Aile hekimliği özel dosyası
Aile hekimi kimdir?
Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi
ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın,
her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği
ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği
uzmanı veya Bakanlığın öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiplerdir.
Aile hekimliği Görevi
hangi hallerde sona erer?
1. Doktorun kendi isteği ile aile doktorluğunu bırakması
2. Kayıtlı kişi sayısının 1 yıl süre ile 1000 kişi altında olması
Yapılacak Tıbbi İşlemlerin
Çerçevesi nedir?
Aile sağlığı merkezinde hekimin eğitim seviyesi paralelinde yetkilendirilmiş
olduğu birinci basamak sağlık hizmeti kavramı içinde olan tanı ve tedavi işlemleri
yapılabilir. Bu konudaki sınırlama ve yetkilendirmeler çıkarılacak bir yönetmelik
ile belirlenir.
Aile hekiminin Rutin
Takip ve Muayeneleri nasıl olacaktır?
Aile hekimi ilan edilen tarihte hizmet vermeye başladıktan sonra, hekime kayıt
olan kişilere hekim ve diğer sağlık personeli tarafından birlikte ev ziyaretleri
yapılır, böylece hekimin ev ziyaretleri toplumda güveni arttıran bir yaklaşım
olarak aile hekimliğinin benimsenmesine katkıda bulunur. Ayrıca Aile hekimi
de kişinin / ailenin yaşam koşullarını ve evlerini görerek tespit etmiş olur,
gerekli notları ve kayıtları düzenler. Hekim, kayıtlı kişilere bir yıl içinde
bitecek şekilde ev ziyaretleri yapar. Sonraki dönemde sadece yeni kaydolanlara
ve eski kayıtlardan gerekli görülen kişilere ev ziyareti yapılır.
Bunun yanı sıra, belli bir süre hastaların hekime gelmesi beklenebilir ancak
bu uygulama kayıt açısından sorun çıkarabilir. Aile doktoru kendisine kayıtlı
her ferde tek tek dosya açarak rutin muayenelerini yapar. Böylece her birey
bir kez sağlık kontrolünden geçmiş olur. Bu muayenelerin tamamlanması için aile
doktorunun 1 yıl süresi vardır. Fakat hekim isterse ev ziyaretleri sırasında
da bu muayeneleri gerçekleştirebilir.
Genel Sağlık Sigortası
kapsamında olmayan kişiler aile hekimliği uygulamasından nasıl
faydalanacaktır.
Aile hekimlerine muayene olmak için cepten ödeme veya sigorta kurumlarına yansıtılacak bir bedel olmayacak, temel laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri ücretsiz olarak yapılabilecektir.
Bu uygulamada tek sıkıntı, ilaç temini aşamasında, herhangi bir sağlık güvencesi
olmayan kişilerin durumudur. Genel Sağlık Sigortasının devreye girmesi ile bu
sıkıntı da ortadan kalkacaktır.
Aile Hekimliği uygulamasında herhangi
bir ücret ya da katkı payı ödenmeyecek. Aile Hekimleri kendisine
başvuran bireylerin sosyal güvencelerine bakmadan ücretsiz hizmet
verecekler.
Çalışma Saatleri
Ve İzinler Nasıl Olacaktır?
Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tam gün esasına göre çalışırlar.
Mesai saatleri ve günleri, çalışma yerinin koşulları da dikkate alınmak suretiyle çalıştığı bölgedeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun olarak aile hekimi tarafından belirlenir ve yerel sağlık idaresince onaylanır. Yapılacak ev ziyaretleri ve gezici sağlık hizmetleri çalışma süresine dahil edilir. Çalışılan günler ve saatler aile sağlığı merkezinin görünür bir yerine asılarak kişilerin bilgilenmesi sağlanır.
Çalışma saatleri dışında ve resmi tatillerde, bölgedeki aile hekimleri sayısı dikkate alınarak icapçı veya aktif nöbet uygulamaları çerçevesinde hizmetin devamlılığı sağlanır.
Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, yangın, deprem, sel felaketi gibi olağanüstü durum ve hallerde çalışma saatleri ile bağlı olmaksızın çalıştırılabilirler.
Hizmetlerin devamlılığının sağlanabilmesi için gerekli durumlarda Bakanlık
personeli görevlendirme suretiyle çalıştırılır.
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan
Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmeliğin ?Çalışma
Saatleri? başlıklı 10. maddesinde : ?Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının
haftalık çalışma süresi kırk saattir. Görev tanımlarında belirlenen nöbet, acil
yardım hizmetleri, olağanüstü durumlarda yapacakları hizmetler, toplum sağlığı
ve benzeri hizmetlerde aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, çalışma saatleri
dışında veya hafta tatili ve resmi tatillerde de çalıştırılabilirler.? denmektedir.
Bu yönetmeliğe göre haftada kırk saati aşan çalışmalar için herhangi bir ücret
ödenmeyecektir. Oysa 40 saati aşan çalışma için fazla çalışma ücreti ödenmesi
gerekmektedir.
Ayrıca yine aynı yönetmeliğin ?İzinler? başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında,
aile hekiminin izinli olduğu sürelerde kendisinin yerine hizmeti yürütecek bir
aile hekimi ile anlaşamaması halinde yerel sağlık idaresinin diğer aile hekimlerinden
birini veya Bakanlık personelini geçici aile hekimi olarak görevlendireceği,
bu durumda aile hekimine yapılan net ödemenin % 50'sinin geçici aile hekimine
ödeneceği düzenlenmektedir. Böyle bir kesinti yıllık izinlerin ücretli olması
ilkesine aykırılık taşır. İzinlerle ilgili düzenleme yapılırken kadın personelin
doğumdan sonra çalışmaya başlaması halinde süt izninin düzenlenmemesi de mevcut
sözleşmelere aykırıdır.
Yönetmeliğin yine aynı maddesinde izin vermeye ve hastalık raporlarını izne
çevirmeye yerel sağlık idaresinin teklifi ile, bulunulan yerin mülki idare amirinin
yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda sözleşmeli aile hekimi istediği zamanda
izne ayrılamayabilecek ve o yılın iznini bir sonraki yıla aktaramayabilecektir.
Aile hekiminin kim
olduğu nasıl öğrenilecektir?
Vatandaşların yapması gereken aile hekimliğine geçmiş illerin il sağlık müdürlüğü
internet sitelerine girerek kimlik numaralarıyla kendilerinin aile hekimlerini
öğreneceklerdir.
İş yeri ve kurum
hekimlerinin aile hekimleri ile ilişkisi nasıl olacaktır?
İşyeri hekimi, işyerindeki çalışana sevk, reçete veya rapor gerektiğinde kişiyi bilgilendirir ve bilgilendirme notu ile aile hekimine gönderir. Kişiler aile hekimlerince takip edilmek durumundadır. İşyerinde oluşacak acil durumlarda hastaya gerekli müdahale işyeri hekimi tarafından yapılır ve gerekirse hastane acil servisine sevk edilerek en kısa süre içerisinde aile hekimi bilgilendirilir.
Kurum hekimliğinden sağlık hizmetleri alan kişiler, aile hekimine kayıt yaptırarak
sağlık hizmetini alırlar.
İzlem nedir? Kimlere
yapılır?
İzlem; loğusa, Bebek, Çocuk, Gebe ve 15?49 yaş grubunda olan kadınların sağlığının
düzenli aralıklarla izlenmesidir. Bir izlem sonrasında ayrıca muayene de yapılabilir.
Protokol numarası
verilmeden aşı veya izlem kaydı yapılabilir mi?
Başka bir aile hekimine kayıtlı bir hasta farklı bir aile hekimine veya bir
ağlık kurumunda aşı veya izlem yaptırdıysa, bu durumda sorumlu aile hekiminiz
bu hizmeti kayıt altına almalıdır; ancak protokol numarası ile bu işlemi yapması
doğru olmayacaktır.
Aile hekiminizin haberi
olmadan izlemi başka bir yerde yaptırmışsanız, hangi işlemleri
yapacaksınız?
Bu durumu belgeleriyle birlikte aile hakimize bildireceksiniz ve aile hekiminiz.
Bu bilgileri bakanlığa bildirecektir. Çünkü Aile hekiminin vazifesi, kendisine
kayıtlı olan hastaların tüm işlemlerini bizzat yerine getirmek değil; hasta
bu hizmetleri (özellikle aşı ve izlem için) başka bir yerden alsa dahi, aile
hekiminin hastasını takip etmesi ve bu bilgileri Bakanlığa iletmesidir.
Acil hallerde aile
hekiminin bilgilendirilmesi nasıl olacaktır.
Hastaneye başvuruyu gerektiren ve aile hekiminin müdahil olamadığı acil durumlarda,
hasta veya başvurulan acil servisin yetkilisi mümkün olan en kısa süre içerisinde
aile hekimine/aile sağlığı merkezine gerekçesini belirterek yazılı olarak bilgi
verir.
Bağışıklama hizmetleri
nedir?
Genişletilmiş bağışıklama programı ve gebe aşıları aile hekimi tarafından yürütülür.
Aile hekimlerine ihtiyaçları olan aşılar ilçe sağlık grup başkanlıkları tarafından
ulaştırılır.
Muayene nedir?
Muayene, hastanın hikâye ve şikâyet bilgilerinin alındıktan sonra tanı, reçete,
tetkik, sevk, rapor, müdahale... vb gibi işlemleri yapabildiği hizmet türüdür.
Başka bir aile hekimine
kayıtlı hasta farklı bir aile hekimine muayene olabilir mi?
Hasta takip programından hasta kayıt işlemi, ?misafir?, ?kesin kayıtlı? ve
?yabancı uyruklu? seçenekleriyle yapılmaktadır. Başka bir aile hekimine kayıtlı
hasta ?misafir? hasta olarak kaydedilir. Ardından muayenesi yapılır.
?Kesin kayıtlı? olarak kaydedilirse, Hasta takip programı bu hastayı kaydetmek
üzere Bakanlığa talepte bulunacaktır; ancak hasta başka doktora kayıtlı olduğu
için bu talep olumsuz cevap verilecek, işlem başarılı olmayacaktır.
Hasta Kayıt işlemi
için sırasında neden T.C.Kimlik numarası esas alınmaktadır?
Hasta takip programı ile kayıt altına alınan bilgiler, Bakanlık Merkez Elektronik
Sağlık Kaydı (ESK) veritabanında her hasta için ayrı bir hasta dosyasında saklanmaktadır.
Bu nedenle, her hastanın tek ve eşsiz bir numara ile temsil edilmesi gerekmektedir.
T.C. kimlik numarası da, bu vasfı taşıyan ve Türkiye vatandaşlarını tanımlayan
tek numara olma özelliğine sahiptir.
Henüz T.C.Kimlik numarası
almamış bir bebek nasıl tedavi edilir?
T.C. kimlik numarası olmayan bebekler, Hasta takip programı tarafından üretilen
tarsgele bir numara ile eşleştirilerek veritabanına kaydedilebilirler. Bu kayıt
işleminden sonra, bebeğe verilen sağlık hizmetleri (aşılamalar, izlemler..vb)
kaydedilir. Ancak, bebeğin T.C. kimlik numarası öğrenilip sisteme kaydedilinceye
kadar bebeğin kayıt ve sağlık bilgileri Bakanlığa iletilemeyecektir (gönderilse
bile Bakanlık tarafından kabul edilemeyecektir).
T.C.Kimlik numarası
olmayan bir hastamı nasıl muayene edilir?
T.C. kimlik numarası olmayan bir hastanın kayıt işlemi, T.C. kimlik numarası
olmayan bebekler gibi yapılır. Hasta takip programı bu hasta için rastgele bir
numara üretir ve kişiyi bu numara ile eşleştirir. Kişiye verilecek sağlık hizmeti
bu numara ile kayıt edilebilir. Ancak, kişinin T.C. kimlik numarası öğrenilip,
kayıt bilgileri düzeltilmedikçe, hastanın kayıt ve sağlık bilgileri Bakanlığa
iletilemeyecektir (gönderilse bile Bakanlık tarafından kabul edilemeyecektir).
Aile Hekimine muayene
işlemelerinde hasta takip programı için internet bağlantısı şart
mıdır?
Hasta takip programı on-line (internete bağlı) ve off-line (internet bağlantısı
olmadan) çalışabilecek şekilde tasarlanmış bir uygulamadır. İnternet bağlantısı
olmadan da Aile Hekimi hastalarına bakmaya ve verilerini girmeye devam edebilir.
Sevk evrakı ve reçete
düzenlenmesi nasıl olacaktır?
Aile hekimi sağlık hizmetlerinin bütünüyle kullanımından sorumlu hekimdir.
Aile hekimi, hastasının ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti veren bir kuruluşa
başvurmasına gerek olup olmadığına karar verir. Hastayı gerekiyorsa sevk eder
ve verilen hizmetleri geri bildirim vasıtası ile izler ve hizmet birimleri arasında
gerekli koordinasyonu sağlar.
Hastanede doğum yapılması halinde, taburcu işlemleri yapılırken annenin ve
bebeğin sağlık durumlarını bildiren ve hastanede yapılan tıbbi işlemleri açıklayan
epikrizleri ilgili tabipler tarafından ayrı ayrı doldurulur ve imzalanarak aile
hekimine teslim edilmek üzere hastaya verilir.
Aile hekiminin ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk
ettiği, veya aile hekimine bağlı olup da bahsedilen sağlık kurum ve kuruluşlarına
sevksiz giden kişilere usulüne uygun epikriz düzenlenmesi zorunludur. Epikrizin
verilmemesi halinde işlem yapılması için aile hekimi durumu ilçe sağlık grup
başkanlığına bildirir. Bu epikrizi doldurup aile hekimine teslim edilmek üzere
hasta veya hasta yakına vermeyen hekimler hakkında 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun ilgili hükümleri uyarınca işlem tesis edilir.
Birinci basamaktan ikinci ve üçüncü basamağa sevk sadece aile hekimi tarafından
yapılır. Kayıtların tek elde toplanıp denetlenmesi için birinci basamakta resmi
reçete yazılması ve hastalık raporu tanziminde aile hekimi yetkilidir. Olağanüstü
haller ile toplum sağlığını tehdit eden ve kemoproflaksi gerektiren bulaşıcı
ve salgın hastalık hallerinde, ilçe sağlık grup başkanlığındaki hekim tarafından,
reçete düzenlenmesini gerektiren özel durum belirtilmek suretiyle resmi reçete
düzenlenebilir. Bu durumda ilgili aile hekimi en kısa sürede bilgilendirilir.
Ölü muayenesi ve defin ruhsatı verilen kişilerin kayıtları aile hekimine bildirilir.
İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan kuruluşlar ve muayenehanelerinde
serbest çalışan uzman hekimlerce düzenlenen ayaktan takip ve tedavi protokollerinin
aile hekimince kayıt ve takibi gereklidir. İlgili uzmanlık dalında hastanın
tetkik ve tedavisi tamamlandıktan sonra aile hekimine geri bildirim aynı sevk
formu üzerinden veya forma ekli epikriz vasıtasıyla yapılır.
Aile hekimi, hastasını bir üst basamağa sevk etmesi halinde uygun sevk formuna
sevk gerekçelerini, yapılan tetkik sonuçlarını ve hastanın temel sağlık bilgilerini
yazmak zorundadır.
Hasta sevk evrakı, reçete, rapor, bildirimi zorunlu hastalıklarla ilgili formlar
ve diğer kullanılacak belge örnekleri Bakanlıkça belirlenir.
Sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak sağlık güvencesine haiz olan kişilerin
reçeteleri ilgili kurumun sağlık karnelerine yazılır. Kişinin herhangi bir sosyal
güvenlik kuruluşu ile ilişkisinin bulunmaması halinde ise, Bakanlıkça belirlenen
formata uygun şekilde bir nüsha halinde reçete tanzim edilir ve hastaya verilir.
Bu durumda ilaç bilgileri dozajları ile birlikte kişi dosyasına işlenir.
Birinci basamak doktoru aynı zamanda ?sağlık hizmetlerinin kullanımından sorumlu
doktor?dur. Yani aile doktoru, hastanın belirli dalda uzman olan bir hekime
başvurmasına gerek olup olmadığına karar verir, hastaya verilen hizmetleri izler
ve hizmetler arasında koordinasyon sağlar. Bu sayede hastaların uzman hekim
kaynağını kullanmalarına rehberlik eder. Bu da birinci, ikinci ve üçüncü basamak
sağlık hizmetleri arasında bir bağ ve denge oluşturur. İsrafı ve gereksiz kullanımı
önler.
Aile doktoru kendi hastalarının kayıt dosyasını tutmakla sorumludur. Hastasını bir üst basamağa sevk etmesi halinde uygun sevk formuna sevk kriterlerini ve hastanın temel sağlık bilgilerini yazmak zorundadır. İlgili uzmanlık dalında hastanın tetkik ve tedavisi tamamlandıktan sonra aile doktoruna geri bildirim aynı form üzerinden veya forma ekli epikriz vasıtasıyla yapılır. Aile doktorluğu kontrollü yerel uygulaması aynı zamanda web tabanlı bir yazılım denemesi de içerdiği için bu işlemler dijital ortamda gerçekleştirilebilecektir. İkinci ve üçüncü basamak hizmet faturalarının tahsili aile doktoruna geri bildirim şartına bağlanır. Ancak en olumsuz şartlarda dahi bu sevk ve kayıt sisteminin işlerliğini koruması açısından formların iyi tanımlanması gerekecektir.
İkinci basamağa sevk edilmesi gereken hastalar aile doktoru tarafından sevk
edilir. Sevk formu, 3 bölüm içerir ve fotokopili 4 nüshalıdır. Birinci bölüm
sevk ile ilgili bilgileri, ikinci bölüm muayene, tetkik, teşhis, tedavi, tavsiye
ve yatış bilgilerini içerir. Üçüncü bölüm ise aile doktorunun geri bildirim
yapıldığında onaylayacağı bölümdür. Bu hastalar daha sonra yine aile doktoru
tarafından takip edilir. Geri bildirim, her türlü hastalık ve müdahalenin bilinmesi
ile hastaya daha iyi sağlık hizmeti verilmesine imkân tanırken diğer taraftan
geri bildirim olmaksızın ödeme yapılmayacağından ikinci basamak hizmetlerini
de kontrol altına alır.
Geri bildirimin tam sağlanması için, hastane hazırladığı faturayı Sağlık Sigorta
Kuruluşuna, hastanın geri bildirim notunun da (3 nüsha olup, en alt bölümünde
onay kısmı mevcut) 2 nüshasını aile doktoruna yollar. Sağlık Sigorta Kuruluşu
ödemeyi yapabilmek için gelen faturaya, aile doktorundan gelen ?Geri bildirim
yapılmıştır? onayını eklemek zorundadır. Aile doktoru da, ödeme yapılması için
?Geri bildirim yapılmıştır? onayını kendi faturalarına ve belgelerine eklemek
zorundadır. Dijital ortam sağlanınca bu işlemler internet ağı üzerinden gerçekleştirilir.
Sevk zincirine girmek istemeyen hastalar zorlanamaz. Ancak sevk zincirine uymaksızın
hastaneye başvurmayı tercih eden hasta, tahakkuk eden ücretin bir kısmını (örneğin
% 30'unu) kendisi öder. Tamamlayıcı sağlık sigorta fonları oluşturulduğunda
kişinin ödemesi gereken % 30'luk kısım bu sigortalar tarafından karşılanabilir
(Danimarka örneğinde olduğu gibi). Hastanenin geriye kalan % 70 ücreti alabilmesi
için, yukarıda belirtildiği gibi aile doktoruna geri bildirim notunu onaylanmak
üzere göndermesi gereklidir. Böylece doğrudan hastaneye başvuran hastanın da
% 100'e yakın geri bildirimi sağlanmış, ikinci ve üçüncü basamakta yığılma engellenmiş
olur. Ayrıca özellikle hastaneler tarafından doğrudan ikinci basamağa hastanın
başvurmasının özendirilmesi engellenerek, kötüye kullanım engellenir.
Ayrıca sağlık kuruluşları arasında basamaklandırılmış sağlık hizmetini ve birinci basamağa başvuruyu teşvik için:
a) Birinci basamaktan sevkli gelen hastalara hastanede öncelik tanınır. Bunun takibi aile doktoru tarafından yapılır. Eğer buna uyulmadığını tespit ederse hastalarını başka bir hastaneye yönlendirmek gibi önlemlerle bu önceliğin uygulanmasını sağlayabilir.
b) Muayeneler mutlaka uzman hekim tarafından gerçekleştirilir (Hastane poliklinik başvurularının büyük çoğunluğu birinci basamakta çözülecek hastalıkları içerdiğine göre aile doktoru tarafından sevk edilen bireyler en kısa zamanda uzman hekime muayene olmak ve büyük olasılıkla hastaneye yatarak tedavi olmak durumundadırlar). Bu uygulamanın sağlanabilmesi için ikinci ve üçüncü basamaktaki uzman hekimlerin performans değerlendirmelerinde aile doktorundan sevkli gelen hastalara yapılan işlemlere daha fazla puan verilir.
c) Birinci basamaktan sevkle gelmeyen hasta tahakkuk eden ücrete katılım payı öder. Bu miktar maaşından kesilir; maaş almıyorsa peşin tahsil edilir.
1978 Alma Ata bildirgesine göre sağlık sorununun % 85-90'ı birinci basamakta
çözülebilmektedir. Prensip olarak aile doktorunun diğer sağlık kurumlarına sevk
oranları % 20'nin üzerine çıkmamalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından, yöresel
özellikler, epidemiyolojik veriler ve Türkiye genelinde aile doktorlarının yaptığı
geri bildirimler değerlendirilerek bu oran dinamik olarak belirlenebilir. Belirlenen
oranın üzerinde sürekli sevk yapan aile doktorları uyarılır, eğitime alınır
ve kişi katsayısı sonraki yıl için geçerli olmak üzere azaltılır.
Başka bir aile hekimine
kayıtlı hasta farklı bir aile hekimi tarafından hastaneye sevk edilebilir
mi?
Hastayı ?misafir? hasta olarak kabul edildikten sonra, hastaya muayene kaydı
açıp sevk verilir.
Başka bir şehirde
oturan hasta farklı bir şehirdeki aile hekimine muayene olabilir mi?
Hasta takip programından hasta ?misafir? hasta olarak kaydedilir. Ardından
muayenesi yapılır.
Aile hekiminizi nasıl
seçeceksiniz?
Birey, aile doktorunu ideal olarak bölgesinde çalışan hekimlerden seçer ve
en erken 6 ayda bir değiştirebilir.
Uygulamanın ilk altı ayında hekim değişikliği olmayacak ancak altı ay sonunda isteyen vatandaş istediği hekimi Aile Hekimi olarak seçebilecek.
Diğer taraftan hastanın başka doktor alternatifinin bulunması halinde ve belirli bazı koşullar altında hekim de hastasını kabul etmeyebilir. Bunlar:
a) Tıbbî etiğe uygunsuz davranışların (kişi-hekim arasında çıkar ilişkisi kurulmaya çalışılması vb.) olması,
b) Hasta ile hekim ilişkisinin tanı, tedavi ve takibi zorlaştıracak, aile doktorunun verimini azaltacak şekilde bozulması,
c) Hasta ile hekim arasında adlî bir sorunun olması,
d) Taciz, tehdit ve bunun gibi iletişim sorunu oluşturacak durumların olmasıdır.
Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, kişilerin birinci basamak sağlık
hizmetlerinden faydalanabilmesi için aile hekimlerine kaydolması şarttır. Kişilerin
aile hekimlerine ilk kaydı, aile hekimliği uygulamalarına yeni geçilen illerde
il sağlık müdürlüğü tarafından ikamet ettikleri bölge göz önünde bulundurularak
yapılır. Daha sonra kişiler, bulundukları yerin coğrafi şartlarına göre yakın
konumdaki aile hekimini zaman ve bölge sınırlaması olmaksızın serbestçe seçebilir.
Kendi seçimini yapan kişinin aile hekimini değiştirmesi için en az altı ay beklemesi
zorunludur. Aile hekimliği uygulamalarının olduğu bir il'e ikamet amacıyla yeni
gelen kişiler bölgelerinde bulunan aile hekimlerinden istedikleri bir aile hekimine
kayıt yaptırırlar. Kayıt yaptırmamışlarsa ilk ev halkı tespitinde tespit edilirler
ve il sağlık müdürlüğü tarafından kendine kayıtlı kişi sayısı en az olan yakın
konumdaki aile hekiminden başlanarak kayıtları yapılır.
Herhangi bir nedenle bölgedeki aile hekimleri tarafından kayıt edilemeyen kişi, il sağlık müdürlüğü tarafından listesinde yakın konumdaki en az kişi kaydı olan aile hekiminin listesine eklenir.
İllerde, merkez ilçe tek bölgedir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Kanununa tabi illerde ise, büyükşehir belediyesine bağlı her ilçe ayrı bir bölgedir. Büyükşehir sınırlarındaki ilçelerde, kişi isterse bulunduğu ilçe dışından aile hekimini seçebilir. Diğer ilçelerin her biri bir bölgedir.
Gezici sağlık hizmeti verilen yerlerde oturan kişiler, gezici sağlık hizmet
almak üzere başka bir aile hekimine kayıt olamazlar. Ancak, başka bir aile hekimine
kayıt olmak isterler ise, kayıt oldukları aile hekiminin aile sağlığı biriminden
hizmet alırlar. Bu durumda, kayıt olunan yeni aile hekimi, o kişi veya kişiler
için gezici sağlık hizmeti vermek ile yükümlü tutulamaz.
Sürekli ikamet ettiği ilden uzakta kalacak kişi veya geçici süre ile Türkiye'de
ikamet edecek olan kişi, zorunlu durumlarda kendisine yakın konumdaki bir aile
hekiminden kayıt yaptırmaksızın sağlık hizmeti alır veya hastaneye sevk edilir.
Bu durumdaki sevk, aile hekiminin sevk sayısına işlenmez. Aile hekimi bu konumdaki
kişiler için herhangi bir ücret talep edemez.
Aile Hekimliği'nde
laboratuvar ve röntgen hizmetleri nasıl verilecek?
Yapılan çalışmalara göre, tetkik imkânı arttıkça, hastanın birinci basamakta tutulma oranı % 96'ya kadar çıkmaktadır. Bu nedenle laboratuar imkânları mümkün olduğunca geniş tutulur.
Aile doktoru, gerekli durumlarda kan şekeri, kolesterol, idrar tetkiki, gaitada
parazit ve parazit yumurtası, gaitada eritrosit ve lökosit, hematokrit, kan
grubu tayini, gebelik testi ve EKG tetkiklerini yapabilir. Bu tetkiklerin hepsini
veya bunun dışında gerekli gördüğü diğer tetkikleri en yakın birinci basamak
sağlık kuruluşunda yaptırabilir. Bu tetkiklerin yapılması koruyucu sağlık hizmetlerinin
geliştirilmesi açısından da etkilidir. Bu tetkiklerin sınırlanmasında Bütçe
Uygulama Talimatı esas alınır.
Bu tür tetkikler Toplum Sağlığı Merkezleri ve Sağlık Müdürlüğünün onayını almış
özel merkezlerce yapılabilecektir. Bu tetkikler Bütçe Uygulama Talimatı çerçevesinde
hekimlere fatura edilecektir. Hekimlere bu tetkikleri yaptırmaları için bütçe
sağlanmaktadır.
Aile hekimi, tanı ve takip için gerekli görülen basit görüntüleme ve laboratuvar
tetkiklerini mümkünse kendi çalıştığı birimde yapar. Diğer laboratuvar hizmetleri
ilçe sağlık grup başkanlığı bünyesinde sürdürülür veya il sağlık müdürlüğünün
uygun gördüğü sağlık kuruluşunun laboratuvarında yaptırılır.
Hizmetin Sürekliliği
nasıl sağlanacaktır?
Aile doktorlarının bölgelere gönüllü olarak gitmelerini sağlamak hizmetin sürekliliğinde
ilk adımdır. Aile doktorluğunda başarının sırrı, hizmetin bütüncül ve sürekli
olmasıdır. Belli bir hekime alışan hastaların hekim değiştirmesi sistemin ana
mantığına terstir ve sonuçta istenen hedeflere ulaşılamaz. Sistemin başarı ile
uygulandığı ülkelerde aynı aile doktoruna ortalama kayıt süresinin 8?13 yıl
olması bunun iyi bir göstergesidir.
Aile doktorları 24 saat ulaşılabilir olmak zorunda olduğundan, eğer o bölgede tek başına çalışıyorsa, çalıştığı bölgede ikamet etmesi zorunludur. Aynı bölgede farklı mekânlarda birden fazla aile doktoru çalışıyorsa veya 2-5 aile doktorunun bir arada çalıştığı müşterek muayenehanede hizmet veriliyorsa, mesai saatleri dışındaki hizmetleri kendi aralarında koordine ederek sırayla icapçı ya da nöbetçi tarzında düzenleme ile sürdürebilirler. Ertesi gün icapçı aile doktoru diğer hekimlere hastaları ile ilgili bilgi verir. Meydana gelecek aksamalardan nöbet tutan hekim sorumludur. Bu nedenle bir sonraki ayın icap veya nöbet listesi İlçe Sağlık İdaresine gönderilir.
Vatandaşların doktorlara ulaşabilmesi için, bölgedeki doktorların isimleri, adresleri ve telefon numaraları belli aralıklarla güncelleştirilerek İlçe Sağlık İdaresi veya muhtarlıkta ilan edilir.
Maliyetleri düşürmesi ve hekim çalışma sürelerinde esnekliğe imkân vermesi bakımından grup olarak çalışılan birimler (2?5 hekimden oluşan) oluşturulabilir. Ulaşım zorluğuna neden olabileceğinden bir müşterek muayenehanede çalışan aile doktoru sayısı 5'den fazla olamaz.
Bir bölgede aile doktoru sayısında eksiklik söz konusu ise, hizmetin devamlılığı
için, doktorsuz kalan nüfus, yeni aile doktoru başlayıncaya kadar, bölgedeki
diğer aile doktorları tarafından takip edilir.
İş veya tatil nedeni ile sürekli ikamet ettiği yerden en az iki ay süreyle
uzak kalacak kişi, kayıtlı olduğu aile doktorundan ?Geçici bakım belgesi? alır.
Bu belgeyi geçici olarak gittiği yerde seçtiği aile doktoruna verir. Kendi aile
doktoru geçici belge verdiği kişiye ait bildirim yaparak ücret tahsil edemez.
Kişi geri dönerken geçici aile doktorundan ayrıldığını gösteren ve yapılan işlemleri
gösteren bir belgeyi kendi aile doktoruna götürerek kaydını yeniletir. Geçici
belge ile hizmet veren aile doktoru bu geçici belgenin ibrazı sayesinde hastayı
kendi listesine ekleyerek ücretini alır.
Aile hekimliğinde eşlerden biri bir aile hekimini, diğeri başka bir aile hekimini seçebilecek mi?
Kişilerin istediği hekimi seçmesi esastır. Mevcut sistemde olduğu gibi kişiler istedikleri hekimi tercih etmektedirler. Çocuklar ise yine ebeveynlerinin tercih ettiği hekime kaydettirilebilecektir. Bu tarz tercih hakkının yaratabileceği sıkıntı bazı hastalıkların bir yerde odaklanmasına rağmen fark edilememesi olacaktır. Ancak kullanılan bilgisayar programına kayıtlar doğru girildiği takdirde Toplum Sağlığı Merkezinde çalışan takip sisteminde bu durum ikaz mekanizmasını tetikleyecek ve hekimlere durum bildirilecektir.
Aile hekimi ile anlaşamayan
sorunlar yaşayan bir kişi, mevcut aile hekimini reddettiğinde sağlık
hizmeti kim tarafından verilecektir?
Kişi 6 aydan kısa sürede olmamak şartı ile hekimini değiştirebilir. Ancak bulunduğu yerdeki hekimi tercih etmeyen kişiler kendilerinden uzakta olan bir başka hekimi de tercih edebilecektir.
Aile hekiminizin haberi
olmadan, kaydınızı sildirebilir misiniz?
Kişi İl Sağlık Müdürlüğüne dilekçe vererek kesin kayıtlı olduğu doktorundan
ilişiğinin kesilmesini isteyebilir. İl Sağlık Müdürlükleri ya da yetki verdiği
birimler ilişik kesme işlemi yapabilirler. Ancak bu işlem sonucunda ilgili Aile
Hekimlerine bilgi gönderilmektedir.
Aile hekiminizden kaydınızı
sildirebilir misiniz?
Aile hekiminize başvurarak kaydınızı sildirmek istediğinizi beyan ediyorsunuz,
bu durumda Aile hekiminiz Hasta takip programından ?Hasta İşlemleri?nden ?İlişik
Kes? seçeneği ile ilişik kesme işlemi yapılır. İlişik Kesme nedeni olarak ?kendi
isteği ile? seçeneği seçilir.
İkametgâh adresi
değişikliğinde hangi işlemler yapılır?
Hasta takip programından kayıtlı ikametgâh adresi değiştirilir. Hasta istemediği
sürece Aile hekimi değişikliği yapılmaz muayene ve diğer işlemler devam eder.
Ancak hasta, Aile Hekiminden uzaklaştı ve hizmet almakta zorlanıyor ise doktorunu
değiştirmek isteyebilir. Bu durumda Hasta takip programından ?Hasta İşlemleri?nden
?İlişik Kes? seçeneği ile hastanın ilişik kesme işlemi yapılır. Bu işlem sırasında
?Göç? seçeneği seçilmelidir.
Henüz yeni doğmuş ve T.C.Kimlik
numarası almamış bir bebek vefat ettiğinde ne yapılmalıdır?
Bu durumda, bebeğin kimlik numarası da olmadığı için Bakanlıkta hasta dosyası
oluşturulması mümkün olamayacaktır. Bu nedenle, ölüm bildirimi, Toplum Sağlığı
Merkezi tarafından bakanlığa bildirilmelidir.
Aile hekimine kayıtlı
bir hastanın vefatı halinde hangi işlem yapılır?
Aile hekimine kayıtlı bir
hasta vefat ettiğinde hasta takip programından ?Hasta İşlemleri?nden ?Ölüm Bildirimi?
seçeneği ile hastanın ölüm bildirimi yapılmalıdır. Bu işlem sırasında, AHBS
tarafından verilen ölüm nedenlerinden birinin hastanın ölüm sebebi olarak girilmesi
zorunludur.
Aile hekimine kayıtlı
bir hastanın vefatı ölüm zamanından çok sonra Aile hekimi tarafında
öğrenilirse hangi işlem yapılır?
Hasta takip programından ?Hasta İşlemleri?nden ?Ölüm Bildirimi? seçeneği ile
hastanın ölüm bildirimi yapılmalı, Ölüm tarihi, gerçek ölüm tarihi olarak girilmelidir.
Bu işlem sırasında, belirtilen ölüm nedenlerinden birinin hastanın ölüm sebebi
olarak girilmesi zorunludur.
Aile hekiminin görevleri
nelerdir?
Aile hekimi, aile sağlığı merkezini yönetmek, birlikte çalıştığı ekibi denetlemek,
hizmet içi eğitimlerini sağlamak ve Bakanlıkça yürütülen özel sağlık programlarının
gerektirdiği kişiye yönelik sağlık hizmetlerini yürütmekle yükümlüdür.
Aile hekimi, kendisine kayıtlı kişileri bir bütün olarak ele alıp, kişiye yönelik
koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini bir ekip anlayışı içinde
sunar.
Bakanlıkça belirlenen ve uygulamaya konulan kişiye yönelik özel sağlık programlarını
yürütmek,
Bakanlıkça belirlenen ve kullanmak zorunda olduğu teknik, tıbbi cihaz, bilgisayar
donanımları ile kırsal alanda görev yapan aile hekimleri için gerekli olan motorlu
aracı temin etmek,
Bakanlıkça belirlenen birinci, ikinci aşama ve aile hekimliğine yönelik yıllık
hizmet içi eğitimlerin en az % 80'ine katılarak hizmet kalite standartlarının
yükseltilmesini sağlamak,
Çalıştığı bölgenin sağlık hizmeti planlamasının yapılmasında yerel sağlık idaresi
ile işbirliği yapmak,
Çalışma saatleri dışında ve resmi tatillerde, icapçı veya aktif nöbet uygulamaları
çerçevesinde hizmetin devamlılığını sağlamak,
Çalıştığı mekanda ve gerektiğinde (aile hekiminin ev ziyareti esnasında tespit
ettiği evde takibi zorunlu özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kişilere)
güvenliği sağlayıcı tedbirlerin alınması kaydı ile evde veya gezici sağlık hizmetlerinin
yürütülmesi sırasında kişiye yönelik birinci basamak koruyucu sağlık, tanı,
tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek,
Gerektiğinde kişiyi kısa süreli gözlem altına alarak tetkik ve tedavisini yapmak,
Gerektiğinde aldığı uzmanlık eğitimi ve bu eğitim sırasında yaptığı rotasyonlar
çerçevesinde hastayı yatırarak tetkik ve tedavisini yapmak,
Gezici sağlık hizmetlerini yürütmek,
Genişletilmiş bağışıklama programı ve gebe aşılarını yapmak,
Hekimlik uygulaması sırasında karşılaştığı toplum ve çevre sağlığını ilgilendiren
durumları yerel sağlık idaresine bildirmek,
Kayıtlı kişi sayısını, yapılan hizmetlerin listesini, muayene edilen ve sevk
edilen hasta sayısını, konulan teşhisleri (kodları ile birlikte), aşılama, gebe
ve loğusa izlemi sayılarını, bebek ve çocuk izlemi sayılarını, aile plânlaması
ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili verileri ve Bakanlık tarafından belirlenen
benzeri verileri belirli aralıklarla düzenli olarak Bakanlığa bildirmek.
Kişiye yönelik rehberlik, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana-çocuk
sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini vermek, önemli/sık görülen toplum sağlığı
konularında kişilerin periyodik muayenelerini (meme kanseri, rahim kanseri taraması
ve benzeri), ruh sağlığı ve yaşlı sağlığı hizmetlerini yerine getirmek,
İlk kayıtta ev ziyareti ile kendisine bağlı kişilerin sağlık durumlarının tespitini
yapmak,
İlk yardım ve acil müdahale hizmetlerini vermek veya verilmesini sağlamak,
Sağlık kayıtlarını tutmak, dosyalamak, istatistik tutmak, resmi kurum ve sigorta
kurumlarına yapılacak bildirimleri hazırlamak,
Sürekli ikamet ettiği ilden uzakta kalacak kişileri veya geçici süre ile Türkiye'de
ikamet edecek olan kişileri, zorunlu durumlarda herhangi bir ücret talep etmeksizin
muayene ve sevk etmek,
Temel laboratuvar hizmetlerini vermek veya verilmesini sağlamak,
Tanı ve tedavisi yapılamayan hastaları sevk etmek, sevk edilen hastaların geri
bildirilen muayene, tetkik, tanı, tedavi ve yatış bilgilerini değerlendirmek,
ikinci ve üçüncü basamak tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile evde bakım
hizmetlerinin koordinasyonunu yapmak,
Verdiği hizmetler ile ilgili sağlık kayıtlarını tutmak ve gerekli bildirimleri
yapmak,
Kronik hastalığı olan kişilerin gerekli sıklıkta takibini yapmak,
Özürlü kişilere yönelik sağlık hizmetlerini yürütmek,
Doğum öncesi, doğum sonrası loğusa ve bebeğe beraber izlem yapmak,
Aile Hekimliği Hizmet Sözleşmesinin 9. maddesi, Aile hekiminin yukarıda sayılan
görevleri gerektiği gibi yerine getirmemesi veya hiç yapmaması ya da yanlış
uygulaması sebebiyle kuruma veya üçüncü şahıslara verdiği zararlardan dolayı
sorumlu tutulacağını ve kurumca yapılmak zorunda kalınan ödemelerin Aile Hekimine
rücu edileceğini düzenlemiştir. Buna göre Aile hekiminin poliklinik hizmetinin
yoğunluğu v.b. sebeplerle örneğin periyodik tarama programlarının uygulanmasını
aksatması ya da özürlü kişilere yönelik sağlık hizmetlerini gerektiği gibi yerine
getirememesi sonucunda bir zarar oluşursa bu zarardan sorumlu olacaktır.
Üniversite öğrencilerinin durumu aile hekimliğinde ne olacak?
Üniversite öğrencileri yılın büyük bir kısmını okudukları yerde öğrenci olarak
geçirdikleri için burada bir hekime kayıt olmaları daha doğru olacaktır.
Gezici sağlık hizmetlerinin
yürütülmesi nasıl sağlanacaktır?
