Ya deprem olsa! Acil durum yolları otopark

Milliyet'ten Gökhan Kam'ın haberine göre: İzmir'deki depremin ardından gözlerin çevrildiği İstanbul'daki en büyük sorunlardan biri; trafik. İzmir depremi sonrası yaşanan panik nedeniyle oluşan yoğun trafik, ambulans ve arama kurtarma ekiplerinin çöken binalara ulaşmasını geciktirmişti. Bu durumu engellemek için hayata geçirilen, 1. Derecede Acil Ulaşım Yolları ise otoparka dönmüş durumda. 1999 Marmara Depremi'nin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından 24 saat park yasağı getirilen ve açık kalması gereken acil ulaşım yollarının durumunu Milliyet olarak yerinde gözlemledik.

Deprem gibi acil ve olağanüstü durumlarda sağlık ve kurtarma geçmesi gereken yollarda, sayısız araç park halindeydi. Eyüpsultan ilçesinde bulunan Yavuz Selim Caddesi üzerinde "1. Derecede Acil Ulaşım Yolu-Park Yapılmaz" tabelası olmasına rağmen, bir çok araç sürücüsünün park ettiği görüldü. Eyüpsultan'ın ardından acil durum yolu olan Gaziosmanpaşa Ordu Caddesi üzerinde de bir çok noktada da, park yapılmaz tabelasına rağmen onlarca aracın park ettiğini gördük. Esenler Atışalanı ve İstanbul Caddelerin üzerinde de yasak olmasına rağmen durum aynıydı. Park eden araçların daralttığı cadde de trafik sık sık sıkışmaktaydı. Güngören Fatih Caddesi ve Bakırköy Türkiş Caddesi'nde de acil ulaşım yolları adeta otoparka dönmüştü. İstanbul'da en riskli bölgelerden biri olan Avcılar'da da acil durum yolu ilan edilen Reşit Paşa Caddesi'nde yasağa rağmen sürücülerin araçlarını hoyratça bıraktığı görüldü.

Girilemeyen caddeler

İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaşım ve Trafik Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Atahan şunları söyledi: "Acil durum yolu olarak belirtilmiş yollara araçlar park ediyorsa bunların engellenmesi gerekiyor. Bu yollara park edenlere uyarı veya ceza uygulanarak, yollatın acil durumlarda aktif olarak kullanılmasının sağlanması gerekiyor. Bunu da valilik sağlayabilir. Bu yolların mutlaka boş bırakılması gerekiyor. Park etme bu yolların en büyük düşmanı ise bunu önlemek için bölgelerde uygun park alanlarının oluşturulması gerekiyor. Şu an bile acil bir durumda ambulans ve itfaiyenin giremediği caddeler var. Bu şehirleşmeyle ilgili bir sorun. Buna göre önlemlerin alınması lazım."

Denizi açmak gerek

İstanbul Valiliği Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, acil ulaşım yolların kullanılmasını engellemenin çok zor olduğuna dikkat çekti. Prof. Ilıcalı, olağanüstü durumlarda deniz yolunun aktif olarak kullanılması önerisinde bulundu; "İstanbul yüzde 80-90 kara yolculuğu yapılan bir şehir. İstanbul'da bir acil durum yolu yapıp bunu boş tutmanın bir pratiği yok. Hem öyle bir kapasitemiz yok hem de vatandaşların bunu kullanmamasını önlememiz imkansız. Önemli olan şey trafik bilincinin oluşturulması. Acil deprem yollarından ziyade, yolların, köprülerin, viyadüklerin depreme dayanıklılığının acil test edilmesi lazım. İstanbul'da hastanelerin deniz ilişkisini kurmak lazım. İstanbul'da muazzam bir deniz avantajı var. Deprem anında görev yapacak olan hastanelerle deniz irtibatıyla ana arterlerin kontrolünü yapılmalı" dedi.

'Acil ele alınmalı'

Acil durum yollarının son derece hayati bir konu olduğunu belirten Yol Güvenliği Uzmanı Yüksek Makina Mühendisi Alpay Lök de, "İzmir'de depremde ulaşım sorununu yaşadık. İstanbul'da çevre yollarında arıza için ayrılmış şeritlerin durumunu gördükten sonra deprem için ayrılmış acil durum yollarının durumunun daha vahim olduğunu tahmin ediyorum. Onlarla ilgili ayırt edici tedbirler ve denetimler alınmış değil. Bu konunun acilen ele alınmasın lazım. Acil durum yollarının dikkat çekecek şekilde ayrılması, uyarılması ve buralara araçların park edilmesinin engellenmesi lazım" ifadelerini kullandı.