Yenilenen öğretmen yetiştirme programı bağlamında sınıf öğretmenliğinin durumu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Mart 2008 21:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YENİLENEN ÖĞRETMEN YETİŞTİRME PROGRAMLARI BAĞLAMINDA

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Levent ERASLAN

Kırıkkale Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanı

e-posta adresi: [email protected]

ÖZET

Öğretmen yetiştirme, eğitim sistemlerinin önemli konularından biridir. Eğitimin niteliğini doğrudan etkileyen bir öneme sahiptir. Bu önemlilik, düzeyi öğretmen yetiştirme sürecinde uygulanan programların çağın gereklerine, toplumsal ve bireysel ihtiyaçları karşılayabilmesine ve çağdaş öğretmen profilini yaratmadaki performansı ile doğru orantılıdır. Bu bağlamda öğretmen yetiştiren fakültelerin öğretim programlarının stratejik olarak düzenlenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik ile birlikte Türkiye'de eğitim fakültelerinin programları 1997 yılında yeniden yapılandırılmış ve 1998?1999 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan öğretmen yetiştirme programlarında 2006 yılında önemli değişiklikler yapılmıştır. Öğretim programlarındaki bu yenilenme süreci sınıf öğretmenliği programında da görülmektedir.

Sınıf öğretmenliği, öğretmenlik alanları içerisinde çalışma alanı, öğrenci kitlesi ve amacı bağlamında çok önemli bir yere sahiptir. Bireylerin temel gelişim süreçlerinde bilişsel, duyuşsal ve psikomotor özelliklerini geliştirmede ve temel kazanımları oluşturmada sınıf öğretmenlerinin stratejik bir rolü bulunmaktadır. Bu önem sınıf öğretmenlerinin yüksek nitelikli yetiştirilmesi gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Bu yüksek nitelik öğretim programlarının ülke realitesine uygun bir biçimde çağdaş olarak yapılandırılması ile gerçekleşecektir.

Bu makalede güncellenen sınıf öğretmenliği programının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yenilenen program 156 kredilik 65 dersten oluşmaktadır. Bu programda öğretmen adaylarına; okul deneyimi ve/veya öğretmenlik uygulaması sırasında, birleştirilmiş sınıflarda, köylerde ve YİBO'larda uygulama yapabilme fırsatı verilmiştir. Ayrıca programa ?Topluma Hizmet Uygulamaları? adlı yeni bir ders ilave edilmiş, eğitim bilimleri ve genel kültür alanlarında bazı yeni dersler eklenmiştir. Bu özellikleri ile yeni programın nitelikli sınıf öğretmeni yetiştirmeye olan katkısı, ülke gerçekleri bağlamında tartışılacaktır. Tartışma süreci; Türk eğitim sisteminde sınıf öğretmeni yetiştirme politikalarını incelenmesi, sınıf öğretmenliğinin günümüzdeki durumu ve sorunları ile yeni programın getirileri ve uygulanabilirliği şeklinde oluşturulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen yetiştirme, sınıf öğretmenliği, yeni programlar, nitelik,

THE EVALUATION OF CLASSROOM TEACHER'S PROGRAMME IN THE CONTEXT OF REGENERATED TEACHER TRAINING PROGRAMMES

Levent ERASLAN

Kırıkkale University

e-mail:[email protected]

ABSTRACT

Teacher training is one of the most important subjects of educational systems.It has a great importance that directly affects the quality of education.This importance has a direct proportion with meeting social and individual needs and the requirements of the age,and the performance in creating the modern teacher profile of the programmes whose levels are applied in the process of teacher training.In this context,the curriculum of the faculties that train teachers are required to be strategically regulated and cultivated.With this necessity,the programmes of the teacher's colleges in Turkey have been reconstructed in 1997,and in the year 2006 important changes have been made in the teacher training programmes that had been put into practice beginning from 1998-1999 academic year.

Classroom teaching has a great important place at the range of profession of teaching in the context of workplace,crew of students and it's aim.Classroom teachers have strategical role on individuals basic development process for cultivating cognitive,sensory and psychomotor characteristics and forming basic targets.This importance brings about the need to train the classroom teachers well-qualified.This high-quality will eventuate with configuring the curriculums modernly in appropriation for the country reality.

In this article,it is aimed to evaluate the updated classroom teaching programme.The regenerated programme consists of 65 courses with 156 credits.In this programme,the teacher candidates are given the opportunity to make application in united classes,villages and regional primary boarding schools during the time of school experience and teaching application.Furthermore,a new course named ?Social Service Applications' and some new courses on the fields of pedagogy and general knowledge are added to the programme.With this features,the new programme's contribution to train a well-qualified classroom teacher will be disputed in the context of realities of the country.The disputation process will be composed at the shape of examining classroom teacher training policies in Turkish educational system,the condition of classroom teaching today,it's matters and the yields of the new programme and it's practicability.

Key Words:Teacher training,classroom teaching,new programmes

Giriş

Öğretmen yetiştirme, eğitim sistemlerinin önemli konularından biridir. Eğitimin niteliğini doğrudan etkileyen bir öneme sahiptir. Bu önemlilik, düzeyi öğretmen yetiştirme sürecinde uygulanan programların çağın gereklerine, toplumsal ve bireysel ihtiyaçları karşılayabilmesine ve çağdaş öğretmen profilini yaratmadaki performansı ile doğru orantılıdır. Bu bağlamda Türkiye öğretmen yetiştirme sürecinde çok çeşitli modeller ve programlar deneyen bir ülkedir. Darul-Muallimi Rüşti'den bu yana ülkemizde kimi nedenlerle çok çeşitli öğretmen yetiştirme model ve programları denenmiştir. Bu modeller ve programların bir kısmı özellikle siyasi popülizm doğrultusunda yapılandırılmış ve uygulanmıştır. Bu durum elbette öğretmen yetiştirme sürecinde bir geleneğin oluşumunu engellemiş ve ayrıca öğretmenlik eğitiminin kalitesini de olumsuz yönde etkilemiştir.

Bu makalede 1997 yılında yeniden yapılandırılan ve bu çerçevede 1998-1999 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan öğretmen yetiştirme programlarında 2006 yılında yapılan yenilikler Sınıf Öğretmenliği Programı özelinde karşılaştırmalı olarak tartışılacaktır. Ayrıca öğretmen yetiştirme sistemi genelinde ve yeni programlar özelinde kimi eleştiriler ve öneriler sunulması bu araştırmanın amaçlarındandır.

Öncelikle 1997 yılında öğretmen yetiştirme modeli ve programlarında yapılan yeniden yapılandırmanın tanıtımı problemin anlaşılmasında önemlidir.

Öğretmen Yetiştirmede 1997 Yeniden Yapılanması

Öğretmen yetiştirme açısından, 85 yıllık Cumhuriyet döneminde bazı önemli kilometre taşları bulunmaktadır. Bunlardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yer alan öğretmen yetiştiren kurumların, 1982'de üniversite bünyesine alınması kararıdır. ?Eğitim Fakültesi? adı ile üniversite bünyesinde yer alan bu yeni öğretmen yetiştirme modelinin üzerinden 25 yıl geçmiştir. Bu dönemde dikkati çeken en önemli gelişme, 1997 yılında gerçekleştirilen ?Eğitim Fakültelerinde Yeniden Yapılanma? çalışmasıdır. Yükseköğretim Kurulu tarafından başlatılan bu çalışma ile öğretmen yetiştirme, bazı istisnaları dışında tamamen eğitim fakültelerine verilmiş ve bu fakültelerde, ilköğretime öğretmen yetiştiren bölüm ve programları öne çıkaran yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Aynı kapsamdaki çalışmanın gereği olarak, eğitim fakültelerine öğretim üyesi yetiştirmek üzere kaynak yaratılmış, ayrıca öğretmen yetiştirme programlarının tamamı, o günün gereksinimlerine göre yenilenmiştir ( YÖK, 2007, s.10).

Prof.Dr. Kemal Gürüz'ün YÖK başkanı olduğu dönemde başlatılan ve Prof. Dr. Barboros Günçer'in koordinasyonunda düzenlenen yeniden yapılandırmanın amacı şöyledir (www.yok.gov.tr, Öğretmen Eğitiminde Kalite );

?1990'lı yıllarda Türkiye'sinde öğretmen yetiştirme sistemimizde bir tıkanıklığın yaşandığı açıktır. 1982 yılındaki değişiklik ile öğretmen yetiştirme görevini üstlenen Eğitim Fakültelerimiz anılan yıldan itibaren eğitim sistemimizin ihtiyacı olan nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesine önemli katkı getirirken, bazı alanlarda yanlış yapılanma ve eğilimler nedeniyle hızla değişen ülkemiz koşullarına ayak uyduramaz hale gelmişlerdir. 1990'lar itibarı ile bakıldığında Eğitim Fakültelerimizde bir misyon karmaşası olduğu, yani bazı alanlarda öğretmen yetiştirmenin fakültelerimizin öncelikli misyonları içinde görülmediği saptanmıştır. Yanlış personel politikalarının hem nedeni hem de bir sonucu olarak Eğitim Fakültelerimizin bazı alanlarında ?bilim ve temel araştırma yapma? gerekçesi altında öğretmen yetiştirme ikinci plana itilmiştir. Bu eğilimin bir sonucu olarak, bazı alanlarda eğitim sistemimizin ihtiyacından fazla öğretmen yetiştirilirken, sınıf öğretmenliği ve okul öncesi öğretmenliği gibi bazı kritik alanlarda sayısal olarak kısa sürede kapanması imkansız öğretmen ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Buradan hareketle, Yükseköğretim Kurulu öğretmen yetiştirme sistemimizde bazı yenilik ve değişikliklerin gerekli olduğuna karar vermiş ve 1996 yılında bu konuda bir çalışma başlatmıştır.?

1998?1999 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayan yeni sistemde getirilen yeniliklerden bazıları şunlardır;

1. Okul öncesi ve ilköğretim öğretmenlerinin lisans düzeyinde,

2. Orta öğretim öğretmenlerinin ise;

Yabancı Dil, Müzik, Resim, Beden Eğitimi, Özel Eğitim, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri öğretmenlerinin dört yıllık lisans düzeyinde,

Fen, Matematik ve Sosyal Alanlar öğretmenlerinin ise Tezsiz Yüksek Lisans (3,5+1,5=5 yıl) ve (4+1,5=5,5 yıl) seçeneği ile yetiştirilmesi esası getirilmiştir.

Bir öğretmenden birkaç alanda yararlanmak amacıyla, ilköğretim okullarında görev alacak öğretmenlere yan alan uygulaması getirilmiştir

Bu düzenleme ile programlar değiştirilmiş lisans ve lisansüstü programlarda yenilikler getirilmiştir. Ancak zamanla bu programlarda kimi aksamalar görülmüştür. Geçen sekiz yıllık süre içinde üniversiteler, Milli Eğitim Bakanlığı ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen sempozyum, panel, çalıştay, açıkoturum, konferans gibi akademik etkinliklerde, eğitim fakültelerinde uygulanan öğretmen yetiştirme programlarının; çağımızın gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip öğretmenler yetiştirmedeki yeterlilikleri tartışılır olmuş ve programlarla ilgili sorunları çözümlemeye yönelik öneriler, bilimsel araştırma verilerine ve alan uzmanlarının görüşlerine dayalı olarak ortaya konmuştur. Bununla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretim ders programlarında değişim sürecini başlatması, hizmet öncesi eğitim çerçevesinde öğretmen adaylarının bu konularda da yeterliliklerinin üst düzeye çıkarılması ihtiyacını doğurmuştur (www.yok.gov.tr).

Öğretmen yetiştirme programlarındaki bu yeniliklerin planlama ve uygulama süreci 1997 değişim sürecinden farklı işlemiştir. 1997 yılında programların değişim süreci dar bir kadro ile yapılmışken 2006 değişiklikleri katılıma açık bir şekilde gerçekleşmiştir.

Bu çerçevede Yükseköğretim Kurulu, eğitim fakülteleri yönetici ve öğretim elemanlarıyla konuyu paylaşmış, programları bütünüyle değiştirme yerine, programlarda gerekli güncellemeleri yapmak amacıyla çalışmalar başlatmıştır. Bu çalışmaların gereği olarak, eğitim fakülteleri dekanlıklarının görüşleri de dikkate alınarak, eğitim fakülteleri öğretim üyelerinden 25 kişilik program yenileme grubu oluşturulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan iki üst düzey yetkilinin de katılımıyla, 5-11 Mart 2006 tarihleri arasında 7 gün süreli ?Eğitim Fakülteleri Program Geliştirme Çalıştayı? düzenlenerek yeni öğretmen yetiştirme program taslakları hazırlanmıştır. Taslak programlar, görüşleri alınmak üzere eğitim fakülteleri dekanlıklarına gönderilmiştir. Paydaşları geniş tutulmaya çalışılan bu sürecin, olabildiğince katılımcı ve demokratik olmasına, böylelikle yeni programların, ortak aklın ürünü olarak oluşturulmasına büyük özen gösterilmiştir(www.yok.gov.tr).

2006 Öğretmen Yetiştirme Programlarındaki Başlıca Yenilikler

1998?1999 öğretim yılından itibaren uygulanan öğretmen yetiştirme programları dokuz yıllık bir uygulama süresine sahiptir. Bu süreçte kimi problemler yaşanmıştır ve programların uygulanabilirliği öğretim elemanları, uzmanlar ve öğrenciler tarafından tartışılmıştır. Bu bağlamda YÖK özellikle MEB'in ilköğretim ders programlarında yaptığı değişimi de yerinde görerek özellikle ilköğretim alanlarındaki öğretmenlik programlarını revize etmiştir. Aşağıda bu değişikliler belirtilmiştir;

Programlar oransal olarak, % 50?60 alan bilgisi ve becerileri, %25?30 öğretmenlik meslek bilgisi ve becerileri, % 15-20 genel kültür derslerini içermektedir.

1997 programlarındaki alan bilgisi oranı geniş bir yer tutmakta idi. Daha sonra sırasıyla genel kültür ve genel yetenek dersleri ve pedagojik formasyon dersleri (öğretmenlik meslek bilgisi ve becerileri) gelmekteydi. Ancak 2006 düzenlemesi ile bu durum yukarıdaki gibi değiştirilmiştir. Elbette öğretmen adayı alanını çok iyi bilecek bunun yanında da öğretmeliğin derin anlamını hissedecek ve uygulayacaktır. ?Çok iyi bir matematikçi olabilirsiniz fakat çok iyi bir matematik öğretmeni olamayabilirsiniz.? sözü burada anlam kazanmaktadır. Bu değişikliğin yapılması yerinde ve yararlı olmuştur.

Yeni programlarda, yan dal uygulamasına, ihtiyacın ortadan kalkması nedeniyle son verilmiştir. Yeni uygulama ile, öğretmen adayının kendi alanında daha derinlemesine eğitim görerek yetişmesi mümkün olabilecektir.

1997 yılındaki değişiklik ile yan dal uygulaması getirilmiştir. Bu değişikliğin en büyük nedeni zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkarılmasıdır. Sekiz yıllık eğitimin zorunlu olması çeşitli alanlarda öğretmen ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Dönemin gerektirdiği bu uygulama, yeni eğitim fakültelerinin açılması ve her alanda öğretmen adayı sayısının hızla artması ile birlikte geçerliğini yitirmiştir. Uygulamanın kaldırılması ve öğretmen adaylarının kendi alanlarında derinlemesine uzmanlaşması anlayışı yerindedir.

Öğretmen yetiştirme programlarında çakılı ders uygulaması esnetilerek; fakültelere, programların yaklaşık %30 oranında dersleri belirleme yetkisi verilmekte, seçmeli ders olanağı artırılmaktadır.

Seçimlik ders uygulamasının esnek bırakılması üniversiter bir anlayışın ürünüdür. Öğretmen adayı sadece kendi alanında değil başka alanlarda da bilgilenmeli değişik konularda da eğitim almalıdır. Bu durum öğretmen adayının olaylara farklı bakabilmesini ve çok yönlü düşünmesini sağlayacaktır. Öğretmen adaylarının mesleki formasyonlarının yanı sıra çok farklı alanlarda, örneğin takı tasarımı, origami, spor, dans, vb. alanlarda eğitim almaları öğrenciler için fakülte eğitimini daha çekici kılabilir. Bununla birlikte bazı olumsuz uygulamaların da olabilirliğine dikkat çekmek gerekmektedir. Öncelikle seçimlik dersler öğrencinin isteği de göz önünde tutularak ilgili bölümce kararlaştırılmalıdır. Öğrenciler ders seçmeye zorlanmamalıdır. Seçmeli ders sayısını sınırlı tutulmamalıdır. (Kimi fakültelerde iki ders seçmeli olarak verilemekte iki dersin seçilmesi istenmektedir.) Ayrıca eğitim fakülteleri de öğretim elemanı ve olanakları dahilinde dersleri ayarlayabilecek bir esnekliğe kavuşmuştur.

Öğretmen adaylarına; birleştirilmiş sınıflarda, köylerde ve YİBO'larda okul uygulaması yapabilme fırsatı verilmektedir.

Bu belirleme özellikle sınıf öğretmenlerini ilgilendirmektedir. Ülkemizde birleştirilmiş sınıflar, köy okulları ve Yatılı İlköğretim Bölge Okullarının (YİBO) sayısı çok fazladır. Bu durum Türkiye'nin bir gerçeğidir. Aşağıda verilen istatistikler bu durumun bir ispatı niteliğindedir.

2005-2006 öğretim yılı MEB verilerine göre ilköğretim okulların yatılı ve yerleşim türüne göre derslik sayısı ve öğrenim gören öğrenci sayısı aşağıdaki tablolarda verilmiştir1.

Tablo1. 2007-2008 Öğretim Yılı Yatılı Okul İstatistikleri
Okul Türü Okul Derslik Öğretmen Sayısı Öğrenci Sayısı Erkek Kız
Yatılı İlköğretim Bölge Okulu 603 10 183 13480 267 516 156 846 110 670

Yukarıdaki veriler ışığında yeni uygulamanın ne kadar gerçekçi olduğu görülmektedir. Özellikle yatılı okullar, öğretmen adaylarının üzerinde bilgi sahibi olmaları gerektiği içeriği ve yapılanması farklı okul türleridir. Çoğu öğretmen, tayinleri Yatılı İlköğretim Bölge Okullarına (YİBO) çıktığında okulu tanımaktadır. Bu anlamda hizmet öncesi öğretmen eğitiminde bu okulların tanıtılması ve uygulama imkânlarının sağlanması önem arz etmektedir2.

Yerleşim türüne göre okullaşmaya baktığımızda ilköğretim okullarının büyük bir çoğunluğunun köylerde bulunduğu görülmektedir. Bu gerçeğe rağmen öğretmen adayları (özellikle sınıf öğretmenleri) Okul Deneyimi I-II ile Öğretmenlik Uygulaması derslerini genelde şehir merkezlerinde yapmaktadır. Ancak yukarıdaki sayısal verilere göre ve MEB atama prosedürüne göre yeni öğretmenler şehir merkezlerine değil hizmet puanları az olduğu için köylerde ve mezralardaki ilköğretim okullarına atanmaktadır. Bu bağlamda öğretmen adaylarının görev yapacakları koşullara hazırlanmaları onların bu bölgelere uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır.

Yeni programların en önemli özelliklerinden biri de genel kültür derslerinin oranlarının arttırılmasıdır. Bu değişikliğin amacı, üniversite düzeyinde yetiştirilen öğretmen adayına aydın bir kişide bulunması gereken entelektüel donanımı kazandırmaktır. Belli düzeyde genel kültüre ve bilişim teknolojisine ilişkin bilgi ve becerilere sahip olan, bilimsel araştırma yapabilen ve yapılan araştırmalardan yararlanabilen, çok yönlü bir öğretmen adayı, çağdaş eğitimin gereklerini yerine getirmede daha başarılı olacak, öğretmenin bu niteliği, yetiştirdiği öğrencilerin geleceğe hazırlanmasında olumlu yansımalar sağlayacaktır. Genel kültür dersleri olarak, Bilim Tarihi, Türk Eğitim Tarihi, Felsefeye Giriş gibi dersler konulmuştur. Programın esnek yapısı nedeniyle, fakülteler, farklı genel kültür dersleri de okutabilecekler ve bu dersleri zaman içinde değiştirilebileceklerdir.

Öğretmen adaylarını eğitimin felsefesi, tarihi ve sosyolojisini bilmeden mezun etmek yani onlara öğretmenliğin ruhunu kazandırmamak büyük bir hata idi. Öğretmenlik mesleği diğer mesleklerden farklıdır. Çünkü insan yetiştirmektedir. Bu bağlamda yaptığı işin anlam dünyasını, derinliğini bilmeden çalışan bir öğretmen sadece bir teknik elemandır. Bir başka değişle öğretmen değil öğreticidir. Sadece okuma yazma öğretir ya da konu ile ilgili davranış kazandırıcıdır, alan bilgisi vardır fakat öğretmenliği zayıftır. Oysa öğretmenlik mesleği bu kadar dar ve yalın mıdır? Kesinlikle hayır, öğretmenlik bir lezzet işidir öğrencilerine bilgi vermenin lezzetini öğretmen adaylarına iletmenin de yönü entelektüel tabanlı bu derslerin verilmesidir. Bu noktada bu derslerin zorunlu okutulmasının önemi ve gerekliliğine de vurgu yapmalıyız.

Öğretmen yetiştirme programlarına ?Topluma Hizmet Uygulamaları? adlı yeni bir ders konulmuştur. Tüm programlar için zorunlu olan bir yarıyıllık bu derste, öğrenciler, toplumun güncel sorunlarını belirleme ve çözüm üretmeye yönelik projeler hazırlayacaklardır. Ayrıca, bu ders kapsamında; öğrencilerin, panel, konferans, kongre, sempozyum gibi bilimsel etkinliklere izleyici, konuşmacı ya da düzenleyici olarak katılması özendirilecektir. Öğrencinin bu çalışmalardaki başarısı, ?Topluma Hizmet Uygulamaları? dersinde kredili olarak değerlendirilecektir.

Batı'da ve ülkemizde bazı özel üniversitelerin yapmış olduğu bu uygulamanın eğitim fakültelerine getirilmiş olması çok yerinde bir karardır. Erken cumhuriyet döneminde öğretmenlerde var olan ve özellikle Büyük Önder Atatürk'ün öğretmenlere bir misyon olarak yüklediği ?toplumsal önderlik? rolü tekrar hatırlanmıştır. Toplumsal önderliği edinen öğretmen adayları da mesleki yaşamları boyunca misyonları doğrultusunda etkinlikler düzenleyecektir.

Bu dersin amacına uygun olarak işlenmesinde fakülte yönetimine ve öğretim elemanlarına büyük görevler düşmektedir. Fakülte öğretim elemanları öğrencilerine örnek olarak bu tür faaliyetler içinde yer almalıdır. Öğretim elemanın yapmadığı ve yaşam tarzı haline getirmediği toplumsal duyarlılık davranışını öğrencilerinden istemesi büyük bir paradoks olacaktır. Bu yüzden fakülte yönetimleri Topluma Hizmet Uygulamalarını bir merkez ya da öğrenci kulüpleri şeklinde bir yapılanmayı sağlayarak aktivitelerin daha planlı ve örgütlü olmasını sağlamalıdır.

e- Yukarıdaki değişikliklere ek olarak, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği , Fen Bilgisi Öğretmenliği İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği ,Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği Lisans Programlarının alan derslerinde de bazı değişiklikler yapılmıştır. Ayrıca;

1- 2006 yılı program değişikliği ile bazı dersler uygulamadan kaldırılmıştır. Temel alan dersleri her öğretmenlik alanında revize edilmiş yeni dersler programa dahil edilmiş, işlevini yitiren dersler kaldırılmıştır. Örneğin pedagojik formasyon alanında ortak olan aşağıdaki dersler kaldırılmıştır.

? Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Dersi

? Öğretmenlik mesleğine giriş

? Gelişim ve Öğrenme

? Öğretimde Planlama ve Değerlendirme

2-Pedagojik formasyon alanında yeni dersler programa eklenmiştir. 1997 yılında yapılan değişiklik ile Pedagojik formasyon alanında 9 ders bulunmakta iken 2006 düzenlemesinde 14 ders bulunmaktadır. Bu yeni dersler aşağıda belirtilmiştir.

Eğitim Bilimine Giriş

Eğitim Psikolojisi

Türk Eğitim Tarihi

Ölçme ve Değerlendirme

Özel Eğitim

Özel Öğretim Yöntemleri (Alan Öğretimi)

Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi

3- Bazı derslerin veriliş dönemleri değişmiştir:

? Okul deneyimi-I dersi II. yarıyıldan VI. yarıyıla aktarılmıştır. Bu yerinde bir uygulamadır. Çünkü eski programda birinci sınıfın ikinci döneminde verilen bu ders amaca hizmet etmekten çok, zor bir sınavın ardından eğitim fakültesine yeni gelmiş öğrenciler için faydalı değildi. Uygulama içerisinde öğretmen adayları, öğretim elemanları ve uygulama okulu yetkilileri çok çeşitli zorluklar yaşanmaktaydı.

? Bilgisayar dersi ikinci sınıftan birinci sınıfa alınmıştır.

? Öğretim Teknolojisi ve Materyal Geliştirme dersi üçüncü sınıftan Öğretim Teknolojisi ve Materyal Tasarımı adıyla ikinci sınıfa alınmıştır. Ayrıca yeni düzenlemede zorunluluk olmadıkça, derslerin yıllarının değiştirilmemesine özen gösterilmesi istenmektedir.

4- Paket (Bütünleştirilmiş) ders uygulaması olarak tanımlanabilen ve işleniş esnasında büyük problemler yaşanan Öğretimde Planlama ve Değerlendirme (ÖPD) dersi ile Gelişim öğrenme derslerinde bazı düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu düzenleme ÖPD dersi sınırlıdır. ÖPD dersi içinde olan Ölçme değerlendirme dersi ayrı bir ders olarak üçüncü sınıfta üç kredi olarak düzenlenmiştir. Gelişim ve öğrenme dersi isim değiştirip Eğitim Psikolojisi adıyla ve paket özelliği ile programlarda yer almıştır.

Yenilenen Sınıf Öğretmenliği Programının Değerlendirilmesi

Türkiye'de ilköğretim 6?14 yaşlarındaki çocukların eğitim ve öğretimini kapsar, İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. İlköğretimin amaç ve görevleri: İlköğretimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak,

1. Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

2. Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamaktır.

İlköğretim 1998?1999 öğretim yılından itibaren zorunlu temel eğitimin kesintili sekiz yıla çıkartılmasıyla yaygınlaşmış ve birinci kademe (1?5.sınıflar eski ilkokullar) ile ikinci kademe (6-8 eski ortaokullar) biçiminde oluşturulmuştur.

Türkiye'de eğitim istatistiklerine bakıldığında en fazla öğrenci ve öğretmen sayısının bulunduğu öğretim kademesi ilköğretimdir. Aşağıda 2007?2008 yılı istatistikleri verilmiştir3:

Tablo 2. 2007-2008 Öğretim Yılı İlköğretim Okul, Öğrenci, Öğretmen ve Derslik Sayıları

İlköğretim Okul Sayısı Öğrenci Sayısı Öğretmen Derslik
34 093 Toplam Erkek Kız Kadrolu Sözleşmeli
10 870 570 5 676 872 5 193 698 409 318 36 134 315 887

1?5. sınıfları kapsayan birinci kademe, sınıf öğretmenlerinin görev yaptığı bir alandır. Bu kademe öğrenim gören öğrenciler 6?14 yaşları arasındadır ve Piaget'e göre ?somut işlemler?, Erikson'a göre ?aşarıya karşı başarısızlık duygusu? dönemindedir. Bu dönem bireyin gelişimi bakımından çok önemli ve stratejik bir dönem olma özelliği taşımaktadır. Bu dönemde çocuk ( Senemoğlu, 2005, 46-48; Akyol,2002, 50-51);

İşlem kavramını mantıklı düşünme anlamında kullanmıştır. Dolayısıyla bu dönemde çocuk mantıklı düşünce kalıplarını elde etmeye başlamıştır.

Çocuk; büyüklük, uzay, ağırlık, hacim, sayı ve zaman konularında akıl yürütmeye başlamaktadır.

Somut nesnelere kavramsal işlemler uygulayabilecek duruma gelmiştir.

Nesneleri farklı bir kaç özellikleriyle sınıflayabilir.

Değişmezlik ilkesine ulaşan çocuk, artık nesneleri algısal olarak özümlemekten çıkmış, kavramsal olarak özümlemeye başlamış demektir.

Bunun yanında, tümdengelim yöntemiyle de akıl yürütebilmektedir. Gene de, bu yaş dönemi için çocuk somut gerçekliğe bağlıdır.

Bu dönemde bireyin sıralama, sınıflama, sınıflandırma, karşılaştırma, dört işlem yapma ve dönüştürme gibi becerileri gelişir, çocuğun işlemleri muhakeme edişi mantıklı bir hale gelir.

İşlem öncesi dönemde çözülemeyen korunum problemleri bu dönemde çözülür.

Somut işlemler döneminde çocukların bilişsel yapıları bazı problemleri çözebilecek düzeye gelmiş olmakla birlikte, bu dönemde bir problemin çözülmesi somut nesnelerle bağlantılı olmasına bağlıdır.

Çocuk bu dönemde olayları başkalarının gözünden görmeye başlar. Beş yaşına doğru çocuk nesneleri zihinsel olarak temsil eder ancak bu kavramlar ve semboller üzerinde zihinsel işlemler yapamaz.

Büyüklerin dünyasına egemen olan araç-gereci kullanmayı öğrenerek, o toplum teknolojisinin temelleri çocuk benliğine yerleşir. Bu nedenle yapılması gereken çocuğun yaptığı, başardığı, sonuçlandırdığı etkinlikler takdir edilmelidir. Çocukta başarı duygusu oluşturulmalıdır.

Yukarıda belirtilen bu değişimlerin sağlıklı bir şekilde oluşması ve gerçekleşmesi çocuğun öğrenim gördüğü kontrollü ortamların (okul ve sınıf) nitelikli olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda özellikle bu yaş kademesi ile çalışan sınıf öğretmenliğinin önemi karşımıza çıkmaktadır. Sınıf öğretmeni ilköğretim birinci kademede öğrenim gören öğrencilere temel beceriler kazandırmakla görevli kişidir. Bu tanımlama bağlamında sınıf öğretmenleri çocukların önemli ve kritik bir dönemlerinde görev alan uzmanlardır. Oğuzkan'a göre de sınıf öğretmeni, ?İlköğretim okullarında; bilişsel, duyuşsal ve psikomotor yönden bireylerin eğitimine ve gelişmelerine yardımcı olan, öğretmenlik için mesleğin gerektirdiği sınıf öğretmenliği bölümü programını başarıyla tamamlayarak öğretmenlik yapma yetkisine sahip kişidir (Oğuzkan, 1993, s.133). Livatyalı'da sınıf öğretmenliğini şöyle tanımlamaktadır (2004: 183): Sınıf Öğretmeni çocuğun gelişimini tamamlamasına, yeteneklerini geliştirmesine, toplumsallaşmasına, toplumsal kurallara, normlara uymasına, üretici olmayı öğrenmesine, kültürel yapıya uyum sağlamasına yardım eden; bilgi yaymanın yanı sıra bilgi öğrenmenin aracılığını yapan kişidir.

Böyle bir öneme sahip olan öğretmenlik alanında görev yapacak bireylerin nitelikli olarak yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bu süreçte sınıf öğretmenliği alanının öğretim programlarının niteliği tartışılmalıdır. Aşağıda 1997'de düzenlenen ve 2006'da değiştirilen sınıf öğretmenliği programı alan dersleri, öğretmenlik meslek dersleri ve genel kültür dersleri bağlamında karşılaştırılarak tartışılmıştır.

1997 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

BİRİNCİ YIL

I. Yarıyıl II. Yarıyıl

Dersin adı T U K Dersin adı T U K
Temel Matematik I 2 0 2 Temel Matematik II 2 0 2
Canlılar Bilimi 3 0 3 Genel Kimya 3 0 3
Türk Tarihi ve Kültürü 3 0 3 Uygarlık Tarihi 2 0 2
Coğrafyaya Giriş 2 0 2 Türkiye Coğrafyası ve Jeopolitiği 3 0 3
Türkçe I: Yazılı Anlatım 2 0 2 Türkçe II: Sözlü Anlatım 2 0 2
Yabancı Dil I 3 0 3 Yabancı Dil II 3 0 3
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I 2 0 2 Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II 2 0 2
Öğretmenlik Mesleğine Giriş 3 0 3 Okul Deneyimi I 1 4 3
Toplam 20 Toplam 20

2006 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

BİRİNCİ YIL

I. Yarıyıl II.Yarıyıl
  Dersin Adı T U K   Dersin Adı T U K
A Temel Matematik1 2 0 2 A Temel Matematik -2 2 0 2
A Genel Biyoloji 2 0 2 A Genel Kimya 2 0 2
A Uygarlık Tarihi 2 0 2 A Türk Tarihi Ve Kültürü 2 0 2
GK Türkçe 1 Yazılı Anlatım 2 0 2 A Genel Coğrafya 2 0 2
GK Atatürk İlke Ve İnkılâpları Tarihi 2 0 2 GK Bilgisayar?2 2 2 3
GK Yabancı Dil 1 3 0 3 GK Türkçe 2 Sözlü Anlatım 2 0 2
GK Bilgisayar 1 2 2 3 GK Atatürk İlke Ve İnkılâp Tarihi 2 0 2
MB Eğitim Bilimine Giriş 3 0 3 GK Yabancı Dil 2 3 0 3
          MB Eğitim Psikolojisi 3 0 3
Toplam 18 2 19 Toplam 20 2 21

1997 yılı ve 2004 yılı sınıf öğretmenliği birinci sınıf programları karşılaştırıldığında bazı değişikliklerin yapıldığı görülmektedir. Öğretmenlik mesleğine hazırlayıcı bir dönem olan birinci sınıfta öğretmen adaylarına giriş dersleri verilmektedir. Değişiklik bağlamında 1997 programı I. yarıyılda verilen ?Öğretmenlik Mesleğine Giriş? dersi yerine ?Eğitim Bilimine Giriş? dersi konulmuştur.4 Bu derslerin içeriği incelendiğinde 2006 programında yer alan Eğitim Bilimine Giriş dersi, Öğretmenlik Mesleğine Giriş dersine oranla daha geniş bir içeriğe sahiptir. III. yarıyılda verilen ?Gelişim ve Öğrenme? adlı bütünleştirilmiş ders kaldırılmıştır. Bu dersin kur tanımı genişletilerek ?Eğitim Psikolojisi? adı altında II. yarıyıla kaydırılmıştır.5

1997 programında III. yarıyılda verilen ?Bilgisayar? dersi iki aşamalı olarak I. ve II. yarıyıla çekilmiştir. Bilgisayar dersleri eklenmesi ile birinci sınıfta uygulamalı ders saatleri artırılmıştır. Ders içerikleri incelendiğinde 1997 programı Bilgisayar dersinin daha temel ve basit konulardan oluştuğu 2006 yılı değişikliği ile ders içeriğine daha çağdaş bilişim teknolojileri öğretimi, eğitimde internet kullanımı ve uzaktan eğitim uygulamaları gibi konuların eklendiği görülmektedir.6 ?Canlılar Bilimi? dersi yerine ?Genel Biyoloji? dersi konulmuştur.7 Dersin kredisi azaltılmıştır. I.yarıyılda verilen ?Coğrafyaya Giriş? dersi kaldırılmış bunun yerine II. yarıyıla ?Genel Coğrafya? dersi konulmuştur. II. yarıyılda verilen ?Türkiye Coğrafyası ve Jeopolitiği? adlı ders IV. yarıyıla kaydırılmıştır.

1997 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

İKİNCİ YIL

III. Yarıyıl IV. Yarıyıl

  DERSİN ADI T U K     DERSİN ADI T U K
  Genel Fizik 3 0 3     Çevre Bilimi 2 0 2
  Türk Dili I: Ses ve Şekil Bilgisi 2 0 2     Türk Dili II: Cümle ve Metin Bilgisi 2 0 2
  Ülkeler Coğrafyası 2 0 2     Çocuk Edebiyatı 3 0 3
  Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı 3 0 3     Resim-İş Eğitimi 2 0 2
  Sanat Eğit. Kuramları ve Yöntemleri 2 0 2     Müzik II 2 0 2
  Müzik I 2 0 2     Beden Eğitimi II 2 0 2
  Beden Eğitimi I 2 0 2     Fen Bilgisi Laboratuvarı 1 2 2
  Bilgisayar 2 2 3     Güzel Yazı Teknikleri ve Öğretimi 1 2 2
  Gelişim ve Öğrenme 3 0 3     Öğretimde Planlama ve Değerlen. 3 2 4
Toplam 22   Toplam 21

2006 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

İKİNCİ YIL

III. Yarıyıl
  DERSIN ADI T U K
A Türk Dili 1: Ses ve Yapı Bilgisi 2 0 2
A Genel Fizik 2 0 2
A Müzik 1 2 2
A Beden Eğitimi ve Spor Kültürü 1 2 2
A Fen ve Teknoloji Lab. Uygulamaları 1 0 2 1
A Çevre Eğitimi* 2 0 2
GK Felsefe* 2 0 2
GK Sosyoloji* 2 0 2
MB Öğretim İlke ve Yöntemleri 3 0 3
  Toplam 15 16 18
--
IV. Yarıyıl
  DERSIN ADI T U K
A Türk Dili 2:Cümle ve Metin Bilgisi 2 0 2
A Çocuk Edebiyatı 2 0 2
A Türkiye Coğrafyası ve Jeopolitiği 3 0 3
A Sanat Eğitimi 1 2 2
A Fen ve Teknoloji Lab. Uygulamaları 2 0 2 1
A Müzik Öğretimi 1 2 2
A Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi 1 2 2
A Güzel Yazı Teknikleri* 1 2 2
GK Bilimsel Araştırma Yöntemleri 2 0 2
MB Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Tasarımı 2 2 3
  Toplam 15 12 21

1997 yılı ve 2004 yılı sınıf öğretmenliği ikinci sınıf programları karşılaştırıldığında 1997 yılı programı IV. yarıyılda yer alan ?Öğretimde Planlama ve Değerlendirme? dersi III. yarıyıla içeriği değiştirilerek kaydırılmıştır. Program geliştirme, öğretim ilke ve yöntemleri, ölçme değerlendirme gibi derslerin bütünleştirilmesi ile oluşan bu bütünleştirilmiş ders ayrıştırılmış, ölçme ve değerlendirme V.yarıyıla, öğretim ilke ve yöntemleri III. yarıyıla kaydırılmıştır. Bu derslerin ayrışması öğretim sürecini daha etkili kılacaktır. Çünkü eski uygulamada öğretim elemanları hangi derste uzman ise o derse ağırlık vermekte diğer dersleri göz ardı edebilmekte idi. Ayrıca IV. yarıyıla ?Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı? adlı ders konulmuştur. Bu ders eski programda V.yarıyılda verilen ?Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme? dersi yerine kur tanımı genişletilerek yeni programa eklenmiştir8.

?Türk Dili I: Ses ve Şekil Bilgisi? adlı ders yeni programda küçük bir değişiklik ile ?Türk Dili I: Ses ve Yapı Bilgisi? adıyla yenilenmiştir. Beden Eğitimi I-II dersi, Beden Eğitimi ve Spor Kültürü dersi şeklinde içeriği genişletilerek değiştirilmiştir. ?Güzel Yazı Teknikleri ve Öğretimi? adlı ders sadece Güzel Yazı Teknikleri haline getirilmiştir. II. sınıfta verilen ?Fen Bilgisi Laboratuarı? ders içeriği genişletilerek yeni programda her iki döneme yayılmıştır. ?Ülkeler Coğrafyası? ile ?Resim-İş Eğitimi? adlı dersler kaldırılmıştır. Bilgisayar dersi I.sınıfa aktarılmıştır. ?Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı? adlı ders VII. yarıyıla kaydırılmış, ?Sanat Eğitimi Kuramları ve Yöntemleri? adlı ders ?Sanat Eğitimi? olarak değiştirilmiş ve IV. yarıyıla aktarılmıştır. Sanat Eğitimi dersi daha kuramsal bir boyutta ve sanatın uygulama boyutu ders içeriğinden çıkarılmıştır. IV. yarıyılda bulunan ?Müzik I? dersi yerine ?Müzik Öğretimi? konulmuştur.

II. sınıf içeriğine ayrıca Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Felsefe ve Sosyoloji gibi genel kültür dersleri de konulmuştur. Eski programa yapılan en önemli eleştirilerden biri olan ?entelektüel eksiklik? göreli olarak bu uygulama ile kapatılmaya çalışılmıştır. Bu dersler öğretmen adaylarına toplumu tanıyabilme becerisini eleştirel ve sorgulayıcı boyutta öğretebilmesi bağlamında yararlı olacaktır. Bu değişiklik öğretmen adaylarına toplumsal yaşamda eğitimin ve öğretmenin rolü ve önemimi ile sorgulama becerisi kazandırmada etkili olacaktır. Böylece 1997 programına yöneltilen ?duyuşsal boyuttan? eksiklik bir nebze giderilmiş olacaktır. Bu dersler, öğretmenin sadece okuma-yazma öğreten bir teknisyen değil, mesleğini içselleştirmiş ve duyuşsal boyutu yakalamış kişiler olarak yetiştirilmesi idealine de hizmet edebilecektir.

Bilimsel Araştırma Yöntemleri dersinin programa eklenmesi aynı zamanda eğitim fakültelerinde yaşanan bir ironiyi de ortadan kaldırmıştır. Öğretim elemanları olarak bizler öğrencilerimizden sürekli araştırma ve inceleme yapmaları isterken onlara bu sürecin işlem basamaklarını, yöntem ve tekniklerini öğretmiyorduk bu durumun ortadan kalması olumlu bir gelişmedir.

1997 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

ÜÇÜNCÜ YIL

V. Yarıyıl VI. Yarıyıl

DERSİN ADI T U K DERSİN ADI T U K
Müzik Öğretimi 2 2 3 Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi 2 2 3
Fen Bilgisi Öğretimi I 2 2 3 Fen Bilgisi Öğretimi II 2 2 3
İlkokuma ve Yazma Öğretimi 2 2 3 Türkçe Öğretimi 2 2 3
Hayat Bilg. ve Sosyal Bilgiler Öğr. I 2 2 3 Hayat Bilg. ve Sosyal Bilg. Öğr. II 2 2 3
Matematik Öğretimi I 2 2 3 Matematik Öğretimi II 2 2 3
Öğretim Tek. ve Materyal Gelişt. 2 2 3 Sınıf Yönetimi 2 2 3
Seçmeli I 2 0 2 Seçmeli II 2 0 2
                 
Toplam 20   Toplam 20

2006 Yılı Sınıf Öğretmenliği Programı

ÜÇÜNCÜ YIL

V. YARIYIL VI. YARIYIL
  DERSİN ADI T U K   DERSİN ADI T U K
A Fen ve Teknoloji Öğretimi1 3 0 3 A Fen ve Teknoloji Öğretimi 2 3 0 3
A İlkokuma Yazma Öğretimi 3 0 3 A Türkçe Öğretimi 3 0 3
A Hayat Bilgisi Öğretimi 3 0 3 A Sosyal Bilgiler Öğretimi 3 0 3
A Matematik Öğretimi 1 3 0 3 A Matematik Öğretimi 2 3 0 3
A Drama 2 2 3 A Erken Çocukluk Eğitimi 2 0 2
MB Ölçme ve Değerlendirme 3 0 3 GK Topluma Hizmet Uygulaması 1 2 2
MB Sınıf Yönetimi 2 0 2 MB Okul Deneyimi 1 4 3
  Toplam 19 2 20   Toplam 16 6 19

İlköğretim kademesinin 4-8.sınıflarında okutulan ?Fen Bilgisi? dersinin adı ?Fen ve Teknoloji? dersi olarak değiştirildiğinden sınıf öğretmenliği 1997 programında var olan ?Fen Bilgisi Öğretimi? dersine teknoloji öğretimi boyutu eklenmiş dersin adı ve içeriği değiştirilmiştir. VII. yarıyılda verilen? İlköğretimde Drama? dersi V. yarıyıla, ?Sınıf Yönetimi? dersi aynı yıl içinde yer değiştirilmiştir. Üçüncü sınıfta okutulan ?Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi? adlı paket ders ayrılarak V.yarıyılda ?Hayat Bilgisi Öğretimi?, VI. yarıyılda ise ?Sosyal Bilgiler Öğretimi? şeklinde düzenlenmiştir. 2006 program değişikliğinin temel bir özelliği olarak bütünleştirilmiş (paket) ders uygulamalarından vazgeçildiği de bu uygulamayla daha da belirginleşmektedir. V.yarıyıla ?Ölçme ve Değerlendirme? dersi bağımsız olarak verilmiştir9. Öğretmen adaylarının çok büyük sıkıntı çektiği bu alanın tek bir ders şeklinde verilmesi olumlu bir değişme olarak değerlendirilirken bu dersi verecek öğretim elemanı sıkıntısını da göz ardı etmemeliyiz. Programa VI. yarıyılda ?Erken Çocukluk Eğitimi? adlı ders eklenmiştir10. Bu ders özellikle okul öncesi eğitimin özelliklerini ve birinci sınıf öğrencilerinin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor özelliklerinin tanıtılması açısından önemlidir.Bu yarıyıla ayrıca öğretmen adaylarının toplumsal önderlik ve sorumluluk özelliklerini geliştirmek amaçlı olarak kolektif ve işbirliğine dayalı etkinlik oluşturma becerilerini geliştirecek ?Topluma Hizmet Uygulamaları? adlı bir ders de eklenmiştir11. 1997 yılında II. yarıyılda ve VII. yarıyılda verilen ?Okul Deneyimi I-II? adlı ders birleştirilerek bu dönemde uygulanmaya başlanmıştır. Dersin pratikte uygulama zorluklarının çok olması, öğretmen adaylarının mümkün olduğu kadar erken bir aşamada, bir uygulama öğretmeni nezaretinde okulu, öğrencileri ve öğretmenlik mesleğini çeşitli yönlerden tanıması amaçlandığı bu dersin birleşmesi ve üst dönemlerde verilmesi yerinde bir değişikliktir.

1997 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

DÖRDÜNCÜ YIL

  DERSİN ADI T U K     DERSİN ADI T U K
  Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi 2 2 3     Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim 2 0 2
  Vatandaşlık Bilgisi 2 0 2     Sağlık ve Trafik Eğitimi 2 0 2
  Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2 0 2     Rehberlik 3 0 3
  İlköğretimde Drama 2 2 3     Öğretmenlik Uygulaması 2 6 5
  Okul Deneyimi II 1 4 3     Seçmeli IV 2 0 2
  Seçmeli III 2 0 2            
Toplam 15   Toplam 14

2006 YILI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

DÖRDÜNCÜ YIL

VII. . YARIYIL VIII. YARIYIL
  DERSİN ADI T U K   DERSİN ADI T U K
A Görsel Sanatlar Öğretimi 1 2 2 A Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim 2 0 2
A Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretimi 2 0 2 A Seçmeli 2 0 2
A Trafik ve İlkyardım 2 0 2 GK Türk Eğitim Tarihi* 2 0 2
A Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı 2 0 2 GK İlköğretimde Kaynaştırma 2 0 2
GK Etkili İletişim 3 0 3 MB Seçmeli 2 0 2
MB Öğretmenlik Uygulaması1 2 6 3 MB Öğretmenlik Uygulaması 2 2 6 5
MB Rehberlik 3 0 3 MB Türk Eğitim Sistemi Ve Okul Yönetimi 2 0 2
MB Özel Eğitim 2 0 2          
  Toplam 17 8 21   Toplam 14 6 17

Sınıf öğretmenliği 1997 programında var olan ?Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi? adlı ders artık öğretmenlerin ders kitabı seçmemelerinden ötürü işlevselliğini yitirdiğinden programdan kaldırılmıştır. Ayrıca bu ?Vatandaşlık Bilgisi? adlı ders de programdan kaldırılmıştır. ?Sağlık ve Trafik Eğitimi? adlı ders ? Trafik ve İlkyardım? biçimine dönüştürülerek içeriği değiştirilmiştir. ?Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi? dersine bu alanın öğretim boyutu eklenmiştir. 1997'de tek dönemde verilen ve adayların pratik yaptıkları Öğretmenlik Uygulaması dersi her iki döneme yayılarak 6 saatten 12 saate çıkarılmıştır. Ayrıca bu döneme Görsel Sanatlar Öğretimi12, Etkili İletişim13, İlköğretimde Kaynaştırma14, Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi15, Özel Eğitim16, Türk Eğitim Tarihi gibi yeni dersler eklenmiştir. Özellikle özel eğitim ve kaynaştırma süreçlerine bu programda iki ayrı ders ile vurgu yapılması önemli bir gelişmedir. Kaynaştırma öğrencilerinin özellikleri; kaynaştırma öğrencilerinin sınıftaki durumları, diğer öğrencilerle olan sosyal ilişkileri ve öğretim durumları ile özel öğrenme güçlüğü gösteren, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan, otistik ve üstün yetenekli çocukların özellikleri ve eğitimleri, farklı gelişen çocukların oyun yoluyla eğitimi gibi konuların öğretimi sınıf öğretmenleri açısından çok faydalı olacaktır. Son sınıfta toplam ders 1997'de 11 iken 2006'da bu sayı 15'e yükselmiştir.

Değerlendirme ve Öneriler

Çağın değişen koşulları bilim ve teknolojideki ilerleme ve değişimler, bireysel ya da toplumsal ihtiyaçların farklılaşması, uluslararası standartlar ve sürekli kalite artış isteği eğitim fakültelerinin öğretim programlarını değişime zorlamaktadır. Bu değişimi zamanında ve işlevsel gerçekleştiren, tedbirlerini alan sistemler değişimin zorlayıcı etkisini pozitife çevirerek varlıklarını güçlendirebilirler. Bu bağlamda Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) eğitim fakültelerinin öğretim programlarında son 10 yılda iki önemli değişiklik yapmıştır.

1997 yılında yapılan ve dokuz yıllık bir uygulama sürecine sahip olan ilk değişikliğin planlama ve yürütme süreçlerinde çeşitli problemler yaşanmıştır. Programların tartışma, paylaşma, planlama, hazırlama ve uygulama süreçleri gerektiği gibi işlememiştir. Ülkede var olan öğretmen yetiştirme deneyimi dikkate alınmamış, Çalışma gruplarında yeterli sayı ve nitelikteki Türk uzmanından çok yabancı uzmandan yararlanılmıştır. Akademik olarak tartışılmayan dayatmacı dar ve aceleci bir anlayışla yapılan bu değişiklikler süreçte çok çeşitli aksaklıkları da beraberinde getirmiştir. Derslere girecek alan uzmanı öğretim elemanın olmaması, ders kitabı olmayan derslerin programlara konulması, Eğitim felsefesi, Eğitim sosyolojisi ve Eğitim tarihi gibi derslerin kaldırılması, Okul deneyimi uygulamalarında yaşanan problemler, paket ders uygulamaları (örneğin; öğretmenlik mesleğine giriş dersi; Eğitim felsefesi, Eğitim sosyolojisi, Eğitim tarihi, Eğitim Ekonomisi, Eğitim Psikolojisi gibi disiplinleri, Öğretimde plan ve değerlendirme dersi; Öğretim yöntem ve teknikleri, program geliştirme ve ölçme değerlendirme gibi disiplinlerden oluşmaktaydı.) vb. problem alanları 2006 düzenlemesini zorunlu kılmıştır.

Öğretmen yetiştiren fakültelerin bazı bölümlerinde yapılan değişiklikler ileride yapılacak olan bir köklü değişim habercisi niteliğindedir. Çünkü Bu zorunluluk YÖK'ün yaptığı araştırmalarda (2005), çalıştaylarda, sempozyumlarda ve çeşitli makalelerde dile getirilmektedir. 2006 değişikliği bir revizyon sürecidir. Bu revizyon sürecini YÖK içindeki Gürüz ve Teziç kadroları bağlamında oluşmakla beraber MEB'in yapmış olduğu ilköğretim programları değişikliği de etkilemiştir.

Eğitim fakültelerinin öğretim programlarındaki değişiklik süreci bu çalışmada sınıf öğretmenliği gibi çok stratejik bir alan bağlamında analiz edilmiştir. Sınıf öğretmenliğinin seçilmesinin iki temel nedeni vardır. Bunlardan birincisi Türkiye'de toplam öğrenci sayısının büyük bir oranının ilköğretim kademesi içinde yer alması bu yüzden öğretmen sayısının fazla oluşu ile bu alanın bireyin gelişiminde çok kritik bir öneme sahip olmasıdır. Bu bağlamda bu çalışma ile sınıf öğretmenliğinin stratejik önemine vurgu yapmak ve programların niteliğini tartışmaya açmak temel amaçlardandır. Aşağıda bu bağlamda ve sınıf öğretmenliği özelinde eğitim fakültesi genelinde üretilen öneriler bulunmaktadır:

Eğitim fakültesi öğrencilerinin özellikle sınıf öğretmeni adaylarının öğretmenlik uygulamalarının bir kısmını, mutlaka köy okullarında yapmalarının sağlanmalıdır.

Öğretmen yetiştiren fakülte, yüksekokul ve birimlerine öğrenci alımında, programların oluşturulmasında ve öğretim elemanı yetiştirilmesinde, üniversiteler ile MEB'in yakın bir işbirliği içinde bulunmalıdır.

Sınıf öğretmenliği alanında seçimlik ders uygulamaları adayların çok yönlü gelişimlerine katkıda bulunmalıdır. Öğrencilere geniş bir seçmeli ders portföyü sunulmalı ve öğrencilere ?seçim serbestîsi? verilmelidir. Ders seçimlerinde ?zorunlu seçmeli ders? uygulaması gibi çok anlamsız ve bizatihi anlatım bozukluğu olan dayatmacı uygulamadan vazgeçilmelidir.

Sınıf öğretmenliği özelinde ve Eğitim Fakültesi genelinde derslere girecek öğretim elemanlarının en azından alanlarında yüksek lisans yapmış olmaları şartı konulmalıdır. Yıllardır var olan eğitim fakültelerini öğretim görevlileriyle yürütme anlayışı yerine öğretim görevlilerine yüksek lisans ve doktora olanakları sağlanmalıdır.

Sınıf öğretmenliğinin doğası ve hedef kitlesinin özelliği doğrultusunda oyun öğretimi ve müzik eğitimine ayrı bir önem verilmelidir. Sınıf öğretmenlerine sadece ?flüt? öğretiminin basit bir düzeyde verilmesi yerine farklı müzik aletlerinin kullanımı öğretilmelidir. Bu öneriye öğretim elemanı sıkıntısı ne olacak sorusu yöneltilebilir yanıtı ise dışarıdan ücretli öğretim elemanı temini uygulamasıdır.

Sınıf öğretmenliği özelinde ve Eğitim Fakültesi genelinde öğretim süreçlerinde çağdaş öğretim yöntemleri kullanılmalıdır. Öğretmen adayları ile yapılan görüşmelerde ders sunularının, öğrenci üzerinden ders yürütülmesinden duydukları rahatsızlık belirlenmiştir. Öğretmenlik eğitimi bir modelden öğrenme sürecidir. Elbette aday tahtaya ve ders anlatmaya alışmalıdır ama öncelikle ilgili öğretim elemanlarının bunun nasıl yapılacağını süreçte göstermeleri gerekmektedir.

Sınıf öğretmenliği programının öğrencilerin de gözünden değerlendirilmesi gerekmektedir. Planlayıcı ve uygulayıcı zümrelerin yürüttüğü program anlayışı yerine tam katılımcı bir değerlendirme sürecinde adaylarında istek, beklenti ve görüşlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Sınıf öğretmenliği bölümlerine öğrenci alımlarında bir sınırlandırma yapılmalıdır. 2006?2007 öğretim yılında ÖSYM istatistiklerine göre sınıf öğretmenliği bölümüne yeni kayıt olan öğrenci sayısı 6966'dır. 40642 öğrenci halen öğrenimlerine devam etmektedir. 11255 kişi ise 2005?2006 öğretim yılında mezun olmuştur. MEB'in Sınıf öğretmeni ihtiyacının da gün geçtikçe azaldığı da göz önüne alındığında bu öneri daha da anlam kazanmaktadır.

Sınıf öğretmenliği mezunlarının KPSS başarıları da izlenmelidir. KPSS Bu bağlamda, KPSS sınavlarıyla ilgili tüm sınırlılıkları dikkate alarak yapılacak değerlendirmelerden sonra hem öğretmen eğitimi ve istihdamıyla ilgili üst kurumlar hem de her eğitim fakültesi, bu sonuçların ışığında kendi uygulamalarını daha analitik bir biçimde gözden geçirmelidir (YÖK, 2007, s. 82).

Sınıf öğretmenliği alanından mesleki formasyon ve öğretmenlik uygulaması ders saatleri artırılmalıdır. 1997 programında 9 olan bu dersler 2006 değişikliği ile 13'e çıkartılmıştır. Ancak Kilimci'nin Almanya, Fransa, İngiltere ve Türkiye karşılaştırmasında bu artışın yeterli olmadığı görülmektedir. Bu alanda Almanya'da ders saati: 640, Fransa'da: 505, İngiltere'de 1090 iken Türkiye'de bu sayı 616'dır (Kilimci, 2006, s. 248).

Sınıf öğretmenliği özelinde ve Eğitim Fakültesi genelinde tüm öğretmen adaylarına ?mikro öğretim? uygulamaları yaptırılmalıdır. Öğretmen adaylarının hizmet öncesi eğitimlerinde mikro öğretim çok önemli bir öğretim tekniğidir. Çünkü mikro öğretim öğretmen adaylarının Kazandıkları bilgi ve becerileri uygulamaya aktarmalarını sağlamak, çeşitli becerileri deneyerek, deneyim kazanmalarını sağlamak, araştırma yeteneklerini geliştirmek, kendilerine olan güvenlerini arttırmak, kaygı düzeylerini azaltmak ve kendilerini değerlendirme olanağı sağlama amaçlıdır.

KAYNAKÇA

Köksal ,Aysel, Gelişim ve Öğrenme, Anı Yayıncılık, Ankara, 2004.

Livatyalı, Hüsnü, ?Sosyal Bütünleşmede Öğretmenin Rolü. Eğitime İlişkin Çeşitlemeler?, (Ed. Musa Gürsel). Konya: Eğitim Kitabevi, 2004.

Oğuzkan, Ferhan, Eğitim Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara, 1993.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2006 - 2007 Öğretim Yılı Yükseköğretim İstatistikleri, Öğretim Alanlarına Göre Lisans Düzeyindeki Öğrenci Sayıları ( Üniversiteler - Diğer Eğitim Kurumları ), Ankara, 2007.

Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Fakülteleri (1982-2007) (Öğretmenin Üniversitede Yetiştirilmesinin Değerlendirilmesi) Yükseköğretim Kurulu Yayını, Ankara, 2007.

Senemoğlu, Nuray. Gelişim, Öğrenme Öğretme: Kuramdan Uygulamaya . Ankara: 2005.

Songül Kilimci, Almanya, Fransa, İngiltere ve Türkiye'de Sınıf Öğretmeni Yetiştirme Programlarının Karşılaştırılması. Çukurova Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Adana, 2006.

www.yok.gov.tr,

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber