Çocuklar için bir hayal kurdu en zengin 2 Ali 'meleği' oldu

O herkesin 'olmaz' dediği dönemde, tüm maddi imkansızlıkları hiçe sayarak, Türkiye'nin ilk yerli çizgi filmini yaptı. Yabancı yapımların hakim olduğu çizgi film pazarını kökten değiştirdi. Yarattığı kahraman tüm çocukların kalbine girdi. Girişimci Ayşe Şule Bilgiç'in bu kez hayalinde sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına ulaşmak var. Ve bunu gerçekleştirmek için Türk iş dünyasının önemli isimleri de yanında duruyor. Aralarında Ali Sabancı, Ali Koç, Nevzat Aydın gibi isimlerin bulunduğu 9 melek yatırımcı Bilgiç'in şirketi Düşyeri'ne yatırım yaptı. Düşyeri, 2020'de 19 ülkede faaliyete başlayacak. Bilgiç'le girişimcilik öyküsünü ve yeni hedeflerini konuştuk.

Genç yaşta Türkiye'de yapılmamış bir şey yaptınız. Nasıl başladı maceranız?

İletişim Fakültesi birinci sınıftan itibaren çalışıyorum. Yapabileceğim pek çok şey olduğunu biliyordum. Fakat hiçbiri için 'işte bu' diyemiyordum. 10 yıl önce aslında tamamen kendi özel hayatımdan dolayı, odağıma 'çocuğu' koydum. Anne olmayı planlıyordum. Ve bakış açım pedagojiye dönmüştü. Ne yapmam gerektiğiyle ilgili fikir sahibi olmuştum. Kendime 'tamam ben iyi bir anne olurum' diyebildiğim noktada ise bunu sadece kendi çocuğum için düşünüyor olmak bana biraz bencilce geldi. Ve kendime dedim ki 'iletişimci Ayşe Şule'yi de buna dahil edersem bütün çocuklara dokunabilirim.' Çocuklar için bir şey yapma fikri beni çok heyecanlandırdı. Ve buna kafa yormaya başladım. Çizgi film benim anlamlı bir şey katabileceğim bir mecraydı.

İlk seslendirme yeğeninden

Sektörü hiç bilmeyen biri için çizgi film piyasasına girmek kolay mıydı?

Türkiye'de bu konuda kim ne yapmış baktım ve gördüm ki o zamana kadar hiç çizgi film yapılmamıştı. Ve kime sorsam "Türkiye'de yapılmaz" dedi. İlk bölümün maliyeti 150 bin dolar olacaktı. Fakat TRT'nin bir bölüm için ödediği para 150 dolardı. O zaman Türkiye'de sadece bir üneversitede çizgi film bölümü vardı ve yılda sadece 15 mezun veriyordu. Atladım Anadolu Üniversitesi'ne gittim, bu mezunların listesini aldım. Hepsi bir yere dağılmıştı. Ben de ısrarla Türkiye'nin buna ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Sıfır sermayem vardı. Bir çizgi filmin olmazsa olmazları görselleştirme, senaryo ve müzikti. Senaryoyu ben yazacaktım, müzikleri eşim Kıraç yapacaktı, görselleştirmeyi ise tek maaşlı çalışan olan çizgi film mezunu arkadaş yapacaktı. Seslendirmeyi bile param olmadığı için ablamın oğluna yaptırdım. Tesadüf o ki elimizde 4-5 bölüm olduktan sonra, TRT Çocuk kuruldu diye bir haber aldık. Bir abim aradı ve dedi ki; "Yüzde 70 yerli çizgi film hedefiyle kurulacaklarmış ama ellerinde hiç yerli film yokmuş." Böylece Pepee, TRT'de ilk kabul edilen proje oldu.

n Bir dönem bütün çocukların gündeminde Pepee vardı. Ne kadarlık bir ekonomi doğdu buradan?

Yayına çıktıktan 3 ay sonra internet sitemizin ziyaret oranı inanılmaz artmıştı, hatta Google Analitics'in bozulduğunu düşündük. Ve o günden sonra her şey rüya gibi gitti. Bütün Türkiye Pepee şarkıları söylemeye başladı. En popüler olduğu dönemlerde Türkiye'de 70 milyonluk ekonomi yaratıldı.

En geç 5 yıla Unıcorn olma hedefimiz var

Pepee TV yurtdışına açılacak mı?

Farklı bir ismi olacak. Ve şu anki halinden çok daha fazlasıyla açılacak. İçinde pek çok farklı platformlar olacak. Dijital dünyanın aklınıza gelebilecek her türlü yönüne içerik üreteceğiz. Bir uygulama düşünün ki içinde ebeveyn ve çocuğun ihtiyacı oyan her şey olsun. 19 ülke için hazırlıklarımız sürüyor. Düşyeri olarak 2020 yılında toplam 19 ülkede başlamış olacağız.

Peki hedefleriniz neler?

Biz en geç beş yıl içinde, unicorn olmayı, yani 1 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz.

BİR BAKTIM 2.5 MiLYON TL BORÇ BiRiKMiŞ

Siz de başlangıçtan bu yana hızlı büyüdünüz ve inişli çıkışlı dönemleriniz oldu değil mi?

Evet, bu arada bizim ekip 98 kişiye kadar çıktı. Tabii hızlı büyümeyi yönetemediğimiz ve dibi gördüğümüz zamanlar da oldu. Ben kreatife odaklanmıştım. Ve diğer tarafta sistem çok iyi gidiyor diye düşünüyordum. "Şöyle bir finansallara bakayım" dedim. Hayatımda hiç bir arada görmediğim kadar büyük bir borçla karşılaştım. Meğer vitrinde her şey çok yolunda görünürken 2.5 milyon TL borç birikmiş. Ekip finansalları yönetememiş. Benim hatam da hiç bu konuyu takip etmemek oldu.

Pepee tv, hızla ilk 10'a girdi

Sonra çizgi film vizyonunun dijitale taşınması nasıl oldu?

Pepee Youtube'da inanılmaz bir başarı yakalamıştı. Bu, Youtube'un o kadar ilgisini çekmiş ki bizi Londra'dan aradılar. Dijitalden çok daha hızlı yayılabiliciğimizi farkettiğimde dedim ki 'Ayşe bu artık senin boyunu aşar, desteğe ihtiyacın var'. Ve yatırım gündeme geldi. Bir yerden akıllı para almam gerekiyordu. Şanslıyım ki 'kalbi melek' yatırımcılarla yolumuz kesişti. İki Ali'nin aynı anda yatırım yaptığı ilk şirketiz. Ali Koç, Ali Sabancı, Begüm Doğan, Nevzat Aydın, Timuçin Öğün, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak ve benimle birlikte 10 kişilik bir ortaklık yapısına sahip Düşyeri.

Yakın zamanda Pepee TV'yi açtınız. Nasıl gidiyor?

Pepee TV Türkiye'nin ilk dijital çocuk kanalı. Android ve IOS işletim sistemleri için uygulamamız da bulunuyor. Arçelik ve Beko işbirliğiyle Pepee TV için bir de çocuklara özel kumanda geliştirildi. Bu kumandayla çocuk kendi yaşına uygun içeriği açıyor. Sizin çocuğunuzun Pepee TV'siyle benimkinin televizyonu aynı değil. Pepe TV yayın hayatına 23 Nisan'da başladı.. Çok hızlı büyüyoruz. Store'larda ilk 10 listesindeyiz. Hızla ilk sıralara doğru yükseliyoruz.

DÜNYACA ÜNLÜ BİR MARKAYA 'HAYIR' DEDiK

Nasıl bu kadar finansal darboğaza girdiniz? Pepee'ye reklam teklifleri gelmiyor muydu?

Gelmez mi... En zor zamanımızda bir dünya markasından teklif aldık. Önümüze 6 milyon TL koydular, borcumuzu kapatıp, üstüne yatırım bile yapmamıza yetiyordu bu para. Ama biz en başından kendi çocuğumuza yedirmeyeceğimiz, giydirmeyeceğimiz, kullandırmayacağımız ürünü tanıtmayacağız demiştik. Evren bizi sınadı. Ve o paraya 'hayır' diyerek önemli bir sınavı geçtik. Sonra 8-9 ayda ayağa kalktık. Ben bunu hep anlatıyorum çünkü insanlar etik değerleri olan şirketlerin yaşayamayacağını düşünüyor. Ama karşılarında böyle bir örnek var.

Dünya çocuklarına ulaşmak için yola çıktık

Başka neler yapacaksınız?

'Mobilde tüm dünyanın çocuklar bize emanet' diye yola çıktık. Gideceğimiz yol çizgi filmin penetrasyonu değil. Yani hedefimiz 'Pepee dünya televizyonlarında yayınlansın' değil. Daha büyük bir hayalimiz var. Biz dünyanın bütün çocuklarına ve ebeveynlerine ulaşmak, bir farkındalık yaratmak istiyoruz. Bunun için çok önemli dijital projelerimiz var. Pepee en lokomotif markamız olacak tabii. Fakat bu sadece bir unsur olacak.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE