KPSS mağdurlarına rehber
Faruk Erdem/Takvim
KPSS sınavına, 2 milyona yakın insan umut kapısı olarak giriyor. Amaçları bir devlet kuruluşuna kapağı atıp hayatlarını kurtarmak. Neredeyse 1999 yılından bu yana değişik adlarla yapılan bu sınavın çok şampiyonu var, çok kazananı var, ama bunların çoğu henüz atanabilmiş değil.
İYİCE ARAŞTIRILMALI
Bu arada, sınavda yüksek puan aldığı halde atanamayanlar da çoğunlukta. Hatta
onların iddiaları, daha düşük puan alan adayların işe yerleştirilip kendilerinin
açıkta kaldıkları. Bu şekilde her gün onlarca mektup, mesaj, telefon alıyorum.
Adaylar ne yapacaklarını bilemiyor. Bu konuda "memurlar.net"
sitesinde yol gösterici bir yazı yayımlanmış. Okuyucularımızın bize ulaştırdığı
bu yazı özetle şöyle:
"Açıklanan taban puanları inceleyen çok sayıda 2007/5 KPSS tercihi yapan
aday, kendisinden daha düşüklü puanlı kişilerin yerleştiğini iddia etmektedir.
Bu şikayetçilerin bir kısmını hiç araştırma yapmayan adaylar oluşturmaktadır.
Oysa ki, aranan niteliklerden dolayı düşük puanlı birinin yerleştirilmesi mümkündür.
Zira her kadro için farklı farklı nitelikler aranmıştır. Adayların, aranan niteliklere
göre tercih yapması gerekmekteydi. Bu çerçevede, örneğin sağlık ve din hizmetleri
kadrolarında, 90 puan almamış olan adayların yerleştirilmesi ya pılabilmiştir.
Buna bakıp da 90 puan alan bir adayın 'Benden daha düşük puanlı biri atandı'
demesi, uygun değildir.
Bir kısım şikayetçiler ise araştırma yapanlardır. Adaylar, tercih yaptıkları
sayfanın birer çıktısını a larak, her bir kadro için açıklanan taban puanların
tek tek karşılaştırmasını yapmış durumda. Yerleştirilmeme nedenlerine açıklama
getiremeyen adayların bu belgelerle ÖSYM'ye itiraz etmeleri gerekiyor.
İTİRAZDAN ÖNCE...
Öncelikle, itiraz edebilmek için tercih sayfasının bir nüshası adayın elinde
olmalıdır. Adaylar, tercih etmiş oldukları kadroların karşısında yer alan nitelikleri
kontrol etmeli ve bu nitelikleri taşıyor ise ÖSYM'nin açıkladığı taban puanlara
bakmalıdır. Yerleştirme yapılmama gerekçesinin büyük bir kısmı, adayların nitelik
kadrolarını ciddi bir şekilde okumamaları ve bölüm, yaş, vb. taşımadıkları nitelikleri
içeren kadroları tercihleri arasına yazmalarından kaynaklanıyor. Hakkını aramak
isteyen bir adayın, bu karşılaştırmayı dikkatli bir şekilde yapması ve ÖSYM
dahil hiçbir kamu kurumunu gereksiz iş yüküne boğmaması gerekmektedir..."