Meme kanserinde erken teşhis önemli
- OSMANİYE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ AÇSAP ŞUBE MÜDÜRÜ DR. ŞENAY ABDULRAHMAN:
- "20 YAŞIN ÜZERİNDEKİ TÜM BAYANLAR, AYDA 1 KEZ KENDİ KENDİLERİNİ MUAYENE ETMELİDİR"
- "EMZİREN ANNELERDE MEME KANSERİ GÖRÜLME ORANI, DİĞER ANNELERE GÖRE OLDUKÇA DÜŞÜKTÜR"
ALİ CELAL KAYMAK
OSMANİYE (İHA) - Osmaniye İl Sağlık Müdürlüğü Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) Şube Müdürü Dr. Şenay Abdulrahman, meme kanserinin tedavisinde erken teşhisin çok önemli olduğunu bildirdi.
Abdulrahman, yaptığı açıklamada, kadınlara meme kanseri konusunda çeşitli uyarılarda bulundu. Meme kanserinde erken teşhisin önemine değinen Dr. Şenay Abdulrahman, "Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Türkiye'de her yıl yaklaşık 30 bin kadında meme kanseri görülmektedir. Meme kanseri, kadınlarda ölümlere yol açan kanser türleri arasında ilk sırada yer almaktadır. 20 yaşın üzerindeki tüm bayanlar, ayda 1 kez kendi meme kontrollerini yapmalıdır. Bunun için en ideal yöntem, kadınların
kendi kendilerine elle yapacakları muayenedir. Kadınlar kendi kendilerine elle yapacakları kontrollerde, memelerinin dokusu ve yapısı konusunda fikir sahibi olacakları için, memelerinde oluşacak herhangi bir değişikliği hemen fark edeceklerdir" dedi.
Meme kanserinde en sık görülen belirtilerin, memede ağrısız bir kitlenin ortaya çıkması ve meme yapısında oluşan şekil değişikliği olduğunu vurgulayan Abdulrahman, şunları söyledi:
"Kadınlar kendi kendilerine meme muayenelerini, adet bitim tarihinde yapmalıdır. Çünkü adet döneminde meme dokusu yumuşak olur ve herhangi bir kitlenin varlığı kolayca fark edilir. Adetten doğal ya da cerrahi nedenlerle kesilme hali söz konusu ise, bu muayene için en uygun günün hangisi olduğu konusunda doktorlara danışılmalıdır. Kadınlar, kendi kendilerine meme muayenelerini, ayna karşısında dikkatli bir gözlemle yapmalıdır. Ayna önünde yapılan kontrollerde; memede ele gelen sertlik veya kitle, meme
başlarının pozisyonlarında değişiklik, kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması, memenin rengi, dokusu veya şeklinde değişiklik, meme derisinde kalınlaşma, şişme veya renk değişikliği, meme ucunda akıntı, meme veya meme başında içeriye doğru çekilme durumu tespit edilirse derhal hekime başvurmalıdır."
EMZİREN ANNELERDE RİSK DÜŞÜK
Emziren annelerde meme kanseri görülme oranının, diğer annelere göre oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Abdulrahman, "Kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının hastalık riski, diğer kadınlardan daha fazla olmakla beraber, yanlış beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol kullanımı meme kanseri açısından risk faktörleri arasında yer almaktadır. Ayrıca annelerin bebeklerini emzirmeleri hem kendileri hem bebekleri için sayısız yarar içermektedir. Emziren annelerde meme kanseri görülme oranı
diğer annelere göre oldukça düşüktür. Meme kanserinden korunmak için; vücut ağırlığı kontrol altında tutulmalı, doğru besinlerle beslenmeye özen gösterilmeli, stres azaltılmalı, alkol ve sigaradan uzak durulmalı, spor yapılmalı ve haftada 3-4 kez en az yarım saat yürüyüş yapılmalıdır" dedi.
Kadınları en az yılda 1 kez hekime muayene olmaları konusunda da uyaran Abdulrahman, şöyle devam etti:
"İleri yaştaki kadınlar meme kanseri açısından risk faktörlerinin başında yer almaktadır. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların yüzde 70'i, 50 yaş üzerindedir. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, yaşı 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki her kadın, mutlaka yılda 1 kez hekime başvurarak muayene olmalı ve 'mamografi' adı verilen meme filmini çektirmelidir. 40 yaşın üzerindeki kadınlar ise 2 yılda bir mamografi çektirmeli ve her
yıl uzman bir hekime meme muayenesi olmalıdır. Meme kanserinin erken teşhisinde çok önemli yer tutan mamografi, memede muayene ile saptanamayacak kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi amacıyla, düşük dozda çekilen bir meme röntgen filmidir."