Rehber öğretmenlere belletmenlik görevi verilemeyeceğine dair mahkeme kararı
T.C.
ÇORUM
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2007/567
DAVACI VE YÜRÜTMENİN
DURDURULMASINI İSTEYEN: Filiz Obuz Erdoğan
VEKİLİ : AV. ABDULKADİR YILDIZ.
Gazi Cad. Işıl Apt. A Blok Kat: 6 Çorum
KARSI TARAF (DAVALI) : Çorum Valiliği - Çorum
İSTEĞİN ÖZETİ : Davacıya nöbet görevi verilmesine ilişkin 21.9.2007 tarihli
ve 21900 sayılı Çorum Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile 20.9.2007 tarihli
Valilik olurunun ve Çorum Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Ekim Ayı nöbet
listesinin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Çorum İdare Mahkemesi'nce işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya nöbet görevi verilmesine ilişkin 21.9.2007 tarihli ve 21900
sayılı Çorum Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi ile 20.9.2007 tarihli Valilik
olurunun ve Çorum Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Ekim Ayı nöbet listesinin
iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 74. maddesinin 1.
fıkrasında, "Yatılı öğrencilerin ders saatleri dışında eğitimleri ile ilgilenmek,
öğrencilerin çalışma zamanı ve çalışma yerlerinde, etütlerde ders çalışmalarını
sağlamak ve çalışmaları sırasında karşılaştıkları güçlüklerin çözümüne yardımcı
olmak üzere, okulun sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenleri veya ilköğretim
ve orta öğretim kurumlarında öğretmenlik yapanlar arasından okul müdürünün önerisi,
millî eğitim müdürünün uygun görmesi ve mülkî amirin onayı ile belletici öğretmenler
görevlendirilir." hükmü yer almış; Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul
Pansiyonları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Yatılı
ve pansiyonlu okullarda; öğrencilerin yeme, yatma, dinlenme, eğitim, öğretim,
etüd çalışmaları ve benzeri hizmetlerinin yürütülmesinde belletici görevlendirilir.
Belleticiler, okulda görevli öğretmenlerden, yeterli sayıda öğretmen olmaması
halinde aynı yerleşim yerindeki diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenler
arasından istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli
eğitim müdürünün onayı ile görevlendirilir." hükmüne yer verilmiştir. Bununla
birlikte Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği'nin
'Verilemeyecek Görevler' başlıklı 55. maddesinde, eğitim-öğretim kurumlarındaki
rehberlik ve psikolojik danışma servislerinde görevli psikolojik danışmanlara
yönetim, büro işlerinde, ders, nöbet ve sınav gibi rehberlik ve psikolojik danışmadaki
hizmet alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki olay hakkında özel ve genel düzenlemeler farklı hükümler içeriyorsa, genel düzenlemenin değil özel düzenlemenin mevcut hukuki duruma uygulanacağı bilinen bir hukuk kuralıdır.
Çorum Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nda görev yapmakta olan ve alanı rehberlik ve psikolojik danışmanlık olan davacı hakkında Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği'nin özel düzenleme olduğunda tereddüt yoktur. Yukarıda metnine yer verilen Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 'Verilemeyecek Görevler' başlıklı 55. maddesinde ise davacıya nöbet görevi verilemeyeceği sarih bir biçimde ifade edilmiştir. Bu durumda Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 'Verilemeyecek Görevler' başlıklı 55. maddesi hükmüne aykırı olarak dava konusu işlemler ile davacıya nöbet görevi verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Belirtilen sebeple hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin uygulanması
halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, kararın tebliğ tarihini izleyen
yedi (7) gün içinde Kırıkkale Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık
olmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava
sonuçlanıncaya kadar dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına 11.12.2007
tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; idari
mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların
doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi
durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri
hükme bağlanmıştır.
Dava konusu olayda, metni yazılı maddede öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği
gerekçesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.