Anayasa Mahkemesinden, tüm sulh ceza hakimlerine, erişimi engelleme kararları için uyarı
Anayasa Mahkemesi, internet sitelerinde yer alan haberlere ilişkin olarak verilen erişimi engelleme kararlarıyla ilgili olarak önemli iki karar vermiştir. Bu kararlarda, eğer internet sitelerinde yer alan haberler veya içerikler daha ilk başta anlaşılacak düzeyde bir hukuka aykırılık içeriyorsa (çıplak fotoğrafların veya videoların yayınlanması gibi) erişimi engelleme kararı verilmesi gerektiği geriye kalan durumların ise çelişmeli yargılamaya bırakılması gerektiği belirtilmektedir.
5651 sayılı Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
"(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının
ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar,
içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak
uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan
sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
(6) Hakim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat
içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. "
Bu kanun hükmüne dayanarak, kişiler sulh ceza hakimlerine başvurabilmekte ve erişimi engelleme kararı alabilmektedir. Ancak hakimler 24 saat içinde karar vermek zorunda olduklarından sadece dava açanın dilekçesindeki beyanlara göre karar vermekte ve karşı tarafın savunmasını almadan dosyası sonuçlandırmaktadır. Bu nedenle çelişmesiz yargılama yapmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, yargılamanın çelişmesiz olması nedeniyle, ancak internet sitelerinde yer alan haberler veya içeriklerin daha ilk başta anlaşılacak düzeyde bir hukuka aykırılık içermesi halinde (çıplak fotoğrafların veya videoların yayınlanması gibi) erişimi engelleme kararı verilmesi gerektiği geriye kalan durumların ise çelişmeli yargılamaya bırakılması gerektiği konusunda iki önemli karar vermiştir.
Ali Kıdık kararı için tıklayınız..
İPS İletişim vakfı kararı için tıklayınız.
Anayasa Mahkemesi kararlarında, haklarının ihlal edildiğini düşünenlerin öncelikle
çelişmeli yargılama yollarına yani,
- 4721 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerine dayanarak müdahaleye son verme isteminde
bulunabileceklerini,
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun uyarınca sakınca bulunan ya da gecikmesi
durumunda önemli zarar oluşacağı hallerde tehlike vey zararı önlemek için ihtiyati
tedbir kararı alabilecekleri,
- basın yoluyla kişilik haklarına müdahalede bulunulan kişi, açıklamalardan
dolayı sebepsiz yere zenginleşmişse, sebepsiz zenginleşme davası açabileceği
- internet yoluyla kişilik haklarına yönelik saldırı ceza kanunlarına göre suç
oluşturuyor ise failin cezalandırılması için Cumhuriyet Savcılıklarına başvurabileceklerini,
belirtmiştir.
Bu bağlamda sul ceza hakimlerinin, mahkemelere yapılan erişimi engelleme kararıyla ilgili olarak sadece ilk bakışta görülebilecek düzeyde (prima facie) bir kişilik haklarının ihlali olup olmadığına bakması gerekmektedir. Eğer AYM kararlarında verilen örnekler türünden, örneğin çıplak fotoğraflar veya videolarının yayınlanması, gibi bir ihlal yok ise erişimi engelleme kararı verilmemelidir.