Aile hekimliğine geçilen illerde gezici sağlık hizmeti bölgeleri, uygulama
başlamadan önceki iki ay içinde, aile hekimliği uygulamalarına geçildikten sonra
yapılmak istenen değişiklikler ise her yıl Ocak ve Temmuz aylarında il sağlık
müdürlüğünün teklifi ve Bakanlığın uygun görüşüyle tesbit edilir.
Gezici sağlık hizmeti vermekle yükümlü aile hekimleri atama sırasında belirlenir.
Gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerinin, bölgelerindeki dağınık yerleşim
birimlerine belirli bir plan dâhilinde periyodik olarak ulaşmaları ve bu şekilde
hizmet vermeleri esastır. Bunu sağlamak için aile hekimi, coğrafi durum, iklim
koşulları, ulaşım şartları ve kendisine bağlı olan yerleşim birimlerinin sayısını
dikkate alarak hizmeti aksatmayacak şekilde ziyaret yapar ve programını köy/mahalle
muhtarlar vasıtasıyla en geç bir önceki haftanın son iş günü saat 12.00'ye kadar
duyurulmasını sağlar. Bu ziyaretlerin aile sağlığı elemanının görev yetki ve
sorumlulukları çerçevesinde, aile hekimince uygun görülen kısmı aile sağlığı
elemanınca da yapılabilir.
Kayıtlı olunan yer
dışında hastalanan kişi nasıl muayene ve tedavi olacak?
Bu durumda kişinin hastalığı acil bir hastalık olarak kabul edilecek ve acil
servislerde müdahale edilecektir. Acil olmayan durumlarda da toplum sağlığı
merkezleri muayene hizmeti verecektir.
Hastane Tedavisi Gerektiren
Acil durumlarda hangi işlemler yapılır?
Hastane tedavisi gerektiren acil durumlarda hasta veya başvurulan acil servis mümkün olan en kısa süre içinde aile doktoruna bilgi verir. Acil servise başvuru yapan hastanın başvuru formuna aile doktoru tarafından en kısa sürede ?acil vaka? şerhi düşülür. Aksi halde hasta, tahakkuk eden acil servis ücretinin bir kısmını kendisi ödemek zorundadır.
Hastanın acil olmadığı düşünülürse ya aile hekimine başvurması istenecektir
Bu uygulama aile doktorunun bilgisi ve kontrolü dışında sağlık hizmeti alınmasını
engellemeye ve sevk zincirini aşmaya çalışan kişileri caydırmaya yöneliktir.
Acilden hastaneye başvuran
hastalar aile hekiminin sevk oranına yansıtılacak mı?
Acil durumlarda vatandaşlar doğrudan hastaneye başvurabilecektir. Acil durum
veya sevksiz başvuru aile hekiminin sevk oranını etkilemeyecektir.
Hastane Tedavisi Gerektirmeyen
Acil durumlarda hangi işlemler yapılır?
Danışmanlık ve birinci basamak sağlık hizmeti veren aile doktorunun günlük
aktif çalışma saatleri iş kanununda belirlenen sürelere uygun olabilir. Ancak
bu doktorların aslında fiilî görevleri 24 saat olmak durumundadır. Bireylerin
her an aile doktorunu arama ihtimali vardır. Hastaları daha çok mesai saatlerine
kaydırmak, hekimin günlük çalışma düzenini korumak açısından mesai dışı acil
olmayan başvurularda hastadan ek ücret talep edilerek gereksiz talebi önleyici
bir tedbir oluşturulabilir. Ancak acil durumlar açısından aile doktorunun en
azından icapçı olarak ulaşılabilir olması gerekir. Belli sayıda doktorun bir
arada çalışmaları halinde nöbet sistemi uygulamaları kolaylık oluşturacaktır.
Yine belli bölgedeki aile doktorları da aralarında nöbet sistemi uygulayabilirler.
İlçe Sağlık İdareleri bu nöbetleri takip eder.
Sağlık Grup Başkanlıklarının
Ve Toplum Sağlığı Merkezlerinin Hiyerarşik Statüsü Nasıl Olacaktır?
Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması
ve Çalıştırılmasına Dair Yönergeye göre ? İl merkezi? olarak adlandırılan bölgenin
merkez ilçe sınırları içinde ve bunun dışındaki büyük ilçelerde örneğin İzmir
için Buca, Bornova ve Karşıyaka gibi ilçelerde her 100.000 nüfus için bir toplum
sağlığı merkezi kurulacaktır. Ancak kurulacak Toplum Sağlığı Merkezlerinden
hangisinin Sağlık Grup Başkanlığı görevini yürüteceği düzenlenmemiş olup bunlardan
birinin Sağlık Grup Başkanlığı olarak kabul edilmesi halinde hiyerarşik açıdan
yeni bir ara kurum oluşacaktır. Bu durumda disiplin ve sicil amirliklerinin
yeniden düzenlenmesi gerekecektir. (Sözleşmeli aile hekiminin sicil belgesinin
düzenlenip düzenlenmeyeceği hakkında da mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.)
Yine adı geçen yönergede her 100.000 nüfus için açılacak Toplum Sağlığı Merkezleri'nde
1'i sorumlu hekim olmak üzere (ilgili yönergenin 7. maddesine göre Toplum sağlığı
merkezlerine Halk Sağlığı, Adli Tıp, Aile Hekimliği ve Epidemioloji gibi dal
uzmanları öncelikle görevlendirilir) toplam 5 hekim kadrosu öngörülmüş ancak
metropollerdeki okul ve işyeri sayısının çokluğu çevre sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar
yönünden dikkate alınmamış, yürütülecek hizmetlerin yoğunluğu açısından bu kadroların
yetersiz kalacağı öngörülmemiştir. Ayrıca turizm bölgeleri ve organize sanayi
bölgelerinin durumu da özel bir nitelik arz ettiği halde bu durum mevzuatta
göz önünde bulundurulmamıştır.
Aile hekimliğinde
sevk zinciri zorunluluğu getirildiği söylenmekle birlikte, sözleşmeli
ve sözleşmesiz hastanelere sevksiz gideceği ifadesi bir çelişki
değil midir?
Bu ifade çelişki içermemektedir çünkü bu ifade aile hekimliğinin uygulanmaya
başladığı yerlerde geçersiz olacaktır. Kişilerin doğrudan hastaneye başvuru
devam edecektir ancak acil durumlar dışında aile hekiminden sevk edilmemişler
ise muayene, tanı ve tedavi giderlerine katılım talep edilecektir.
Aile hekimlerinin ikinci
basamak merkezlerine sevk oranları neyi etkileyecek?
Aile hekimlerinin yapacakları sevk oranları kendilerinin performansını etkileyecek,
yani aşırı sevk durumunda ücretinde kesintiye yol açacak bir durumdur. Her hekimin
sevk oranı, sevk ettikleri branşlar sürekli takip edilecektir. Belli bir branş
üzerinde yoğunlaşma tespit edilirse bu hekimler ilgili branşta eğitime alınacaktır.
Sevk Zincirinin Maliye
Bakanlığının Tebliği İle Ortadan Kaldırılması Sistemi Nasıl
Etkileyecektir?
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun'un 5. maddesinin 2. fıkrasında
: ?... Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil haller ve mücbir sebepler
dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tâbi olursa olsun, aile hekiminin
sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı
alınır. ...? denmektedir.
Bununla birlikte Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca
Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmeliğin
18. maddesinde de aile hekiminden yapılacak kesintiler gösterilirken sevk kesintisinden
bahsedilmiştir. Sağlık Bakanlığı yetkilileri de farklı zamanlarda basına verdikleri
demeçlerde ve yapılan toplantılarda sürekli olarak sevk zincirinin zorunluluğunun
aile hekimliği sisteminin ana unsurlarından olduğunu, bu şekilde hastanelerdeki
kuyrukların ortadan kalkacağının vurgulamışlardır. Ancak Maliye Bakanlığı'nın
17 Ocak 2007 tarihinde yayınladığı bir tebliğ ile hastaların hastaneye gidebilmeleri
için aile hekimine başvurma zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır ki bu durum yukarıda
sunulan yasal mevzuat ile büyük bir çelişki içermektedir.
Aile hekimleri her
ilacı yazamadığına göre kronik hastaların tedavisi nasıl düzenlenecek?
Bu uygulama geri ödeme kurumlarının kararı ile yapılmaktadır. Geri ödeme kurumlarına
bu kararın esasen maliyeti arttırıcı bir karar olduğu bu uygulama sonucunda
gösterilebilirse bu kararda çeşitli düzenlemeler yapılabilmesi sağlanacaktır.
Sözleşmeli Aile Hekiminin
Cezai, Hukuki Ve Mesleki Sorumluluğu Ve Denetlenmesi Nasıl Olacaktır?
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun'un ? Denetim Sorumluluk ve Mal Bildirimi? başlıklı 6. maddesinde : ?...Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, görevleriyle ilgili ya da görevleri başında işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlarda Devlet memurları gibi kabul edilir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu gereğince mal bildiriminde bulunmakla yükümlüdür.? denmektedir.
Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği Hizmet Sözleşmesi'nin 8. maddesinde de ? İlgili
hakkında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla
Mücadele Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması
Hakkındaki Kanun hükümleri uygulanır.?
Maddesinde ? İlgili tarafından Kuruma verilen zararlar tazmin ettirilir ve
görevi esnasında veya görevi ile ilgili olarak 3. şahıslara verilen zararlar
neticesi bu kişilere Kurumca yapılmak zorunda kalan genel hükümler çerçevesinde
ilgiliye rücu edilir? denmektedir.
Halen Anayasanın 125. maddesindeki ? İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine
karşı yargı yolu açıktır.... İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı
ödemekle yükümlüdür.? şeklindeki kusursuz sorumluluğa dayanan düzenlemesi gereğince,
uygulamada devlet memurlarına karşı görevleri esnasında ve görevleri sebebiyle
3. kişilere vermiş oldukları zararlardan dolayı dava açılamayıp, öncelikle idareye
karşı dava açılmakta, daha sonra idare, kişinin kusuru derecesine ilgiliye rücu
etmektedir. Ceza yargılamasında ise önce memur hakkında isnat edilen suçlama
ile ilgili olarak 4483 sayılı Kanun gereğince yapılan ön inceleme neticesinde
soruşturma izni verilirse ceza davası açılabilmekte, soruşturma izni verilmediği
takdirde ceza davası açılamamaktadır. Bu düzenlemeler memurun görevini ifa ederken
asılsız suçlamalarla karşılaşarak sürekli olarak soruşturma ve ceza yargılaması
tehdidi altında kalmasını ve kendisine doğrudan dava açılmasını engellemek amacıyla
yapılmıştır.
Aile Hekiminin ?Devlet memuru? gibi kabul edileceğine ilişkin düzenleme kanaatimizce
hükümsüz kalmaktadır. Çünkü genel sağlık sigortasının uygulanmaya başlanacağı
tarihten itibaren aile hekimi artık daha önce organik bağ içerisinde olduğu
Sağlık Bakanlığı ile değil de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile sözleşme
imzalayacağından hukuki statüsü serbest çalışan bir hekimle aynı olacaktır.
Bu durumda devlet memurunu korumak amacıyla yapılan düzenlemelerden yararlanma
olanağı ortadan kalkacak, aile hekimine karşı doğrudan hukuk davası açılabilecek,
görevi ile ilgili olsa dahi isnat edilen suçlarla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarınca
da 4483 sayılı yasa uygulanmadan serbest çalışan bir hekim gibi doğrudan dava
açılabilecektir.
Yeni Türk Ceza Kanununun 280. maddesine göre görevini yaptığı sırada bir suçun
işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara
bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Bu kanuni düzenleme karşısında sözleşmeli
aile hekiminin ihbarda bulunması zorunludur. Bununla birlikte ceza kanununda
tanımı yapılan suçların şüphelisi veya mağduru olan kişiyi, kişinin rızası dışında
yetkili mercilere bildirmek zorunda kalan aile hekimi, bu kişi veya yakınları
tarafından herhangi bir tehdit, şantaj veya fiili bir saldırıya maruz kalırsa
kişisel ve ailevi güvenliği nasıl sağlanacaktır? Bu veya benzeri sebeplerle
tehdit altında bulunan bir aile hekiminin bölgesinin en kısa zamanda nasıl değiştirileceği,
değiştirilmesi mümkünse o anda boş olan bir pozisyona hukuken nasıl yerleştirileceği
konusunda hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.
Bunlardan başka Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (GSS) Tasarısının 71, 78, 102 ve 103. maddeleri ile de aile hekimine yeni yükümlülükler ve cezalar getirilmekte, sözleşmenin feshi ile ilgili ilave şartlar düzenlenmektedir. Bu düzenlemelerden en önemlisi olan ilgili kanun tasarısının 71. maddesine göre aile hekimi muayene ettiği kişinin kimlik bilgilerini kontrol etmek ve belgelerini eksiksiz olarak kuruma göndermek zorundadır. Bu yükümlülüğü yerine getirmediği takdirde idari para cezası ile cezalandırılır. Genel Sağlık Sigortalısı yerine bir başkasının hizmet almasına ve bu kişinin Kurumdan haksız menfaat sağlamasına sebep olmuşsa Kurumun uğradığı zararın iki katını kanuni faizi ile birlikte ödeyecek ayrıca hakkında Türk Ceza Kanunu gereğince yasal işlem yapılacaktır. 78. maddeye göre, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kanunda belirtilen görevleri ile ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personel vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir. Ancak aile hekiminin, hangi aralıklarla, kim tarafından, hangi kriterlere göre denetleneceği ve denetleyenin niteliklerinin neler olacağı konusunda hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.
Hazırlayan: Ahmet Kandemir