Mengüceklerden bir miras... Divriği
Furkan Kumkaya memurlar.net için yazdı...
Tarih kitaplarımızın köşelerinde mutlaka adı geçen Divriği'yi artık tanıma vaktinin geldiğini düşündük. Tarihten bize kalan harika bir miras olan Divriği, Sivas'ın güneydoğusunda kalan bir yerleşim yeri. Her sokağından taşına kadar yaşanmışlık akan Divriği şüphesiz Ulu Camii ile meşhur. Öyle ki bu camiinin kapılarındaki ve tavanındaki işlemeler onu benzersiz kılıyor. Bu benzersiz sanat eseri camii tüm özellikleri ile UNESCO'nun Türkiye'de miras olarak seçtiği ilk 3 noktadan biri olmuş. Böylesine kıymetli olan şehri gelin tanıyalım.
DİVRİĞİ TARİHİ
Divriği'nin geçmişinden kısaca bahsedecek olursak ilk kez adının geçtiği zaman Hititler dönemine denk geliyor. Ardından Bizans, Selçuklu, Mengücekliler ve Osmanlı devirlerini sırasıyla yaşamış ve her devirde önemli bir kent olmuş. Tarihteki varlığını ise zengin demir yataklarına borçlu olan Divriği bütün Mezopotamya ile ticaret yapmış bir şehir olarak tarih sahnesinde yerini almış. Eski devirlerden kalma oyma mağaraların dahi bulunduğu bölge her açıdan tarih kokuyor.
DİVRİĞİ'DE GEZİLECEK YERLER
HÜMA HATUN SOKAĞI
İlk olarak bu sokaktan bahsetmemizin sebebi insani bir ihtiyaç olan yeme içmenin de tarihinin bu sokakta oluşu. Divriği'ye gelir gelmez ilk olarak buraya uğramanızı tavsiye ediyoruz. Bu sokağı üzerine gerilmiş delikli mavi brandadan rahatlıkla tanıyabilirsiniz. Taş döşemeli sokakları yukarı doğru takip ettiğinizde yolunuz direkt olarak buraya çıkacaktır.
Bu sokağın özelliğine ise bayılacaksınız. Bu sokakta yaklaşık 10 dükkan bulunuyor. Her biri ise farklı şeyi satıyor. İlginç gelmedi mi? Şöyle anlatalım; bir yemek yiyecekseniz içeceği bir dükkan, yiyeceği bir dükkan, tatlıyı başka bir dükkandan istiyorsunuz. Ama hepsini sokak boyunca dizilmiş olan alçak sandalyelerinizin üstünde geniş bir bakır tepside tüketiyorsunuz. Bir nevi imece usulü bir yemek yerken aynı anda birden çok esnafa da katkı sağlamış oluyorsunuz. Bu sokakta geçirdiğiniz her saniye sizi buralı hissettirecektir.
DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI
Ne Türkiye'de ne de İslam dünyasında başka bir benzeri bulunmayan bu camii UNESCO'nun Türkiye'de korumaya aldığı ilk 3 eser arasında yer alıyor. Camiinin yapımında yer alan mimarların, ustaların, tasarımının veya yapımının hiçbir öyküsü hiçbir kayıtta yer almamakta olan bu camii gizli bir mistiklik kazanmış. İçerisinde her biri farklı bir şeyi anlatan birbirinden bağımsız işlemeler ve yontular aynı zamanda astrolojik özellikler de taşımakta.
Camiinin 3 kapısı bulunmakta. Karşınıza gelen sırayla ilk kapı Darüşşifa Kapısı, ikinci kapı Batı Kapısı, üçüncü kapı ise Kıble Kapısı olarak adlandırılmış. Ocak 2020 de bitmesi planlanan tadilat çalışmaları henüz sona etmediğinden dolayı 2020 Ağustos olmasına rağmen içeriyi ziyaret edemedik. Her ne kadar iç yontuları göremesek de 3 heybetli kapıda görüldüğü zaman insana büyük bir heybet katıyor.
DİVRİĞİ KALESİ
Divriği Kalesi, şehrin üst kısmından akan Çaltı Çayı'nın hemen üzerindeki hakim tepeye inşa edilmiş. Kalenin ilk yapımı Mengüceklilere dayanmakta. Bugünkü hali kaleden çok bir suru andırmakta. Kalenin büyük bir kısmı yıkılmış olup sadece şehre bakan kısmı ayakta kalabilmiş. Bugün restorasyon görmüş hali ile göreceğiniz kale şehrin sadece anısına ayakta duran bir restorasyon faciası gibi görünmekte. Sapsarı bir şekilde şehrin üzerinden sizleri selamlayan kaleye yürüyerek gidebilirsiniz. Giriş ücreti de bulunmuyor.
DİVRİĞİ CEMEVİ
Divriği halkı genel olarak Alevi mezhebine mensup Müslümanlardan oluşuyor. Bu sebeple kendi dini ritüellerini yaşatmak adına kaynağı halk tarafından sağlanan ve yapımı 2019 da tamamlanan bir Cemevi de Divriği'de bulunuyor. Her dinden ve mezhepten insana hoşgörü ile bakan Divriği halkını inanç, sosyal ve kültürel olarak tanımak için Cemevi'ni de mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
DİVRİĞİ'DE NE YENİR?
Divriği yemekleri denince akla gelen ilk yemek "Divriği pilavı" oluyor. Yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe dayanan Divriği pilavı tereyağında yapılmış ve bir çok baharatın geçtiği pilavı üzerinde dana eti ile servis ediliyor. Asıl tarif kuzu eti üzerine olsa da genel olarak talepten ötürü, dana eti ile yapılmaya devam ediyor. Tabii bu fark, etin yapılışından dolayı bariz bir şekilde fark edilmiyor ve aynı lezzet alınabiliyor. Ayrıca pilavın yanında da tarçınlı üzüm hoşafı da ikram ediliyor. Bu muhteşem ikiliyi Hüma Hatun sokağının köşe dükkanında bulabilirsiniz. Epey doyurucu olduğu konusunda da uyarımızı yapalım.
DİVRİĞİ'DE KONAKLAMA
Divriği'yi bir turizm şehri olarak adlandırabilir. Bu sebepten dolayı da konaklamaya da epey önem verilmiş. Konaklama için merkezde bulunan otellere ek olarak tarihi konakların da bazıları butik otel ayarında bir hizmet sunmakta. Ayrıca belediyenin işlettiği Divriği Belediye Misafirhanesi ve Divriği Öğretmenevi de mevcut.
DİVRİĞİ'YE NASIL GİDİLİR?
Divriği'ye gitmek için ne yazık ki direkt olarak Divriği'ye gitmeniz gerekiyor. Sivas'ın en güneydoğu ilçesi olan Divriği biraz sapa noktada bulunmakta. Sivas'ın Kangal ilçesi istikametini takip edip Elazığ'a doğru giden bir otoyolu takip edip ardından şehrin girişine ulaşıyorsunuz. Divriği adeta bir çıkmaz sokak gibi yoldan içeri girilerek varılan bir noktada. Kuzey güney geçişi olarak da nadiren kullanılmakta. Eğer yolunuz bu bölgelerden geçecekse uzun yolu tercih ederek bu tarihe siz de tanık olabilirsiniz. Ayrıca Divriği günümüzün en popüler tren rotası olan Doğu Ekspresi üzerinde de yer almakta. Turistik Doğu Ekspresi ile de buraya gelebilirsiniz. Pandemi sebebiyle kullanıma henüz açılmayan Doğu Ekspresi için de güncelliği takip etmenizde fayda var.
Divriği'nin bazı merkezlere uzaklıkları ise şöyle ;
- İstanbul 1040 km
- Ankara 590 km
- Sivas 150 km
- Kayseri 300 km
- Diyarbakır 320 km
- Malatya 200 km
- Elazığ 165 km