Tutuklu memur görevden uzaklaştırılacağına atılmaya çalışıldı, sonrası komedi

657 sayılı DMK'da "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler." (madde 138) hükmü yer almaktadır. Bu açık hükme rağmen işbilmezlik komik sonuçlarda doğurmaktadır İşte bir örnek

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Kasım 2023 00:10, Son Güncelleme : 08 Kasım 2023 10:56
Tutuklu memur görevden uzaklaştırılacağına atılmaya çalışıldı, sonrası komedi

657 sayılı DMK'da "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler." (madde 138) hükmü yer almaktadır.

Bu açık hükme rağmen işbilmezlik komik sonuçlarda doğurmaktadır İşte bir örnek.

Davalı idare tarafından, davacının 01/10/2015 tarihinde ayrıldığı iki aylık aylıksız izin sonrası, iznin bitiş tarihi olan 30/11/2015 tarihinde görevine gelmediği, bu durumun tutanakla tespit edildiğinin belirtilmiştir.

Davacının tutuklu bulunduğunun sabit olması ve bu durumu bildirir 09/12/2015 tarihli mazeret dilekçesini, tutuklu bulunduğu kapalı infaz kurumu marifeti ile davalı idareye bildirmesi karşısında davacının on gün süreyle mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle çekilme talebinde bulunmuş sayılarak memuriyetine son verilmiştir.

Bu arada davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.

Davacının yargılandığı. Ağır Ceza Mahkemesinin E:., K:. sayılı kararıyla 6 yıl hapis cezasına mahkum edildiği ve cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kamu haklarından yasaklandığının tespiti ile davacının mahkum edilmiş ama karar kesinleşmemiştir.

Davalı idare memuriyetten atılması için İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna göndermiştir.

İçişleri dosyayı iade etmiştir.
22/03/2017 tarihli ara kararına verilen cevabi yazıda Yüksek Disiplin Kurulunca davacının memuriyetinin sona erdirilmesine yönelik bir karar alınmadığı, aksine davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde düzenlenen memuriyet şartlarını kaybetmiş olması nedeniyle aynı Kanun'un 98. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.

Bu sefer karar kesinleşmemiş olmasına rağmen 98/b maddesine göre işlem tesis edilmiştir.

İlk derece mahkemesi bu işlemi iptal etmiştir.

İdarenin ne yapması gerektiğini Danıştay söyledi

Davacının "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan temyizde 09/07/2020 tarihinde kesinleşen 1 yıl hapis cezası nedeniyle davalı idarece, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ve 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca işlem tesis edileceği de tabiidir.


T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/7335
Karar No: 2023/1087

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının istinaf isteminin reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Bayraklı Belediyesinde zabıta memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca 14/12/2015 tarihli işlemle müstafi sayılması sonrasında 06/12/2016 tarihli dilekçe ile göreve başlatılması talebinin reddine ilişkin Bayraklı Belediye Başkanlığının . tarih ve . sayılı işleminin iptali ile 10/12/2015 tarihinden itibaren haksız olarak ödenmeyen maaş ve sosyal haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:., K:. sayılı kararla; devlet memurlarının memuriyetten çekilme talebinde bulunmuş sayılabilmeleri için görev yerlerine kanunda aranan asgari süre boyunca gelmemeleri ve bu durumun herhangi bir mazerete dayanmamasının gerektiği; davalı idare tarafından, davacının 01/10/2015 tarihinde ayrıldığı iki aylık aylıksız izin sonrası, iznin bitiş tarihi olan 30/11/2015 tarihinde görevine gelmediği, bu durumun tutanakla tespit edildiğinin belirtildiği ancak davacının tutuklu bulunduğunun sabit olması ve bu durumu bildirir 09/12/2015 tarihli mazeret dilekçesini, tutuklu bulunduğu kapalı infaz kurumu marifeti ile davalı idareye bildirmesi karşısında davacının on gün süreyle mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle çekilme talebinde bulunmuş sayılarak memuriyetine son verilmesine olanak bulunmadığı; bununla birlikte davacı hakkında. tarih ve . sayılı görevlendirme emri ile davalı idarece başlatılan disiplin soruşturmasında, davacının yargılandığı. Ağır Ceza Mahkemesinin E:., K:. sayılı kararıyla 6 yıl hapis cezasına mahkum edildiği ve cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kamu haklarından yasaklandığının tespiti ile davacının mahkum edildiği kasten yaralama ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca devlet memurluğuyla bağdaşmayacak nitelikte olduğu, bu nedenle memuriyetine son verilmesine yönelik teklif getirilmesi ile yetinildiği, anılan teklifin davalı idarenin. tarih ve . sayılı yazısı ile bir karar verilmek üzere İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderildiği, 22/03/2017 tarihli ara kararına verilen cevabi yazıda Yüksek Disiplin Kurulunca davacının memuriyetinin sona erdirilmesine yönelik bir karar alınmadığı, aksine davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde düzenlenen memuriyet şartlarını kaybetmiş olması nedeniyle aynı Kanun'un 98. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, . Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay incelemesi aşamasında olması dolayısıyla kesinleşmemesi karşısında 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde aranan mahkumiyet şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının memur olma şartlarından birini kaybettiği gerekçesiyle işlem tesis edilmesine de olanak bulunmadığı; bu durumda davacının, tutuklu olduğundan bahisle görevine gelememiş olması nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 94. maddesi uyarınca çekilme istemine bulunmuş sayılamayacağı gibi, davacı hakkında memuriyetten çıkarılmasına yönelik Yüksek Disiplin Kurulunca onaylanmış bir karar bulunmaması ve 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca görevine son verilmesi için mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, davalı idarece davacının göreve başlatılmaması yönünde tesis edilen dava konusu . tarih ve . sayılı kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, idareye başvuru tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmınına yönelik olarak davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf başvurusunun ise kabulü ile 10/12/2015 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının hesaplanarak davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine davacının 22/05/2017 tarihinde görevine yeniden başladığı, işlemin sebep yönünden geçerli ve isabetli bulunduğu, yasaya ve hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle temyize konu kararın esastan bozularak dosyada yeniden bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: .

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Bununla birlikte, UYAP sistemi üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı hakkında yürütülen kamu davası sonunda, . Ağır Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:.. sayılı kararı ile davacının, kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, ruhsatsız silah bulundurma suçundan 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; anılan kararın temyiz incelemesi sonunda, kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulduğu, ruhsatsız silah bulundurma suçundan verilen mahkumiyet kararının ise onanarak 09/07/2020 tarihinde kesinleştiği; öte yandan kasten yaralama suçuna ilişkin mahkumiyet kararının bozulması sonrasında . Ağır Ceza Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan anılan Mahkemenin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, dosyanın temyizen incelenmek üzere Yargıtayda olduğu görülmüştür.

Bu durumda, davacının "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan temyizde 09/07/2020 tarihinde kesinleşen 1 yıl hapis cezası nedeniyle davalı idarece, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ve 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca işlem tesis edileceği de tabiidir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, idareye başvuru tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal haklarının hesaplanarak davalı idare tarafından davacıya ödenmesi isteminin kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının, temyize konu istinaf isteminin reddine ilişkin kısmının, yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/03/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber