İdarenin disiplin cezasını geç tebliğ etmesi dava açma süresini etkiler mi?
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu disiplin cezalarına itirazda idarenin 2,5 ay sonra da cevap vermiş olsa dava açmış zamanaşımı süresinin 2,5 aylık süreden itibaren başlayacağını karara bağladı.
Olayda, PTT'de amir olarak görev yapmakta olan davacının, 657 sayılı Kanunun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına yönelik işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin kararının iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Davacı, 7 gün içinde itirazda bulunmasına rağmen idare 2.5 ay sonra itirazı karara bağlayarak ceza kesinleşmiştir.
İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesi ise "davacının 03/06/2011 tarihinde yaptığı itiraza altmış gün içinde yanıt verilmeyerek isteğin 02/08/2011 tarihinde zımnen reddedildiği, bu tarihten itibaren altmış gün içinde ve en son 03/10/2011 (Pazartesi) tarihinde dava açılması gerekirken, 17/11/2011 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan esasının incelenme olanağı bulunmadığı" gerekçesi ile karar bozmuştur.
İlk derece mahkemesi ise kararında ısrar etmiştir.
İdari Dava Daireleri Kurulu ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. Gerekçesi ise şu şekildedir:
657 sayılı Kanun'un 135. maddesiyle, disiplin cezalarına karşı itirazın tabi olacağı süre yönünden özel bir düzenleme getirilmiş, davacı da kendisine verilen cezaya karşı bu özel düzenlemenin öngördüğü 7 günlük süre içerisinde itirazda bulunmuş olup, cezanın, itiraz başvurusunun sonuçlandırılması ile kesinleşeceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda; uyuşmazlıkta, itiraz tarihinden yaklaşık 2,5 ay sonra 10/08/2011 tarihinde, davalı idarece itirazın sonuçlandırılmasıyla disiplin cezası kesinleşmiş olup, dava açma süresi de, cezanın kesinleşmesine yol açacak olan itirazın reddine dair kararın davacıya tebliğ edildiği tarih olan 06/10/2011 tarihinden itibaren başlatılacağından, bu tarihten itibaren altmış gün içinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
T.C.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas : 2017/853
Karar: 2019/1129
Tarih:14.03.2019
İSTEMİN KONUSU: Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin 16/11/2016 tarih ve E:2016/3950, K:2016/3747 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Ankara Posta İşletme ve Dağıtım Başmüdürlüğü Posta İşleme Merkezi'nde amir olarak görev yapmakta olan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına yönelik işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Merkez Disiplin Kurulunun 10/08/2011 tarihli ve 87 sayılı kararının iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk derece mahkeme kararının özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin 11/07/2012 tarih ve E:2011/2482, K:2012/931 sayılı kararıyla; davacının amir olarak görev yaptığı Ankara Posta İşletme ve Dağıtım Başmüdürlüğü Posta İşleme Merkezi'nde şoför olan ... isimli personelin, memur servisinde şoförlük yaparak gelir getirici iş yaptığını bilmesine rağmen herhangi bir işlem yapmadığı, ... koruduğu ve kolladığı yönünde şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı; davacı tarafından, ...'ın 27/08/2010 tarihinde servis aracını kullanırken görüldüğüne dair tutanak tutularak işlem yapılması için Müdürlük makamına arz edildiğinin görüldüğü, bu haliyle davacının üzerine atılı suçu işlediğinin sübuta ermediği, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline, maaşından yapılan kesintinin, kesintinin yapıldığı tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesi'nin 30/05/2016 tarih ve E:2013/14, K:2016/3349 sayılı kararıyla; Dava konusu disiplin cezasının, 01/06/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 03/06/2011 tarihinde cezaya itiraz edildiği, 10/08/2011 tarihli işlem ile itirazın reddedildiği, bu ret kararının 06/10/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve bu işlemin iptali istemiyle 17/11/2011 tarihinde davanın açıldığı; bu durumda; davacının 03/06/2011 tarihinde yaptığı itiraza altmış gün içinde yanıt verilmeyerek isteğin 02/08/2011 tarihinde zımnen reddedildiği, bu tarihten itibaren altmış gün içinde ve en son 03/10/2011 (Pazartesi) tarihinde dava açılması gerekirken, 17/11/2011 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 11/07/2012 tarih ve E:2011/2482, K:2012/931sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin 16/11/2016 tarih ve E:2016/3950, K:2016/3747 sayılı kararıyla, ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davanın süre aşımından reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ Gül Banu DOĞAN'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olan ısrara ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan, 657 sayılı Kanun'un 135. maddesiyle, disiplin cezalarına karşı itirazın tabi olacağı süre yönünden özel bir düzenleme getirilmiş, davacı da kendisine verilen cezaya karşı bu özel düzenlemenin öngördüğü 7 günlük süre içerisinde itirazda bulunmuş olup, cezanın, itiraz başvurusunun sonuçlandırılması ile kesinleşeceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda; uyuşmazlıkta, itiraz tarihinden yaklaşık 2,5 ay sonra 10/08/2011 tarihinde, davalı idarece itirazın sonuçlandırılmasıyla disiplin cezası kesinleşmiş olup, dava açma süresi de, cezanın kesinleşmesine yol açacak olan itirazın reddine dair kararın davacıya tebliğ edildiği tarih olan 06/10/2011 tarihinden itibaren başlatılacağından, bu tarihten itibaren altmış gün içinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Kararın ısrara ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin 16/11/2016 tarih ve E:2016/3950, K:2016/3747 sayılı kararının ısrara ilişkin kısmının yukarıda yer alan açıklama ile ONANMASINA,
3. Dairesince işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmadığından, işin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Onikinci Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.