Işık Üniversitesi'nden görülmemiş akademik ilan!

Bilindiği üzere, Anayasamızın 130 uncu maddesinde; "Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir." düzenlemesi yer almaktadır.

Bu kapsamda, vakıf üniversitelerinin öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrolarına dair personel alım ilanları, "Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği" ile "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" hükümlerine tabi olarak Resmi Gazete'de yayımlanmaktadır.

Bu çerçevede, vakıf yükseköğretim kurumları idari ve mali açıdan işleyişi devlet üniversitelerinden farklı olsa da, öğretim elemanı temini bakımından mevzuat kurallarına uygun hareket etmekle yükümlüdürler.

Son yıllarda devlet üniversitelerinde giderek artan kişiye özel kadro ilanı sorunu, vakıf yükseköğretim kurumlarında da benzer şekildedir. Denetimsizliğin getirdiği keyfi şartlar, devlet üniversitelerinde şans bulamayan kişilere vakıf kapılarını da kapatmaktadır.

Buna somut bir örneği Işık Üniversitesinin geçtiğimiz gün yayımladığı öğretim üyesi ilanı üzerinden verebiliriz. İlgili yükseköğretim kurumu tarafından 24 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilanda, 8 Doktor Öğretim Üyesi, 2 Araştırma Görevlisi ve 1 Öğretim Görevlisi kadrosu yer almaktadır.

Söz konusu kadrolardan Psikoloji Bölümü için belirlenen özel şartlara baktığımızda; "Kongre düzenleme deneyimine sahip olmak." ve "konferans düzenleme deneyimine sahip olmak." gibi şartlar arandığı görülmektedir. Bugüne kadar gerek devlet gerekse vakıf üniversitelerinde birçok farklı türde tecrübe şartı gördük. Ancak, akademik etkinlik düzenlemeye dair bir deneyime rastlamamıştık. Ayrıca, ilanın birisinde "kongre" birisinde ise "konferans" düzenleme deneyimi aranmasının mantığını da ister istemez merak ettik.

İlanın bu şekliyle bakıldığında, "akademik etkinlik düzenleme" tecrübesi koyulması bakımından belirli adayları tarif etmeye yönelik olduğu düşünülmektedir.

Son olarak, ilgili üniversite öğretim üyesi kadrolarında "bizzat" başvuru isterken, araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi kadrolarında ise posta ile müracaatı kabul etmektedir. Haliyle kendi içerisinde tutarsız olan bu işlemlerde birliktelik olması ve Pandemi koşullarını da düşünerek tüm kadrolarda posta ile başvuru yoluna imkan verilmelidir.