Darbe girişiminin ardından hızlı toparlanan Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor
DEİK Başkanı Nail Olpak: Hain darbe girişimleri, dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar, küresel salgınlar ve hiç istemediğimiz savaşlara rağmen Türkiye daima büyümeyi başardı.
İş dünyası temsilcileri, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yaralarını hızla saran Türk ekonomisinin her geçen yıl yeni rekorlar kırdığını bildirdi.
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçerken, geride kalan dönemde yaralarını hızla saran Türk ekonomisini her geçen yıl yeni rekorlar kırdı.
İş dünyasının temsilcileri, hain darbe girişiminden bu yana geçen döneme ilişkin "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" kapsamında, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye'nin milli iradesini ve demokrasisini hedef alan FETÖ terör örgütünün hain darbe girişiminin üzerinde tam 6 yıl geçtiğini belirterek, o kara gecede Türk milletinin tek vücut olarak darbeci zihniyetin karşısında dimdik durduğunu ve ülkeyi sekteye uğratmak isteyenlere geçit vermediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, devletin tüm unsurlarının ortaya koyduğu güçlü irade ile birlikte milletin her bir ferdinin tek ses olduğuna tanıklık ettiklerini dile getiren Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya yaklaşırken, Türkiye'nin bugüne kadar nice badireler atlattığını ve ülkemizin en kötü zamanlardan dahi güçlenerek çıktığının bilincindeyiz.
Hain darbe girişimleri, dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar, küresel salgınlar ve hiç istemediğimiz savaşlara rağmen Türkiye daima büyümeyi başardı. İhracatta her yıl yeni rekorlar kıran, sanayisine güç katan ve genç nüfusuyla istihdamını artıran Türkiye, demokrasiden ve milletinden aldığı güç ile büyümeye, küresel ticarette ilerlemeye devam ediyor."
- "Türk milleti 15 Temmuz'da Türkiye ekonomisine de sahip çıktı"
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da bütün darbelerin başlıca amacının kaynak, servet ve gelir transferi olduğunu belirerek, daha önce Türkiye'de yaşanan 12 Eylül darbesinin ve 28 Şubat postmodern darbesinin ekonomiye verdiği zararı anlattı.
15 Temmuz kalkışmasının da bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her ne kadar 15 Temmuz'un hemen akabinde ekonomi yönetiminin başarılı politikalarıyla piyasalar normal işleyişine geri dönmüşse de bu kalkışmanın ciddi maliyetleri oldu. İlk belirlemelere göre yaklaşık 300 milyar lira olan bu maliyetin, alt sektörlere olan etkisi hesaba katıldığında daha da arttığını tahmin edebiliriz."
Asmalı, 15 Temmuz kalkışması ile birlikte dolar kurundaki artışın, piyasalarda oluşan satış baskısının, üretim ve ekonomik aktivitenin sekteye uğramasının ekonomik tahribatı artırdığını kaydederek, ilk iki çeyrekte yüzde 4,5 ve yüzde 4,7 büyüyen Türkiye ekonomisinin darbe girişiminin yaşandığı yılın 3. çeyreğinde daraldığını anımsattı.
Mahmut Asmalı, "Bugün geldiğimiz aşamada ekonomimizin mevcut büyüklüğü göz önüne alındığında; telaffuz ettiğimiz bütün bu maliyetin, son 20 yıllık süreçte mali anlamda elde edilen kazanımları gölgeleyemediğini görüyoruz. Bu bağlamda 15 Temmuz'da iradesine sahip çıkan Türk milletinin muhafaza etmeyi başardığı şey yalnızca demokrasi değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisi olmuştur." diye konuştu.
- "İstanbul iş dünyası darbeci zihniyetin artıklarına karşı daima teyakkuzda"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise 6 yıl önce 15 Temmuz gecesi Türk milletinin darbecilere karşı gösterdiği kahramanlıktan bahsederek, şu ifadeleri kullandı:
"FETÖ'cü darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçmesi bizi gaflete düşürmemeli, 'artık bundan sonra bir şey olmaz' rehavetine kapılmamalıyız. Geçen 6 yılda yurt içinde ve yurt dışında şahit olduğumuz olaylar bunun ispatıdır. Herkes şunu bilsin ki, İstanbul iş dünyamız nasıl darbeci zihniyete geçit vermediyse, bu zihniyetin artıklarına da yaşam hakkı tanımayacak, onlara karşı daimi bir teyakkuz halinde bulunacaktır."
Avdagiç, o gece Türkiye'nin her ilinin, ilçesinin ve semtinin isminin başına kahraman sıfatını eklemeyi hak ettiğini kaydederek, "Yürekten ifade edeyim ki, o gece Yeşilköy Kahramanyeşilköy, Kısıklı Kahramankısıklı, Saraçhane Kahramansaraçhane, Çengelköy Kahramançengelköy oldu." diye konuştu.
15 Temmuz ruhu yaşadıkça Türkiye'nin geleceğinin dünden daha parlak olacağını vurgulayan Avdagiç, "Ancak bize göre hain çetelere, hain darbecilere, hıyanet ve delalet içinde olanlara karşı asil milletimizin direnişi bitmemiştir, bitmeyecektir de. 21. yüzyılı Türk asrı yapma ülküsünün gerçekleşmesi için iş dünyası olarak 'işimizin başında' nöbetteyiz. Darbeci çetelerin kararttığı umutlarımızı yeşertmek için nöbetteyiz." açıklamasında bulundu.
- "Sanayi sektörümüz 6 yılda ekonomik büyümeye en güçlü katkıyı verdi"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında demokrasiye canları pahasına sahip çıkan Türk milletinin kahramanlığından bahsederek, bu girişimin ekonomiye etkilerine değindi.
Türkiye ekonomisinin, ekonomik aktivitesini o dönemde hiçbir şekilde yitirmeyerek çok zor bir testi başarıyla geçtiğini vurgulayan Bahçıvan, "Bunun yanı sıra hiç vakit kaybetmeden alınan tedbirlerin, piyasalarda olumsuz bir hava oluşmasını engellediğini hatırlatmak istiyorum. Türk finansal sistemi de darbe girişimi sonrası ilk çalışma gününden itibaren sağlıklı ve etkin şekilde, sorunsuz çalıştı." şeklinde konuştu.
Bahçıvan, başta sanayi olmak üzere özel sektörün sahip olduğu tecrübeyle darbe girişiminden sonra büyük bir dirayet göstererek Türk milletine karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Sanayiciler olarak geçen 6 yılda ekonomik büyümemize her zaman en güçlü katkıyı verdik. Şunun bilinmesi gerekir ki; bölgesinde ve dünyada başta ekonomi olmak üzere her zaman önemli roller oynamış olan Türkiye, aynı zamanda geleceğe yönelik büyük hedefleri olan bir ülkedir.
Darbe girişimi sonrasında sergilenen birlik ve beraberlik, hepimize ne kadar güçlü olduğumuzu bir kere daha hatırlattı. Biz sanayiciler olarak da geçmişten gelen güçlüklerle savaşma, mücadele etme direncini, 2016'nın o zor günlerinde ve bugün de fazlasıyla ortaya koyuyoruz. İş dünyası olarak hep şuna inandık; Türkiye'nin kalkınması, ekonomimizin gelişmesi için en iyi yol demokrasi yoludur."
- "Kaos ortamına rağmen hızlı toparlandık"
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise 15 Temmuz'da Türkiye üzerinde farklı emelleri bulunan hain zihniyetler tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimine karşı verilen mücadele sayesinde büyük bir felaketin eşiğinden dönüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli duruşuyla darbecilere karşı verilen cevabın onların hak ettiği şekilde çok sert olduğunu dile getiren Aydın, Türk milletinin o gece destansı duruş sergilediğini bildirdi.
Aydın, darbe girişiminin ekonomiye verdiği zarardan bahsederek, döviz kurlarının artmasından, turizm gelirlerindeki düşüşten, kredi notlarının düşürülmesinden, yatırımların gecikmesinden, istihdamdaki yavaşlamadan ve risk primindeki artıştan bahsetti.
Orhan Aydın, "Bütün bu kaos ortamına rağmen devletimizin ve milletimizin dirayetli duruşu, özel sektör ve STK'ların destekleriyle 6-7 ay gibi kısa bir sürede toparlandık ve yüzde 7'lere ulaşan büyüme rakamlarını yakalayabildik." diye konuştu.
- "En kısa sürede ekonomik savaşımımız da kazanılacaktır"
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomi ayağının hiç bitmediğini belirterek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye aleyhine art arda yaptığı açıklamaları anımsattı.
Türkiye'nin tüm olumsuzlukları püskürterek 2016'nın üçüncü çeyreğinin ardından büyümesini sürdürdüğünü dile getiren Kopuz, son aylarda enflasyon ve hayat pahalılığı gibi sıkıntılar sonrası asgari ücrete yüksek zamlar yapıldığını bildirdi.
Kopuz, "Enflasyonist ortamın durdurulması için de tedbirler alınmaktadır. İnşallah en kısa zamanda bu mücadele başarıyla sonuçlanacak ve demokrasi kavgamız gibi ekonomik savaşımımız da kazanılacaktır." açıklamasında bulundu.
- "Üretim ve yatırımlar hiç durmadı"
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ise hain darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016'nın ülke tarihine kara bir leke olarak geçtiğini ancak o tarihin aynı zamanda "kutlu bir direniş öyküsünün yazıldığı müstesna bir gün" olduğunu söyledi.
Türk milletinin milli iradesine sahip çıkmak ve devletine uzanan elleri kırmak için göğsünü kurşunlara siper ettiğini dile getiren Elmas, "15 Temmuzlar, yaşananlardan ders çıkarmaya, ülkemizi hedef alan şer odaklarına karşı diri olmanın gerektiğini hatırlamaya ve her zamankinden daha çok çalışmak zorunda olduğumuzu idrak etmeye vesiledir." diye konuştu.
Elmas, tüm Türkiye'nin tek vücut olarak verdiği bu büyük sınavın üzerinden tam 6 yıl geçtiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"16 Temmuz sabahında, bu saldırı milli irademize olduğu kadar ekonomimizi de hedef aldığı bilinciyle tüm olanlara inat açtığımız kepenkler hiç kapanmadı. Sur Yapı Grubu olarak bu menfur saldırının gecesinde mücadelemizi verdik, sabahında satış ofislerimizi ve AVM'lerimizi açtık, şantiyelerimiz ve enerji santrallerimizde üretime devam ettik. Tüm ülke olarak sürdüğümüz tarlalarda hasatlarımızı yaptık, fabrikalarımızda üretim hiç durmadı."
Elmas, güçlü bir siyasi iktidara sahip Türkiye'nin bu saldırılardan her seferinde güçlenerek çıkmayı başardığını belirterek, son dönemde Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı yaşanan olumsuzluklardan bahsetti.
Altan Elmas, "Tüm bunlara rağmen üretmeye ve Türkiye'nin istihdam sağlayan lokomotif sektörü olarak insanımıza iş ve aş sağlayacak yatırımlara imza atıyoruz. İnsanlarımız için evler üretiyoruz. Bunun yanı sıra sektör olarak yabancıya satışla ciddi oranda döviz girdisini elde ederek ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ediyoruz. " diye konuştu.
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel de Türk milletinin, demokrasiye sahip çıkmasıyla, sivil siyasete yönelik bu hain girişimin bertaraf edilmesinde büyük payı bulunduğunu söyledi.
Çevikel, "TÜGİAD ailesi olarak, ülkemize ve demokrasiye olan inancımızı bir kez daha belirtiyor, milli birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik ve ülkemizi karanlık günlere götürmeyi hedefleyen tüm girişimleri şiddetle kınıyoruz." dedi.