Hakimler iş yükü altında eziliyor
Haber: Cem KOR
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre geçen yıllardan devreden ve yeni gelen dosyalarla birlikte Yargıtay'ın 1 yıllık iş yükü 1 milyon 100 bine yaklaştı. Danıştay ve yerel mahkemelerde de durum Yargıtay'dan farksız.
Mağdurlar adalet hakim imdat diyor
1 MİLYON DAVA DOSYASI, TOZLU RAFLARDA GÖRÜŞÜLMEYİ BEKLİYOR!
Milyonlarca vatandaş mahkeme kapılarında adalet ararken, hakimler iş yükü altında eziliyor. Yargıtay'ın tarihinde ilk defa görülmeyi bekleyen dosya sayısı 1 milyonu aştı.
Yargıtay Genel Sekreteri Ahmet Ceylani Tuğrul, arkadaşımız Cem Kor'a Yargıtay'ın iş yükü hakkında bilgi verdi.
Yüksek yargının iş yükü giderek artarken, Yargıtay'ın depolarında yüzbinlerce dava dosyası görüşülmek için sıra bekliyor. Mahkeme kapılarında bekleyen milyonlarca vatandaş adaletin bir an önce tecelli etmesini beklerken, hâkimler olağanüstü bir çabayla önlerinde bekleyen yüzbinlerce dosyayı sonuçlandırmaya çalışıyor. Yargıtay'ın geçen yıllardan devreden, yeni gelen ve başsavcılıkta bekleyen dosyalarla birlikte 1 yıllık iş yükünün, tarihinde ilk kez 1 milyon 100 bine yaklaşması ?Geç gelen adalet, adalet değildir? özdeyişini akıllara getiriyor.
KISA SÜREDE ÇÖZÜLMEZ
Yargıtay Genel Sekreteri Ahmet Ceylani Tuğrul, henüz faaliyete geçmeyen Bölge Adliye Mahkemelerinin devreye girmesinin; ellerinde bulunan mevcut dosyaları bu mahkemelere devredemeyecekleri için, kısa vadede iş yükünü azaltmayacağını söyledi. Tuğrul, Yargıtay'ın personel ve bina probleminin de iş yükünün giderek artmasında önemli bir sebep olduğunu kaydetti.
RAKAMLARLA ACI GERÇEK
Sadece 2007 yılında Yargıtay'ın hukuk ve ceza dairelerine 526 bin 841 dosya geldi. Geçmiş yıllardan devirle birlikte geçen yıl toplam 454 bin 284 dava dosyasını karara bağlayan Yargıtay, bu dosyalardan 290 bin 202'sini bu yıla devretti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına son on yılda gelen dosya sayısı yüzde 115, Ceza Dairelerinde yüzde 109.5 ve Hukuk Dairelerinde ise yüzde 47.3 arttı. Yargıtay hukuk dairelerine 2007'de 344 bin 391 dava dosyası gelirken toplam 325 bin 143 dosya karara bağlandı. Hukuk daireleri 95 bin 936 dosyayı da bu yıla aktardı. Yargıtay ceza dairelerine ise aynı dönemde toplam 182 bin 450 dosya geldi. Ceza daireleri 129 bin 141 dosyayı karara bağlarken, 194 bin 266 dosya bu yıla kaldı.
DANIŞTAY'DA DA AYNI
Adalet Bakanlığı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre diğer bir yüksek mahkeme Danıştay ve yerel mahkemelerde de durum Yargıtay'dan farksız. Danıştay dairelerine son on yılda gelen dosya sayısında yüzde 40.6 artış gerçekleşti. Danıştay dairelerine 1997 yılında gelen toplam dosya sayısı 120 bin 860 iken, bu rakam yüzde 40.6'lık artış oranı ile 2006 yılında 169 bin 924'e ulaştı.
BAŞSAVCILIKLAR ZORDA
Cumhuriyet Başsavcılıklarına son on yılda gelen dosya sayısı ise yüzde 116 arttı. 1997 yılında Başsavcılıklara gelen dosya sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde gelen toplam dosya sayısı) 2 milyon 293 bin 547 iken, yüzde 116'lık bir artış oranı ile 2006 yılında 4 milyon 954 bin 216 oldu.
Ceza mahkemelerinde son on yılda gelen dava sayısı yüzde 41.7, Hukuk mahkemelerinde yüzde 38.5 ve İdari yargı mahkemelerinde yüzde 175.6 arttı.
1997 yılında ceza mahkemelerindeki dava sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde açılan ve bozularak gelen toplam dava sayısı) 1 milyon 911 bin 755 iken, yüzde 41.7'lik artış oranı ile 2006 yılında 2 milyon 709 bin 769 oldu. Hukuk mahkemelerinde de gelen dava sayısında artış oldu. 1997 yılında hukuk mahkemelerindeki dava sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde açılan ve bozularak gelen toplam dava sayısı) 1 milyon 643 bin 529 iken, yüzde 38.5'lik artış oranı ile bu rakam 2006 yılında 2 milyon 276 bin 843'e ulaştı.
