Kahramanmaraş'ın ardından Naci Görür canlı yayında İstanbul'u işaret etti
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin ardından Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür Marmara bölgesine dikkat çekti. Marmara Bölgesi'nin tehdit altına girdiğini söyleyen Görür, 'İstanbul'daki binaların yüzde 75'i gelecek depreme dayanmaz. 400 binden fazla insanın can güvenliği yok. İstanbul'daki yapı stoku bundan iyi mi sanıyorsunuz? İstanbul'u depreme hazırlamak lazım.' ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yanı sıra yaşanan çok sayıda şiddetli artçı sarsıntı felakete yol açtı. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı her dakika artarken, binin üzerinde bina yerle bir oldu.
"400 BİNDEN FAZLA İNSANIN CAN GÜVENLİĞİ YOK"
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, FOX TV Ana Haber'de
Marmara Bölgesi'ne ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. İstanbul'un korkuttuğunu,
400 binden fazla insanın can güvenliğinin olmadığını söyleyen Görür, "Marmara
tehdit altına girdi. KİPTAŞ ve İBB'nin yaptığı araştırmalara göre, İstanbul'daki
binaların yüzde 75'i gelecek depreme dayanmaz. 400 binden fazla insanın can
güvenliği yok. İstanbul'daki yapı stoku bundan iyi mi sanıyorsunuz? İstanbul'u
depreme hazırlamak lazım. İstanbul depreme hazırlıklı değil. Bir an önce bu
hazırlığı yapmak lazım. Hükümet ile İBB bir arada çalışması lazım çekişerek
olmaz. İstanbul bizi korkutuyor. Son evreleri oynuyoruz. 2029'a kadar her an
olmak kaydıyla deprem olma şansı yüzde 62." ifadelerini kullandı.
"İSTEM DIŞI AĞLAMAYA BAŞLADIM"
Görür, açıklamasında şunları söyledi: "Sabaha yakın 4 civarında telefonum
çaldı. Ben anladım ya çocuklardan kötü haber ya deprem. Deprem olduğu söylenilince
ben televizyonu açtım ve emin olun istem dışı ağlamaya başladım. Yani bayağı
da sürdü, hanımdan da gizlemek zorunda kaldım. Çocuklara herhangi bir şey oldu
zanneder endişelenir diye.
"GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ"
Bu deprem o kadar göz göre göre, bağıra bağıra geldi ki, bunun geldiğini Türkiye'de
aklı başında yer bilimciler bu depremin gelmekte olduğunu söylemeye başladık.
Ben ilk kez Elazığ depremi 2020'de olduğu zaman, depremin daha ilk günü aynen
şunu dedim. 'Şu anda hedef Çelikhan, Erkenek ve Kahramanmaraş'tır.'
"NE YAPABİLİRİZ DİYE HİÇ KİMSE SORMADI"
Merkezi hükümete de çağrıda bulundum, bilimsel veriler bunu gösteriyor diye
söylemeye başladık. Ta dün akşam depremden 3 saat önce de yine bir tweet de
aynı şekilde bunları söyledik. Defalarca söylememize rağmen hiçbir yöneticiden
tepki almadık, ne yapabiliriz diye hiç kimse sormadı.
"PROJE HAZIRLADIK, REDDEDİLDİ"
Ben Elazığlı olmam nedeniyle, Elazığ'a gittiğimde Elazığlının bir deprem kentinde
oturduklarını fark etmediklerini gördüm. Valiler ile belediye başkanları ile
görüştüm. Malatya'da üç sefer halka hitap ettim. Hatta Elazığ'ın Sivrice ile
Malatya arasında depreme uğrayabileceğini söyledik. Diğer yer bilimci arkadaşlarım
da söyledi. Proje hazırladık. Devlet Planlama'ya sunduk reddedildi, TÜBİTAK'a
sunduk reddedildi.
"DİLİMİZDE TÜY BİTTİ SÖYLEMEKTEN"
Dilimizde tüy bitti bunu söylemekten, bu bilimsel bir öngörü. Bunu diğer arkadaşlarım
da söylemişlerdir. Bu bilimsel bir gerçek ve bu belliydi, olacağı da belliydi.
Çok basit bir matematik var bu işte. Elazığ depremi olduğu zaman, bu deprem
kırığı Malatya'ya kadar geldi. Malatya'dan Kahramanmaraş'a olan kısmı kırılmadı.
Kırılmayan yere enerji transfer eder. Bu basit gerçeğe dayanarak dedik ki, şimdi
Maraş bölgesi tehdit altına girdi.
"BİZ BUNU FALCILIK OLARAK YAPMIYORUZ"
99 depremi olduğu zaman 17 Ağustos Gölcük depremi, benim de dahil olduğum yer
bilimciler dedik ki "Bir Düzce'ye dikkat, Marmara'ya dikkat" 17 Ağustos'tan
hemen sonra dedik, Düzce'de bir takım çalışmalar yapıldı. Bizim uyarımızdan
3 ay sonra, deprem geldi 7.2 Hazırlıklı olduğumuz için 802 insanımız öldü. Biz
bunu falcılık olarak yapmıyoruz. Biz bu ülkenin bilim insanı olarak nasıl dürüstçe
bunu söyleyemem."