Astım ve alerji konusunda yanlış bilinenler
DİDEM SEYMEN - SAĞLIK SERVİSİ 07.03.2008
Astım ve alerji çağın yaygın hastalıkları arasında yer alıyor. Uzman Dr. İlkay Keskinel, bu hastalıkların sanılanın aksine bulaşıcı olmadığını söylüyor..
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Uzman Dr. İlkay Keskinel, astım hastalığı ve alerji konusundaki sorularımızı yanıtladı:
* Astım, hep söylendiği gibi bulaşıcı bir hastalık mıdır?
Astım, genetik faktörlerin altta yattığı, çevresel faktörlerle tetiklenebilen bir hastalıktır. Bir enfeksiyon hastalığı olmadığından, bir kişiden diğerine bulaşması söz konusu değildir.
* Astım tedavisinde kullanılan spreyler bağımlılık yapar mı?
Sprey ya da kuru toz şeklindeki ilaçların bağımlılık yapması söz konusu değildir. Yaygın inanışının tersine bunlar, tüm ilaç uygulama şekilleri arasında en zararsız olanlardır. Ağızdan ve enjeksiyon şeklinde ilaç uygulandığında, verilen doz kana karışır ve tüm vücuda yayılır. Oysa sprey ya da kuru toz uygulayıcıları kullanıldığında, sistemik uygulamaya göre çok daha küçük miktarda ilaç verilmektedir. Bunun sebebi; ilacın hedef bölgeye vücutta dolaşmadan, doğrudan ulaşmasıdır. Bu yolla ilaç verilmesi bağımlılık yapmaz. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar, sanılanın aksine akciğerleri de kurutmaz.
YAN ETKİLERİ YOKTUR
* Kortizon kullanmak birtakım yan etkilere yol açar mı?
Her ilacın yan etkisi olabilir. Buna kortizon da dahildir. Önemli olan, ilacın beklenen yararının potansiyel zararından büyük olmasıdır. Astımlı hastalara kortizon ancak kriz ya da alevlenme gibi ağır durumlarda, ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla verilir. Sprey şeklindeki kortizonun neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Kimi hastalarda sprey şeklindeki kortizon kullanımına bağlı olarak görülen ses kısıklığı ya da öksürük, spreyi kullandıktan sonra ağzın çalkalanmasıyla önlenebilir.
AŞI OLMAK YETMEZ!
* Astım tedavisinin en etkili biçimi alerji aşıları mıdır?
Alerji aşıları, belli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olan hastalarda uygulanır. Bu kararı ancak bir alerji uzmanı vermelidir. Günümüzde pek çok astım hastası, aşıyı kurtarıcı olarak görmektedir. Aşı sadece belli bir alerjene karşı kişinin duyarlılığını ortadan kaldırabilir. Oysa her astım alerjik olmadığı gibi, alerjik astımlarda da sadece aşı tedavisi yeterli olamaz. Her durumda, öncelikle kişinin astımı tedavi edilmelidir. Çünkü geri dönüşlü belirtileri olan astım hastalığı uygun şekilde tedavi edilmediğinde, akciğerlerde kalıcı hasar bırakabilmektedir.
* Hasta, kendini iyi hissetmeye başladığı anda doktorunun fikrini almadan, ilacı bırakabilir mi?
Şikayetler düzelse de, ilaçları azaltma ya da bırakma kararını hasta asla kendi kendine vermemelidir. Eksik tedavinin bronşlardaki daralmanın kalıcı hale gelmesine neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu konuda doktora güvenilmeli ve ilaçların ne kadar süre ile kullanılacağı uzmanların kararına bırakılmalıdır.
* Astım hastalarının spor yapmasında bir sakınca var mıdır?
Doğru tedavi edilen ve iyi takip edilen astım, kişinin hayatını etkilemez. Astımlı hasta, doktorunun önerisi doğrultusunda spor yapabilir. Yalnızca, bazı hastalarda spor öncesi nefes açıcı ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bir astım hastası için tehlike yaratabilecek şey spor yapmak değil, sağlıksız bir spor salonuna yazılmaktır. Örneğin çok tozlu bir spor salonunda çalışmak ya da aşırı su buharı ile dolu bir kapalı havuzda yüzmek, hastanın şikayetlerinin artmasına yol açabilir.
Astımın belirtileri
* Öksürük. (Kuru ve krizler halinde gelir. İnsanı geceleri uykusundan uyandırabilir)
* Hırıltılı solunum.
* Göğüste tıkanıklık ve sıkışma hissi.
* Soluk alıp verirken ıslık sesi çıkarmak.
* Nefes darlığı.
Nefes darlığının başlıca sebepleri
* Solunum yolu enfeksiyonları.
* Polenler.
* Stres.
* Ev tozu akarları.
* Ağır eforlar.
* Tüylü hayvanlar.
* Sisli ya da soğuk hava.
* Sigara ve soba dumanı.
* Spreyler, temizlik malzemeleri, cila, boya.
* Egzoz gazları
Alınması gereken başlıca önlemler
* Evde tüylü hayvan beslenmemeli.
* Ev içinde kesinlikle sigara içilmemeli.
* Sprey, kokulu deterjan ve parfüm kullanılmamalı.
* Sentetik yatak malzemeleri kullanılmalı. (Kuş tüyü yastık ya da battaniye gibi ürünler kullanılmamalı)
* Özellikle yatak odasında kilim, halı, mobilya, yastık ve minder bulundurulmamalı.
* Yatak şiltesi ince, basit ve sentetik olmalı.
* Çarşaf ve örtüler çok sıcak suyla yıkanmalı. Bunlar güneşte kurutulmalı.
* Evin tüm odaları sık sık havalandırılmalı.
* Polenlerin arttığı dönemlerde, ev içindeki kapı ve pencereler kapalı tutulmalı.
* Badana, boya, cila ve ilaçlama gibi işlemler, evde kimse yokken yapılmalı.