Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, memurların özel sağlık kurumlarından faydalanmalarına ilişkin protokol ile ilgili açıklamalarda bulundu
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, kamu memur
ve emeklisinin özel sağlık kuruluşlarından faydalanmasıyla birlikte hastalara
hastane ve doktor seçme özgürlüğü tanınacağını söyledi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, kamu memur
ve emeklisinin özel sağlık kuruluşlarından faydalanmasıyla birlikte hastalara
hastane ve doktor seçme özgürlüğü tanınacağını söyledi.
Uygulama ile Türkiye'de birinci basamak hizmetleri kültürünün yerleşeceğini ifade eden Aydın, ödemelerin tanıya dayalı paket fiyat üzerinde yapılacağını ve özel hastanelerin statülerine göre uyguladıkların fiyat politikasından doğan farkı hastalardan talep edebileceklerini kaydetti. Aydın, hizmeti aksatan veya suistimal eden özel sağlık kuruluşlarının 4 yıl boyunca kamu personeline hizmet veremeyeceğini belirtti. Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokole göre, kamu personeli ve memur emeklilerinin 1 Haziran 2003 tarihinden itibaren Özel Sağlık Kuruluşlarına tedavi olabilmeleri imkanı getiriliyor. Uygulamanın hazırlanması ve hayata geçirilmesinde gerekli çalışmaları yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine göre hazırlanan 'Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esasları' ile ilgili Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında protokolun imzalandığını ifade etti. Buna göre, 1 Haziran 2003 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığından ruhsat almış, kurallara uyum sağlayan bütün sağlık kurumlarına kamu personelinin gitmesinin mümkün hale geleceğini belirten Aydın, kurumların hangi hastane ile muhatap olacaklarını bileceklerini, denetleyeceklerini ve Özel Sağlık Kuruluşlarının ise hangi kurumların hastalarını kabul etmek istiyorsa, o kurumlarla sözleşme imzalamaları halinde hasta kabul edebileceklerini söyledi.
Bu uygulamayla kamu hastanelerindeki yığılmaları azaltılacağını, kamu harcamalarında tasarruf sağlanacağını, hastalara hem hekim hem de hastane seçme özgürlüğü verileceğini ve özellikle Türkiye'de birinci basamak sağlık hizmetleri kültürünün yerleştirileceğini vurgulayan Aydın, bu uygulamada, eski sistemde olduğu gibi hastaların direkt hastaneye, özel veya kamu olsun hastanelere gitmeleri sözkonusu olmadığını, önce birinci basamağa gittikten sonra ikinci basamağa gideceğini ve Özel Sağlık kuruluşların polikliniklerinin kamu personeline açılacağı için bunlar birinci basamak görevini üstleneceklerini kaydetti. Ücret ödemelerinin bütçe uygulama talimatına ve uygulama sonrası devreye girecek olan tanıya dayalı fiyat uygulamasına kapsamında hazırlanacak olan paket fiyat sistemine göre gerçekleşeceğine dikkat çeken Aydın, ''Bu fiyatlar bir paket halinde olacak. Kamu kurumlarının özel hastanelere gidecek olan personeli için ödeyeceği ücret bu tanıya dayalı paket fiyata göre olacak. Ancak Özel hastaneler kendi statülerine göre fiyat politikasından doğan fiyat farkını hastalardan talep edebileceklerdir. Bunu hastaya başvuru esnasında bildirmek zorundadırlar. Sevki yapılan hastalar kamu kuruluşlarına giderse hiçbir ücret ödemeyecekler. Özel hastanelere giderlerse, fiyat farkından doğan parayı hastanelerin talep etmesi halinde ödeyeceklerdir. Bu uygulama sonra bir kısım Özel hastanelerin bu farkı talep etmeyeceklerini umuyorum'' dedi. Bu uygulama kapsamında sağlık hizmetlerinde standart ve denetimin şart olduğunu hatırlatan Aydın, bu standardı kamu ve özel ayrımı yapmadan uygulamak istediklerini, denetim ve standardı korumak için çalıştıklarını ve bu çalışmaların hedefleri olan Genel Sağlık Reformu için atılan adımların bir bölümü olarak gördüklerini söyledi.
Her kurumun sağlık kuruluşlarıyla protokol imzalayacaklarını ve yapılacak çift
taraflı mutabakata göre hizmetin aksaması veya suistimal yapıldığına dair bir
belge ortaya çıkar ve kanıtlanması halinde, o sağlık kuruluşunun 4 yıl boyunca
kamu personeli hastasını kabul edemeyeceğini vurgulayan Aydın, bunun cezai bir
uygulama ve suistimallerin önüne geçen hükümler olduğunu, iyi hizmet verilmesi
ve kurallara uyulması halinde herkesin bu hizmeti vereceğini ve yanlış bir uygulama
olması halinde ise buna gerekli ceza verileceğini ifade etti. Hedeflerinin vatandaşlara
yüksek kalitede hizmet verme olduğunu belirten Aydın, ''Sağlık hizmeti veren
kurumlar ve sağlık kuruluşlarının standardını yükseltmek istiyoruz. Hizmet özelde
daha iyi veriliyorsa, hastaların bunu tercih etmeleri sözkonusu. Hizmet rekabeti
olacağı için kamu hastanelerinin rekabette yeralması gerekir. Ayakta kalmaları
için bunu yapmak zorundadırlar. Biz tüm sağlık çalışanlarının aldıkları maaşlarının
fiks olarak kalmasını istiyoruz. Buna ilaveten hizmetlerine göre puanlama sistemi
oluşturuyoruz. Yıl sonunda ise döner sermaye payı olarak hizmet puanına göre
ayarlama yapacağız. Bu durum kamu hastanelerinin daha çok hasta sahip olmasına
ve doktorların mesailerini hastalarına ayırmasını sağlayacaktır. Böylece verim
artacak ve hastaya 24 saat hizmet verilmesi sağlanacaktır'' dedi. Aydın, şu
an için üniversite hastaneleri için herhangi bir tasarrufun sözkonusu olmadığını
ve rekabet ortamı oluşması halinde üniversite hastanelerinin bu sistemin içine
zorla değil, doğal olarak yer alabileceklerini sözlerine ekledi.
Habervitrini