Herkesin gözü yeni Hükümette
Aralık ayı başlarında kurulması beklenen AK Parti Hükümeti, yoğun bir gündemle işbaşı yapacak. Yeni hükümetin 2003 yılı için önce geçici bütçe çıkarması gerekecek. Geçici bütçe ile sayıları 4 milyonu bulan devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklilerinin Ocak zammı da belirlenecek.
Memurlar, son yıllarda ücretlerinin reel olarak gerilediğini belirterek, öncelikle kaybın telafisini istiyor. Aynı şekilde Asgari Ücret Tespit Komisyonu`nda ele alınmaya başlanan yeni asgari ücret konusuna da son noktayı AK Parti hükümeti koyacak.
Halen brüt 250 milyon 875 bin lira olan asgari ücrette 1 Ocak 2003tarihinden itibaren uygulanacak yeni rakam konusunda, işçi ve işveren kesimleri arasında büyük görüş ayrılıkları bulunuyor.
VERGİ YÜKÜ ÜCRETLİNİN
SIRTINDA
AK Parti`nin seçim beyannamesinde, istihdamdan alınan gelir vergisi ve sigorta
primlerinin azaltılacağı taahhüt ediliyor. Parti kurmayları da, seçim sonrası
açıklamalarında bu konuda düzenleme yapacaklarını dile getiriyor.
Devletin resmi rakamları da, işçi ve memurların vergi yükünün oldukça yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. Gelirler Genel Müdürlüğü verilerine göre, bordro mahkumları olaraknitelenen ve vergisini daha ücret cebine girmeden ödeyen çalışanların ödediği verginin toplam gelir vergisi içindeki payı son 15 yılda 5.5 puan artış gösterdi.
1988 yılında 2.6 trilyon lira vergi ile toplam gelir vergisinin yüzde 31.5`unu karşılayan ücretli kesim, 2001 yılında devlete 5 katrilyon 603 trilyon lira gelir vergisi ödemek zorunda kaldı. 2001`de işçi ve memurlardan tahsil edilen verginin toplam gelir vergisi içindeki payı da yüzde 37 olarak hesaplandı.
Üstelik bu süreçte, 1999 yılında gelir vergisinde ilk dilime uygulanan vergi oranı yüzde 25`ten 15`e çekildi. Ancak, vergi dilimlerindeki artış hep enflasyonun altında tutuldu ve oran indirimine karşın, çalışanların vergi yükü biraz daha yükseldi.
VERGİ İADELERİ
VE ZORUNLU TASARRUF
Çalışanların vergi oranlarında yapılacak indirimin yanı sıra, işçive memurlara
vergi iadesi sisteminin devamı da bu kesimi yakından ilgilendiriyor. Maliyecilerin
tahminlerine göre, yeni yılda ücretlilere yaklaşık 1.5 katrilyon lira vergi
iadesi yapılacak.
AKP`nin, açıkladığı gibi, bütün zorunlu tasarruf hak sahiplerine hesaptaki paranın 3`te 1`ini ödemesi halinde de çalışanlara 3.1 katrilyon liralık ek gelir sağlanacak. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 30 Eylül 2002 itibariyle kamuoyunda "zorunlu tasarruf" olarak bilinen Çalışanları Tasarrufa Teşvik Hesabı`nda nema ve anapara olarak 12 katrilyon 820.3 trilyon lira birikti. Bunun 1 katrilyon 693.3 trilyon lirasını anapara oluşturuyor. Hesaptan 3 katrilyon 463.8 trilyon lira, anapara, şahıs kesintisi ve nema olarak hak sahiplerine, 8.9 trilyon lirası iade olarak ilgili kurumlara, 17 trilyon lirada yatırım harcamaları ve komisyon olarak Ziraat Bankası`na ödendi.
Halen hesaptaki paranın, 9 katrilyon 320.2 trilyon lirası çeşitli tahvil ve devlet iç borçlanma senetlerinde değerlendiriliyor. Yaklaşık 10.3 trilyon lirası ise Ziraat Bankası`nın ilgili hesabında tutuluyor. AKP`nin açıkladığı gibi hareket etmesi halinde, çalışanlara, Eylül ayıtutarları üzerinden toplam 3.1 katrilyon lira ödenecek. Ancak bu ödemenin gelecek yıla sarkması halinde, Şubat ayında ayrıca nema ödemesi de yapılması gerekiyor.
ÇİFTÇİLERE 1.4
KATRİLYON LİRA DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ
AKP hükümetinin, bu yıl Ekim ayında başlayan doğrudan gelir desteği ödemelerini
de tamamlaması zorunlu. 2002 yılına ilişkin doğrudan gelir desteği ödemeleri
için gereken 2.1 katrilyon liralık kaynağın 750 trilyon lirası bu yılın bütçesinde
bulunuyor. Bu kaynaktan halen 380 trilyon liralık ödeme yapıldı. Yıl sonuna
kadar 750 trilyon liralık ödeneğin tamamının kullanılması öngörülüyor. Ödemelerin
tamamlanması için, gelecek yılın bütçesine 1.4 katrilyon lira ödenek konulması
ve tarımsal üretim dönemi başlamadan, ödemelerin en azından Nisan-Mayıs ayına
kadar tamamlanması gerekiyor.
İŞ GÜVENCESİ
YASA TASARISI YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
TBMM tarafından 9 Ağustos 2002 tarihinde kabul edilen İş Güvencesi Yasası da
15 Mart 2003`te yürürlüğe girecek. İş Güvencesi Yasası ile eğer bir işveren,
işçiyi belirttiği gerekçenin dışında bir nedenle işten çıkarırsa, ihbar ve kıdem
tazminatını ödemiş olsa bile, bir de iş güvencesi tazminatını ödemek zorunda
bırakılıyor. İşveren kesimininbu kanuna yönelik önemli itirazları bulunuyor.