Anayasa Mahkemesi, TİHEK Uzman Yardımcılarına eğitim verdi
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu'nda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) uzman yardımcılarına yönelik eğitim programı düzenlendi. Etkinlik Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan'ın açış konuşmalarıyla başladı.
Yüce Divan Salonu'nda gerçekleştirilen eğitim programına TİHEK'te görev yapan uzman yardımcıları katıldı. Programın açışında konuşan TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, Kurumun uzman yardımcılarına Anayasa Mahkemesi raportörleri tarafından verilen eğitimden duyduğu memnuniyeti ifade ederek Kurumun çalışmalarından bahsetti.
Konuşmasında insan haklarının geliştirilmesine katkıda bulunan bu tür eğitim faaliyetlerini önemsediğini ifade eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, insan hakları, adalet eşitlik gibi kavramların fikri temelleri üzerinde durdu. Bu kavramların Batı'nın kendi tarihsel tecrübesinden üretilerek tüm dünyaya dayatıldığına dair yaygın bir kanaat bulunduğuna dikkat çeken Başkan Arslan, bunların aslında bizim inancımız ve medeniyetimizin tarihsel süzgecinden bugünlere gelen öz değerlerimiz olduğunun altını çizdi.
Uygulamaya girdiği 23 Eylül 2012 yılından bugüne kadar Anayasa Mahkemesine 300 binden fazla bireysel başvuru yapıldığını, bu başvuruların 260 binden fazlasının karara bağlandığını belirten Başkan Arslan, ihlal kararı verilen başvurularla ilgili istatistiksel verileri paylaştı.
Bireysel başvuru üzerine verilen ihlal kararlarının yerine getirilmesinin hayati derecede önemli olduğunu belirten Başkan Arslan; Anayasa Mahkemesinin adli ve idari yargı düzeninde bir süper temyiz mercii olmadığını, bireysel başvuru kararlarının bağlayıcılığı ve mutlak surette uygulanma zorunluluğunun doğrudan Anayasa'dan kaynaklandığını kaydetti.
İhlalin idari ve/veya yargısal kararlardan değil de doğrudan bir kanun hükmünden kaynaklanması durumunda Anayasa Mahkemesinin bilgi ve takdiri için yasama organına keyfiyetin bildirilmesine karar verdiğini Belirten Başkan Arslan "Kuşkusuz ihlalin ne şekilde giderileceği tamamen yasama organının takdirindedir. Bu nedenle söz konusu bildirim, münhasıran milletvekillerine ait olan kanun teklif etme yetkisine bir 'müdahale' olmadığı gibi kuvvetler ayrılığı ilkesine de herhangi bir aykırılık oluşturmamaktadır. Tersine bu uygulama Anayasa'nın organlar arasında 'medeni bir iş bölümü ve iş birliği' olarak nitelediği kuvvetler ayrılığıyla uyumlu olup etkili bir bireysel başvuru sisteminin de zorunlu sonucudur." dedi. Bireysel başvurunun amacının yeni ihlalleri engelleyecek şekilde iyi işleyen bir idari ve hukuki düzenin kurulmasını sağlamak olduğuna dikkat çeken Başkan Arslan, bu amacın ancak tüm anayasal ve yasal kurumların iş birliğiyle gerçekleşebileceğini ifade etti.