetisini kaybeden 18 yaşındaki milli sporcu Gürkan Taş, uzun süredir mücadele ettiği böbrek yetmezliğinden babasının böbreğiyle kurtuldu.
Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'nde Beşiktaş RMK Marine'de forma giyen ve aynı zamanda Türkiye'yi dünyada temsil eden engelli milli sporcu Gürkan Taş, Spida Bifida ile dünyaya geldi.
Anne karnında anlaşılamayan hastalığının neredeyse tüm olumsuz etkilerini yaşı ilerledikçe bedeninde daha çok hissetmeye başlayan Taş, önce yürüme yetisini, sonra da böbrek fonksiyonlarını kaybetti.
Taş, hastalığına rağmen 12 yaşında tanıştığı basketbolla hayata sıkı sıkı tutunarak, sayısız başarılara imza atan takımlarda görev aldı, Türkiye'yi dünyada temsil etti.
Rahatsızlığının ilerlemesiyle ilk önce mesane büyütme ameliyatının yapıldığı Taş, daha sonra babası Güven Taş'tan alınan böbreğin Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Transplantasyon Sorumlusu Doç. Dr. Melih Kara ve ekibi tarafından nakledilmesiyle yeni bir hayata başladı.
22 Yaş Altı Tekerlekli Sandalye Basketbol Genç Milli Takımı'nda forma giyen Taş, tedavisinin tamamlanmasının ardından sahalara döneceği günü bekliyor.
"Bedensel engelli olanlar evde oturmamalı"
Engelli Milli Sporcu Gürkan Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böbrek naklinin ardından eskisinden daha iyi olduğunu dile getirdi.
Spida Bifida nedeniyle olumsuzluklar yaşadığını aktaran Taş, "Böbrek yetmezliği de oldu ama bir şekilde hayata devam ettik. Sonra 12 yaşındayken basketbola başladım. Ondan sonra hayatım daha farklı oldu, daha iyi hissettim kendimi." dedi.
Gürkan Taş, böbrek fonksiyonlarının giderek bozulmasının ardından önce mesane büyütme ameliyatı olduğunu, ardından da babasından alınan böbreğin kendisine nakledildiğini söyledi.
Engeli nedeniyle hayata küsmediğini, kendisine uygun bir spor yapabilmek için bir süre araştırma yaptığını ve basketbolda karar kıldığını dile getiren Taş, şöyle devam etti:
"Zamanla ilerledim basketbolda. Başladıktan sonra maçlara çıktım, sonra milli takım kampına çağrıldım, kadroya girdim. Milli takımda İtalya'da Avrupa şampiyonu olduk, sonra Kanada'ya gittik orada dünya ikincisi olduk. Milli sporcu olmak farklı bir duygu. Tabii başarıyı yakalayınca o daha da farklı hissettiriyor. Bundan sonra her şey daha güzel olacak. Tamamen iyileştikten sonra her şey kaldığı yerden devam edecek. Bazıları var hiç evden çıkmıyor, dışarı çıkmaya utanıyor. Ama böyle bir şey yok. Spora başladığın zaman her şey daha farklı oluyor. Bedensel engelli olanlar evde oturmamalı. Her şeyi istedikleri gibi yapmalılar, dışarı çıkmalılar. Tabii aileleri de destek olmalı onlara. Özellikle spor yapmak isteyenler kendilerine uygun sporu bulup, yapabilir."
"Oğlumun adını televizyonda ilk duyduğumda ağladım"
Gürkan Taş'ın annesi Handan Taş da oğlunun 12 yaşında spora başladığını, 14 yaşında da milli takıma seçildiğini dile getirerek, duygularını şöyle aktardı:
"İlk defa ismini televizyonlardan spikerlerden '4 numara Gürkan Taş' diye duyunca ağladım. Çünkü değişik bir duygu. Zor bir süreç. Yıpratıcı yani hem çocuk hem anne-baba için. Çünkü çok şey yapmak istiyorsunuz ama sınırlı. Belli şeyleri yapabiliyorsunuz, belli şeyleri hep beklemek zorundasınız. Bugünümüze şükür, şu an çok iyi. Böyle anneler-babalar çocuklarıyla ilgilensinler. Kimin kapısını hangi branşta çalarsanız size hemen yardımcı oluyorlar. Eğitim süreci var 1-2 yıl. O süreç, çocuk da azim gösterdiğinde devam ediyor. Sonra böyle şampiyonluklar, başarılar getiriyor. Herkese tavsiyem çocuğunu eve kapatmasın, ilgi alanına göre bir branş bulsun. İnşallah oğlum tekrar sahalarda hem milli formamızı hem de kendi takımını gururlandırmaya devam edecek."
"Babası kendisine yeni bir hayat bağışladı"
Gürkan Taş'ın naklini gerçekleştiren Doç. Dr. Melih Kara da Taş'ın sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri verdi:
"Şu an için biraz kilosu var, idmanları artıracak. Eylül ayında da profesyonel anlamda takıma geri dönecek. Şu an için bir problem yok, fonksiyonları yerinde tabii ki yeni bir hayata başladı, daha disiplindi ve sorumlu. Zaten spordan dolayı bir disiplini var, transplantasyon da disiplin, eğitim işidir. Bunu da Gürkan'ın başaracağına inanıyoruz. Babası kendisine yeni bir hayat bağışladı aslında. Bu emaneti iyi taşıyacağını biliyoruz. İnşallah bundan sonra bizi ülke olarak onurlandırmaya ve gururlandırmaya devam edecek." diye konuştu.
"Spina Bifida Türkiye'de oldukça sık görülen bir hastalık"
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Rüknettin Aslan da Spina Bifida'nın Türkiye'de oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirtti.
Aslan, bütün hastaların, birden fazla disiplin tarafından takip edilmesinin önemine değinerek, şunları kaydetti:
"Bu yüzden çocuk üroloji ve nefroloji birimleri işin içinde her zaman olmak zorunda. Böbrek yetmezliği gelişmiş vakalarda nakil aşamasında yine çocuk ürolojisine önemli bir görev düşüyor. Çünkü transplante edilecek böbreği sağlıklı bir mesaneyle kullanmak gerekiyor. Bu noktada da biz devreye girdik ve Gürkan'ın çok küçük kapasiteli ve çok yüksek basınçlı mesanesini düzeltmek için bir büyütme ameliyatı yaptık."