Türk Telekomcuların nakline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı
21 Şubat 2008 PERŞEMBEResmî GazeteSayı : 26794
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2006/52
Karar Sayısı : 2007/27
Karar Günü : 15.3.2007
İPTAL DAVASINI AÇAN : Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Ali TOPUZ, Haluk KOÇ ve 112 Milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU : 4.2.1924 günlü, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 29. Maddesinin;
1 - Birinci fıkrasının, 9.2.2006 günlü, 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekom'un tâbi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer malî ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? biçimindeki tümcesinin,
2- Dördüncü fıkrasına, 5457 sayılı Yasa'nın 1. maddesiyle ?Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tabi kapsam dışı personele? ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? ibaresinin,
Anayasanın 2. ve 11. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması istemidir.
I - İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN GEREKÇESİ
İptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 17.3.2006 günlü dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:
?1) 09.02.2006 Tarih ve 5457 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci Maddesi ile Değiştirilen 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 29 uncu Maddesinin Birinci Fıkrasında Yer Alan ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekom'un tâbi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer malî ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? cümlesinin Anayasaya Aykırılığı:
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 17 nci maddesi gereğince, 15.10.2004 tarih ve 25614 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 11.10.2004 tarih ve 2004/7931 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Şirket hisselerinin % 55'inin blok olarak satılması ve bu çerçevede 31.12.2004 tarihine kadar ihale ilanına çıkılması hükme bağlanmış, 25.11.2004 tarihli ve 25651 sayılı Resmi Gazete'de ?Yatırımcılara Davet? başlığı altında verilen ilanla da resmi olarak ihale süreci başlatılmıştır.
01.07.2005 tarihinde yapılan ihalenin kesinleşmiş sonuçları 02.08.2005 tarihli ve 25894 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2005/9146 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanmıştır. Bu ihalenin bir gereği olarak, 14.11.2005 tarihinde Hissedarlar Sözleşmesi, Hisse Rehni Sözleşmesi ve Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Aynı tarihte yapılan Şirket 3 üncü Olağanüstü Genel Kurul toplantısında Şirket Ana Sözleşmesi değiştirilmiş, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeliklerine atamalar yapılmıştır. Bu bağlamda, ihale sürecinin bir gereği ve ihale sürecine uygun olarak Türk Telekom'un % 55 oranında hissesinin devir süreci 14.11.2005 tarihi itibariyle tamamlanmış ve bu tarih itibariyle Türk Telekom'daki kamu payı % 50'nin altına inmiş bulunmaktadır.
14.11.2005 tarihi itibariyle, Türk Telekom'un nakle tâbi personelinin başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakline ilişkin olarak 406 sayılı Kanunun Ek 29 uncu maddesinde öngörülen süreç de başladıktan sonra, 15.02.2006 tarihli ve 26081 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak bu tarihte yürürlüğe giren 09.02.2006 tarih ve 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 406 sayılı Kanunun Ek 29 uncu maddesinde yapılan değişiklik Türk Telekom'un personelinin başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakline ilişkin yeni hükümler getirmiştir.
Bu bağlamda 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki iptali istenen cümle ile; Türk Telekom personelinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunanlardan nakil talebinde bulunmayarak Türk Telekom'da çalışmaya devam edenlerin hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmeleri herhangi bir nedenle sona erdiğinde, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde Devlet Personel Başkanlığına başvurmaları halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmelerine imkan sağlanmıştır. Nakle tabi personelin kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmeleri konusunda sağlanan böyle bir güvencenin, Türk Telekom'da çalışma imkânlarını cazip hale getireceği kuşkusuzdur. Nitekim, 5457 sayılı Kanunun ?Genel Gerekçesi? nde de, yapılan bu düzenlemenin amacı; ??söz konusu personelin Türk Telekom'la imzalayacakları iş sözleşmesine istinaden, Türk Telekom'da çalışma imkânlarının da cazip hale getirilmesi? olarak açıklanmıştır.
Öte yandan, Türk Telekom personelinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunanlardan nakil talebinde bulunmayarak Türk Telekom'da çalışmaya devam edenlerin iş sözleşmesinin hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde herhangi bir nedenle sona erdirilmesi imkânının Oger Telecoms Ortak Girişim Grubuna verilmiş olması da bu Gruba tanınan bir ayrıcalık olup tamamlanan ihale sürecinden sonra ihale şartlarının bu Grup lehine değiştirilmesi anlamını taşımaktadır.
Bu durumda, 14.11.2005 tarihinde Hissedarlar Sözleşmesi, Hisse Rehni Sözleşmesi ve Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi imzalanarak yürürlüğe girdikten sonra Türk Telekom'da çalışma imkânları cazip hale getirilerek Türk Telekom'un % 55 hissesinin devri, devir alan Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu lehine değiştirilmektedir.
Böyle bir düzenlemenin, Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)'nin % 55 oranındaki hissesinin blok olarak satışına ilişkin ihale işlemleri tamamlanıp, nihai devir işlemleri yapıldıktan sonra ihale ve hisse satış şartlarının değiştirilmesi anlamını taşıdığı çok açıktır. Çünkü, söz konusu ihale ve satış işlemleri bu işlemlerin yapıldığı tarihteki yasa hükümleri dikkate alınarak gerçekleştirilmiş ve dolayısıyla teklif sahipleri de Türk Telekom'un % 55 hissesi için tekliflerini 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmezden önceki şeklini esas alarak yapmışlardır.
Türk Telekom'un % 55 hissesi için 4 adet teklif gelmiştir. İhale Komisyonu öncelikle iş planlarını incelemiş ve değerlendirme sonucu 100 üzerinden 75'in üzerinde puan alan 4 teklif sahibi 1 Temmuz 2005 tarihinde finansal tekliflerin açılması için davet edilmiştir. 01.07.2005 tarihinde finansal teklif zarfları açılarak yapılan toplu pazarlık görüşmeleri sonucunda Türk Telekom'un % 55 hissesi için Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu 6.550.000.000 ABD Doları, Etisalat Ortak Girişim Grubu ise 6.500.000.000 ABD Doları tutarında teklif vermişlerdir. Türk Telekom'da çalışma imkânlarını cazip hale getiren iptali istenen düzenleme yani 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında yapılan söz konusu değişiklik, teklifler yapılıp ihale süreci tamamlanmadan önce yapılmış olsaydı diğer teklif sahiplerinin de bu durumu dikkate alarak tekliflerini buna göre daha farklı bir şekilde öne sürebilecekleri hiçbir şekilde yadsınamaz. Çünkü iptali istenen kural, Türk Telekom Personeline beş yıl daha işyerinde kalma hakkını vermemekte, alıcı Şirkete bu personeli beş yıla kadar istediği süre çalıştırabilme hak ve imtiyazı vermektedir.
Böyle bir durum, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Bu maddede belirtilen sosyal hukuk devleti, temel hak ve özgürlükleri en geniş ölçüde gerçekleştiren ve güvence altına alan, toplumsal gerekleri ve toplum yararını gözeten, kişi ve toplum yararı arasında denge kuran devlettir.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki iptali istenen cümle, kişi ve toplum yararı arasında gerekli dengeyi kuramamış, doğrudan Türk Telekom'un % 55 hissesini devralan Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu lehine düzenleme getirmiş olduğundan Anayasanın hukuk devleti ilkesine ve dolayısıyla 2 nci maddesine aykırı düşmektedir.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istenen sök konusu cümlesi ile; Türk Telekom'da çalışmaya devam edenlerin hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiğinde söz konusu personelin iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde Devlet Personel Başkanlığına başvurmaları halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmelerine imkan sağlanmıştır. Bu hükümde iş sözleşmesinin sona erme nedeni açıkça belirtilmemiş, iş sözleşmesinin sona erme nedeni, her hangi bir neden olarak ifade edilmiştir. Bu durumun kuralda belirsizlik yarattığı açıktır. Gerek bu kural, gerek teklifler yapılıp ihale süreci tamamlandıktan sonra yasa değişikliği yapılması kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesine de ters düşmektedir.
Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Hukuk güvenliği ilkesi ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranışlarını buna göre düzene sokabilmesidir. Zira, ekonomik yaşam belirlilik ve kararlılık ister. Bu nedenle de iptali istenen kural, Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır.
Diğer taraftan, bir yasa kuralının Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E.1987/28, K.1988/16 sayılı kararı, AMKD., sa. 24, shf. 225).
Açıklanan nedenlerle, 09.02.2006 tarih ve 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilen 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki söz konusu cümle Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
2) 09.02.2006 Tarih ve 5457 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci Maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun Ek 29 uncu Maddesinin Dördüncü Fıkrasına eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? İbaresinin Anayasaya Aykırılığı:
09.02.2006 tarih ve 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen ve yine iptali istenen ibare ile hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele de iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmeyecek diğer bir anlatımla Türk Telekom'un % 55 hissesini devir alan Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu, söz konusu personeli yıllarca şirketinde çalıştıracak olmasına karşın bu kapsamdaki personele kıdem tazminatı ödemeyecektir. Buna karşın, nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacaktır (Ek madde 29, dördüncü fıkranın son cümlesi).
Anayasa Mahkemesinin 15.10.2003 tarih ve E.2003/36, K.2003/91 sayılı kararında;
?Bir hukuk devletinde, devlet erki kullanılarak yapılan tüm kamu işlemlerinin nihaî amacının ?kamu yararı? olması gerekir. Bu gereklilik, kamu yararını, yasama organının takdir yetkisi için de bir sınır konumuna getirir?
?Yasalar, sonuçta kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla çıkarılır. Bir yasa kuralının konulmasında kamu yararının bulunduğunun kabulü için de yasanın yalnızca özel çıkar veya belli kişilere yarar sağlamayı değil, toplumun geneline yönelik yararlar sağlamayı amaçlaması gerekir.?
denilmiştir.
İptali istenen kural, kamu yararına uygun olarak mücerret şahsi olmayan, genel hukuk kuralı koymadığı, aksine olarak alıcı Şirkete (Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu) yarar sağlamayı amaçladığından kamu yararının bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle de Anayasanın 2 nci maddesine aykırı düştüğü açıktır.
Diğer yandan bir yasa kuralının Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E.1987/28, K.1988/16 sayılı kararı, AMKD., sa. 24, shf. 225).
Açıklanan nedenle, 09.02.2006 tarih ve 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? ibaresi, Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
IV. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ
İptali istenen kurallar, hukuk güvenliği ilkesine ters düştüğü ve kamu yararına uygun olarak mücerret şahsi olmayan, genel hukuk kuralları niteliği taşımadığı ve Anayasaya açıkça aykırı düştüğü için uygulanmaları halinde sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararlar doğabilecektir.
Diğer taraftan, Anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk devletinde subjektif yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyeceği kuşkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kişi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesinin hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağında duraksama bulunmamaktadır.
Arz ve izah olunan nedenlerle söz konusu ibareler hakkında, yürürlüğünün durdurulması da istenerek iptal davası açılmıştır.
V. SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 09.02.2006 tarih ve 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun;
1) 1 inci maddesi ile değiştirilen 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekom'un tâbi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer malî ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? cümlesinin Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olduğundan,
2) 1 inci maddesi ile 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? ibaresinin, Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine aykırı olduğundan,
iptallerine ve iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz.?
II - YASA METİNLERİ
A - İptali İstenilen Yasa Kuralları
406 sayılı Yasa'nın iptali istenilen bölümleri de içeren Ek 29. Maddesi şöyledir:
?Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının yüzde ellinin altına düşmesi durumunda; Türk Telekomda ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel, kamu görevlerinden yüzseksen gün aylıksız izinli sayılır. Bu personel belirtilen süre içinde Türk Telekomda çalışmaya devam eder ve hisse devir tarihinden nakil için Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadarki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır. Bu fıkrada belirtilen süre içinde nakle tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanlar tespit edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenler ise talep tarihinden itibaren en geç doksan (yüzseksen günlük aylıksız izin süresi aşılmamak kaydıyla ve 15 Ocak 2006 tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle) gün içinde Türk Telekom tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların aylıksız izinleri bu tarih itibarıyla sona erer. Hizmetine ihtiyaç duyulmayan personelin tespiti ve kendi isteği ile nakil talebinde bulunma süresi, hisse devir tarihinden itibaren yüzelli günü aşamaz. Bu fıkrada belirtilen personelin aylıksız izinli sayıldıkları süre içerisinde bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumları ile ilgileri devir tarihindeki kadro, görev veya pozisyonları esas alınmak suretiyle devam ettirilir ve bu şekilde geçirilen süreler hisse devir tarihindeki statülerinde geçmiş sayılır. Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekomun tabi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır. Söz konusu personel hakkında üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasında hisse devir tarihindeki kadro ve pozisyon unvanları esas alınır. Bu fıkra hükümleri gereğince azami olarak yüzseksen gün süreyle kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak Türk Telekomda çalıştırılmaya devam olunanlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen geçiş hakkını kullanmayarak İş Kanunu hükümlerine tabi olarak yeni bir sözleşme yapmak suretiyle Türk Telekomda çalışmaya devam edenlerin aksine bir talepte bulunmamaları halinde kesenekleri kendileri, kurum karşılıkları ise Türk Telekom tarafından karşılanmak suretiyle bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumları ile ilgileri devam ettirilir ve kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkından vazgeçmiş olan personele ilişkin karşılıklılık esasına dayalı bir müşterek bildirim Devlet Personel Başkanlığına sunulur. Önceden bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumu ile ilgileri devam ettirileceklerin emeklilik hak ve yükümlülüklerinin tespitinde, devir tarihi itibariyle emeklilik hak ve yükümlülüklerine esas alınmakta olan kadro, görev veya pozisyonlarının dikkate alınmasına devam olunur. Önceden bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumu ile ilgileri yukarıda belirtilen şartlar dahilinde devam ettirileceklerin nakil talebinde bulunabilecekleri veya nakil işlemlerinin devam ettiği dönem içerisinde geçecek hizmet süreleri; hisse devir tarihindeki statülerinde geçmiş sayılarak bu süreleri kıdem aylıklarının hesabında dikkate alınır ve bunların kazanılmış hak aylık derece ve kademeleri genel hükümler çerçevesinde yükseltilmeye devam olunur. Bunlardan bu fıkrada belirtilen beş yıllık süre içerisinde iş sözleşmesi fesholunanların kıdem tazminatları bu Kanunun ek 32 nci maddesinin dördüncü fıkrası dikkate alınarak ödenir. Bu fıkra gereğince bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumları ile ilgilerinin devam ettirilmesi talebinde bulunanların beş yıllık sürenin bitiminden sonra da Türk Telekomda çalışmaya devam etmeleri durumunda, beş yıllık sürenin bitiminden sonraki emeklilik hak ve yükümlülükleri hakkında yukarıda belirtilen usul ve esaslara göre şlem yapılmaya devam olunur.
Liste halinde bildirilen personel, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde Devlet Personel Başkanlığı tarafından başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir ve söz konusu personel hakkında anılan madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme Fonundan karşılanması öngörülen ödemeler Hazine tarafından karşılanır ve kapsam dışı personelden nakil hakkından vazgeçenler hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasındaki süreler yazılı olarak beyanda bulunanlar için beyan tarihinden, hizmetine ihtiyaç bulunmayanlar için ise kararın kendilerine tebliğ tarihinden başlayarak on gün olarak esas alınır.
Birinci fıkra kapsamına giren personelden, sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde" kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır. Kapsam dışı personelden Devlet Personel Başkanlığına bildirilenlerin 15.4.2004 tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin belirlenmemiş olması durumunda, benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak bu tarih için ücret ve diğer mali hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu yetkilidir. Ek 22 nci maddenin (a) bendinin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri uyarınca belirlenen asli ve sürekli görevlerde çalışan personel hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla unvanları için belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına bu tarihten Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar, anılan maddenin altıncı fıkrası hükümlerinin uygulanmasında ise 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki (I) sayılı cetvele tabi emsali personel için belirlenmiş olan aylık ve diğer mali haklar esas alınır.
Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tabi kapsam dışı personele ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez. Nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının %50'nin altına düşmesinden itibaren bir yıl içinde, 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışanların iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedilmesi veya 4857 sayılı İş Kanununa göre, emeklilik dışında haklı nedenlerle kendileri tarafından feshedilmesi sonucunda işsiz kalanlar, 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanırlar. Bu husustaki işlemlerin yürütülmesinden Türkiye İş Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılması gereken ödemeler Hazine tarafından yapılır.?
B - Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde Anayasanın 2. ve 11. maddelerine dayanılmıştır.
III - İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, Cafer ŞAT, A. Necmi ÖZLER, Ali GÜZEL, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT'ün katılımlarıyla 4.4.2006 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında; dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından sonra karara bağlanmasına, oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV - ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, dava konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A - Kuralın Anlam ve Kapsamı
Yasanın değişik Ek 29. Maddesinin birinci fıkrasının iptali istenen bölümünde ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekomun tabi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? denilmektedir.
406 sayılı Yasanın Ek 29. Maddesinin 5398 sayılı Yasayla değişik birinci fıkrasında, Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının yüzde ellinin altına düşmesi durumunda, Türk Telekom'da asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı KHK'ye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanların ve kapsam dışı personelin nakli düzenlenmektedir.
Fıkraya göre, Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının yüzde ellinin altına düşmesi durumunda yukarıda sayılan nakle tabi personel, kamu görevlerinden yüzseksen gün aylıksız izinli sayılır. Aylıksız izinli sayılmanın, nakle tabi personele özelleştirme ile birlikte kurumun yaşadığı statü değişikliğine uyum sağlamaları için düşünme ve uyum sağlama süresi olarak öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu kişiler, belirtilen süre içinde Türk Telekom'da çalışmaya devam eder ve hisse devir tarihinden nakil için Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadarki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır. Bu süre içinde nakle tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanlar tespit edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenler ise talep tarihinden itibaren en geç doksan gün içinde (yüzseksen günlük aylıksız izin süresi aşılmamak kaydıyla ve 15 Ocak 2006 tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle) Türk Telekom tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların aylıksız izinleri bu tarih itibarıyla sona erer. Hizmetine ihtiyaç duyulmayan personelin tespiti ve kendi isteği ile nakil talebinde bulunma süresi, hisse devir tarihinden itibaren yüzelli günü aşamaz.
Dava konusu tümceyle, nakle tabi personele tanınan karar verme süresi, önceki düzenlemede öngörülen tüm güvenceler saklı kalmak kaydıyla beş yıla yayılmaktadır. Beş yıl içinde hiçbir sınırlama koşulu getirilmeksizin, herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren kişilerin aynı koşullar altında kamuya geçmelerine imkân verilmiş, ayrıca uzatılan süre içinde personelin önceden bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumu ile bağlılıkları devam ettirilerek bu şekilde geçecek beş yıllık hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademesi ile kıdem aylığının hesabında dikkate alınabilmesine olanak sağlanmıştır.
Dördüncü fıkra, nakle tabi personelden yalnızca 4857 sayılı İş Yasasına tabi olarak çalışan kapsam dışı personel ile ilgili bir düzenlemedir. Bu kişiler nakledildikleri andan itibaren kamu görevlisi statüsü kazanacaklarından ve buna bağlı olarak tüm özlük hakları ve diğer mali haklar bakımından (önceki statülerinden sahip oldukları kazanılmış hakları korunarak) Emekli Sandığına tabi olacaklarından, bu kişilere iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmeyecektir. Fıkra bu niteliğiyle 4046 sayılı Yasa hükümlerine, 5457 sayılı Yasa ile eklenen ibare ise birinci fıkraya eklenen dava konusu tümcenin yarattığı hukuksal duruma paralellik sağlamaktadır.
B - Anayasa'ya Uygunluk Denetimi
Dava dilekçesinde, nakle tabi personelin kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmeleri konusunda sağlanan güvencenin, Türk Telekom'da çalışma olanaklarını cazip hale getireceği, nakil talebinde bulunmayanların iş sözleşmelerinin hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde herhangi bir nedenle sona erdirilmesi olanağının Oger Telekoms Ortak Girişim Grubuna verilmiş olmasının bu Gruba tanınmış bir ayrıcalık anlamına geldiği, zira bu durumun nihai devir işlemleri yapıldıktan sonra ihale ve satış şartlarının değiştirilmesi anlamını taşıdığı, çünkü bu koşulların özelleştirme aşamasında değiştirilmiş olması durumunda, özelleştirme ihalesine katılan firmaların buna göre farklı teklif sunabileceği, iptali istenen kuralın ise nakle tabi personele beş yıl daha işyerinde kalma hakkı vermediği, alıcı Şirkete bu personeli beş yıla kadar istediği süre çalıştırabilme hak ve imtiyazı tanıdığı, dolayısıyla kişi ve toplum yararı arasında denge kurmadığından kamu yararını gözetmediği, öte yandan, ?herhangi bir nedenle? iş sözleşmesinin sona ermesine olanak sağlanmasının, yasalarda belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine ters düştüğü gerekçesiyle, kuralın Anayasanın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Hukuk devleti insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleştiren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde Anayasa'nın ve yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukuk devletinin en önde gelen koşullarından biri de yasaların kamu yararına dayanması ilkesidir.
