24 bin eczane 2 gün kepenk kapatacak

Haber Giriş : 01 Temmuz 2007 16:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'deki 24 bin eczacı gelecek hafta içinde 2 gün süreyle kepenk kapatmaya hazırlanıyor. Bu kararın gerekçesi ise, hükümetin satışını ellerinden almaya çalıştığı ?günübirlik tedavi' ilaçları. Kepenk kapatma eylemi olduğu günlerde, merkezlerde sadece nöbetçi eczaneler çalışacak. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, hükümeti eleştirerek, ?Yakın çevrelerine rant sağlamak için bizi mağdur ediyorlar? dedi.

<

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hazırlanan 2007 yılı Sağlık Uygulama Tebliği, Türkiye genelindeki 24 bin eczacıyı 2 gün süreyle kepenklerini kapatma kararı almalarına yol açtı. Kurumun çıkardığı tebliğde, Ekim ayından itibaren uygulanacak yeni uygulamaya göre, kanser, diyabet ve diyaliz ilaçlarının tümünün ?Günübirlik tedavi' kapsamında değerlendirilerek, serbest eczanelerden değil, hastane eczanelerinden alınması kararı, boykotu kaçınılmaz kıldı.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, hükümetin

tavrını eleştirerek, "Yakın çevrelerine rant sağlamak için bizi mağdur ediyorlar" dedi. Kaplan, Sosyal Güvenlik Kurumu tebliğ tartışmasında yol alamadıkları ve mağduriyetlerinin devam etmesi yüzünden böyle bir karar aldıklarını belirterek, ?Hükümet eczacının ezilmesini istiyor. Bir devlet, bir kurum bir meslek grubundan hizmet alıyorsa, bedelini vaktinde ödemeli. Adaletli davranmalı. Geri ödemenin ne kadarını ne zaman ödeyeceklerini protokole yazmamışlar. Biz de böyle bir protokole imza atmayız. Eczanelerimizi kapatmak zorunda kalacağız? dedi.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Kaplan, gerek Sağlık Bakanlığı'nın, gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hemen her konuda belirsizlikler içeren sözleşmeyi imzalamaları için dayatma yaptıklarını açıkladı. Kaplan, eczacıların hemen her dönemde mağdur olduğundan ve üç çatının birleştiği Sosyal Güvenlik Kurumu'nun doğru bir protokolle başlamasının öneminden bahsederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Eğer iyi bir başlangıç yapılacaksa, doğru bir protokol yapılmalı. Bizler her gün 11 saat çalışıyoruz. Ayda bir iki kez nöbet tutuyoruz. Bu dayatma büyük bir haksızlık. İlaç üzerinden brüt yüzde 15-16 pay alıyoruz. Oysa ilacı dışarıdan getirtenlere Euro üzerinden fiyat veriyorlar. Onların ne kadar kazandıklarını kimse sorgulamıyor. Hatta bu kişilerden vergi bile almıyorlar. Eczacılar ayaklanmış durumda. Bu gidişle ilaç veremeyecek duruma düşeceğiz. Onlar bu kararda ısrar ederlerse, biz de vatandaşı zor durumda bırakmadan hakkımızı aramak durumunda kalırız?.

?GÜNÜ BİRLİK TEDAVİ DİYE BİRŞEY ÇIKARDILAR?

Eczanelerden satılan diyaliz, diyabet ve kanser ilaçlarının satışının ellerinden alındığını ve ?günübirlik tedavi' adı altındaki kapsama dâhil edilerek, hastane eczanelerine ihale edilmesine itiraz ettiklerini belirten İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, ?Günü birlik tedavi eski uygulamada ayaktan tedavinin

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, eylemlilik

kararını destekliyor.

karşılığıdır. Günü birlik tedavi diye bir şey icat ettiler. Bizim elimizden alınan ve son derece pahalı olan bu ilaçları, kendi yandaşlarının satmasını istiyorlar. Hastane eczanelerini kendi yandaşlarına verip, rant yaratacaklar. Oysa bu ilaçların bizim danışmanlığımızda kullanılmaları gerekiyor. İhaleye kim girecek? Elbette kendi yandaşları girecek. Görünen o ki, kendi çevrelerine rant sağlamak istiyorlar? dedi.

ANKARA'DAN TAM DESTEK

Türk Eczacıları Birliği 2'nci Bölge Ankara Eczacı Odası Başkanı Hilmi Şener, düzenlediği basın toplantısıyla meslektaşı Zafer kaplan'a destek vererek, kepenk kapatma eylemini doğruladı. Şener, ''Türkiye'deki 24 bin eczacının kararı gereği önümüzdeki hafta sonuna kadar bir iki gün kepenk kapatılacak'' dedi.

Şener, Ankara Eczacı Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, sosyal güvenlik kurumu tarafından hazırlanan 2007 yılı sağlık uygulama tebliğinin vatandaşı, hekimi ve eczacıyı mağdur edecek uygulamalar içerdiğini savundu. Tebliğde, ''günü birlik tedavi'' adı altında geçmişte ayaktan tedavide kullanılan pek çok ilaç ve yatan hasta reçetelerinin Ekim ayından itibaren sadece hastane eczanelerinden karşılanmasının öngörüldüğünü belirten Şener, bu durumda hastane eczanesinde ilaç yoksa ya başka bir ilacın alınacağını ya da dışarıdan satın alınmak zorunda kalınacağını söyledi.

Bu uygulamanın hayata geçirilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Şener, ayrıca yeni tebliğ ile muayene ücretlerinin hastalardan eczacılar tarafından sosyal güvenlik kurum adına tahsil edilmesine de karşı çıktıklarını söyledi. Raporlu hastaların doktora gitmeden reçetesiz ilaç temin edebilecek olmalarının da tedavilerde aksamalara yol açacağını öne süren Şener, ''Yıllardır tasarruf adı altında meslektaşlarımıza dayatılan halk sağlığını hiçe sayan ve sık sık değişen tebliğler sonucu hasta, eczacı ve hekim mağduriyetleri bizleri bunaltmıştır'' diye konuştu.

MERKEZLERDE NÖBETÇİ ECZANELER ÇALIŞACAK

Yetkililerden bu sorunların çözümü için adım atmalarını beklediklerini söyleyen Şener, ?'İçinde bulunduğumuz koşullar bizleri verdiğimiz yaşam savaşında, mesleğimizi ve geleceğimizi korumak adına kitlesel tepki gösterme noktasına getirdi?' dedi. Şener, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ile Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Orhan Gümrükçüoğlu ile yaptıkları görüşmelerde sorunlarını aktardıklarını, söz konusu yetkililere eczacıların eylemlilik kararı aldıklarını da ilettiklerini açıkladı. Sorunların çözümü için herhangi bir gelişme kaydedilmediği takdirde gazete ilanı verileceğini, yürüyüş ve miting tarzı eylemeler ortaya konulacağını belirten Şener, eczacıların ''kepenk kapatmayı da telaffuz ettiklerini'' söyledi. Geçmişte bu tür bir eylemin yapıldığını hatırlatan Şener, kepenk kapatma eylemi yürürlüğe konulduğu takdirde belirli merkezlerde nöbetçi eczanelerin görev yapacağını da sözlerine ekledi. Şener, yetkililerle yapılan görüşmeler çerçevesinde bazı sorunlara çözüm bulunabildiğini belirterek, şöyle konuştu:

?Buna karşın geri ödeme süreleriyle ilgili sıkıntılarımız devam ediyor. 'Tebliğe göre 45 günde geri ödeme öngörülüyor. Bunun anlamı sürenin 75 gün olmasıdır. Çünkü ayda sadece bir kez fatura kesilebilecek. Geri ödeme süresinin mutlaka kısaltılması gerekiyor. Ayrıca, muayene ücretlerinin eczanelerde tahsil edilmesine de karşıyız. Eczacı bürokrasi içinde boğulmuş durumda. Bu şartlarda eczanelerle ilgili kurum arasında imzalanması gereken protokolü imzalamayacağız. Pazar ya da pazartesi günü gazetelere ilan vereceğiz. Olumlu adım atılmazsa Türkiye'deki 24 bin eczacının kararı gereği önümüzdeki hafta sonuna kadar bir iki gün kepenk kapatılacak".

TÜRKİYE'DEKİ 47 ECZACI ODASININ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Toplamı 24 bini bulan 24 bin eczaneyi kepenk kapatma kararına kadar götüren süreci özetleyen ortak basın açıklaması, 47 eczacı odasının ortak imzasıyla yayınlandı. Açıklamada, hekimi, eczacıyı

ve vatandaşı mağdur eden tüm uygulamalar ve çözüm bekleyen talepler sıralanıyor:

?Biz büyük kentlerden köylere kadar, ülkemizin her köşesinde sizlere ilaç ve danışmanlık hizmeti veren eczacılarınız olarak uygulanan sağlık ve ilaç politikalarının yansımaları sonucunda varlığımızı sürdüremez hale geldik. Geçmiş yıllarda eczacı örgütü ile müzakere edilerek hazırlanan ve karşılıklı imzalanan reçete karşılanma koşullarını belirleyen sözleşmelerde yer alan bazı hükümler SGK tarafından hazırlanan 2007 yılı SUT kapsamına alınarak adeta dayatma şeklinde uygulamaya konulmak istenmektedir. 2007 yılı Sağlık Uygulama Tebliği, vatandaşı, hekimi ve eczacıyı mağdur edecek uygulamalar içermektedir.

* SUT ile yasalarda yeri olmayan "günübirlik tedavi" adı altında, bugün ayaktan tedavide kullanılan pek çok ilaç ve yatan hasta reçetelerinin Ekim ayından itibaren, sadece hastane eczanelerinden karşılanması hükmüne bağlanmıştır. Bu durumda hastane eczanesinde ilaç yoksa ya başka bir ilaç alacaksınız ya da dışarıdan satın almak zorunda kalacaksınız. 30 yıl süreyle SSK hastanelerinde bu sistem uygulanmış ve yaşanan hasta mağduriyetleri nedeniyle, ilaç eczacılık hizmetinin çağdaş standartlara taşınması adına sonlandırılmıştır. Sağlık hizmetinde ciddi aksamalara yol açacak olan bu uygulamanın hayata geçirilmesini kabul edilemez buluyoruz.

* Muayene ücretlerini hastalardan sosyal güvenlik kurumu adına tahsil etmemiz bizim talebimiz değildir. Hiçbir yasal dayanağı olmayan bu uygulamanın sonlanmasından yanayız.

* Raporlu hastaların doktora gitmeden reçetesiz ilaç temin edebilecek olmaları, sürekli takip altında tutulması gereken bu hastaların tedavilerinde aksamalara yol açacaktır.

* Yıllardır tasarruf adı altında meslektaşlarımıza dayatılan, halk sağlığını hiçe sayan ve sık sık değişen tebliğler sonucu hasta, eczacı ve hekim mağduriyetleri bizleri bunaltmıştır.

* İlaç fiyat düşüşlerini olumlu karşılamamıza ve desteklememize rağmen stoklarımızdaki bedelsiz kamulaştırma devam etmektedir.

* Yanlış uygulamalarda hiçbir sorumluluğu olmayan hastalar ve eczacılar karşı karşıya getirilmektedir.

Siyasi iktidardan, yetkili sağlık otoritelerden yukarıda altını çizdiğimiz sorunların çözümüne ilişkin daha fazla duyarlılık ve akılcı bir çözüm bekliyoruz. Eczacı odaları olarak oluşturulacak çözümlere ortak olmak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullar bizleri, verdiğimiz yaşam savaşında, mesleğimizi ve geleceğimizi korumak adına kitlesel tepki gösterme noktasına taşımıştır. Sesimize kulak verilmesini istiyoruz. Türkiye genelindeki 24 bin eczanenin verdiği ilaç eczacılık hizmeti durma noktasına gelmiştir. Tüm çabalarımıza rağmen oluşacak hasta mağduriyetinin sorumlusu bizler olmayacağız. Tüm olumsuzluklara rağmen, hizmetin sürdürülmesine yönelik çabalarımız devam etmektedir. Bugüne kadar halkımızın sağlığını birincil önceliği olarak benimsemiş, her zaman halkımızın yanında yer alan meslektaşlarımızın hak ettikleri kamuoyu desteğinin sağlanacağına olan inancımızla yine halkımıza sesleniyoruz. İlacınıza ve eczacınıza sahip çıkın?.

gazeteport

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber