YÖK-Gelecek Projesi'nin ikinci aşamasına geçildi
Bu aşama ülkenin kalkınma yolundaki öncelikli olan ve dünyada "kritik teknolojiler" olarak adlandırılan alanlarda Dr. öğretim üyesi, doçent, profesör atamaları için verilecek olan "ek" izinlerden oluşacak-
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "YÖK-Gelecek Projesi"nin ikinci aşaması olan "Öncelikli Alan Öğretim Üyesi İstihdamı"nı başlattıklarını belirterek, "YÖK kurulduğu tarihten itibaren ilk defa başarılı bölümlerin, merkezi olarak YÖK tarafından görülmesi ve bunlara kadro takviyesi yapılması söz konusu oluyor." ifadelerini kullandı.
YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, Kurulun geçen hafta akademik kadro alımlarında mevcut genel cari usule ek olarak yeni bir yöntemi daha hayata geçirerek "YÖK-Gelecek Projesi"ni başlattığı belirtildi.
Projenin 1. aşamasının "Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi İstihdamı ", 2. aşamasının "Öncelikli Alan Öğretim Üyesi İstihdamı", 3. aşamasının ise "YÖK Akademik Liyakat-Kariyer Platformu" olarak belirlendiği vurgulanan açıklamada, geçen hafta açıklanan "Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi İstihdamı" kapsamında, üniversitelere 2020 için "ek atama izinleri" verildiği bildirildi.
Projenin ikinci aşamasının ülkenin kalkınma yolundaki öncelikli olan ve dünyada "kritik teknolojiler" olarak adlandırılan alanlarda Dr. öğretim üyesi, doçent, profesör atamaları için verilecek olan "ek" izinlerden oluşacağı belirtilen açıklamada, "Üniversitelerimizin bu alanlarda öne çıkan bölümlerine tahsis edilecek olan ek öğretim üyesi kadro ilanları ile 'başarılı bölümler' daha da güçlendirilmek suretiyle ödüllendirilecektir." ifadesi kullanıldı.
- "Şeffaflık, liyakat ve fırsat eşitliği gözetilerek kurgulandı"
Açıklamada görüşlerine yer verilen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "öncelikli alanlarda araştırma görevlisi" kadrolarına yönelik ek izinleri üniversitelere gönderdiklerini belirtti.
Birinci aşama sürerken projenin 2. aşaması olan "Öncelikli Alan Öğretim Üyesi İstihdamı"nı başlattıklarını aktaran Saraç, şunları kaydetti:
"Projenin bu aşamasında öncelikli ve özellikli alanlar olarak kritik teknoloji alanları belirlendi. Dünyada kritik teknoloji olarak adlandırılan alanlara ilişkin etki ve ülkemiz şatlarında yapılabilirlik analizleri dikkate alınarak kendi içlerinde önceliklendirildi. Daha sonra da belirlenen bu alanlarda üniversitelerin yetkinliğine ilişkin bibliyometrik analizler yapıldı. Başarılı bulunan üniversitelerin bölümleri ile bu kritik alanlar eşleştirildi. Bu çalışmaya TÜBİTAK da destek verdi."
Saraç, belirlenen alanları bilgi güvenliği, biyomedikal ekipman, biyoteknolojik ilaç teknolojileri, bulut bilişim, büyük veri ve veri analitiği, enerji depolama, genişbant tekonolojileri, güneş enerjisi, ileri fonksiyonel malzeme ve enerjik malzeme teknolojileri, kuantum teknolojileri, mikro-nano-optik elektromekanik sistemler, modelleme ve similasyon teknolojileri, motor teknolojileri, nesnelerin interneti, robotik, mekatronik ve otomasyon, rüzgar enerjisi, tarım ve hayvan biyoteknolojisi, yapay zeka ve makine öğrenmesi şeklinde sıraladı.
"Bu alanların disiplinlerarası olması yükseköğretim sistemini çağın gittiği yöne doğru yönlendirmemizin de habercisidir." ifadesine yer veren Saraç, projede kadroların üniversitelere "torba" olarak dağıtılmayacağını, ilgili üniversitenin bu alanlarda öne çıkan bölümlerinde ilan edilmek üzere ek kadrolar tahsis edileceğini vurguladı.
Böylelikle bu bölümlerin yeni kadrolarla desteklenip, güçlendirilmesiyle daha başarılı süreç için teşvik edileceğine değinen Saraç, "YÖK kurulduğu tarihten itibaren ilk defa başarılı bölümlerin, merkezi olarak YÖK tarafından görülmesi ve bunlara kadro takviyesi yapılması söz konusu oluyor. Yeni ve yenilikçi bir girişim olan projenin önemli bir özelliği de Yeni YÖK'ün diğer projelerinde olduğu gibi şeffaflık, liyakat ve fırsat eşitliği gözetilerek kurgulanmasıdır. Bu projede, sadece ülke için önemli olan kritik teknoloji alanlarında, başarılı öğretim üyelerinin bulunduğu bölümlere başarısı dolayısıyla ayrıcalık tanınıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Saraç, kurgu yapıldıktan ve proje uygulamaya sokulduktan sonra diğer projelerde olduğu gibi süreçlerin devamının üniversitelere bırakılacağını belirtti.
- Projedeki iki aşama birbirlerini tamamlayıcı şekilde kurgulandı
YÖK-Gelecek Projesi'nin birinci aşaması olan "Öncelikli Alan Araştırma Görevlisi İstihdamı" ile üniversitelere ek kadro tahsisi yapıldığını kaydeden Saraç, "Projemizin ikinci aşaması ise 'kritik teknolojilerde' öğretim üyesi yani Dr. öğretim üyesi, doçent ve profesör kadroları için üniversitelere ek izinler verilmesidir. Her ikisinde de verilen kadrolar üniversitelerimizin kullanma izni almış olduğu kadrolar değil verilecek ek kadro izinleridir. Projemizdeki bu iki aşama birbirinden farklı gibi görünse de birbirlerini tamamlayıcı şekilde kurgulanmıştır. İkinci aşamada üniversitelere verilecek bu kadro izinleri ülkemizin 'kritik teknolojilerde hızlı atılım yapması' içindir." ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında yapılacak öğretim üyesi alımında ilk olarak öncelikli kritik teknoloji alanlarının belirlendiğine işaret eden Saraç, bölümlerin bu alanlara yönelik yetkinlik haritalarının çıkarıldığını bildirdi.
- 77 üniversiteye 18 kritik teknoloji alanında 750 ek öğretim üyesi kadrosu
Buna göre üniversitelere ek kadro dağılımı yapıldığına vurgu yapan Saraç, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda 77 üniversite 18 kritik teknoloji alanlarında, üniversitenin mevcut kadroları izinlerine ek olarak, toplamda 750 öğretim üyesi daha alabilecek. En fazla kadroyu sırasıyla Orta Doğu Teknik, İstanbul Teknik, Yıldız Teknik, Gazi ve Hacettepe Üniversitesi alacak."
Saraç, bu kadroların üniversitelerin genel cari usuldeki kadrolarına ek olacağını belirtti.
- Üniversite yetkinlik haritası çıkarıldı
Alan bazında belirlenen kritik teknoloji alanlarında, "üniversite yetkinlik haritası" çıkarıldığını aktaran Saraç, şu bilgileri verdi:
"İlk olarak hacim-nicelik ve kalite-nitelik olarak iki ana başlık belirlendi. Hacmin yüzde 40, kalitenin yüzde 60 oranında etki edeceği bir sistem ile her ikisinin altında ilgili alt göstergeler tespit edildi. Hacim göstergesinde şunlara bakılacak: Dünyadaki akademik birikime katkı, akademik değer oluşturan kritik kitle, odaklanma etkisi. Kalite göstergesinde ise akademik yayınların kalitesi, nitelikli akademik yayın üretme, akademisyenlerin verimliliği, sanayiye katkıda bulunacak nitelikte yayın üretme kapasitesi, Türkiye'nin uluslararasılaşmasına katkı, üniversitenin uluslarasılaşmasına katkısına bakılacak. Her iki ana başlığın alt göstergelerinde de somut çıktıya dayalı formüller kullanıldı. Bu formüllerde yayın sayısı, yayın etkisi, Türkiye'de ve dünyada aldığı atıflar, patentler, uluslararası iş birlikleri gibi faktörler yer almaktadır."
Saraç, YÖK-Gelecek Projesi'nin üçüncü ayağı olan YÖK Akademik Liyakat-Kariyer Platformu'nun da yine bu ay içinde uygulamaya konulacağını ifade etti.