Hem öğretmen evine hem İLKSAN'a maaşımdan niçin zorla kesinti yapılıyor?
Ben Sivas ili Şarkışla ilçesine bağlı Oluktaş İ.Ö.O. da görev yapan bir öğretmenim. Bu meslekte 7. yılım olmasına rağmen o kadar sıkıntı ve zorlukla karşılaştım ki bu meslekten emekli olmayı başaran insanların ellerinden öpmek gerektiğini anladım.
İlk olarak bu atamalar konusun da sizlerden yardım istiyorum..Şöyle ki: Benim eşim Şarkışla merkez de çalıştığı halde benim tayinim Şarkışla'nın 30km. ötesindeki bir köye çıktı. Hükümet; asker, polis, savcı, hakim, kaymakam, vali gibi meslek grupları ile ilgili çıkardığı kararname ile bu meslek gruplarına atamalarda öncelik tanımış ve bu meslek gruplarında ki insanları eşleri öğretmen olduğu takdirde atamaları norm kadro fazlası olsa bile yapılmasını istenmiş ve aile birlikleri korunmuştur.
Peki şunu bana izah eder misiniz? Bu insanların aileleri varda... bizlerin ailesi yok mu? Bir öğretmenle evlenmek kabahat mi bir polisle evlenseydim bu sıkıntıları yaşamayacaktım.Yanlış anlaşılmasın onların ki de yapılmalı ama onların ki yapılırken bizlere neden böyle bir ayrıcalık yapıyorlar, üstelik anayasamız aile parçalanamaz demiyor mu nerede anayasa söyler misiniz? Onlara norm kadro yok ta bizlere neden var bizler bu devletin üvey evlatları mıyız efendim.
İkinci olarak köylerde tek ya da iki öğretmen olarak görev yapan öğretmenler konusunda olacak. Özellikle tek öğretmenler çok sıkıntılılar en azında ben tek olarak görev yaptığım 3 yıl boyunca çok sıkıntı çektim. .Tek öğretmenler hem müdür hem öğretmen (beş sınıfı bir arada okutan öğretmen!!)
Hem de yeri gelince hizmetli olarak çalışmakta ama aldığı maaş ilçe merkezinde görev yapan bir öğretmenle aynı, bana "hocam artık tazminat verilecek?demeyin, o tazminat bölgesi dışında çalışıpta daha zor şartlarla mücadele eden öğretmenlerimiz ne yapsın. MARDİN'in bir köyü çok kötüde Nevşehir'in Yozgat'ın köyleri çok mu güzel, emin olun daha da kötü... Ama nedense Mardin için verilen tazminat Nevşehir için verilmiyor. Bu da ayrı bir tartışma konusu. Köylerde görev yapan özellikle de tek yada iki kişi olarak görev yapan öğretmenlerimizin durumu çok daha vahim, lütfen bunu görün ve gündeminize alın. İşin bir diğer ilğinç yanı bir sınıf öğretmeni haftada 15 saat ek ders alırken tek müdür yetkili öğretmen 18 saat alıyor alın size bir konu daha.
Bir diğer konu da öğretmen evleri. Öğretmen evleri aidatını vermek zorundaysak en azından buralar bizim için daha avantajlı olmalı diye düşünüyorum. Çünkü bizlerden her ay para kesilmesine karşılık bizim bir farkımız yok. Dışarıdan gelen biri de lokantadan aynı şekilde faydalanıyor biz de... Otel kısmı içler acısı hem aidat al hem geceliği 10-15-20 milyona kal. Ne kadar acıdır ki kimsenin de sesi çıkmıyor. Öğretmen evlerinin çoğu artık birer kahvehane durumuna düşmüştür ve herkes işin para yönüne baktığı için bu yönü görmezden geliniyor. Öğretmen evleri ve lokalleri birer kütüphane gibi çalışmalı ve insanlara yol göstermelidir, ama lokaller birer kahvehane durumunda ve acıdır ki öğretmenlerimizde okey oynamaktan başka bir il yapmamaktadır.
Diğer bir konu İlksan konusudur. Her ay sınıf öğretmenlerinin maaşından 12500 lira bu kuruma aktarılmakta çok güzel aktarılsın ama bu para ile neler yapılıyor ve nerelerde kullanılıyor. 12.500 lira az bir rakam gibi gözükse de genel olarak toplarsak çok büyük bir tutar karşımıza çıkıyor. Bu para ile öğretmenlerimiz için ne yapılıyor yada öğrenciler için ne yapılıyor. En azından her yıl öğretmenler günüde bu kurum aracılığıyla bir maaş ikramiye ödenemez mi.?? Böylece de öğretmenlerimize az da olsa bir katkı sağlanmaz mı??Ancak ödenecek bu para tamamen İlksan'ın kasasından çıkmalı ki öğretmenler halk gözünden devletten para koparan bir meslek olarak görülmemeli;bence
Kırtasiye konusu ise içler acısı bir durum. Bazen düşünüyorum devlet bize kırtasiyecilik için mi maaş ödüyor, yoksa öğretmenlik yapmamız için mi? Öğretmenler kırtasiye için harcadıkları zamanı başka bir iş için harcasalar daha verimli olmaz mı? Ben bir sınıf öğretmeni olarak kırtasiye için yılda en az 3-4 haftamın gittiğini düşünüyorum ama bunları da yapmak zorunda olduğun için boynumu büküp yapıyorum.
Sayın büyüklerim bu konuları eminim ki sizler de çok iyi biliyorsunuz, sizler de en azından bu meslekle tanıştınız ama şuna inanın ki üniversite bitirip de köyde görev yapan o zorlukları çeken kaç tane meslek vardır. Allah aşkına düşünün. Geçen gün hükümet sözcüsü sayın Çiçek kendi bakanlık personeli için aynen şunları söyledi "Türkiye de 5.sınıf ilçelerde ve çok zor şartlar altında görev yapıyor hakim ve savcılarımız? ben şahsen sayın bakanı tebrik ediyorum. Kendi personelinin sıkıntılarını kamuoyuna aktarıyor ve takdir topluyor. Ben de şunu duymak istiyorum "Türkiye'de üniversite bitirip de köy yerinde görev yapan ve yıllarca oradan çıkamayan öğretmenler var ama kimse dönüp de yüzünü bakmıyor bile? neden biliyor musunuz? Çünkü halk nazarında öğretmen yılda üç ay tatil yapan ve yıl boyu sadece çocuklarla oynayan bir meslek olarak görüldüğü için. Bence bir toplum ne zaman öğretmene değer verir ve ne zaman da öğretmenler gerçekten öğretmen olursa işte o zaman toplum kurtulur. Ama bizim toplumumuz buna ne yazık ki çok uzak.
Umarım bu yazımı sonuna kadar okuyup bir şeyler yapmaya karar vermişinizdir. Sayın bakanımız eğitimin kalitesini artırmak için çalışıyor, efendiler öğretmenlerimiz ne kadar kaliteli bir hayat sürüyorlar ki eğitimimizin kalitesi ne olsun. Eğitimin kalitesi artırılacaksa önce öğretmenin kalitesi artırılsın ondan sonra eğitimde kalite zaten yükselir.
Hepinize arzu hürmet eder görevlerinizde başarılar diler ve orada yüzbinlerce öğretmeni temsil ettiğinizi hatırlarım.
SAYGILARIMLA
Haber Gönderen: Sınıf Öğretmeni (A. Deniz)
Çalıştığı Kurum: Milli Eğitim Bakanlığı