Bakan Yerlikaya: 3 milyon 390 bin yabancıyı misafir etmekteyiz
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Budapeşte Süreci 7. Bakanlar Konferansı sonrası "Bugün itibarıyla 1 milyon 23 bin ikamet izni sahibi yabancının yanı sıra 3 milyon 85 bin geçici koruma altında bulunan Suriyeli, 205 bin uluslararası koruma sahibi yabancıyı misafir etmekteyiz. "Ülkemiz göç yönetimini, Anayasamız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımız çerçevesinde, milli menfaatlerimiz temelinde, medeniyet değerlerimiz ve insan haklarına uygun olarak yürütmektedir" dedi.
ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Bugün itibarıyla 1 milyon 23 bin ikamet izni sahibi yabancının yanı sıra 3 milyon 85 bin geçici koruma altında bulunan Suriyeli, 205 bin uluslararası koruma sahibi yabancıyı misafir etmekteyiz." dedi.
Yerlikaya, Macaristan İçişleri Bakanı Sandor Pinter'in ev sahipliği yaptığı, Budapeşte Süreci 7. Bakanlar Konferansı'na başkanlık etti.
Bakan Yerlikaya, konferansın ardından yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'nin, coğrafi konumu ve sosyo ekonomik istikrarı sebebiyle bölgesel ve küresel göç hareketlerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Bu gerçeklik karşısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde dünyaya model olabilecek bir göç yönetimini ortaya koyduklarını ifade eden Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, medeniyet değerlerimiz doğrultusunda, insanı öncelikli kılan ancak kamu düzeni ve güvenliğimizden asla taviz vermeyen bütüncül bir politika izliyoruz. Ülkemiz göç yönetimini, Anayasamız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımız çerçevesinde, milli menfaatlerimiz temelinde, medeniyet değerlerimiz ve insan haklarına uygun olarak yürütmektedir. Bugün itibarıyla 1 milyon 23 bin ikamet izni sahibi yabancının yanı sıra, 3 milyon 85 bin geçici koruma altında bulunan Suriyeli, 205 bin uluslararası koruma sahibi yabancıyı misafir etmekteyiz."
Yerlikaya, bölgedeki istikrarsızlıklardan kaynaklanan sürekli bir göç baskısıyla karşı karşıya olunmasına karşın, düzensiz göçle yaptıkları mücadele neticesinde, düzensiz göç rotasının değiştiğini ve Türkiye'nin "düzensiz göçte transit ülke" olmaktan çıktığını söyledi.
- "Göçmen kaçakçılığı organizatörlerine göz açtırmıyoruz"
Bu başarıyı, kaynak ülkede başlayan ve kaynak ülkede son bulan, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun şekilde uyguladıkları 5 ayaklı düzensiz göç stratejilerine borçlu olduklarını anlatan Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Sorunun kaynak ülkede çözümü, etkili sınır güvenlik tedbirleri, ülke içerisinde etkin tespit ve yakalama, düzensiz işgücü göçüyle mücadele ve hızlı işleyen sınır dışı mekanizması ilkelerine dayanan bu başarılı stratejimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Suç ve suçlularla mücadele politikamız çerçevesinde insanların umutlarını istismar eden göçmen kaçakçılığı organizatörlerine de kesinlikle göz açtırmıyoruz."
Bakan Yerlikaya, göçün, bir ülkenin veya bölgenin tek başına yönetebileceği bir durum olmadığına ve göç yönetiminin, ortaklık ve işbirliği gerektiren bir olgu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız, göçün temel nedenlerine inilmesi, insanları göçe zorlayan sorunların çözülmesi, tüm devletlerin işbirliği, külfet ve sorumluluk paylaşımı yapmaları gerektiğini uluslararası platformlarda sürekli gündeme getirmektedir. Uluslararası kuruluşları bu doğrultuda harekete geçirmek için yoğun bir çaba göstermektedir. Dost ve kardeş ülke Macaristan ile eş başkanlığını paylaştığımız Budapeşte Süreci de bu doğrultuda göç platformlarının en uzun soluklu ve en kapsamlılarından biri olmuştur.
Bugün, son Bakanlar Konferansı'ndan günümüze, karşılaşılan yeni sınamalar ve elde edilen yeni tecrübeler ışığında, 7. Bakanlar Konferansı'nda, Bakanlar Deklarasyonu ve Eylem Çağrısı'nı kabul ettik. Bu belgelerde, göçün hiçbir alanını geride bırakmamaya özen gösterdik. Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelede, uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygun şekilde etkili, sürdürülebilir ve hak temelli sınır yönetimi sistemlerinin kurulmasını ve bu alandaki işbirliklerinin güçlendirilmesini önceliklendirdik. Irkçılık, nefret söylemi, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılıkla mücadele çalışmalarının devam ettirilmesinin altını önemle çizdik. Bugün bize ev sahipliği yapan Macaristan İçişleri Bakanı Sayın Pinter'e tekrar teşekkür ediyorum. Budapeşte Süreci 7. Bakanlar Konferansı'nın hayırlı olmasını temenni ediyorum."