Üniversitelerde tayin sorununu kim çözecek?

Üniversitelerde görevli idari personelin tayin sorunları her geçen gün büyüyor. Üniversitelerde personel mutsuz, yönetimse personel ihtiyacını karşılayamadığından çaresiz... Peki kim çözecek bu işi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 05 Kasım 2018 11:30, Son Güncelleme : 05 Kasım 2018 10:16
Üniversitelerde tayin sorununu kim çözecek?

Yaklaşık iki yıldır üniversitelerde idari personel ihtiyacının arttığını, kontrolsüz şekilde büyüyen üniversitelerde hizmetlerin az sayıda personelle sağlandığını ve her geçen gün eş durumu, sağlık durumu ve öğrenim durumu gibi mazereti olanların kurumlarından muvafakat alamamaları sebebiyle mağduriyetlerin arttığını buradan dile getiriyoruz.

Hatta bu konuda sadece sorunu dile getirmeyip, çözüm olabilecek bazı hususları da gündeme taşımıştık. Ancak, hiçbir çözüm elde edemediğimiz gibi sorunun gün geçerek büyüdüğüne de şahit oluyoruz. (Bugüne kadar yaptığımız haberler aşağıda bilginize sunulmuştur.)

08 Ekim 2016 tarihli "ÜNİVERSİTELERDE İDARİ PERSONEL İHTİYACI ARTIYOR" başlıklı haberimiz için TIKLAYINIZ.

11 Kasım 2016 tarihli "BÜTÇE KANUNU YAYIMLANMADAN ÜNİVERSİTELERİN İDARİ PERSONEL İHTİYACINA DAİR BİR ÖNERİ" başlıklı haberimiz için TIKLAYINIZ.

04 Nisan 2018 tarihli "İDARİ PERSONELİN ÜNİVERSİTELERARASI TAYİNİ İÇİN DÜZENLEME ŞART" başlıklı haberimiz için TIKLAYINIZ.

PERSONEL MUTSUZ, YÖNETİMSE İHTİYAÇ OLDUĞUNDAN ÇARESİZ !

Yükseköğretim kurumlarının özerk yapısı dolayısıyla idari personelin istediği başka bir kuruma naklen atanması ancak kurumlarının muvafakatiyle olabilmektedir. Anayasal bir hak olarak görülen eş durumu atamalarından dolayı tayin isteyen personel muvafakat alamadığından kurumlarla yönetim sık sık karşı karşıya gelmekte, çalışma barışı bozularak mahkemelik durumlar her geçen gün artmaktadır.

Ayrıca, üniversitelerde topluma hizmet kapsamında yürütülen başta hastane hizmetleri olmak üzere her alanda ciddi anlamda personel ihtiyacı yaşanmaktadır. 2014 yılından bu yana üniversitelere bütçe kanunları çerçevesinde verilen atama izinlerinde yarıdan fazla düşüş yaşanmış, ayrıca son dört yılda 30'a yakın devlet üniversitesi kurularak izin sayısının paylaştırıldığı kurum sayısı artmıştır.

Durum böyle olunca, personel mutsuz ve huzursuz, üniversite yönetimleri ise işleri yürütebilmek adına personele muvafakat verememeleri sebebiyle çaresiz durumdadır.

Bu işin halihazırda kazananı olmadığından kaybet kaybet politikası tüm tarafları yıpratmakta ve çalışma barışı bozulmaktadır.

SORUN BELLİ AMA KİMSE SAHİPLENMİYOR

Yukarıda izah ettiğimiz sorundan gerek sendikalar, gerek Üniversitelerin bağlı olduğu kurum olan Yükseköğretim Kurulu, gerekse Devlet Personel Başkanlığı bilgi sahibi olmasına rağmen bırakın çözmeyi, çözüme ışık yakan bir açıklama dahi yapılmadı. Bu yakan topu kimse üstüne almayarak sorunun büyümesini herkes sadece izliyor.

Oysaki üniversitelerin kendisinden beklenen tüm hizmetleri sağlıklı bir şekilde sunabilmesinin en önemli saç ayağı idari personeldir. İdari personel üniversitelerin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlayan kurumsal hafızalardır. Rektörler, dekanlar, müdürler, öğrenciler süresi bittiğinde yollarına bakarken idari personel ise kurumlarda işleyişin devamlılığı açısından büyük önem arz etmektedir.

Ancak, önemi hiçbir konuda anlaşılmadığı gibi sorunlarının da üstüne hep bir toprak atılan idari personelin tayin konusunda yaşadıklarının sürdürülebilir tarafı yoktur.

Bu açıdan en kısa sürede bu tayin mağduriyetleri ile ilgili etkili, yetkili tüm tarafların bir kez olsun samimi olarak bu konuya sahip çıkmalarını kendilerinin dikkatine sunuyoruz...

Yavuz Selim KAPLAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber