Somut gerekçe olmadan, bölüm başkanı görevden alınabilir mi?

Danıştay Sekizinci Dairesi, Üniversitelerde Bölüm Başkanının süresi dolmadan görevden alınabilmesi için somut gerekçe olmasını gerektiğini hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 06 Ekim 2018 09:48, Son Güncelleme : 25 Eylül 2018 09:50
Somut gerekçe olmadan, bölüm başkanı görevden alınabilir mi?

Dava konusu olayda, bir üniversitede belirli süre göreve gelmeyen Bölüm Başkanı hakkında disiplin soruşturması başlatılmadan doğrudan Dekan tarafından görevine son verilmiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi, davacı hakkında herhangi bir disiplin soruşturması açılmaması ve disiplin cezası verilmemesi sebebiyle usulüne uygun olmadan davacının Bölüm Başkanlığı görevinden alınma işlemini iptal etmiştir.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

T.C

DANIŞTAY

Sekizinci Daire

Esas No : 2016/7141

Karar No : 2017/6645

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...................

Karşı Taraf (Davalı) : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili : Av......

İstemin Özeti : Rize İdare Mahkemesinin 17/03/2016 gün ve E:2015/402, k:2016/163 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. Maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Emine Ferdane PANDIR KIM

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü.

Dava, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ........ Bölümü Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından; bölüm başkanlığı görevine son verilmesine ilişkin Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığının 04/05/2015 tarih ve 795 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; davacının özürsüz ve izinsiz olarak bir buçuk gün görevine gelmediği, bu göreve gelmeme ile ilgili olarak dekanlığa gerçek olmayan mazeret beyan ettiği ve bu olaylar nedeniyle huzursuzlukların devam etmesi nedeniyle nölümde eğitim öğretim faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülmesine yansıyabileceği gibi, hem bölümde hem de fakültede çalışma ve iş barışını da olumsuz etkileyeceği dikkate alındığında, usul ve yetkide paralellik ilkesi uyarınca atamadaki usule uygun olarak idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında davacının bölüm başkanlığı görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 16. maddesinin son fıkrasında, dekanın fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayın faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerinin gözetim ve denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derece sorumlu olduğu, aynı Yasanın 19. maddesinin (b) bendinde de; bölüm başkanının, bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde yardımcı doçentler arasından fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanacağı ve süresi biten başkanın tekrar atanabileceği belirtilmiş olup; yine aynı yasanın 21. Maddesinde; bir fakülte yada yüksekokulda aynı veya benzer nitelikte eğitim-öğretim yapan birden fazla bölüm bulunamayacağı, bölümün, bölüm başkanı tarafından yönetileceği, bölüm başkanının; bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde yardımcı doçentler arasından fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanacağı, süresi biten başkanın tekrar atanabileceği, Bölüm Başkanının, görevi başında bulunamayacağı süreler için öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakacağı, herhangi bir nedenle altı aydan fazla ayrılmalarda, kalan süreyi tamamlamak üzere aynı yöntemle yeni bir bölüm başkanı atanacağı, bölüm başkanının, bölümün her düzeyde eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölüme ait her türlü faaliyetin düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinden sorumlu olduğu, aynı yasanın Ek 1. Maddesinde ise; üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanları, gerektiğinde yasada belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabilecekleri hükme bağlanmıştır.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu temel alınarak çıkarılan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin "Bölümler" başlığı altında yer alan 13. Maddesinde, bölüm; fakülte ve yüksekokulların amaç kapsam ve nitelik yönünden bir bütün oluşturan ve lisans düzeyini de içeren en az bir eğitim-öğretim, bilim ve sanat dallarında araştırma ve uygulama yapan birim olarak tanımlanmış; 14. maddesinin birinci fıkrasında, birden fazla anabilim dalı bulunan bölümlerde bölüm başkanı, o bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde yardımcı doçentler arasından o bölümü oluşturan anabilim veya anasanat dalı başkanlarının 15 gün içinde verecekleri yazılı görüşlerini dikkate alarak bir hafta içinde fakültelerde dekanca atanacağı ve son fıkrasında da, bölüm başkanının, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan sorumlu olduğu; fakülte veya yüksekokul kuruluna katılacağı, bölümü temsil edeceği, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarını izleyeceği ve denetleyeceği, her öğretim yılı sonunda bölümün geçmiş yıldaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyeti ile gelecek yıldaki çalışma planını açıklayan raporu, bağlı bulunduğu rektör, dekan veya yüksekokul müdürüne sunacağı hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ..... Bölümü Başkanı görevini yapmakta iken özürsüz ve izinsiz olarak 22 Nisan 2015 tarihinde öğleden sonra ve 24 Nisan 2015 tarihinde bir buçuk gün görevine gelmediği ve bu göreve gelmeme ile ilgili olarak dekanlığa gerçek olmayan mazeret beyan ettiğinden bahisle dava konusu işlemle, Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin 14. Maddesi uyarınca bölüm başkanlığı görevine son verilmesi üzerine davacı tarafından, bu işlemin iptali talebiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda aktarılan yasa hükümlerinin incelenmesinden, görev süresi üç yıl olan bölüm başkanlarının bu süreleri dolmadan atandıkları usule uygun olarak görevden alınmaları konusunda ilgili fakülte dekanına takdir hakkı tanındığı görülmekle birlikte, bu takdir hakkının ancak geri almayı gerektirir somut gerekçelerin varlığı halinde kullanılacağı kuşkusuzdur.

Olayda; davacı hakkında işlem tesis edilmesine gerekçe olarak sunulan bir buçuk gün mazeretsiz ve özürsüz göreve gelmeme ve bu konuda idareye gerçek olmayan mazerete beyan etme fiili ile ilgili olarak, davacı hakkında herhangi bir disiplin soruşturması açılmadığı ve disiplin cezası tesis edilmediği açıktır.

Bölüm başkanının üç yıllığına atanacağı ve gerektiğinden bu 2547 sayılı Yasada belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevinden alınabileceği hüküm altına alınmış olup, bölüm başkanının yukarıda belirtilen Yasa ve Yönetmelik maddelerinde yer alan görevlerini mevzuata uygun bir şekilde yürütemediğinin somut bir şekilde ortaya konulduğu takdirde idare tarafından görevden alınabileceği tabidir.

Bu durumda; davacının bölüm başkanlığını mevzuata uygun bir şekilde yürütemediğine ilişkin somut bilgi ve belge bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Rize İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan 48,10 TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber