Barış elçisi hanım ağa
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 'Şeyhdoda Aşireti'nin lideri olan Hanım Ağa lakaplı Suna Kepolu Ataman, bölgenin barış meleği gibi çalışıyor. Bölgede çok sevilen Hanım Ağa, şimdiye kadar aralarında kan davası ya da husumet bulunan 800 aileyi barıştırdı
Diyarbakır'da, 'Hanım Ağa' olarak bilinen ve bölgenin tek kadın kanaat önderi olan Suna Kepolu Ataman, bölgede aralarında kan davası, husumet ve küskünlük bulunan aileleri barıştırıyor. 20 yılda yaklaşık 800 aileyi barıştıran Ataman, ziyaret ettiği evlerde ailelere eğitimin önemini anlatıp kız çocuklarının okutulmasını istiyor. Adalet Partisi ve Anavatan Partisi'nden üç dönem milletvekilliği yapan ve yaklaşık 30 bin nüfuslu 'Şeyhdoda Aşireti' lideri olan Mahmut Kepolu'nun kızı Suna Kepolu Ataman (51) önce ağabeyini ardından babasını kaybedince aşiretin başına geçti. Babasının izinden giderek siyasete giren ve şu anda AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi ve AK Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı olan Ataman, aşiretinin bulunduğu Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sevilen ve saygı duyulan bir isim. Hanım Ağa lakaplı Ataman, bölgede adeta barış elçisi olarak görev yapıyor. Aralarında kan davası, husumet, küskünlük ya da arazi anlaşmazlığı bulunan aileleri barıştırmak için çaba gösteren Ataman. şimdiye kadar yaklaşık 800 aileyi barıştırdı.
KIZ ÇOCUKLARI OKUSUN DİYE
Kamu görevlilerinin de desteğiyle ailelerle görüşüp aralarını bulan Ataman, aynı zamanda kız çocuklarının okuması için de büyük çaba harcıyor. Ailelere eğitim desteği verip kız çocuklarının okutulmasını sağlıyor. Bu kapsamda Silvan'ın Demirkuyu köyünde 12 derslikli ve Silvan merkezde ise 32 derslikli okul için arazi bağışlayan Ataman, bir yandan arazi ve tarlalarındaki işleriyle uğraşıp bir yandan da ev ev dolaşıp ailelerin sıkıntılarını ve sorunlarını dinliyor.
KADIN OLMANIN FARKI
EŞİ Trabzonlu olan Suna Kepolu Ataman, bölgede yaptığı çalışmaları SABAH'a anlattı. Tespit ettikleri husumetli, kan davalı ve küskün aileleri ikna etmek için kendisinin de içinde yer aldığı akil insanlarla birlikte iki tarafı da ayrı ayrı dinlediklerini söyleyen Ataman, "Olayı dinledikten sonra haksız olanı, haklı olanın evine götürüp çayını içirip barıştırıyoruz. Bizde kadının statüsü çok farklıdır. Kadın rica ettiğinde kan davaları bile barış ile sonuçlanır. Kadın rica ettiğinde fedakarlık sınırları zorlanır. Diyarbakır Silvanlı Suna olmamın yorgunluğu ve yoğunluğu kadar avantajı da var. Gerek bölgemizdeki meselelere gerekse ülkemizdeki meselelere hem Trabzon'dan hem de Diyarbakır'dan doğru bakmaya çalışan bir anneyim. Bu durum daha geniş bir açıdan olaylara bakmamıza katkı sağlıyor" dedi.
'BÜYÜK SORUMLULUK TAŞIYORUM'
1987'de ağabeyini trafik kazasında, 8 ay sonra da babasını hastalıktan kaybeden Ataman yıllardır aşiretin başında bir kadın olarak kalmayı başardığını belirterek, "Rahmetli ağabeyim ile babamı 8 ay ara ile kaybettikten sonra bölgemizde kadın olmanın ve ayakta kalabilmenin zorluklarını büyük oranda yaşadım. Bu şartlar altında babamın sorumluluğunu devralmaya karar verdim. Sokakta, sahada, taziyede, düğünde karşılaştığım kişilerden edindiğim intiba başarılı olduğumuz noktasındadır" diye konuştu.
Hüseyin KAÇAR