HAKİM BAŞINA 852 dava
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre; bir hâkime düşen dava sayısı son on yılda yüzde 46.6 arttı. Mahkemelere (Ceza, Hukuk ve İdari Yargı) 1997 yılında gelen toplam dava sayısı 3 milyon 725 bin 541 iken, bu rakam 2006 yılında 5 milyon 455 bin 920'ye ulaştı. Bir hâkime düşen yıllık dava sayısı ise 1997 yılında 581 iken, 2006 yılında yüzde 46.6'lık artış oranı ile bu rakam 852'ye ulaştı.
HARCAMADA EN DÜŞÜK ÜLKEYİZ
Her 20.000 kişiye Avusturya'da 4.3, Almanya'da 5.1, İtalya'da 2.3, İsveç'te 3.8, Rusya Federasyonu'nda 2.4, Türkiye'de ise 1.5 hâkim düşüyor. Yargı ile ilgili kamu harcamalarında kişi başına Avusturya'da 69.63, Almanya'da 53.15, Fransa'da 28.35, Belçika'da 64.41, Rusya'da 4.62 ve ülkemizde 3.66 euro düşüyor.
YARGITAY'IN DEPOSUNA GİRDİK
BAZI DAVALAR ÇUVALLARA BİLE SIĞMIYOR
Yargıtay'ın depolarında görüşülmek için sıra bekleyen dosyaların bazıları tek bir zarf içerisinde. Bazıları ise birkaç çuvalın içine ancak sığabiliyor. Hâkimler kadar kalem memurları, depo görevlileri de yüzbinlerce dosyanın arasında boğuluyor. Her bir Yargıtay dairesine günde bazen birkaç araba, yani yüzlerce dosya gidiyor.
NE SÖYLEMİŞLERDİ?
60 yıldır şikayet konusu
Yargının ağır iş yükü altında ezildiği bu güne kadar bütün Yargıtay Başkanları tarafından dile getirilmişti. Bu açıklamaların bazıları şöyle:
OSMAN ARSLAN (2006-2007 Adli Yıl açılışı):
Mahkeme ve hakim sayısı az
?Davaların gecikmesinde tek etken hâkimler değildir. Mahkeme ve hâkim sayısının az, dava sayısının çok olması, bazı hâkimlerin ağır iş yükünü taşıyamaması iş yükü nedeniyle kendilerini yenileyememesi, davanın uzamasında yararı olan taraf ve vekillerinin, bu amaca yönelik olarak usul hükümlerini zorlaması, bilirkişilerin hızlı çalışmaması gibi sebepler davaların uzamasına sebep olmaktatır.?
ERASLAN ÖZKAYA (2003-2004 Adli Yıl açılışı):
Devletin temelini ayakta tutamayız
?Cumhuriyet savcısı ve yargıç kadrolarında noksanlık, personel açığı, yargıyı durma noktasına getirmiştir. Altından kalkılamayacak iş miktarı, aşırı maddi ve fiziki imkânsızlık, yabancı dil bilen iyi yetişmiş hukukçuların ve personelin yargıda görev almasını önlemekte. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, bireyin hak ve adalete ulaşma güvencesi kaybolacak, devletin temelini ayakta tutmak mümkün olmayacaktır.?
SAMİ SELÇUK (2000-2001 Adli Yıl açılışı):
Toplumsal barış sağlanmalı
?Yargının yükü azaltılmalıdır. Dava, hukukun hastalıklı yüzüdür. Uzlaşmayı değil, çatışmayı anlatır ve son çaredir. Devletle yurttaş arasında uzlaşma esas olmalı, ileri ülkelerde uygulanan yöntemlerden esinlenilerek, çatışmalar dava aşamasından önce bitirilmelidir. Yargı, dava çokluğu nedeniyle yorgun düşmüştür, bunalmıştır. Yargıdaki yargıç, savcı ve personel açığı tezelden kapatılmalıdır.?
HALİL ÖZYÖRÜK (1944-1945 Adli Yıl açılışı):
Mahkemelerin yükü ortada
?1944 yılının ilk 6 ayında Temyiz Mahkemesi kalemlerinde numara alan dava dosyası sayısı 49 bin 114'ü bulmuştur. Bu tempoya göre bütün seneye ait toplamın yüzbine varacağı şüphe götürmez. Senenin tatil günleri ve dairelerin duruşma zamanları ile umumî heyet toplantıları ve müzakere müddetleri istisna olunursa beher temyiz hâkimi için her çalışma gününde ne kadar dosya tetkiki icabedeceğini anlamakta güçlük çekilmez?