Kazanılmış haklara saygı ilkesi, hukuk devletinin genel ilkelerinden birisini oluşturmaktadır. Kazanılmış hak, özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için doğan öznel hakkın korunması anlamına gelir. Ancak, kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekmektedir.
Dava konusu tümceyle yüz seksen günlük süre içinde tercihini Telekom ile iş sözleşmesi yapma yönünde kullanan personel bakımından daha ileri düzeyde bir güvence getirilmekte, sözleşmenin akdedilmesinden sonraki beş yıl içinde herhangi bir nedenle sözleşmenin sona ermesi durumunda, personelin nakil hakkının korunacağı ifade edilmektedir.
?Herhangi bir neden? ifadesi belirsiz olmayıp, personelin ?hangi nedenle olursa olsun? iş sözleşmelerinin sona ermesi durumunda nakil hakkının korunacağına ilişkin olduğundan personel bakımından her olasılığı içine alan bir güvence sağlamaktadır. Kural bu yönüyle hukuksal güvenliğin ihlali niteliğini taşımamaktadır.
Dava konusu kural ile nakle tabi personele tanınan karar verme süresi, önceki yasal düzenlemelerde öngörülen tüm güvenceler saklı kalmak kaydıyla beş yıla yayılmaktadır. Beş yıl içinde hiçbir sınırlama koşulu getirilmeksizin, herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren kişilerin aynı koşullar altında kamuya geçmelerine imkân verilmektedir. Ayrıca uzatılan süre içinde personelin önceden bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumu ile bağlılıkları devam ettirilerek bu şekilde geçecek beş yıllık hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademesi ile kıdem aylığının hesabında dikkate alınabilmesine olanak sağlanmaktadır. Bu şekilde nakle tabi personelin Türk Telekom A.Ş. ile kamuda çalışma seçeneği korunarak, ayrıcalığa ya da hak mahrumiyetlerine yol açılmamaktadır.
Ek 29. Maddenin dördüncü fıkrasına eklenen dava konusu ibare ise birinci fıkrada yapılan değişikliğe paralellik sağlamak amacıyla düzenlenmiş olup, bu fıkrayla birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu tümce ve ibare, Anayasanın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Anayasanın 11. maddesinin ise anayasallık denetiminde herhangi bir işlevinin bulunmaması nedeniyle bu yönde bir denetime gerek görülmemiştir.
V - YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
4.2.1924 günlü, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 29. Maddesinin;
1- Birinci fıkrasının, 9.2.2006 günlü, 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekom'un tâbi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer malî ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? biçimindeki tümcesine,
2- Dördüncü fıkrasına, 5457 sayılı Yasa'nın 1. maddesiyle ?Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tabi kapsam dışı personele? ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? ibaresine,
yönelik iptal istemleri, 15.3.2007 günlü, E. 2006/52, K. 2007/27 sayılı kararla reddedildiğinden, bu tümce ve ibareye ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE, 15.3.2007 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
VI - SONUÇ
4.2.1924 günlü, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 29. maddesinin;
1 - Birinci fıkrasının, 9.2.2006 günlü, 5457 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen ?Bu fıkranın birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekomun tâbi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir ve bunların bildirim tarihine kadar geçen süre içindeki aylık ücret, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer malî ve özlük hakları Türk Telekom tarafından karşılanır.? biçimindeki tümcesinin,
2 - Dördüncü fıkrasına, 5457 sayılı Yasa'nın 1. maddesiyle ?Başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tâbi kapsam dışı personele? ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ?ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele? ibaresinin,
Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, 15.3.2007 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Tülay TUĞCUBaşkanvekili
Haşim KILIÇÜye
Sacit ADALI
Üye
Fulya KANTARCIOĞLUÜye
Ahmet AKYALÇINÜye
Mehmet ERTEN
Üye
A. Necmi ÖZLERÜye
Serdar ÖZGÜLDÜRÜye
Şevket APALAK
Üye
Serruh KALELİÜye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT