Muayene veya sevklerde önce işyeri hekimine başvurma zorunluluğu arayan kurum işlemi hakkında önemli karar
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, muayene ve sevk işlemlerinde önce işyeri hekimine başvurma zorunluluğu getiren , Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün çıkardığı genelgenin ilgili bölümünün iptaline karar verdi.
Enerji, sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası adına Av. Candan Dumrul Kadıyoranoğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün 02/12/2014 tarih ve 711 sayılı "İşyeri Hekimi" konulu Genelgesi'nin 5. maddesinin (a) bendinde yer alan "Çalışanlar İşyeri Hekimlerinin çalışma saatleri içerisinde, muayene veya sevk için öncelikle İşyeri Hekimine başvuracaklardır." cümlesinin iptali için dava açtı
Zonguldak İdare Mahkemesi davayı reddetti, Danıştay Danıştay Onbeşinci Dairesinin 28/11/2017 tarih ve E:2016/5669, K:2017/6984 sayılı kararıyla; "Temel hak ve hürriyetlerden olan sağlık hakkının Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca özüne dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, 5510 sayılı Genel Sağlık ve Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 70. maddesi ve buna bağlı olarak yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'nde sevk zincirine ilişkin kuralların belirlendiği, 5510 sayılı Kanun ile 6331 sayılı Kanun'un 3., 6. ve 15. maddelerinden çalışanların muayene veya sevk için öncelikle işyeri hekimine başvurmaları gerektiği şartının getirilebileceğine ilişkin bir anlam çıkarmanın mümkün olmadığı; Bu nedenle de, temel hak ve özgürlüklerden biri olan ve Anayasa'nın 17. ve 56. maddeleriyle güvence altına alınan sağlıklı yaşama hakkına Genelge'yle getirilen sınırlama niteliğindeki dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle karar bozuldu.
Ancak yerel mahkeme kararında direndi, Danıştay İdari dava Daireleri Kurulu ısrar kararını onadı. Sendika avukatı karar düzeltme yoluna başvurdu ve karar düzeltme sonrasında yerel mahkemenin ısrar kararı bozuldu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, düzeltme kararında şu değerlendirme yer almıştır.
"Anayasanın yukarıda aktarılan hükümleri ile teminat altına alınan sağlık
hakkı, Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen sınırlandırma rejimi doğrultusunda,
ancak Anayasa'nın ilgili maddelerinde işaret edilen sebeplerle ve kanunla sınırlandırılabilir.
Sağlık hizmet sunucuları arasındaki sevk zincirini düzenleyen Sağlık Uygulama
Tebliği ile bu Tebliğ'in dayanağını teşkil eden 5510 sayılı Kanun'un yukarıda
aktarılan maddelerinde, dava konusu düzenlemede yer alan sınırlandırmaya dayanak
teşkil eden bir hüküm bulunmamaktadır. Benzer şekilde, 6331 sayılı Kanun'da
da, çalışanların muayene ve sevk işlemleri için öncelikle işyeri hekimlerine
başvuru yapmalarını zorunlu kılan herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Bu itibarla, Anayasa'nın temel hak kategorisinde kabul ettiği sağlık hakkına
yönelik olarak, herhangi bir yasal dayanak bulunmaksızın, Anayasa'nın 13. maddesinde
öngörülen rejime aykırı bir biçimde dava konusu Genelge ile getirilen sınırlama
mahiyetindeki hükümde ve bu hükme karşı acılan davayı reddeden ısrar kararında
hukuki isabet görülmemiştir."