Hastanesi bünyesindeki infaz koruma memuru Adalet Hizmetleri Tazminatı alabilir mi?

Danıştay İdari Dava Dairleri Kurulu, Hastane bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapan davacının adalet hizmetleri tazminatından yararlandırılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağına karar verdi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Aralık 2020 10:04, Son Güncelleme : 09 Aralık 2020 13:39
Hastanesi bünyesindeki infaz koruma memuru Adalet Hizmetleri Tazminatı alabilir mi?

Hastane bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapan davacı, adalet hizmetleri tazminatının ödenmesi için yaptığı 15/09/2014 tarihli başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu tazminatın geçmişe dönük olarak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisinde Genel İdare Hizmetleri Sınıfında infaz koruma memuru kadrosunda sivil memur olarak görev yapan davacının, adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 03/06/2014 tarih ve 78-14 sayılı işlemin iptali ile söz konusu tazminatın idareye başvuru tarihinden 60 gün öncesinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin E:2018/1094 Sayılı kararı ile dava reddedilmiştir.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdari Dava Dairesinin E:2018/869 Sayılı karında ise davacı haklı bulunmuştur.

Danıştay İdari Dava Dairleri de

İnfaz koruma memurlarına, adalet hizmetleri tazminatı ödenebilmesi için ceza infaz kurumları dahil olmak üzere askeri yargıda fiilen görev yapılması koşulu getirilmiş olmakla birlikte, davacılar gibi münhasıran ve sürekli bir şekilde askeri yargıya hizmet eden personelin de "askeri yargıda görev yapan memur" olarak kabul edilmesi ve bu tazminattan yararlandırılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas : 2020/66

Karar : 2020/94

Tarih : 09.06.2020

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 04/12/2019 tarih ve E:2019/118, K:2019/118 sayılı kararıyla; vekili Av tarafından, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesinin 08/03/2019 tarih ve E:2018/1094, K:2019/159 sayılı kararı ile Ankara Yedinci İdari Dava Dairesinin 27/02/2019 tarih ve E:2018/869, K:2019/164 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,

"Aykırılığın, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesinin 08/03/2019 tarih ve E:2018/1094, K:2019/159 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği" görüşüyle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine,

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:

I- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI :

A- İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ UÇUNCU İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2018/1094 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istemin özeti: Hastanesi bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapan davacının, adalet hizmetleri tazminatının ödenmesi için yaptığı 15/09/2014 tarihli başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu tazminatın geçmişe dönük olarak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Tekirdağ İdare Mahkemesinin 09/05/2018 tarih ve E:2017/1376, K:2018/679 sayılı kararının özeti:

Anayasa'nın 128. maddesinin 2. fıkrası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesinin 2. fıkrası ve 152. maddesi ile anılan madde uyarınca 05/05/2006 tarih ve 26159 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı Cetvelde yer alan esaslar belirtilerek;

657 sayılı Kanun'un 152. maddesinden de görüleceği üzere, görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak, hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda ve hangi oranlarda özel hizmet tazminatı ödeneceği hususunda Bakanlar Kuruluna takdir yetkisi verildiği, Bakanlar Kurulunca alınan 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı karara ekli "Diğer Tazminatlar" başlıklı (111) sayılı Cetvelin "Adalet Hizmetleri Tazminatı" başlıklı (F) bölümünde, adalet hizmetleri tazminatının ödeneceği kişilerin, görev yerleri, hizmet sınıfları, kadro veya görev unvanları ve bulundukları derecelere göre belirlendiği;

Buna göre, adalet hizmetleri tazminatından yararlanabilmek için kadro (görev) unvanının yeterli olmadığı, Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) fiilen görev yapılmasının da gerektiği;

Olayda ise, 31/07/2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Sağlık Bakanlığı bünyesine devredilen ve Hastanesi Binası olarak hizmetine devam eden Hastanesi bünyesinde 657 sayılı Kanun'a tabi Genel İdare Hizmetleri Sınıfında infaz koruma memuru olarak görev yapan davacının Adalet Hizmetleri Tazminatından yararlanıp yararlanamayacağının belirlenmesinde görev yaptığı kurum, hizmet sınıfı, kadro ve görev unvanının dikkate alınması gerektiğinden, infaz koruma memuru kadrosunda görev yapmakla birlikte "Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra müdürlükleri personeli dahil)" fiilen görev yapmadığı açık olan ve kadro (görev unvanı) unvanı adalet hizmetleri tazminatından yararlanabilmek için yeterli olmayan davacının, adalet hizmetleri tazminatından yararlandırılmasına olanak bulunmadığından, adalet hizmetleri tazminatının ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesinin 08/03/2019 tarih ve E:2018/1094, K:2019/159 sayılı kararının özeti:

Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin reddine kesin olarak karar verilmiştir.

B- ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ YEDİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2018/869 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istemin özeti: Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisinde Genel İdare Hizmetleri Sınıfında gardiyan kadrosunda sivil memur olarak görev yapan davacının, adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 03/06/2014 tarih ve 78-14 sayılı işlemin iptali ile söz konusu tazminatın idareye başvuru tarihinden 60 gün öncesinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Kayseri 1. İdare Mahkemesinin 17/04/2018 tarih ve E:2018/1310, K:2018/406 sayılı kararının özeti:

Mevzuatta, adalet hizmetleri tazminatının, Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra müdürlükleri personeli dahil) fiilen görev yapan memurlara ödeneceğinin açıkça ve tahdidi bir şekilde sayıldığı, sayılan bu birimler arasında askeri hastanelerde görev yapanların bulunmadığı;

Bu duruma göre; parasal konuları düzenleyen kuralların kapsamının yorum yolu ile genişletilmesinin mümkün olmaması karşısında, uyuşmazlık konusu işlemin tesis edildiği tarihte r Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisinde Genel İdare Hizmetleri Sınıfında gardiyan kadrosunda sivil memur olarak görev yapan (anılan hastanenin Sağlık Bakanlığı'na devri üzerine halen Hastanesi'nde memur olarak çalışan) davacının, adalet hizmetleri tazminatından yararlandırılmasına hukuken imkan bulunmadığından, davacının adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdari Dava Dairesinin 27/02/2019 tarih ve E:2018/869, K:2019/164 sayılı kararının özeti:

Uyuşmazlığın çözümü için, davacının "askeri yargıda fiilen görev yapan memur" statüsünde olup olmadığının irdelenmesine ihtiyaç bulunmakta olup, bunun için ise, öncelikle askeri hastane tutuklu koğuşunda fiilen ifa ettiği 'gardiyanlık' görevinin, askeri yargıya ilişkin bir görev olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği;

4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun'un 2. maddesinin (e) bendi ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün 8. maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un ikinci kısım 2. bölümünde, ceza infaz kurumlarının tanımlanıp türlerine göre belirlendiği;

Davacının konumunu doğrudan doğruya ilgilendiren düzenlemenin ise, Askeri Ceza ve Tutukevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Yönetmelik olduğu, anılan Yönetmelik'in 4. maddesinin (a) bendinde yer verilen askeri ceza ve tutuk evi tanımından yola çıkıldığında; Kayseri Asker Hastanesinin 'Tutuklu' koğuşunda 'gardiyan' olarak görevli davacının, "Askeri Yargıda görev yapan memur" statüsünde olup olmadığının anlaşılabilmesi için, ifa ettiği hizmetin niteliğine bakılmasına ihtiyaç bulunduğu, davacının yaptığı hizmetin "münhasıran" ve "süreklilik" arz edecek bir biçimde "askeri yargıya ait bir hizmet niteliğinde" olması halinde, ifa ettiği "gardiyanlık" görevi nedeniyle "askeri yargıda görev yapan memur" statüsünde sayılabileceği;

Dava dosyasının incelenmesinden; Askeri Ceza ve İnfaz Kurumları ve Tutukevleri personeline yönelik düzenlenen Ceza ve İnfaz Koruma Memurluğu (Gardiyanlık) kursunu bitirmesi üzerine 18/07/2012 tarihli onay ile Hastanesi Baştabipliği Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisine gardiyan olarak naklen ataması yapılan sivil memur statüsündeki davacının asli görevinin psikiyatri servisi ve tutuklu koğuşunda ifa ettiği gardiyanlık olduğu, bu görevin tutuklu şüpheli/sanıkların askeri hastanede kaldıkları süreç içerisinde kaçmalarının önlenmesi şeklinde açıklanabileceği, adli gözlem işlemleri sırasında hastanede bulunan tutukluların kaçmasını önlemekle görevli kılınan davacının ifa ettiği bu hizmetin de, müşahade altında tutulan tutuklulara gardiyanlık yapmak şeklinde ifade edilebileceği, davacının münhasıran ve sürekli bir şekilde bu görevle görevli kılındığı dikkate alındığında, ifa ettiği görev itibarıyla "askeri yargıda görev yapan memur" kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı;

Bu durumda; davacıya adalet hizmetleri tazminatı ödenmemesi işleminde ve davanın reddine ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararı kaldırılarak, davacının adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali ile söz konusu tazminatın idareye başvuru tarihinden 60 gün öncesinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

II- İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

Aykırılığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklarda davacılar, dava konusu işlemlerin tarihi itibarıyla, asker hastanelerinde sivil memur statüsünde gardiyan olarak görev yapmaktadırlar.

Davacılar; askeri yargıyla ilgili bir iş yapmalarına rağmen kendilerine adalet hizmetleri tazminatı ödenmediğinden bahisle, bu tazminatın taraflarına ödenmesi istemiyle Milli Savunma Bakanlığına başvurmuşlar, başvurularının reddi üzerine işbu davaları açmışlardır.

Dava devam ederken, 31/07/2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile davacıların görev yaptığı asker hastaneleri ve bu hastanelerde görev yapan personel Sağlık Bakanlığına devredilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :

1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (işlem tarihindeki yürürlükte bulunan):

Zam ve Tazminatlar

Madde 152 -

II- Tazminatlar: (Değişik: 20/3/1997 - KHK-570/9 md.)

Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro ünvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak bu Kanunda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının,

G) ADALET HİZMETLERİ TAZMİNATI

Yüksek Mahkemeler,Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra müdürlükleri personeli dahil) görevli bu Kanuna tabi personelden;

a) Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlar için % 180 ine,

b) Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunanlar ile Teknik Hizmetler Sınıfında olduğu halde bu sınıfın özel hizmet tazminatından yararlanamayanlar için % 56 sına,

c) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.)(2)

d) Cezaevi Müdürü, İnfaz ve Koruma Başmemuru, İnfaz ve Koruma Memurlarına ayrıca % 10 una,

kadar, bu nispetleri aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde yukarıdaki tazminatlar ödenir.

2- 2006/10344 sayılı Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı:

III SAYILI CETVEL Diğer Tazminatlar

F. Adalet Hizmetleri Tazminatı:

Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) fiilen görev yapan memurlardan;

1- Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlardan;

Tazminat

f- İnfaz ve Koruma Başmemurları ile İnfaz ve Koruma Memurlarından; Oranı (%)

-1-4 üncü dereceli kadrolara atanmış olanlar : 100

-1-4 üncü derecelerden aylık alanlar : 75

-5-9 uncu derecelerden aylık alanlar : 66

-Diğer derecelerden aylık alanlar : 64

3- 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun:

Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu:

Madde 3/C- (Ek: 18/6/2014-6545/6 md.)

4. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri şunlardır:

c) Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi halinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek.

5. (Değişik:17/10/2019-7188/7 md.) Dördüncü fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemler, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletilir. İlgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verilir. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Başvuruya konu olan kararlardaki aykırılığın esasını, asker hastanesinin ruh sağlığı ve hastalıkları servisinin tutuklu koğuşunda, genel idare hizmetleri sınıfında, sivil memur olarak infaz koruma memuru (gardiyan) statüsünde çalışan kişilerin, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamında adalet hizmetleri tazminatından yararlanıp yararlanamayacağı hususu oluşturmaktadır.

31/07/2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 106 ve 107. maddeleri uyarınca, davacıların görev yaptığı asker hastanelerinin ve buralarda görev yapan personelin Sağlık Bakanlığına devredildiği; ayrıca 6771 sayılı Kanun'un 16. maddesinin (E) bendi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın askeri yargıyı düzenleyen 145. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı görülmekle birlikte, mahkemeler önündeki derdest davalara etkisi nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun, işlem tarihinde yürürlükte bulunan, 152. maddesinde, görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro ünvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak Kanun'da belirlenen kişilere adalet hizmetleri tazminatı verilmesi hüküm altına alınmış ve bu tazminat oranının en yüksek sınırı aynı maddede belirlenmiş, bulunulan kadroya göre tazminat oranını ve tazminatın esasını belirleme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.

Anılan yetki uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından, 2006/10344 sayılı karar ile yukarıda metnine yer verilen (III) sayılı cetvelde; Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) fiilen görev yapan infaz koruma memurlarına ödenecek tazminat oranı belirlenmiştir.

Uyuşmazlık konusu olaylarda, asker hastanelerinin infaz koruma memuru kadrosunda görev yapan davacıların, fiilen askeri yargı kolu içinde yer alan mahkemelerde veya ceza infaz kurumlarında görevli olmadıkları, ancak askeri yargıda yargılaması devam eden veya hakkında hüküm verilen kişilerle ilgili olarak mevzuatta kendilerine verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü oldukları ve görevlerinin, doğası gereği askeri yargı ile iç içe olduğu gözetildiğinde, yine askeri yargıya hizmet eden görevler ifa ettikleri anlaşılmaktadır.

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; infaz koruma memurlarına, adalet hizmetleri tazminatı ödenebilmesi için ceza infaz kurumları dahil olmak üzere askeri yargıda fiilen görev yapılması koşulu getirilmiş olmakla birlikte, davacılar gibi münhasıran ve sürekli bir şekilde askeri yargıya hizmet eden personelin de "askeri yargıda görev yapan memur" olarak kabul edilmesi ve bu tazminattan yararlandırılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacıların adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

III- SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle; Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, "dava konusu işlemin iptali ile adalet hizmetleri tazminatının davacıya ödenmesi" yolundaki Ankara Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdari Dava Dairesinin 27/02/2019 tarih ve E:2018/869, K:2019/164 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine, kesin olarak, 09.06.2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, yukarıda gerekçesine yer verilen davanın reddi yolundaki karara yönelik istinaf başvurusunu reddeden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesinin 08/03/2019 tarih ve E:2018/1094, K:2019/159 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber